Bu yüzden onlara her görülen yerde ezilmesi, yok edilmesi gereken bir varlık muamelesi yapıyoruz.  Hele sivrisinek, hamamböceği gibi böcekler  en tiksint ve korkunç varlıklar bizim nazarımızda.  Her varlığı bize dokunan küçük zararları ve yararlarıyla anlamlamlandıran zihnimiz kendi kısır anlayışıyla muamele ediyor canlılara.  Koyduğu bu ad ve anlam üzerinden davranmaya başlıyor çevresindeki bütün yaratılmışlara.  Kendisine emanet edilen canlar üzerinden zarar biçip yok etme mücadelesi başlatıyor böylece.
Zarar gerçekten cana ve mala olduğunda buna fetva var. Ama toplu bir zarar faturası kesip, her gün onlara ölüm fetvası verilip, sokaklarda ilâçlama makinalarıyla üzerlerine ölüm saçılan böcekler bizlere daha büyük faturalar kesecekler bir gün.
Tarlada haşere savaşı, sokakta haşere savaşı, evde haşere savaşı… Ah pis haşereler niye varsınız ki yer yüzünde? İnsanlar bir rahat edemediler sizin yüzünüzden. Zehir de kâr etmiyor ki yok olasınız yer yüzünden! Tohumları güçlendirmişsiniz, toprağı havalandırmışsınız, tozlaşmayı sağlamışsınız ya da ne bileyim insanların bağışıklık sistemini geliştirmişsiniz peh! Yani bunlar da iş mi?
Dilleri yok mu onların? Elbette var. Ama onlar sadece Rableriyle konuşabiliyorlar. Bir de insanlara fayda sağladıkları işlerle. Ama bu kimin umurunda. Onlar her zaman ve her yerde üzerlerine ölüm zehri sıkılası varlıklar listesine böcek olma sıfatıyla hak kazanmışlar zaten.
Her gün insanların sokaklarda, balkonlarda, açık pencereli salonlarında oturdukları vakitlerde belediye araçlarıyla yanmış mazot sıkılmayı hak ediyorlar. E bu arada insanlar da bir parça zehirlense ne çıkar? Sonuçta ısırılmaktan iyidir!
Yok mu bunun başka yolu kardeşim, yok mu? Soru soramazsınız bu memlekette, eleştiremez, taraf olamazsınız. Her yerde ve her ortamda bitaraf olmak gerek. Çünkü fatura böcekler gibi size de kesiliverir.
Ah böcekler, sizin de bir hayaliniz olamaz mı bu yeryüzünde. En büyük hayaliniz size verilen vazifeyi en iyi şekilde ifa etmek, ama mazot sıkarlar üstünüze gülüm mazot!
Sonra da veryansın ederler, iklimler değişti, artık yarğmurlar yağmuyor, bir damla su bulamayacağız, susuzluktan bostanlar kurudu, bir saatte üç yıllık yağış birden oldu, sel korkusu, hortum…vs, vs…
Böceklerin ve bütün diğer canlıların hayallerini yok ederseniz, siz de yok olursunuz. Bunu göremediniz mi? Günaydın!