21 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

Dünya barışını ancak Risâle-i Nur’lar sağlar

GAZETEMİZ yazarlarından Halil Uslu, Romanya Bükreş Üniversitesi profesörlerinden George Grigore’nin, “Medeniyetler çatışmasını önleyecek ve dünya barışını sağlayacak ancak Risâle-i Nur eserleridir” dediğini nakletti.

Uzungöl’de düzenlenen Doğu Karadeniz Bölge Pikniği ve K.T.Ü Mezunlar gününe katılan Halil Uslu, “Baharın Çiçekleri” konulu bir seminer verdi. Bediüzzaman’ın, “Ne yapayım acele ettim, kışta geldim. Sizler cennet-asa bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır” sözüne atıfta bulunan Uslu, konuşmasına şöyle devam etti: “Evet bugün cenneti-asa baharı Uzungöl’de, dersanelerimizde, evlerimizde yaşıyoruz. Risâle-i Nur bugün Avrupa’nın resmen tanıdığı Rotterdam İslâm Üniversitesi’nde (IUR) tezlere, doktoralara konu oluyorsa, evet cennet-asa baharları yaşıyoruz. Telekonferans sistemiyle herkesin birbirini rahatça duyabileceği şekilde Trabzon, Yalova, Mersin, Tarsus, Osmaniye, Kilis’ten telefonla bağlanılarak dersler yapılıyor. Sadece çayları herkes bulunduğu mekanda yudumluyor. Nerede olursak olalım ders yapmak için sınır yok artık. Bu cennet-asa bir bahar değil mi? Engelli olan, gözü görmeyen duymayanlar bugün Risâle-i Nuru anlamada yarışıyor. Engelli olan aslında bu hazinelerden yeterince istifade edememek değil midir ? Bunun mazereti olabilirmi? Risâle-i Nurlar cahili âlim, nice âlim geçinenleri de cahil yapar. Bunu şunun için anlattım. Konya’da bir programa gittim. İkindi ezanının okunduğu sırada namaz kılmak için il millî eğitim müdürlüğünün altında mescide bu mekânda namaz kılmak için durduğumda çektiğimiz işkenceler kum torbaları aklıma geldi. Hüzünlendim kışı ve baharı aynı anda yaşadım. Neticede o mekânda imamlık yaptırdılar. Karakol olan o mekânda işkence odalarında zindanlarda artık Risâleler okunuyor. İbadetler yapılıyor. Ağladım, bu nurun bayramı değilde nedir? Elbette bu baharların öncesinde kışları yaşayanlar işkencelere, ıztıraplara katlanan nice isimsiz fedakârlar, kahramanlar var. Yaşadıkları dua hükmüne geçti. Risâle-i Nurların yazılmasında çoğaltılmasında Şamlı Hafız Tevfik’de var. Üstad, yazdırıyor, bir taraftan da ‘bunlar ne olacak deme, gün gelecek dünyanın kanunî esasısı olacak’ diyor. Romanya Bükreş Üniversitesi’nin gayr-i müslim profesörlerinden George Grigore, “Medeniyetler çatışmasını önleyecek ve dünya barışını sağlayacak ancak Risâle-i Nur eserleridir” diyor. Bahar çiçekleri denilince piknikler, dersaneler, konferanslar, kongreler akla geliyor. İslâmiyetin ve İslâm dünyası ile ilgili tesbitlere yeni yeni ulaşılıyor. Oysa yüz yıl öncesinden tesbitler Risâle-i Nur’larda var. Bugün her ilde her ilçede artık programlar organize ediliyor, Bediüzzaman ses getiriyor.” Rize, Gümüşhane Bayburt, Siirt illerinden de katılımın olduğu programa gazetemiz yazarlarından Nejat Eren’de iştirak etti.

KAHRAMAN ALPAK

21.06.2010


 

Dünyanın ortası Akşehir’dir

BU yıl 51. Düzenlen Uluslar arası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği’nde temsili Nasreddin Hoca’yı canlandıracak olan tiyatro san'atçısı ve “Kurtlar Vadisi” dizisinin “Ömer Baba”sı Emin Olcay, şenlikte yapılacak etkinlikler hakkında bilgi almak ve faaliyet alanlarını incelemek amacıyla Akşehir’e geldi.

Temaslarına Akşehir Belediye Başkanı Op. Dr. Mustafa Baloğlu’nu makamında ziyaret ederek başlayan Olcay, buradaki ziyaretin ardından Başkan Baloğlu ve diğer yetkililerle birlikte Akşehir’in tarihî Arasta Çarşısı’na geçti. Burada ünlü Helvacı Necmi’de yöresel ürünlerden oluşan bir kahvaltı yapan heyet daha sonra Akşehir Açıkhava Tiyatrosu’na geçerek incelemelerde bulundu. Heyet, daha sonra Nasreddin Hoca Türbesi’ne giderek incelemelerde bulundu.

Türbede ‘Dünyanın Ortası Burasıdır’ yazılı platformun üzerine çıkan Olcay, “Dünyanın ortası burasıdır, inanmayan gelsin ölçsün” diyerek poz verdi. Olcay ve beraberindekiler daha sonra Akşehir Gülmece Parkı’nda bulunan Nasreddin Hoca heykellerini incelediler. Akşehir Kültür Merkezi ve Şenlikte yoğurt çalma seremonisinin yapılacağı alanı inceleyen Olcay ve beraberindekiler, Cuma Namazını kılmak üzere Akşehir Abdülvahhab Gazi Camisi’ne geçtiler. Cami çıkışı çocuklardan büyük ilgi gören Olcay, onlarla birlikte toplu hatıra fotoğrafı çektirdi. Emin Olcay öğleden sonraki temaslarında ise Nasreddin Hoca’nın da hocası olan Seyyid Mahmut Hayrani Türbesi’ni ziyaret etti. Burada dua ederek yetkililerden bilgi alan Emin Olcay ve beraberindekiler son olarak Akşehir Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesini ziyaret etti.

21.06.2010


 

“Çocuk Gözüyle Hititler’’ projesi sona erdi

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘’Çocuk Gözüyle Hititler’’ projesi, düzenlenen törenle sona erdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, müze bahçesinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, ‘’Toplumda kültür ve turizm bilincinin geliştirilmesi için gerekli çalışmaları yapmak ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği sağlamak’’ şeklindeki görev tanımlarından hareketle bu projeyi gerçekleştirdiklerini söyledi.

‘’Projenin amacı, ülkemizde kültür ve turizm bilincinin ilköğretim çağından başlayarak geliştirilmesi ve bu sayede toplumumuza, ülkemizin kültürel değerlerini tanıyan, onları koruyan ve gelecek nesillere aktarabilen bireylerin kazandırılmasıdır’’ ifadesini kullanan Evkuran, öğrencileri, aynı topraklarda binlerce yıl önce yaşayan Hatti ve Hitit uygarlıkları konusunda bilinçlendirmeyi hedeflediklerini belirtti. Törende daha sonra öğrenciler tarafından gösteri sunuldu ve proje katılan öğrencilerin yaptığı materyallerden oluşan serginin açılışı yapıldı.

21.06.2010


 

Emet’te Sakal-ı Şerif ziyareti

KÜTAHYA’NIN Emet ilçesinde Müftülükte muhafaza edilen Sakal-ı Şerif, Çarşı Camii’nde ziyarete açıldı. Sakal-ı Şerif, üç ayların başlaması dolayısıyla Cuma namazı sonrası Çarşı Camii imam hatibi Abdullah Terzioğlu tarafından minberin merdiveninde, ilahiler okunarak teşhir edildi.

Cami cemaatinin yoğun ilgi gösterdiği Sakal-ı Şerif karşısında kimisi dua ederken, bazılarının da gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Bazı vatandaşlar ise cam tüpte muhafaza edilen Sakal-ı Şerif’i görüntülemeye çalıştı. Vatandaşlar, Sakal-ı Şerif’i gördükleri için büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Bu arada, Sakal-ı Şerif’i, ziyarete açılmasından itibaren yaklaşık bir saatte 1500 kişinin ziyaret ettiği bildirildi.

21.06.2010


 

8 asırlık Kılıçarslan Köşkü için arkeolojik kazı başladı

KONYA’DA Selçuklu döneminde kalma 8 asırlık Kılıçarslan Köşkü’nün restorasyonu için arkeolojik kazı çalışması başladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, köşkün yeniden turizme kazandırılacağını açıkladı. Selçuklu’dan bugüne kadar intikal eden Konya’daki iki önemli eserden biri olan Alaaddin Tepesi üzerindeki tarihi Kılıçarslan Köşkü’nün restorasyonu kapsamında tarihi kalıntı ve çevresinin arkeolojik kazısına başlandı. Kalıntılarını korumak için yapılan beton şemsiye ile adeta Konya’nın simgelerinden biri haline gelen köşkün turizme kazandırılması planlanıyor. Konya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arasında yapılan işbirliği protokolünün ardından çalışmalar start aldı. Protokol çerçevesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tarihi kalıntıların restore edilmesi için 1 milyon TL destek vereceği ifade edildi.

21.06.2010


 

Denizli’den nurlu esintiler

DENİZLİ Yeni Asya Vakfı tarafından düzenlenen Regaib Kandili programı vesilesiyle dâvet edilen İlahiyatçı-Yazar İsmail Aksoy, gecenin anlam ve önemi üzerinde durdu.

Kur’ân ve hadislerden örneklerle süslediği konuşmasında Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Üç aylar ve faziletleri hakkındaki tahlillerinden bölümler okudu ve açılımlarda bulundu. ‘‘Zerreler Âlemine Yolculuk’’ konusunda bir sunum yapan yazar İsmail Aksoy, zerrelerin değişim, dönüşüm ve gayb âleminden görünen âleme gönderilme serüveni üzerinde durdu. ‘Bütün atom altı parçacıklar hareketlerine 'Bismillah...' diyerek başlarlar. Nitekim her birisi sonsuz derece kuvvetlerinden fazla yükleri kaldırmaktadırlar. Yani bir bakıma, buğday tanesi gibi bir çekirdeğin, koca çam ağacı gibi bir yükü omuzuna almasından farksız bir iş yürütmektedirler. Her bir atom altı parçacığı vazifesini bitirirken de 'Elhamdülillah...' demektedir’’ dedi. Kanun ve kuvveların ortaya çıkmasına Nûr-u Muhammedî’nin sebep olduğunu vurgulayan Aksoy, bunun sebebini ‘Çünkü Levh-i Mahfûz, o Nûr’dan yaratılmıştır. Sonra oradan zaman levhası üzerine akis düşmektedir.’ şeklinde açıkladı. Kalabalık bir topluluk tarafından takip edilen seminerin sonunda sorulan sorulara da cevaplar verilerek program sona erdi.

21.06.2010


 

Metruk evleri yaşanır hale dönüştürdüler

SKİŞEHİR’DE uzun yıllar kaderine terk edilen ve pek çoğu metruk hale gelen tarihî evlerin bulunduğu merkez Odunpazarı ilçesi, son yıllarda yapılan çalışmalarla yeniden hayat buldu, turistlerin ilk uğrak yerlerinden biri oldu.

Anadolu Üniversitesinin 2002 yılında Odunpazarı’ndaki 5 evi restore ettirip, konukevi olarak kullanmasıyla başlayan süreç, Odunpazarı Belediyesi’nin Tarihî Odunpazarı Evlerini Yaşatma Projesi ile devam etti. Odunpazarı Belediyesi, yaklaşık 5 yıldır ev sahiplerinden ücret almadan 19. yüzyıl sivil mimarinin en güzel örneklerini sunan tarihî evlerin bazılarında restorasyon yaptı, bazılarını da onardı. Belediye, tarihi sit alanı olan 70 hektarlık alanda 25 sokakta yaklaşık 250 evi bakıma aldı. Turizm ve ticaret açısından her geçen yıl daha da canlanan Odunpazarı, son yıllarda açılan müze, konak, çarşı, otel ve restoranlarla yeni bir hayat alanı haline geldi. Eskişehir’in ilk Türk yerleşim alanı olan ilçe, şehre gelen ziyaretçilerin de ilk adresi olmaya başladı. Tarihsel ve kentsel sit alanı olarak değerlendirilen Odunpazarı, Odunpazarı Belediyesi tarafından yapılan restorasyon çalışmalarıyla yaşayan bir mekâna dönüştü. İyi korunmuş tarihî evleri, daracık sokakları, müzeleri ve camileriyle Odunpazarı, bambaşka bir Eskişehir’i içinde barındırıyor.

21.06.2010


 

Cumalıkızık restorasyonu başlatıldı

BURSA’DA 700 yıllık Osmanlı köyü Cumalıkızık’da 13. Ahududu Şenliği yüzlerce vatandaşın katılımıyla yapıldı. Şenlikte, en iyi ahududu yetiştiren üreticilere çeşitli hediyeler verildi.

Yıldırım Belediyesi Mehter Takımı ve kılıç kalkan ekibinin gösterisiyle renklenen şenliğe Vali Yardımcısı Mustafa Güney, AKP Bursa Milletvekili Canan Candemir Çelik, Sedat Kızılcıklı, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin ile çok sayıda vatandaş katıldı. Cumalıkızık’ın Bursa ve Yıldırım için önemine dikkat çeken Yıldırım Başkan Özgen Keskin, “Cumalıkızık’ta geleneksel hale getirilen Ahududu Şenliği her yıl bir öncekinden daha renkli geçiyor. Bursa’nın özellikle de Yıldırım’ın göz bebeği olan Cumalıkızık’ı yaşatmak ve gelecek nesillere de aktarabilmek için elimizden geleni sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz. Bunun içinde 13’üncüsünü gerçekleştirdiğimiz Ahududu Festivalimizin yanı sıra, ‘3. Bin Yılda Yaşayan Osmanlı Köyü Cumalıkızık Restorasyonu’nu da başlatmış oluyoruz. Şimdiden emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, tüm katılımcılarımıza iyi eğlenceler diliyorum” diye konuştu.

21.06.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.