01 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Batı medeniyeti: Kurtlaşmış bir ağaç!


A+ | A-

Avrupalı düşünür Edgar Morin, Batının, medeniyetin özellikle maddî ve teknik yönünü geliştirdiğini, maneviyât gibi konularda tamamen bir azgelişmişlik hâli sergilediğini söyler. Morin, Le Monde’da verdiği, Mostar dergisinde de yayınlanan röportajında, teknik ve ekonomik gelişmelerin halkın bir kısmına refah getirdiğini, ama manevî huzur sağlayamadığını; olumlu etkilerinden çok olumsuz etkileri görülen Batı medeniyetinin bir reformdan geçmesi gerektiğini belirtir.1

Harward Üniversitesi Visual and Environmental Studues Bölümü öğretim üyesi Dr. Nan Burks Freeman da, “Bu toplumun bunalım içinde olduğunu görmek çok büyük eğitimi gerektirmiyor. Hemen herkes, onu fark eder” 2 diyor.

Ancak, Batı, inat ve gururu yüzünden itiraf edemiyor! Hâlâ “medyatik” oyunlarla hem dünyayı, hem kendilerini aldatıyor. Beynelmilel fesat şebekeleri, İslâm ülkelerindeki Müslümanların maddî yöndeki perişan hâlini sık sık ekranlara, gazete sayfalarına aktararak yanıltıyorlar. Müslüman coğrafyalarda yaşayan gayr-ı müslim veya ateistlerin ahlâk ve davranışlarını da Müslümanlıktan kaynaklanıyor gibi göstererek, İslâmiyete olan teveccühleri kırmak istemeleri gözlerden kaçmıyor.

Oysa Batı, ıztırabını çektiği hastalıkların mikroplarını, bizzat kendisi üreterek bulaştırıyor ve kendi kendini zehirliyor. Bediüzzaman’a göre; Batı medeniyetinin, bunalımının sebebi, fazîlet ve hüdâ üzerine değil, beş menfî esas üzerine oturmuş olmasıdır. Zirâ, dayanak noktası “kuvvet”, hedefi “menfaat”tir. Hayatı “mücadele” olarak görür. Kitleler arasındaki bağı, “menfî milliyet ve ırkçılık”, çekici ve sihirleyici hizmeti, “hevâ ve hevesi harekete geçirmek, kötü arzuları tatmin etmek ve kolaylaştırmak”tır.

Batı medeniyetinin dayandığı “kuvvet” anlayışına göre, kuvvetli olan daima haklıdır. Kuvvetli zayıfı ezmekte, sömürmekte ve köleleştirmektedir.

Hedefi, ‘menfaat’tir. Bir yerde menfaat varsa, boğuşma da vardır. Nice cinâyet, işkence, eziyet, çıkar kavgaları “menfaat” ağacının acı meyveleri değil mi?

Kitleler arasındaki bağı, ‘başkasını yutmakla beslenen ırkçılık’tır. Bu da boğuşmalara, haksızlıklara, zulümlere ve dolayısıyla insanlığın mutsuzluğuna sebeptir.

Hayattaki en büyük prensibi, ‘çarpışmak’tır. Hayatı bir çarpışma, mücadele kabul etmenin âkıbeti, kavga, gürültü, ayrılık, düşmanlık, kin, nefret, ezme ve ezilmedir.

Çekici ve sihirleyici hizmeti, ‘hevâ ve hevesi harekete geçirmek, kötü arzuları tatmin etmek ve kolaylaştırmak’tır. Bu felsefenin yüksek insânî duyguları mahvettiği; alçalttığı; sefil, rezil ettiği açıktır. Bu anlayışın insanlığa yegâne armağanı, insan rûhunu ve iç dünyasını, içi tamamen boşaltılmış kof ve çürük bir ağaca döndürmekten ibarettir.

Bediüzzaman, Batı medeniyetinin, insanlığın huzurunu kaçırdığını ise şu sözleriyle ifade etmişti: “Bu medeniyet-i hazıra (şimdiki medeniyet), beşerin yüzde seksenini meşakkate, şekavete atmış; onunu mümevveh (sahte) saadete çıkarmış; diğer onu da, beyne beyne (ikisinin arasında) bırakmış. Saadet odur ki, külle (herkese), ya eksere (çoğunluğa) saadet ola. Bu ise, ekall-i kalilindir (azın da azınındır) ki, nev-î beşere rahmet olan Kur’ân, ancak umumun, lâakal (en azından) ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder.”

Dipnotlar:

1- Yeni Asya, 20.02.2008.; 2- Zaman, 26 Haziran, 1995.; 3- Sünûhat, s. 59.

01.11.2010

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.10.2010) - Eden bulur; kader adalet eder

  (29.10.2010) - Namazı hakkıyla kılmanın ehemmiyeti

  (27.10.2010) - Kimin safında yer alıyoruz?

  (26.10.2010) - Kalkınma, namaza bağlı!

  (24.10.2010) - “Umarım bu feryadı duyarsınız!”

  (22.10.2010) - Şartlar ne olursa olsun!

  (21.10.2010) - Nur talebelerinin bütün derdi!

  (20.10.2010) - Fal ve tefe’ül (iyiye, hayra yormak)

  (19.10.2010) - Gaybı bilmek, fal ve gelecekten haber vermek

  (18.10.2010) - Kâinat Allah’ın bir parçası değil!


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.