Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

“Dağda savaş yerine ovada siyaset”e destek

DYP lideri Mehmet Ağar’ın Güneydoğu gezisinde yaptığı “Dağda silâh sesleri olacağına düz ovada siyaset yapsınlar” çıkışı ses getirdi. “Ovada siyaset”in sınırını “Ama etnik ayrıma dayalı siyaset yapılamaz” sözüyle çizen Ağar’ın, “Türkiye bölünme korkusundan kurtulmalı. Bugün dağda çocuklar varsa, yolunu bulup indireceksin. Bir daha silâh patlamamasını sağlamak lâzım” sözleri bölgede ve kamuoyunda olumlu karşılandı.

Ağar Diyarbakır’la başladığı gezinin Mardin durağında gazetecilerin sorularını cevaplarken “Devlet husumet yeri olamaz, kendi insanına husumet duyamaz. Her devletin geçmişinde vatandaşını affetmek vardır” diyerek, gerekirse dağdakiler için affın da gündeme gelebileceğini, hükümetin konuya ilişkin bir projesi varsa destek vermeye hazır olduklarını, terör meselesinin çözümünün dışarıya havale edilemeyeceğini söylemişti.

10.10.2006


 

BASIN NİYE ALET OLUYOR?

Medyanın son dönemdeki gelişmelere ilişkin tavrıyla ilgili tartışmalar devam ederken, Milliyet yazarı Hasan Pulur’un Yeni Şafak’ta Mehmet Gündem’e verdiği röportajda “28 Şubat’ın ortamını hazırladı” dediği medyanın tavrını eleştirerek, “28 Şubat’ta Ankara bürolarından insanlar çağrılıyor ve haberler yazdırılıyordu. Asker kendi propagandasını yapıyor, ama benim meslektaşım niye gidip ona âlet oluyor?” diye sorması dikkat çekti.

BİR-İKİ YAYIN ORGANI HARİÇ

“Bu meslek her zaman güçten yana tavır koymuştur. 27 Mayıs’tan beri, darbelere ilk zamanlarında basının tepki gösterdiğini hiç görmedim. 28 Şubat’a da bir-iki yayın organı dışında karşı çıkan olmadı” diyen Pulur’un “Kışlalara gidip ağırlananlar kimdi?” diye sorduktan sonra, “28 Şubat’ı basın desteklemeyebilirdi. Bu meslekte hiç kimseye yaptığı yanlışın hesabı sorulmamıştır. Bunlar en büyük arızalarımızdır bizim” demesi de ilginç bulundu.

10.10.2006


 

Rehn Fransa’yı uyardı

Fransa Parlamentosu’nda 12 Ekim’de görüşülecek olan “Ermeni soykırımı olmamıştır” ifadesine hapis ve para cezası verilmesini öngören yasa tasarısına bir tepki de AB’den geldi.

Avrupa Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Fransa’da söz konusu tasarısıyı eleştirirken, “AB-Türkiye ilişkilerinde ağır sonuçlar getirir” uyarısında bulundu.

10.10.2006


 

Babacan AB turunda

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan yarın, İspanya, Belçika ve Almanya’yı kapsayacak Avrupa Birliği (AB) turuna çıkıyor.

Edinilen bilgiye göre, yarın İspanya’nın başşehri Madrid’e gidecek olan Babacan, burada, ekonomi ve AB yetkilileriyle görüşecek. 11 Ekim Çarşamba günü sabah İspanyol işadamları ile görüşmesi beklenen Babacan, aynı gün İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, Başbakan İkinci Yardımcısı ve Ekonomi-Maliye Bakanı Pedro Solbes ile bir araya gelecek. İspanya’da, Avrupa Birliği’nden sorumlu Devlet Sekreteri Alberto Navorro Gonzales ile bir çalışma yemeğine katılacak olan Babacan, aynı gün Brüksel’e geçecek. Brüksel temasları çerçevesinde, 12 Ekim Perşembe günü “Avrupa’nın Dostları’’ konulu bir yuvarlak masa toplantısına katılacak olan Babacan, Adalet ve İçişlerinden sorumlu AB Komiseri Franco Frattini ile bir araya gelecek. Babacan aynı gün Brüksel’de, Bilim ve Araştırmadan sorumlu AB Komiseri Janez Potocnik ve Komisyonun Tarım ve Kırsal Kalkınmadan sorumlu üyesi Mariann Fischer-Boel ile de ayrı ayrı görüşecek.

/ ANKARA

10.10.2006


 

Mecliste gündem 25 yaş

TBMM yoğun bir haftaya giriyor. Genel Kurul’da bugün saat 14.00’te CHP’nin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler ve oylama yapılacak.

Gensoru görüşmelerinin ardından Anayasa’da, milletvekili seçilme yaşının 30’dan 25’e indirilmesine ilişkin değişiklik teklifi görüşülecek ve ilk tur oylamasına geçilecek.

Milletvekili seçilme yaşının 30’dan 25’e indirilmesine ilişkin Anayasa değişiklik teklifi görüşülecek ve ilk tur oylama yapılacak. Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin ardından maddelerine geçilmesi oylanacak, daha sonra yürütme ve yürürlükle birlikte 3 madde gizli oya sunulacak. Teklifin ikinci tur oylaması ise ilk görüşmelerin üzerinden 48 saat geçtikten sonra, 12 Ekim Perşembe günü yapılacak. 2. tur oylamada, teklifin maddeleriyle birlikte tümü de oylanacak.

/ ANKARA

10.10.2006


 

Gericiliğin her türlüsüne karşıyız

AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, parti olarak gericiliğin her türlüsüne karşı olduklarını belirterek, ‘’Demokrasiyi çekip alırsanız, laik cumhuriyeti tehlikeye düşürürsünüz’’ dedi.

Çelik, AKP Bursa İl Başkanlığınca Buttim Kültür Merkezinde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, ‘’2006 yılında seçim olacak’’ diyenlerin, boş bir hayal içinde olduğunu söyledi.

Parlamentoyu kendi evi gibi görenler ile milletvekilliğini meslek kabul edenlerin, 2003 seçimlerinde tasfiye olduklarını ifade eden Çelik, şöyle konuştu:’’Parlamento, yüzde 90 nispetinde yenilendi. Yenilenince, halk tabiriyle ‘kaşarlanmış’ olan siyasetçiler, 5-6 kere üst üste milletvekilliği yapan ve yapmaya devam eden insanlar, dışarıda kaldılar. Bu dışarıda kalış, onları fevkalade rahatsız etti. ‘Bir an önce seçim olsun, tekrar o heyecanı yaşayalım’ diye son iki yıldır yoğun çaba, dedikodu içindeler. Ancak, bunun bir faydası olmadığını gördüler.’’

Çelik, Türkçe ve Arapça ezan hakkında değişik açıklamalar yapıldığını da belirterek, bu konunun, çok partili hayata geçilen 1950 Meclisinde, CHP’lilerin de desteğiyle karara bağlanarak, rafa kaldırıldığını anlattı. Arapça ezanı irticaya teşvik olarak görmeyi, demokrasiyle bağdaşmayacak bir anlayış olarak nitelendiren Çelik, ‘’AK Parti olarak, gericiliğin her türlüsüne karşıyız. İşte Kopenhag Kriterleri, en demokratik adımdır. Demokrasi ve laiklik ayrılamaz iki temel kavramdır. Demokrasiyi çekip alırsanız, laik cumhuriyeti tehlikeye düşürürsünüz. Biz, dini yozlaştıranların da dini yok sayanların da karşısındayız’’ diye konuştu.

İRTİCA 3 YILDIR NEDEN

GÜNDEME GETİRİLMEDİ?

İktidarları döneminde hesabını veremeyecekleri bir şey olmadığını dile getiren Çelik, şöyle devam etti:’’Bazı çevrelerin AK Parti iktidarından rahatsızlığı var. AK Partinin imajını bozmak istediler, başaramadılar. 3 yıldır iktidardaydık. Neden irtica ve laiklik konuşulmadı da şimdi gündeme getiriliyor? Çünkü irtica ve laiklik her derde deva gibi. Raftan bir indiriyorlar, bir aldırıyorlar. İsmail Ağa cemaati, 150 yıldır var. ‘Demokrasi, inanç özgürlüğü’ diyorsanız, saygı duyacaksınız. Bu insanlar 150 yıl yaşamış, niye bugün ortaya çıkarıyorsunuz? Ne tarikatlar, ne cemaat, ne irtica, ne de laiklik, bugünün işi değil.’’

/ BURSA

10.10.2006


 

Cumhurbaşkanını öteki Türkiye seçecek

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi ve Balıkesir Milletvekili Edip Uğur, 2007 Mayıs ayında cumhurbaşkanını jakobenlerin, Ankara’dakilerin değil, öteki Türkiye’nin seçeceğini söyledi.

Uğur, seçilecek kişinin elit kesimin değil, cumhurun başı olacağını vurguladı.

AKP Balıkesir İl Teşkilatı ekim ayı danışma kurulu toplantısı Salih Tozan Kültür Merkezi’nde yapıldı. Balıkesir milletvekilleri İsmail Özgün, Ali Aydınlıoğlu, Ali Osman Sali ve Turhan Çömez, belediye başkanları ve partililerin katıldığı toplantıda konuşan milletvekili Uğur, cumhurbaşkanlığı seçimine değindi. Cumhurbaşkanını bu meclisin seçeceğini dile getiren Edip Uğur, adayların tercih edilmesinde jakobenlerin, elit kesimin ve Ankara’da yaşayanların sözü yerine halkın isteklerinin etkili olacağını ifade etti. Yeni seçilecek kişinin cumhurun adayı olacağını ve cumhurun istekleriyle görev yapacağını aktaran Uğur, “Cumhurbaşkanını halk, moda tabirle öteki Türkiye seçecektir.” dedi.

/ BALIKESİR

10.10.2006


 

Kamuya özgür yazılım geliyor

Kamu kurumlarında özgür yazılım kullanma dönemi başlıyor. Kamu kurumlarının bilgisayarlarında Microsoft’un işletim sistemleri yerine açık kaynak kodlu Linux tabanlı işletim sistemi kullanılacak.

İlk uygulama Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ve Türkiye’nin milli yazılımı Pardus, Askeralma Dairesi (ASAL) ve şubelerinde ana işletim sistemi olarak kullanılacak. Pardus işletim sistemini geliştiren ekipte yer alan TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsünden (UEKAE) Doç. Dr. Erkan Tekman, kamuda masaüstünde yüzde 10’luk Pardus kullanımının sağlayacağı yıllık tasarrufun 15 milyon YTL olacağını bildirdi.

/ ANKARA

10.10.2006


 

Şehitler abidesi güçlendiriliyor

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’ndaki Şehitler Abidesi’ni güçlendirme çalışmaları sürüyor.

Alınan bilgiye göre, güçlendirme çalışmaları kapsamında, abidenin ön tarafındaki yaklaşık 2 bin granit taşın sökülmesinin ardından temele ulaşıldı. Eceabat Kaymakamı Muhterem İnce, abidenin temelinin olası bir depreme ve neme dayanıklılığını artırıcı çalışmaların yapıldığını, deforme olan demirlerin onarıldığını belirterek, “Çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Gerekli takip ve denetimler de yapılıyor’’ dedi.

İnce, güçlendirme çalışmalarının ocak ayında tamamlanmasının planlandığını, abidenin tam anlamıyla ziyaretlere açılmasının ise 18 Mart 2007 tarihinde olacağını kaydetti. Temeli 19 Nisan 1954’te atılan, 1960 yılında tamamlanan Şehitler Abidesi’nin tavanına, 2 yıl önce başlanan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı kapsamında, mineli özel bir kaplamayla Türk bayrağı monte edildi, ayaklarına Çanakkale Savaşları’nı anlatan rölyefler yapıldı.

Abide, ulusal ve uluslar arası törenlerin yapıldığı ve Gelibolu Yarımadası’na gelen ziyaretçilerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor.

/ ECEABAT

10.10.2006


 

AKP’li Erden anjiyo oldu

AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem anjiyo oldu. Kalbe giden damarlarının birindeki rahatsızlık nedeniyle geçtiğimiz günlerde Ankara’da anjiyo olan Erdem’in dinlendiği öğrenildi.

Erdem’in, rahatsızlığı nedeniyle AKP’nin Kırıkkale’deki iftar yemeğine de katılamadığı belirtildi. AKP Kırıkkale İl Başkanı Nuh Dağdelen, Erdem’in başarılı bir operasyon geçirdiğini ve sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. NATO Asamblesi Dönem Başkanlığı’nı da yürüten Erdem’in son aylarda yurt dışına sık gittiği belirtildi.

/ KIRIKKALE

10.10.2006


 

Emin Alıcı'ya karşı platform

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) Rektör Prof. Dr. Emin Alıcı’ya karşı üniversite bünyesinde platform oluşturuluyor. Avrasya Arkeoloji Araştırmaları Bilim Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. A. Semih Güneri, muhalif ve mağdurları platform çatısı altında toplayarak güçbirliği yapmak istediklerini söyledi.

Kendisinin de birçok konuda mağdur olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Güneri, DEÜ eski Rektörü Prof. Dr. Fethi İdiman’ın davetiyle 1998 ile 2000 yılları arasında Arkeoloji Bölümü’nün kurulmasını sağladığını, Doğu Anadolu, Kafkasya ve Orta Asya Türk kültürü araştırmaları konusunda uzman olduğunu belirtti.

Uluslar arası konularda rektörlükten halledilmesi gereken ciddi işler olduğunu belirten Güneri, “Rektörlüğe ulaşamadığımız için işler bir yerde tıkanıyor. Prof. Dr. İzge Günal, 17 gün randevu alamamış. Biz çok daha önemli konularda görüşmek için 2 yıldır randevu alamıyoruz. Hiç abartıyor değilim, 3 ayrı yazılı (tarihli ve sayılı) ve sözlü randevu taleplerimiz var” dedi.

/ İZMİR

10.10.2006


 

Batı, Ermenistan’a kötülük yapıyor

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Batılı ülkelerin sözde Ermeni soykırımı konusunda, Ermeniler ve Ermenistan’a kötülük yaptıklarını söyledi.

Şener, Düzce Sanayici ve İş Adamları Derneği (DÜSİAD) tarafından Taşlı Otel’de düzenlenen ‘’2006 yılı Düzce ve Ekonomi’’ konulu söyleşide yaptığı konuşmada, küreselleşmenin bugüne kadar olan gelişimini anlattı.

Küreselleşmenin 1492 (Amerika kıtasının keşfi) yılında başladığını, 1800’lü yıllara kadar sürdüğünü ve son 10 yıldır çağın teknolojisi ile en hızlı hale geldiğini anlatan Şener, ‘’Bu nedenle gelişmeyi yakalamak için hızlı hareket etmeliyiz. Sabah kalktığımızda, koşmalıyız’’ dedi.

Şener, herkesin, her firmanın küresel bir baskı altında olduğuna dikkati çekerek, ‘’En ucuz ve en kaliteli malı üreten satar, tersini yapan satamaz ve batar. Ülke olarak küreselleşmenin neresindeyiz? İş yaptığımız ülkelerin neresindeyiz?’’ şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Şener, eskilerin, ‘’7 düvele karşı dimdik ayaktaysan güçlüsün’’ dediklerini, ancak şimdi her yerin düşman dolduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Batılı ülkeler, Ermeni soykırımı meselesinde Ermeniler ve Ermenistan’a çok büyük kötülük yapıyorlar. Ermenilere yakın ülkeleri tahrik ediyorlar ve huzuru bozacak şekle getiriyorlar. Problemik oluşturarak Ermeniler ve Ermenistan’a kötülük yapıyorlar. Ülkemizdeki Ermenileri kaçak çalışıyor diye işten çıkaracağız da kimin işine yarayacak? İşte Dünya’daki tablo bu. Bu tablo sizi ürkütmesin, hatta tahrik ve teşvik edici tablo olsun.’’

Yaşar Yakış: Fransa ile ilişkilerimiz zedelenecek

TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış da burada yaptığı konuşmada Fransa’da Ermeni soykırımının inkârını cezaî yaptırıma bağlayan yasa tasarısının, 12 Ekim’de Fransız meclisinde oylanacağını hatarlatarak, kendisinin Fransa’daki iktidar ve muhalefet partilerinin üyeleriyle bu konuyu görüştüğünü kaydetti. Yakış, şunları söyledi: “İktidar, böyle bir yasanın çıkmamasından yana ve hatta muhalefet de aynı fikirde. ‘Neden çıkarıyorsunuz?’ diye sordum. Bana dediler ki, ‘Bu ülkede 400 bin Ermeni var’, baskı yapıyorlar. ‘Bu yasayı çıkarmazsanız, huzurunuzu bozarız evinizi yakarız’ diyorlar. ‘Oy için bu yasayı çıkaracağız’ şeklinde konuşuyorlar. 12 Ekim’de muhtemelen bu yasa çıkacak ve senatoya gidecek. Yasa çıkarsa, ilişkilerimiz etkilenecek ve zedelenecek.’’ Türkiye’de 40 ile 70 bin arasında Ermeninin kaçak olarak çalıştığını belirten Yakış, sözde ermeni soykırımına değinirken, bu konudaki propagandanın, uzun yıllar önce başladığını dile getirdi. Yakış, ‘’Bizler tehlikeyi önceden görüp tedbir almadık. Şimdi alıyoruz. Bundan böyle tehlikeyi gördüğümüz anda biz de aynen propaganda yaparak çözüm aramalıyız’’ dedi.

/ DÜZCE

10.10.2006


 

Fransa Orta Çağ yolunda

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Fransa, 1789’dan bu tarafa fikir özgürlüğünün dünyada öncüsü olmuş bir ülke. Şu anda tartışmanın yasaklanması, tamamıyla Fransa’nın Orta Çağa geri dönüşü demektir’’ dedi.

Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından ‘’Yılın Ahisi’’ seçilen Hisarcıklıoğlu, Ahilik Haftası nedeniyle düzenlenen törende, Ahilik Kaftanı giydi.

Hisarcıklıoğlu, törenin ardından, gazetecilerin, Fransız parlamentosunda yeniden gündeme gelen sözde ‘’Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’’na ilişkin sorularını cevapladı. Tasarının, daha önce Mayıs ayında gündeme geldiğini anımsatan Hisarcıklıoğlu, o dönemde de tasarının ne kadar gereksiz olduğunu ifade ettiklerini kaydetti.

Soykırım iddialarının, Türkiye’nin ve Ermenistan’ın arşivleri incelenerek, bilimsel platformda çözülmesi gerektiği önerisini tekrarladığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi:’’Bu işte kaçan taraf Ermenistan’dır. İlmin tespit etmediği bir şeyi, bilmeyen kişilerin tespit etmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Fransa, 1789’dan bu tarafa fikir özgürlüğünün dünyada öncüsü olmuş bir ülke. Şu anda tartışmanın yasaklanması, tamamıyla Fransa’nın Orta Çağa geri dönüşü demektir.’’

/ KAYSERİ

10.10.2006


 

Orman mühendislerine iş umudu

Açık öğretim programlarının altında puanla öğrenci alan bazı orman mühendisliği fakültelerinin oluşturduğu “işsiz orman mühendisi ordusu’’na, Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanunu ile istihdam kapısı açılacağı belirtildi.

Orman Mühendisleri Odası (OMO) Genel Başkanı Ali Küçükaydın, yaptığı açıklamada, halen 9 orman mühendisliği fakültesi bulunduğunu ve mezunlara istihdam oluşturulamadığını söyledi. Küçükaydın, hükümetlerin bütçe sebebiyle yeni mühendis alımı için zor kadro açtığını, ancak, buna rağmen artan fakülteler nedeniyle işsiz orman mühendisi sayısının 3 bine ulaştığını söyledi. Türkiye’de ormanların yüzde 99’unun devlete ait olduğunu ve hizmetlerin tamamen devlet eliyle yürütüldüğünü hatırlatan Küçükaydın, “Devlet 7-8 yılda 300-400 orman mühendisini istihdam ettiğine göre, lise açar gibi fakülte açıp yeni işsizlerin oluşmasını engellemeliyiz. En azından mevcutlar daha nitelikli hale getirilebilir’’ dedi.

/ ADANA

10.10.2006


 

Diyanet: Zekât taksitle ödenebilir

Diyanet İşleri Başkanlığına göre, zekât, bir defada verilebileceği gibi taksitle de ödenebilir. Ücretli olduğu halde, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve başka bir mal varlığı bulunmayan kişilere de zekât verilebilir.

Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinden derlenen bilgilere göre, bir yılda nisap miktarına ulaşan malın 40’ta birinin ihtiyaç sahibi kişilere verilmesi demek olan zekâtın ödenmesi için belli bir ayı beklememek, zekât vermekle yükümlü olanların da en kısa zamanda zekâtlarını vermeleri gerekiyor. Zekâtın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kameri yılın geçmesi gerekiyor, buna rağmen mal sahibi dilerse vakti gelmeden önce de zekâtını verebiliyor. Zekât, bir defada ödenebileceği gibi taksit halinde ödenebiliyor.

Ücretlilere yani belli bir geliri olduğu halde, bu geliriyle asgari temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve başka bir mal varlığı da bulunmayan kişilere zekât verilebiliyor.

/ ANKARA

10.10.2006


 

17 Ağustos Camii göz kamaştırıyor

Sakarya'da depremin anısına kalıcı konut bölgesi Karaman'da yaptırılan 17 Ağustos Camisi, özgün mimarisi ve sosyal tesisleriyle göz kamaştırıyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu tarafından ibadete açılan cami görenleri hayran bırakıyor.

Temeli 2002 yılında atılan ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açtığı yardım kampanyası, Sakarya Müftülüğü'nün desteği ve hayır severlerin katkılarıyla yapılan camide 2500 kişi aynı anda namaz kılabiliyor. 500 kişilik konferans salonuna sahip camide kütüphane bulunurken, ayrıca kablosuz internet hizmeti de veriliyor. Camide gasilhane, engelliler için abdest alma ve namaz kılma yeri yanında Kur'ân Kursu da yer alıyor.

Cami özgün mimarasi ile de dikkat çekiyor. Kalıcı konut bölgesinin hakim tepesine inşa edilen camide Türkiye'nin en büyük Kur'an-ı Kerim maketide bulunuyor. Cami Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun da dikkatini çekti. Bardakoğlu, camiyi bizat ibadete açarken, mimarisi ve renk seçimine duyduğu hayranlığı dile getirdi. Bardakoğlu, son yıllarda yapılan ve birbirini kopyası niteliğindeki estetik ve mimari kaygı gözetmeksizin yapılan camilerin İslam'a yakışmadığını belirterek, 17 Ağustos Camisi'nin mimari adına örnek alınabilecek bir cami olduğunu vurguladı. Ecdadımıza yakışır camiler inşa etmemiz gerektiğini belirten Bardakoğlu, "O gün taş ve çamurdan yapılan muhteşem yapıları biz bu gün betondan da yapabiliriz. Yeter ki o ruh ve istek olsun." dedi.

/ SAKARYA

10.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004