Yurt Haber |
Büyükşehirlerin trafiği psikolojiyi bozuyor |
İSTANBUL ve Ankara gibi büyük metropollerde gerek toplu taşıma araçlarını kullanan, gerekse de kendi özel araçlarını kullanan insanların ve bu araçlarda seyahat eden yolcuların çeşitli psikolojik bozukluklara yakalanabileceği bildirildi. Psikoloji Danışmanı Selçuk Arıcı, Trafik Dergisinin son sayısında “Trafiğin İnsan Psikolojisi Üzerine Etkileri” konusunu ele aldı. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük metropollerde gerek toplu taşıma araçlarını kullanan gerekse de kendi özel araçlarını kullanan insanların araçlarında geçirdikleri sürelerin hiç de yabana atılır süreler olmadığını dile getiren Arıcı, İstanbul’da trafikte geçirilen sürelerin günlük 2 ila 5 saati bulduğunu kaydetti. Dolayısıyla bu kadar süre hareket halindeki bir araçta yolun bitmesini beklemenin gerek araç sürücüleri için gerekse de bu araçlarda seyahat eden yolcuların çeşitli stres bozukluklarına yakalanmalarına sebep olabileceğine dikkat çeken Arıcı, “Araç sürücüleri için bu etkileri düşündüğümüzde özellikle uzun süreli trafikte kalan araç sürücülerinin daha sabırsız, daha tahammülsüz, daha az anlayışlı, çabuk sinirlenen, aniden öfke patlaması gösterebilecek bir yapı geliştirdiklerini söyleyebiliriz. Özellikle mesleği toplu taşıma araçlarını kullanmak olan kişiler bu durumu her gün yaşadıkları için stres bozukluğu, depresyon vb. birçok rahatsızlığa daha kolay yakalanmaktadırlar.” Arıcı, bu kişilere çalıştıkları kurumlar tarafından çeşitli rehabilitasyon teknikleri uygulanması gerektiğini belirterek, “Bununla birlikte öfke kontrolü, stresle baş etme teknikleri gibi konularda periyodik olarak eğitimler verilmelidir” dedi. Mesleği şoförlük olmayan sürücülerin ise araçlarını daha hızlı kullanma, trafik kurallarını ihlâl ederek de olsa diğer sürücüleri çabucak geçerek ulaşmak istedikleri noktalara çabuk ulaşma eğiliminde olduklarını anlatan Arıcı, bunun önlenmesi için elektronik denetim ve fahrî trafik polisliği gibi denetimlerin arttırılması gerektiğini belirtti. |
24.11.2010 |