29 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Recep TAŞCI

Kedi kedidir


A+ | A-

Hafta sonu ile birleşince bayram tatili uzun sürdü.

Ama hayat durmadı.

Ülkemizin güvenliğini ve dış politikasını yakından ilgilendiren bir gelişme oldu.

19-20 Kasım tarihlerinde Portekiz’in başşehri Lizbon’da son yılların en önemli toplantılarından biri olarak adlandırılan 28 ülkenin katılımıyla NATO Zirvesi gerçekleştirildi.

Bu toplantıyı önemli kılan neydi?

“Füze savunma sistemi” kurulması konusunda bir anlaşmanın imzalanmasıydı.

NATO üyelerini ve müttefiklerini hedef alan herhangi bir füze saldırısına karşı korumayı amaçlayan anlaşmanın imzalanması kolay olmadı.

Yoğun ve sert tartışmalar yaşandı.

Türkiye bu tartışmalara aktif olarak katıldı.

Öyle ki ipler kopma noktasına gelebilirdi.

Pürüzlü noktaları şöyle sıralayabiliriz.

Bir kere sistemin kurulacağı ülke belirsiz.

Önce Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde düşünülmüştü.

Rusya karşı çıktı.

Bunun üzerine projenin ülkemizde hayata geçirilmesi gündeme geldi.

Millî Savunma Bakanı Gönül, “Füzeler Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgelerine konuşlandırılacak.” dese de durum netleşmedi.

Kamuoyunda “Füze kalkanı” diye bilinen sistemin kime karşı olduğu da anlaşılamadı.

ABD yetkilileri tehdidin İran’dan geldiğini açıkça söylediler.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de;

“NATO’nun kamuya açıklanan belgelerinde hiçbir isim yer almıyor. Ancak biz kediye kedi deriz. Bugünün füze tehditi İran’dır” diyerek İran’ı işaret etti.

Türkiye ise belgede İran’ın adının geçmesini reddetti.

Şiddetli tartışmalar neticesinde imzalanan strateji belgesinde İran adı yer almadı.

Bu durum kamuoyuna bir başarı olarak sunuldu.

Sonuçta meçhul (!) bir düşmana karşı bir füzesavar sistemi kurulacak.

Bir diğer tartışma konusu komuta-kontrol kimde olacağı ile ilgiliydi.

Başbakan Erdoğan mealen, “Topraklarımızda böyle bir sistem düşünülüyorsa, komuta-kontrol kesinlikle bizde olmalı, aksi halde kabul edemeyiz.” şeklinde demeç verdi.

Zirve sonrası U dönüşü yaptı.

“Komuta NATO’da olmalı” dedi.

Bu mesele de ortada kaldı.

Gelecek Haziran ayına kadar sorunların nasıl çözüleceğini göreceğiz.

Bir değerlendirme yaparsak;

Askerî konularda ahkâm kesmek bize düşmez.

Türkiye’nin güvenliği için böyle bir savunma sistemi gerekli mi?

Cevabını uzmanlara bırakalım.

Bizi ilgilendiren kısmı malî portresi ve finansmanı.

Kaça mal olacak?

Finansmanını kim üstlenecek?

Payımıza ne düşecek?

Silâh şirketlerinin rolü ve fonksiyonu nedir?

Bunlar konuşulmuyor.

Bu vesileyle şu hususun altını çizelim.

Savunma harcamalarımız zaten çok yüksek.

Kısılması gerekir.

Ayrıca sıkı bir şekilde denetlenmelidir.

Bu konuda zaaflarımız ve tabularımız var.

Nüfusumuza ve gücümüze göre dünyanın sayıca en büyük ordusunu besliyoruz.

Günahtır, kaynak israfıdır.

Kıt olan kaynaklarımız verimli alanlara kanalize edilerek yatırım ve üretim artışı sağlanmalıdır.

Ülkemizin en temel ve kronik derdi işsizlik ancak böyle çözülür.

Durum istatistiklerde gösterildiğinden daha vahimdir.

Özellikle gençler arasında işsizlik had safhadadır, sosyal patlamalara zemin hazırlamaktadır.

Sorunun malî boyutundan sonra dış politikaya yansımasına da kıcasa değinmeliyiz.

Proje İran’la ilişkilerimizi olumsuz yönde etkileyecektir.

ABD patentli bu projeyi onaylayan hükümet, adı zikredilmese de İran’ı hasım konumuna sokmuştur.

Hele radar ve füzelerin Türkiye’de konuşlandırılması halinde İran’ın tepkisinin çok sert olacağı aşikârdır.

“Komşularıyla sıfır sorun” politikası yürüttüğünü söyleyen hükümet sıkışmıştır.

Bir yanda Batı bloku diğer yanda komşumuz İran.

Yani “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” vaziyeti.

Komplo teorilerine inanmayız, ama bu durum Türkiye-İran ilişkilerini bozmaya yönelik ABD’nin yürürlüğe koyduğu bilinçli bir planın parçası mıdır diye de insan ister istemez şüpheleniyor.

Diğer taraftan İsrail faktörünü de unutmayalım.

İşin içinden kazasız belâsız nasıl sıyrılacağımızı zaman gösterecek.

29.11.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.11.2010) - Hediye paketi

  (15.11.2010) - G-20 zirvesinden beklentiler

  (08.11.2010) - Bütçe iyi de...

  (01.11.2010) - İşte böyle bir düzen

  (25.10.2010) - Döviz bulutu

  (18.10.2010) - Adalet ve sarayları

  (11.10.2010) - Döviz savaşı

  (04.10.2010) - Adil kalıcı bir düzen özlemi

  (27.09.2010) - Aynı filmi izlemek istemiyoruz

  (20.09.2010) - Ne abartalım, ne karamsarlığa kapılalım


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.