Sözler - page 488

Meselâ, nas›l ki kusursuz bir kasr›n mükemmel olan
nukufl ve tezyinat›, arkalar›nda bir usta ef’alinin mükem-
meliyetini gösterir; o ef’alin mükemmeliyeti, o fail usta-
n›n rütbelerini gösteren ünvanlar› ve isimlerinin mükem-
meliyetini gösterir; ve o esma ve ünvanlar›n›n mükem-
meliyeti, o ustan›n sanat›na dair s›fatlar›n›n mükemmeli-
yetini gösterir; ve o sanat ve s›fatlar›n›n mükemmeliyeti,
o sanat sahibinin fluun-u zatiye denilen kabiliyet ve isti-
dad-› zatiyesinin mükemmeliyetini gösterir; ve o fluun ve
kabiliyet-i zatiyenin mükemmeliyeti, o ustan›n mahiyet-i
zatiyesinin mükemmeliyetini gösterdi¤i misillü; aynen
öyle de, flu kusursuz, fütursuz,
1
m
Qƒ o
£o
a r
ĝp
e i'
ôn
J r
?n
g
s›rr›na
mazhar olan flu âsâr-› meflhude-i âlem, flu mevcudat-›
muntazama-i kâinatta olan sanat ise, bilmüflahede, bir
Müessir-i Züliktidar’›n kemal-i ef’aline delâlet eder; o ke-
mal-i ef’al ise, bilbedahe o Fail-i Zülcelâl’in kemal-i es-
mas›na delâlet eder; o kemal-i esma ise, bizzarure o es-
man›n Müsemma-i Zülcemal’inin kemal-i s›fât›na delâlet
ve flahadet eder; o kemal-i s›fat ise, bilyakîn o Mevsuf-u
Zülkemal’in kemal-i fluununa delâlet ve flahadet eder; o
kemal-i fluun ise, bihakkalyakîn o Zîfluun’un kemal-i za-
t›na öyle delâlet eder ki, bütün kâinatta görünen bütün
enva-› kemalât, Onun kemaline nispeten sönük bir z›ll-i
zay›f suretinde bir Zat-› Zülkemal’in ayat-› kemali ve ru-
muz-u celâli ve iflarat-› cemali oldu¤unu gösterir.
âsâr-› meflhude-i âlem:
âlemde-
ki görünen eserler.
ayat-› kemal:
mükemmelli¤in
delilleri.
bihakkalyakîn:
do¤rulu¤undan
asla flüphe olmayacak bir flekilde.
bilbedahe:
apaç›k bir flekilde.
bilmüflahede:
görme derecesin-
de.
bilyakîn:
flüphesiz, kesin olarak
bilme.
bizzarure:
mecburen.
dair:
ait, ilgili.
delâlet:
delil olma, gösterme.
ef’al:
fiiller.
enva-› kemalât:
mükemmellik
çeflitleri.
esma:
isimler.
fail:
ifli yapan.
Fail-i Zülcelâl:
sonsuz celâle sa-
hip fiil sahibi Allah.
fütursuz:
kusursuz.
istidad-› zatiye:
zatî kabiliyet.
iflarat-› cemal:
güzellik iflaretleri.
kabiliyet-i zatiye:
kifliye ait kabi-
liyet.
kâinat:
yarat›lm›fl olan fleylerin
tamam›.
kas›r:
köflk, saray.
kemal:
mükemmellik, kusursuz-
luk.
kemal-i ef’al:
fiillerin mükem-
melli¤i.
kemal-i esma:
isimlerin mükem-
melli¤i.
kemal-i s›fât:
s›fatlar›n mükem-
melli¤i.
kemal-i fluun:
hâl, keyfiyet ve
kabiliyetlerin mükemmelli¤i.
kemal-i zat:
zat›n mükemmelli¤i,
kusursuzlu¤u.
mahiyet-i zatiye:
kiflili¤in, flah-
siyetin özelli¤i; kiflisel kimlik.
mazhar:
ayna, bir fleyin göründü-
¤ü yer.
mevcudat-› muntazama-i kâ-
inat:
kâinattaki düzenli varl›klar.
Mevsuf-u Zülkemal:
mükem-
mellik sahibi olarak nitelenmifl
olan Allah.
misillü:
gibi.
Müessir-i Züliktidar:
güç, iktidar
sahibi ve eseri yaratan Allah.
mükemmeliyet:
mükemmellik,
eksiksizlik.
Müsemma-i Zülcemal:
sonsuz
güzelli¤e sahip isim sahibi Allah.
nispeten:
oranla.
nukufl:
nak›fllar, ifllemeler.
rumuz-u celâl:
büyüklük iflaret-
leri.
rütbe:
derece.
sanat:
ustal›k; eser.
suret:
flekil, biçim.
s›fat:
nitelik, özellik.
flahadet:
flahitlik, tan›kl›k.
fluun:
kabiliyetler; ifller.
fluun-u zatiye:
flah›stan, kifli-
likten ayr› düflünülemeyen
ve zat›n, kiflili¤in gere¤i olan
hâl, keyfiyet ve kabiliyetler.
tezyinat:
süslemeler.
ünvan:
ad.
zîfluun:
kabiliyetler, ifller sahi-
bi.
z›ll-i zay›f:
zay›f bir gölge.
1.
En küçük bir kusur görüyor musun? (Mülk Suresi: 3.)
488 | SÖZLER
Y
‹RM‹
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
1...,478,479,480,481,482,483,484,485,486,487 489,490,491,492,493,494,495,496,497,498,...1482
Powered by FlippingBook