Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Masmavi gökyüzü



Bulutsuz bir gökyüzü de mavidir, “özel durum” hatası veren bilgisayar ekranı da. Ama hatalı ekrana baktığımız kadar bakmayız, gökyüzüne.

Ben öyle başı yukarıda dolaşan kimseye rastlamadım. Rastlasam, aklıma önce, akıl sağlığıyla ilgili bir problemi olduğu gelirdi. Benim aklıma gelmese, onun başına bir şey, mesela üstüne düştüğü bir kaldırım taşı gelirdi.

İnsanlar genellikle yıldızları, mehtabı, güneşin doğuşu ile batışını, bir de havaî fişekleri seyreder. Bulutlara bakıp onlardan anlam çıkaran çocuklar olduğu gibi, onlara ideolojik anlamlar yükleyen büyükler de yok değildir.

Ama bulutsuz, masmavi bir gökyüzünün seyircisine rastlamadım. Belki olağan bir şey olduğu içindir. Ay ya da güneş tutulması gibi nadir bir gök olayı olsa, koşa koşa bakarlardı. Ama “alt tarafı” gökyüzü işte. Boş bir deftere niye bakıp dursun ki insan. Bir yazı, bir resim, hiç olmazsa karalama, en azından parmak izi olmalı ki, okusun, görsün, anlam çıkarsın.

Oysa insan uçsuz bucaksız denizlere, okyanuslara bakmaya bayılır. Deniz kenarındaki arsalar ve evler daima daha değerlidir. Güzel havalarda ilk gidilen yerler sahillerdir. Tatil deyince aklına plajlardan başka bir şey gelmeyen bir tatilci türü bile mevcuttur.

Ama ben, gökdelen çokluğundan gökyüzünün görülemediği için para etmeyen konutlara dair bir şey duymadım. Kiracıların, evsahipleriyle kira pazarlığı yaparken, bu kozu öne sürdüklerine şahit olmadım.

New York’ta, ışık yoğunluğundan dolayı yıldızları göremeden büyüyen çocuklara dair okuduğum yazılar var; ama aynı çocukların gökyüzünün masmavi, berrak, huzur veren derinliğini tecrübe etmeden bir ömür sürdüklerinden şikâyet eden bir yazı okumadım.

Başımızı kaldırıp başımızın üstündeki maviliği göremememiz; dik başlılığımızdan olabilir mi?

Hayatı yeryüzünden ibaret görüp, bir ömür boyu başımız önümüzde dolaşmamızdan mı acaba?

Ve buna rağmen başımızın dik olduğunu sanmamız tuhaf değil mi?

01.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.05.2006) - Senin fethin nedir?

  (25.05.2006) - Katiller, komplolar ve kurtlu elmalar hakkında

  (23.05.2006) - Tam medyatik çamaşır makinesi

  (22.05.2006) - Piyon

  (18.05.2006) - Yazı yetiştirmenin kısa tarihçesi

  (16.05.2006) - Şiddet ve gurur

  (15.05.2006) - İnsanlık tescili

  (11.05.2006) - Bugün farklı bir gün

  (09.05.2006) - Gör başıma neler düştü

  (04.05.2006) - Başkanlar ve benzerleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004