"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suya sabuna dokunmamak

Hülya YAKUT
15 Şubat 2015, Pazar
Yazı yazmak sanılanın aksine zor bir iştir. Yazılan her bir cümle, her okuyucu için ayrı anlamlar ihtiva edebilir.

Herkes okuduklarından farklı sonuçlar çıkarır, farklı yorumlar yapabilir.

Birinin ‘çok güzeldi’ dediği yazıya, bir başkası, ‘güzel değildi’ diyebilir.

‘Bu yazı kimi hedef aldı?’ sorusuna muhatap olabildiğim gibi, ‘filanı nasıl da güzel anlatmışsın’ diyenler çıkıyor.

Hatta ‘bak bak beni yazmış’ diye öfkelenenler veya sevinenler var.

‘Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz’ atasözünü gel de hatırlama.

Yazılarda isim yok, resim yok, adres yok… Buna rağmen sevinen var, öfkelenen var… beğenenler kadar beğenmeyen var…

Vicdanı kirli olanın rahatsızlığı kimi zaman karşı suçlamalarla kendini belli eder.

Peki niye?

Cevabı basit.

Eğer okuduğumuz cümlelerden dolayı rahatsızlık duyuyorsak bu demektir ki, yanlışımız var, hata yapıyoruz, birilerini üzmüşüz.

Yok okuduklarımız bizi memnun ediyor, sevindiriyorsa o zaman doğru yoldayız, adaletle icraat yapmaktayız, hücum edenlere rağmen temiz ve şeffafız.

Çünkü yazılarımda iyi ve güzel olanı nazara vermeye çalışıyorum.

Olması gerekeni ve inançlı bir insanın yapması gerekenlerden bahsetmeye gayret ediyorum.

Yaşadığı şehri, ülkeyi, içinde bulunduğu ortamı, siyasî ilişkileri yazmak bir yazarın aslî vazifesidir.

“Bunu niye yazdın?”

“Sen en iyisi yazma” gibisinden akıl verenler, at gözlüklerini çıkarıp, vizyonlarını genişletemezlerse işte o zaman yazarların işi zorlaşır.

Dar düşünceli, dar görüşlü okuyucuyu hangi yazar ister ki?

Kur’ânî ve Muhammedî bir emanet olan kadına, zulüm ve haksızlıktan bahseden bir yazı yazdınız diyelim ki…

Bunu okuyan hemen itiraz ediyorsa, sizin feminen yazınıza değil, o zulmü yaptığı için rahatsız oluyordur. Veya o zulme sessiz kaldığı için.  

Yazılarım hepimiz içindir. Benim, senin onun için yazılır.

Olumlu veya olumsuz hisse çıkaranlar eminim ki vicdanının sesini dinleyenlerdir.

Bu hafta suya sabuna dokunmayan bir yazı yazmaya karar verdim.

Gıyabında övmek, artılarını anlatmaya evet varım, amma…

Yüzüne karşı güzel sözler söyleyip, methiyeler dizdikten sonra, arkasından kötü konuşmak, sayıp dökmek hiç tarzım olmadı, olmaz da.

Yaşanan olumsuzluklardan elbette yakınacağız.

Nerede bir yanlış var ise bunları elbette dile getireceğiz.

Çünkü bu ülkenin vatandaşlarından biriyim ve bu toprakları seviyorum.

Zaman zaman suya sabuna dokunmayan yazılar yazsam da…

Kimseyi incitmemek çabalarına girsem de…

Kimseyi üzmek gibi bir niyeti taşımasam da…

Amma ortada bir kirlilik var ise, bir adaletsizlik, imana ve Kur’ân’a saldırı var ise… suya da gerek duyacağım, sabuna da….

Bunlarsız temizlik olmaz.

Bunlarsız hayat çekilmez.

Kirlenmeye gerçekten karşıysak, adil, şeffaf, temiz, dürüst, çıkarsız bir düzen istiyorsak bu şart.

Çünkü insan olmanın gereği budur.

Vicdanının sesine kulak veren herkes bunu ister.

Çünkü: “Vicdan, kalp penceresinden bakar. Akıl, gözünü kapasa da vicdanın gözü daima açıktır.”

Okunma Sayısı: 2245
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • raşit yücel

    15.2.2015 14:50:51

    tebrikler harika olmuş,gönlünüze yüreğinize sağlık,selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı