"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir vefat ve dostluk dünyamız

03 Temmuz 2012, Salı
Rahmetli Bekir Ağabeyin, Dr. Sadullah Nutku Ağabeyin vefatından sonra kaleme aldığı hasret ve hüzün yüklü bir yazıyla başlamak istiyorum.
“Yıldız yağmuru veya cennetten gelen ses.
Gökte yıldızlar kayar bazen ve derler ki bir kişi daha gitti cennete, bir kişi daha gitti ahirete.
Bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa bizim dostluk dünyamızın semasından yıldızlar kayıyor Cennete doğru…
Önce bir güneş göçmüştü. Bunu takiben yıldızlar yağmuru başladı. Batan güneşin ardından ne kadar da çok yıldız kaydı ya Rabbi” der Bekir Ağabey ve bir çırpıda aklına gelen nur yıldızlarını sayar ve yazı böylece devam edip gider.
Merak edenler dostluk, vefa, muhabbet ve hasret yüklü yazıyı “Zafer Bizimdir” kitabından okuyabilirler.
İşte 26 Haziran 2012 tarihinde vefat eden Ahmet Nacir Ağabey gönül dünyamızı süsleyen bir yıldızdı. Rahmet-i Rahman’a kavuştu, ebedî âleme intikal etti. Sevgililer diyarına uçup gitti. Rahat yeri olan berzah âlemine göçtü. Kardeşlik zincirinden bir halka olarak koptu. Bir zincirin halkasından koparken diğer başka bir nurânî zincire takıldı. Hayatın ağır tekliflerinden kurtulup mükâfat ve ücret âlemine gitti.
Zaten ehl-i iman için ölüm bir tebdil-i mekândır, bir terhistir, hayat külfetinden bir paydostur. Bu yönüyle kalbimiz rahattır. Yalnız geçici bir firak ateşi içimizi yakmaktadır.
Firak acısının ne olduğunu sevdiklerini kaybedenler çok iyi bilirler. Bilirler değil yaşarlar. Hasret gözyaşlarını dökerler. Evet şu satırları yazarken gözyaşlarımı tutamadım. Aynı zamanda daha evvel göçüp giden sevdiklerim de gözümün önüne geldi. Zaman zaman ebedî âleme göçmüş, ahirete intikal etmiş sevgilileri hayalen düşünür, gönül dünyama misafir eder, muhabbet ve firaklarıyla hazin gözyaşları dökerim.
Evet Ahmet Ağabey Nura intisap ettiği ilk günden vefatına kadar kudsî bir rabıtayla dâvâsına bağlı kaldı. Doğru bildiği yolda dosdoğru yürüyen nadir insanlardandı. O bir safvet timsaliydi. Masumane bir halet içindeydi. Gayet ciddiydi. Helâl harama son derce dikkat ederdi. Bu bir itiyat değil, hayatında bir düstur gibiydi. Çocukları üzerine titreyen şefkatli bir babaydı. Mülayim bir insandı. Yirmi üç yıllık arkadaşlığımızda hiddetlendiğine şahit olmadım. Allah ve kul hukukuna riâyet ederdi. Dâvâsını ve arkadaşlarını son derece severdi. Müdakkik bir nur talebesiydi. Derslerin müdavimiydi. Kolay kolay dersleri aksatmazdı. Dâvâsına sadık ve metin bir nur eriydi. Üstadının meslek ve meşrebine son derece bağlıydı. İçtimâî hadiseler istikametine olumsuz etki yapmazdı. Nurun ölçü ve umdeleri onun en büyük dayanak noktalarıydı. Tavizsizdi. Dâvâsının muhabbetiyle yaşardı.
Ahmet Ağabeyi dış dünyasıyla tanıdım. İç âlemine, ruh dünyasına uzanamadım. Galibe ülfet perdeliyordu. Orada ne olup bittiğini bilmiyorum.
Galiba Aziz Üstadımızın şu satırları onun iç dünyasını, iç âlemini yansıtan sırlar ve nurlardı zannederim:
”Cenab-ı Hakk’ı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envara, esrara ya bilkuvve veya bilfiil mazhardır.”
Evet bir nur eride daha aramızdan ayrılıp yüzde doksan dokuz ahbabın meclisine intikal etti. Aziz Ağabeyim, Üstadımızın dediği gibi günah cihetinde öldün, sevap cihetiyle yaşıyorsun. Amel defterin açıktır.
Hani Aziz Üstadımız bu hizmetimizle baharın kudsî çiçeklerine zemin hazırlıyoruz diye bizlere müjde veriyor ya…
İşte o kudsî bahar çiçeklerinden beş altı çiçek yetiştirdiniz. (Mehmet Şerif, Adnan, Bilal ve nazlı çiçek Mustafayı kastediyorum.) ve daha nice nazenin çiçekler. Vazifeni bitirip terhis oldun. Kabrin arkasında sakin duran nuraniler meclisine katıldın. Hem yetiştirdiğin bahar çiçekleri hem de cemaat baharının kudsî çiçekleri kıyamete kadar amel defterine sevap yazdıracaklardır inşaallah!
Aziz insan nur içinde yat, mekânın Cennet olsun, Rabbim sizleri berzah âleminin en güzel hayatına mazhar eylesin, âmin! Ruhuna binler Fatiha…
Okunma Sayısı: 3250
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • maruf

    6.7.2012 00:00:00

    Güzel bir yazı eline yüreğine sağlık. selamlar Maruf

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı