Dünya

Almanya zorunlu askerliği kaldırıyor

Alman bakanlar kurulu, 1 Haziran 2011 tarihinden itibaren zorunlu askerliğin fiilen uygulanmamasını ve asker sayısının 240 binden 185 bine düşürülmesini kararlaştırdı.

Tasarının yasalaşması için Federal Meclis (Bundestag) ve Federal Eyalet Temsilciler Meclisinde (Bundesrat) kabul edilmesi gerekiyor. Federal Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg 1 Ocak 2011’de son defa zorunlu asker alımı yapılacağını belirtti. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1957 yılında zorunlu askerliği getiren Almanya yine bir tarihi adım atmaya hazırlanıyor. Zorunlu askerlik Anayasa’dan kaldırılmayacak, ama zorunlu askerlik fiilen uygulanmayacak. Bu yıl askerlik süresinin 9 aydan 6 aya indirildiği Almanya’da, gönüllü askerlik ve asker sayısının azaltılması ile ordu reformunda bir sonraki adımlar atılmış oldu. Bu reformlar çerçevesinde Alman ordusunun 170 bin askerden oluşması düşünülüyor. Kalan 15 bin asker ise gönüllülerden oluşacak ve bu askerliğin süresi ise 23 aya kadar olacak. Böylece savunma bakanlığı, 2014 yılına kadar 8,3 milyar Euro tasarruf yapacak.

WESTERWELLE:

AFGANİSTAN’DAKİ

BİRLİKLERİMİZİ AZALTACAĞIZ

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Afganistan’daki askerlerinin sayısını 2011 yılı sonundan itibaren azaltacaklarını söyledi. Alman Federal Meclisinde, Afganistan’daki durum ile ilgili olarak bir hükümet açıklaması yapan Westerwelle, “Afganistan’daki asker sayısını 2011 yılı sonundan itibaren azaltacağız” dedi. Almanya’nın, Afganistan’da kendi güvenliğini de savunduğunu belirten Westerwelle, “Bu nedenle bu misyon doğrudur. Ancak bunun sonsuza kadar sürdürülmemesi de doğrudur” şeklinde konuştu. Afganistan’da durumun hâlâ kritik olduğunu, ancak ekonomik gelişme ve kızların eğitimi gibi bazı önemli konularda başarıların da sağlandığını ifade eden Westerwelle, 300 bin Afgan polis ve askerinin eğitilmesi hedefine de, planlanandan daha erken bir zamanda ulaşıldığını kaydetti.

17.12.2010

Saldırı izleri silinmeyecek

Türkiye’den Gazze’ye insanî yardım malzemesi götürürken, İsrail askerlerinin baskınına uğrayan Mavi Marmara gemisi, aradan geçen 7 aya rağmen, kanlı saldırının izlerini hâlâ taşıyor.

Çanakkale’nin merkeze bağlı Kepez beldesindeki limanda bağlı bulunan gemide, 31 Mayıs’ta İsrail askerlerinin yaptığı saldırıdan geriye kalan görüntüler tazeliğini koruyor. Mavi Marmara’da, İsrail askerlerinin helikopterlerden ilk olarak ayak bastığı güvertede zarar verdikleri telsiz ve uydu kabloları, seyir fenerleri, kanlı baskını yeniden yaşatır nitelikte. Geminin hemen her tarafından bulunan mermi izleri, yaralanan ya da ölen kişilerin yerlerdeki, duvarlardaki ve koltuklardaki kan lekeleri, kırılan cam ve kapılar, zarar verilen teknik araç ve gereçler, kanlı olayın adeta şahitleri gibi... İHH Basın Sözcüsü Salih Bilici, saldırıda 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 54 kişinin ise yaralandığını hatırlattı. Mavi Marmara gemisinin, 26 Aralık’ta İstanbul’da olacağını anlatan Bilici, ‘’Mavi Marmara gemisi için özel bir karşılama yapacağız. Gemi, 22 Mayıs tarihinde Gazze’ye Sarayburnu Limanı’ndan uğurlanmıştı. Yine Sarayburnu Limanı’na gelecek. Burada gemiyi nasıl uğurladıysak öyle karşılayacağız. Hatta bu sefer daha kalabalık bir katılım olacak’’ diye konuştu. Bilici, 50 ülkeden çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile aktivistlerin Mavi Marmara’yı karşılamak için İstanbul’a geleceğini belirtti.

17.12.2010

İsrail yıktı, İHH yaptı

İHH İnsani Yardım Vakfı, ambargo sebebiyle çimento ve demir gibi inşaat malzemelerinin girişinin yasaklandığı Gazze’de zor da olsa sınırdaki ilk kalıcı konutun inşaatını bitirdi.

Gazze’nin İsrail sınırında 6 daireden oluşan ilk kalıcı konutun inşası tamamlandı. Dairelerin anahtarları İsrail savaşında evleri yıkılan ailelere teslim edildi. Binanın açılışı düzenlenen bir törenle gerçekleştirildi. Törene İHH İnsani Yardım Vakfı Gazze Bürosu Temsilcisi Mehmet Kaya, Gazze İskân Bakanı, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ve yerel halk katıldı. İsrailliler de sınırın diğer tarafından töreni izlediler. Dairelerin anahtarları savaşta evlerini kaybeden 6 aileye teslim edildi. Aileler anahtarı teslim aldıktan sonra evlerine girdiler, sıcak bir yuvaya kavuşmanın sevincini yaşadılar. Törende bir konuşma yapan İHH Temsilcisi Mehmet Kaya, Türkiyeli hayırseverlerin destekleriyle bu konutları inşa ettiklerini belirtti. İsrail-Gazze sınırında ilk binayı inşa ettiklerini ifade eden Kaya, 20 kalıcı konut daha yapacaklarını söyledi.

17.12.2010

Lübnan dağlarında İsrail kameraları

LübnanlI askeri uzmanların, dağlarda İsrail tarafından yerleştirilen casus kameralar bulduğu bildirildi.

Lübnan ordusundan yapılan açıklamada, kameralardan birinin başşehir Beyrut ve Bekaa Vadisi’ne bakan Sanine Dağı’nda, birinin de başşehrin güneydoğusundaki Baruk Dağı’nda bulunduğu belirtildi. Sanine’de bulunan sistemin bir kamera, görüntü yollayan bir alet ve sinyal alıcı içerdiği, Baruk’ta bulunanın ise çok daha karmaşık olduğu kaydedildi. Açıklamada, casusluk sistemine ilişkin ihbarı Hizbullah’ın yaptığı kaydedildi.

17.12.2010

Irak’a yönelik bütün yaptırımlar kaldırıldı

DIşİşlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında Irak’a yönelik bütün yaptırımlar kaldırıldı.

Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın başkanlık ettiği toplantıda Güvenlik Konseyi Irak’a uygulanan 19 yıllık yaptırımları kaldırdı. Böylece, “gıda karşılığı petrol programını” ve ülkenin sivil nükleer program geliştirmesi üzerindeki yaptırımları kaldırılmış oldu. Konsey, Irak hükümetine kendi petrol ve doğalgaz gelirleri üzerindeki kontrol yetkisini de 30 Haziran 2011’de geri vermeye karar verdi.

17.12.2010

ABD BP’yi dâvâ etti

Amerİkan yönetimi, başta BP olmak üzere geçen Nisan ayında Meksika Körfezi’nde yaşanan petrol felaketinde rol oynayan sekiz şirkete karşı dâvâ açtı.

Beyaz Saray, şirketlerin hiçbir kısıtlama olmaksızın, bütün temizlik ve zarar görenlerin masraflarını karşılamasını istiyor. İngiliz Tmies gazetesi, dâvâda BP’nin suçlu bulunması halinde 21 milyar doları aşan bir ceza ödemek zorunda kalabileceğini belirtiyor. Bu cezanın, şirketin sızıntıdan zarar gören bölge halkına yapılacak tazminat ödemeleri için oluşturduğu 20 milyar dolarlık fonun üzerine ekleneceği kaydediliyor.

17.12.2010

Pakistan, Kerbelâ şehitlerini andı

Pakİstanlı Şiiler, Hz. Hüseyin’in şehit edilişinin 1372. yıldönümünde matem törenleri düzenlediler.

Yoğun güvenlik tedbirleri altındaki Ravalpindi şehrinde bulunan ve ‘’İmambargah’’ denilen camiler ile meydanlara akın eden kadın erkek binlerce kişi göz yaşı döktü. Pakistan’ın başşehri İslamabad’da da Şiî camisine gelen siyah giysili Şiîler, kalabalık guruplar halinde ağıtlar yaktı. Kerbelâ olaylarının matemini tutan Şiîlere tören sonunda yemek, su ve şerbet ikram edildi. Binlerce kişinin katıldığı törenler, öğle namazının kılınmasının ardından sona erdi.

17.12.2010

Çin, Japonya G. Kore işbirliği

Çİn, Japonya ve Güney Kore arasında gelecek yıldan itibaren Seul’de üçlü işbirliği sekreterliği kurulması konusunda anlaşma imzalandı.

Şinhua haber ajansının haberine göre, anlaşma Güney Kore Dışişleri Bakanı Kim Sung-hwan, Çin Büyükelçisi Can Şinsen ve Japonya Büyükelçisi Masatoshi Muto tarafından Seul’de imzalandı. Çinli diplomatlar, gelecek yıl faaliyete geçecek olan sekreterliğin üçlü görüşme mekanizmasına destek sağlayacağını ve işbirliği projelerini kolaylaştıracağını belirtti.

17.12.2010

Kafkas müftüsü öldürüldü

Moskova’da ırkçı, dazlak gruplar ve Kafkasya gençleri arasında gerginlik yaşanırken, Kuzey Kafkasya’nın Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Müslüman Dinî İdaresi Başkanı Müftü Pşihaçev’e yönelik silâhlı suikast gerçekleştirildi.

Rusya Başsavcılığı Soruşturma Komisyonu Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Dairesi’nden yapılan açıklamada, “Saldırganlar Pşihaçev’i Yesenin sokağındaki evinden dışarı çağırdı ve sonra dört el ateş etti. Müftü olay yerinde hayatını kaybetti” denildi. Müftünün akrabaları olayı doğruladı.

17.12.2010

Tadiç, Taçi ile görüşecek

SIrbİstan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Sırplara karşı işlenen suçlara karıştığı iddiasına rağmen, Kosova Başbakanı Haşim Taçi’yle görüşmeye hazır olduğunu açıkladı.

Tadiç, “Kosova Arnavutlarının seçtikleri her yasal temsilciyle konuşmamız gerekir” dedi. Sırbistan Başkanı Tadiç, gazetecilerin “Başbakan Haşim Taçi’yle görüşmeye hazır mısınız?” sorusuna, “hazırım” yanıtını verdi.

17.12.2010