07 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Hüseyin GÜLTEKİN

Komşu hukukunu ciddiye alıyor muyuz?


A+ | A-

Günümüzde hemen her insanın müştekî olduğu, serzenişte bulunduğu problemlerin başında komşuluk münasebetleri geliyor. Bir çoğumuzun şu veya bu şekilde, haklı veya haksız bir tarzda komşularımızdan yana şikâyetlerimiz var.

Şurası açık ve acı bir gerçektir ki, ülkemizde bir çok sahada olduğu gibi, dinimizde ayrı bir yeri ve önemi bulunan komşuluk münasebetlerinde de müthiş bir yozlaşma ve dejenerasyon yaşanıyor. Birbirini hiç tanımayan, tanısa dahi hiç selâmlaşmayan, bayramlarda dahi birbirinin kapısını tıklatmayan aynı apartmanın sakinleri... Birbirinin hastasını sormayan, taziyesinden haberi olmayan, düğününe gitmeyen yıllarca aynı mahallede oturan insanlar...

Günümüz insanının en samimî, en yakın, en candan komşusu televizyon desek mübalâğa mı olur? En çok dertleştiğimiz, en fazla ziyaretine gittiğimiz, en çok dinlediğimiz, evimizin içindeki komşumuz televizyon desek abartı mı olur, bilemiyorum.

Evet şurası acı bir gerçektir ki, komşuluk münasebetlerinin önündeki en büyük engel, televizyon... Bu acı gerçeği, ne kadar görmezlikten gelsek de bunun böyle olduğunu bir çok insan biliyor ve itiraf ediyor. Komşuluk münasebetlerinin önündeki diğer önemli bir engel de dünyevîleşme... Gün geçtikçe daha lüks, daha debdebeli bir yaşantının özlemi içinde olan insanlar, daha çok kazanma, daha çok tüketmek emeliyle ömür dakikalarının hemen hepsini dünyevî meşgalelerine ayırdıklarından, artık konu komşuya zaman ayırmayı akıllarına bile getirmiyorlar. Bunun bir sonucu olarak ortaya yalnız ve yalnız kendilerini düşünen, kendilerinden öteye kapı komşusunu, hatta en yakın akrabasını dahi aklına getirmeyen bencil insan tipleri karşımıza çıkıyor toplumda.

Hâlihazırda yaşanan komşuluk münasebetleri böyle olmakla beraber ehl-i din olarak unutmamamız gereken bir gerçek var ki, bu konuda da dinimizin bize yüklediği bazı sorumluluklar, bazı mükellefiyetler var. Her konuda olduğu gibi komşuluk hak ve hukuklarıyla ilgili vazife ve sorumluluklarımızı yerine getirmekle, ancak şimdi bir çoğumuzun müştekî olduğu hoş olmayan komşuluk münasebetleri düzelebilir. Ve ancak o zaman manevî mes’uliyetlerimizden kurtulmuş oluruz.

Farklı görüş ve düşüncelere sahip, değişik huy ve mizaçlara sahip insanlarla sulh içinde geçinmek elbette kolay değil. Değişik inançlara sahip, bize göre tuhaf ve garip tutum ve davranış içinde olan insanlarla komşuluk münasebetlerini sağlıklı bir şekilde yürütmek elbette zor. Ama iyi bilmemiz gerekir ki, bu zorlukların hiçbirisi komşularımızla irtibatı kesmeyi, daha ötesi kavgalı olmayı haklı kılmaz. Çünkü komşuluk hak ve hukuku ciddiye alınması gerekli bir durumdur ve bu hukuku görmezlikten gelerek çiğnemek beraberinde bazı veballeri getirir. Konu ile alâkalı olarak Efendimize (asm) kulak verelim. Hz. Âişe’nin (r.anha) rivayetine göre: “Cebrail (as) bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki, komşuyu komşuya mirasçı bırakacak zannettim.”

“Cabir’den (ra) rivayetle Allah Resulü (asm) buyurdu ki; ‘Üç türlü komşu vardır. Bunlardan birinin bir hakkı vardır. Bu, komşulardan en az hakkı olandır. Diğerinin iki hakkı vardır. Diğerinin de üç hakkı vardır.

“Bir hakkı olan komşu, müşrik komşudur. Bunda yalnız komşuluk hakkı vardır.

“İki hakkı olan komşu, Müslüman komşudur. Bunda hem İslâmın hakkı, hem de komşuluk hakkı vardır.

“Üç hakkı olan komşu, akraba olan Müslüman komşudur. Bunda hem İslâm hakkı, hem akrabalık hakkı, hem de komşuluk hakkı vardır.”

Görülüyor ki komşuluk hukukunda müşrikin hakkı dahi söz konusu olduğuna göre bu işin ciddiyetini ve bizim açımızdan getirdiği sorumlulukları hesaba katmamız icab ediyor.

Yine Efendimiz’e (asm) kulak verelim: İbn-i Ömer (ra) bildiriyor: Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki: “Nice komşular vardır ki, kıyamet gününde komşusunun yakasına yapışacak ve şöyle diyecektir: ‘Ya Rabbi, bu benim yüzüme kapısını kapadı ve iyiliğini benden esirgedi.’”

Burada da komşumuzdan maddî ve manevî iyilikleri esirgemememiz gerektiğine işaret var.

Yine Ebu Zer’den (ra) rivayetle Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Kötü komşusu olup da, ölüm veya hayatın bir belâsı hakkından gelinceye kadar sabreden ve ecrini Allah’tan bekleyen kimseyi Allah sever.”

Demek oluyor ki kısmetimizde kötü komşu, yani zararlı komşu varsa buna sabretmekle mükellefiz. Ancak o zaman Allah’tan gelecek olan ecir ve sevaba nâil olabiliriz.

Kısacası, kendimizden başlayarak komşuluk hak ve hukukunu ciddiye almakta fayda var. Günümüzde hemen herkesin muzdarip ve müştekî olduğu komşuluk münasebetlerinin düzelmesi için, yine kendimizden başlayarak komşularımıza karşı dinimizin emir ve tavsiyeleri çerçevesinde bir tavır ve yaklaşım içinde bulunmamız gerekir.

07.06.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.05.2010) - Günahlar huzuru bozar mı?

  (23.05.2010) - İstişareyi zedeleyen hallerden uzak duralım

  (15.05.2010) - Rızık ile dinî yaşantı ilişkisi

  (10.05.2010) - Gösteriş ve riyadan şirke yol var

  (02.05.2010) - İzzet ve iffet timsâli Bediüzzaman

  (25.04.2010) - İhlâsı bozmanın getirdiği tehlikeler

  (18.04.2010) - Sadakat

  (12.04.2010) - Tebliğde dikkat edilecek hususlar

  (04.04.2010) - Öncelikle dâhilî barış ve istikrar

  (28.03.2010) - Manevî dertlerin çaresi manevî devâlardır


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.