Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

“Hizmet ve ihlâs”



Bediüzzaman, İhlâs Risâlesinde, “En metin bir dayanak noktası, en kısa hakikat yolu, en makbul mânevî bir duâ ihlâstır”1 der.

Yine bununla, bir başka insan tipine daha seslenmektedir. Bâzı kişilik ve karakterler; elem, üzüntü ve ızdırabı, yaşama biçimine çevirirler. Onlar için ızdırap ve çile bir hayat biçimidir. Bu tipler, içine kapanır, kabuklarına çekilir. Sosyal hayattan elini-eteğini çeker. İşte bunlara karşı “en büyük istinad/dayanak noktası” ihlâs imdada yetişir.

Ayrıca Hastalar Risâlesinde de ihlâs yoğrularak hastalığı sıhhate, derdi dermana, sıkıntıyı sevaba dönüştürmenin yolları gösterilir.

Çilecilik, aynı zamanda tüketim boyutunda da görülür. Ne var ki, burada ifrat ve tefrite düşülür: Haz ve lezzetlerin esaretine girilmesi ifrat; aşırı riyazet (çilecilik) tefrit; meşrû dairede kalıp, “ruh cesede, kalb nefse, akıl mideye hâkim olup, lezzeti şükür için isteme”1 vasattır. Gerçek, tam ve elemsiz lezzet bu mertebededir ve bu da ihlâsla elde edilir.

* Hakikat yolu: Kimi mizaçlarda akılcı/rasyonel düşünme, objektif olma, daha ön plandadır. Başarı ve mutluluğu, huzûr ve dirliği yalnızca bilgi, ilimde ararlar. Hayatı, bunlarla kavramaya ve yaşamaya çalışırlar. Bu da, kalb/sezgi, gönül yönünün ihmal edilmesi ve hayatın gerçeklerinden kopması demektir. İhlâs bu tiplere, “en kısa hakikat yolu” olur ve gerçeklerle yüzleşme direnci verir.

* Mânevî duâ: Bâzı fıtratlar; meselelere olumsuz yönden yaklaşırlar. Hâdiselerin negatif/menfî yönlerini, tehlikeleri, boşlukları, olumsuzlukları yakalarlar. Zihinlerinin, bu doğrultuda akıl yürütmesine engel olamazlar. Bu algılama biçimi, hayâlî düşmanlar, tehlikeler, kötü sonuçlar doğurur. Zihin durmadan akıl yürüterek olumsuz sonuçlara varır. İhlâs, bunlar için de “mânevî bir duâ” olur. Duâ, aynı zamanda kendini iyiye, güzele, müsbete yönelttiğinden ihlâs, olumlu motivasyona sebeptir.

Dipnot:

1-Lem’alar, s. 145

01.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.05.2006) - En küçük dairede en büyük vazife

  (30.05.2006) - Güç, iktidar ve kontrol

  (29.05.2006) - İnsan tipleri ve ihlâs

  (28.05.2006) - Duyguların asıl görevi ve harika haller

  (27.05.2006) - İnsanın kendisini geliştirmesi

  (26.05.2006) - İlham melekleri var mı? -2

  (25.05.2006) - İlham melekleri var mı? -1

  (24.05.2006) - “İspata ne gerek vardır?”

  (23.05.2006) - Ruhun tekâmül etmesi

  (22.05.2006) - Kalp ve beynimizi çalıştırmak

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004