01 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

S. Bahattin YAŞAR

Meydanı negatif insanlara bırakmayalım


A+ | A-

Bir adama, ‘kırk gün deli desen, deli olur’ derler, ya da ‘fena bir adama, ‘iyisin, iyisin’ desen iyileşmesi; iyi bir adama da, ‘fenasın fenasın’ desen fenalaşması, görülen vakıalardandır’ denir.

O zaman, muhatabımızı, (yani bu muhatap eş, çocuklar, öğrenciler, personel de olabilir) iyileştirmek de, fena hale getirmek de bizlerden kaynaklanıyor. Yani fenalaştırma kabiliyetimiz de iyileştirme kabiliyetimiz de mevcut. Peki bu potansiyeli daha çok hangi yönde kullanıyoruz?

**

Bizim de, ‘Pozitif Pencere’ isimli çalışmamızdan sonra, adımız neredeyse ‘pozitif adam’a çıktı. Artık, adımız çıktı pozitife, inmez negatife. Yani pozitif düşünceler, pozitif duygular ve pozitif davranışlar içinde olduk diye, bizim üzülme, bizim moral bozukluğu yaşama, negatifleşme hakkımız yok mu oldu?

Geçenlerdeydi, biraz kendime vakit ayırma ihtiyacı hissetmiş ve zaman zaman takıldığım derin beslenme mekânlarımda sessiz yürüyüşler yapıyordum. Bu bir anlamda ne çok güzel olan ve ihtiyaç duyulan iç yürüyüşler… Yanıma yaklaşan dost, ‘Hayırdır, pozitif bir adama böyle duruşlar yakışır mı? Pozitif insan dediğin… diyerek epeyce bir nasihat çekti…”

Ben de, içten dinledim ve ‘haklısın’, ‘haklısın’ diyerek, cümlelerinin boşa gitmediğini ona hissettirmeye çalıştım.

**

İnşallah bunlar duâ hükmüne geçer de şahs-ı maneviye yakışır, pozitif bir insan oluruz. Kusursuz olan şahs-ı maneviye lâyık olabilmek için, doğrusu elimizden geleni yapmakla ve kesinlikle nefsimizi temize çıkarmadan sürekli emmare olan nefsi terbiye içinde olmamız en büyük duâmız.

Tabiî ki, böyle bir tanımlanmaya binler şükür.

Benim bütün mü’min kardeşlerim böyle bir tanımlamayı hak ediyor. Onların yanında Rabbim bize de hem kendi içimde hem de dış dünyaya karşı pozitif bir insan olmayı nasip etsin. Yoksa, ne kadar kusurlara alude olduğumuzu bilmiyor değiliz. Ama pozitif enerji kaynaklarından beslenen dostlarımızın, pozitif insan tanımlamalarını duâ olur niyazıyla baş göz üstüne kabul ediyoruz. Çünkü negatiflik, önce yaşayana ve taşıyana bir yüktür. Hem de çok ağır bir yük.

Gerçekten söylüyorum, Allah böylelere yardım etsin. Kirli düşünce içinde olan bir insanın ne çekilmez bir hale-i ruhiyesi vardır. Böylelerin negatifliği, sadece kendisinde kalmıyor, çevreye de bulaşıyor. Adeta pis kokulu bir varlık gibi gittiği yeri yaşanmaz hale getiriyor.

Özellikle de onlarla birlikte yaşayan, birlikte çalışan, birlikte aynı odaları, koridorları paylaşan insanların vay haline!

Asıl, vah vah kendi haline!

Çünkü biz biliyoruz ki, ‘Kirli düşünce, önce taşıyanı kirletir.’

Vallahi, imkânınız varsa böyle halet-i ruhiyesi bozuklardan uzak durun.

‘Yok, kardeşim ya, nerede o günler’, diyorsanız; o zaman, lütfen onlara duâ edin.

Aslında böylelerden uzak olmak değil, belki onlara daha yakın olmak gerekir. Çünkü bir insanın karmakarışık böyle bir düşünce dünyası ile gün geçirmesi ne büyük bir cehennemi azaptır. Zaten kirli düşünceler içerisinde olmak ve kendi kendine, çevresine bu cümlelerden sürekli kurmak ve bundan da için için haz duymak, tam bir hastalık halidir, azap halidir.

Bu, daha dünyada iken cehennemi bir halettir. Allah kurtarsın.

Siz de eğer, böyle bir insanla yaşıyorsanız, ya da böyle bir insanla çalışıyorsanız; bir hasta insana yaklaşıyor olduğunuzun, çalışıyor olduğunuzun bilincinde olmanız gerekiyor.

Ve kendinizi psikolojik olarak korumaya almalısınız. Yoksa siz de gidersiniz alimallah.

Bunun da yolu, psikolojik hasta insanlarla birlikte yaşamanın sağlıklı koridorlarını bilmek ve bulmaktır.

Psikiyatri alan uzmanları ve onların yazdığı kitaplar bu karşı savaş stratejisinden başka bir şey değildir.

**

Yani annenizin, babanızın, eşinizin, çocuğunuzun hasılı birlikte yaşadığınız insanların halet-i ruhiyesinin sağlıklı olmadığı kanaati taşıyorsanız, buna karşı seyirci olmak doğru değildir.

Evet, onları dışlamak, onlardan uzak durmak da sağlıklı değildir.

Ama, onların durumlarını daha doğru algılamak ve daha doğru adımlar atmak için bir çaba içinde olmak gerekmektedir. Hatta gerektiğinde uzman yardımı almak aklın gereğidir, bu da yine bilgi ile olacak bir şeydir.

Bu, hem muhatap olduğumuz insanlar için, hem de muhatap olan bizler için kaçınılmaz derecede önem arz eder.

Belki bu alan okumalarımız bizi psikiyatr yapmayacaktır, ama aklın yolu bir olduğu için doğru adımlar atmayı sonuç verecektir.

Elbette sağlıklı aileler, sağlıklı bir toplum için, sağlıklı bireylere ihtiyaç var. Bu da yine birbirinin problemlerine, birbirinin neşesine duyarlı insanlarla kazanılacaktır.

Netice itibariyle, negatif insanlar da hayatın bir gerçeği. Ama pozitif insanlar gerek nitelik ve gerekse nicelik olarak baskın olursa, negatiflerde pozitif atmosferin etkisinde pozitifleşeceklerdir.

Yoksa, eğer yaşanılan ortam negatiflere terk edilirse, pozitifler de bir müddet sonra negatifleşeceklerdir.

Onun için ailede, iş yerlerinde, eğitim ortamlarında, toplumda güçlü, yüksek enerjili pozitif insanlara ihtiyaç var.

Çünkü pozitiflik artarsa, negatiflik azalacaktır.

01.11.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.10.2010) - Ne ile imtihandayız?

  (18.10.2010) - Hastalık, insana haddini bildirir

  (11.10.2010) - Yakalanacağımız kaçışlar yaşıyoruz

  (04.10.2010) - Urfa’da, Bediüzzaman müzesi neden olmasın?

  (27.09.2010) - Yarın sizin, buyurun...

  (20.09.2010) - “Çocuklarım için yaşıyorum diyen” anne babalar!

  (13.09.2010) - Haklı olmak iddiası çözüm üretmiyorsa, haksızdır

  (06.09.2010) - Kendimizi ve ehlimizi, ‘şer’rimizden korumak

  (30.08.2010) - Çocuklarımız hakkındaki konuşma hakkımız

  (23.08.2010) - Serin ve selâmetli sıcaklar


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.