Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Zorluklara göğüs germek



Hayat güzeldir. Ama ona güzellik kazandıran biraz da zıtlıklarla dolu olmasıdır. Ölüm hayatın, acı lezzetin, karanlık aydınlığın, kötülük iyiliğin değerini daha çok ortaya koyar. Küfrün dehşetini görünce imanın lezzet ve kıymetini daha iyi anlarız.

Aslında iman kulun iradesi sonucu Allah’ın, onun kalbine attığı öyle bir nur, iksir ve kuvvettir ki sayısız faydalar sağlar insana: İman hadsiz lezzetleri tattıracak, nice musibetlere göğüs gerdirecek güçte büyük bir nimettir. Onun sayesinde hayatımız zindan olmaktan kurtulur, Cennete döner. 23. Söz’de (Üçüncü Nokta) denildiği gibi, “İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, hadisatın tazyikatından kurtulabilir. ‘Tevekkeltü alellah’ der, sefine-i hayatta (hayat gemisinde) kemal-i emniyetle hadisatın dağlarvarî dalgaları içinde seyrân eder. Bütün ağırlıklarını Kadir-i Mutlak’ın yed-i kudretine emanet eder, rahatla dünyadan geçer, berzahta istirahat eder, sonra saadet-i ebediyeye girmek için Cennete uçabilir. Yoksa, tevekkül etmezse, dünyanın ağırlıkları uçmasına değil, belki esfel-i sâfilîne çeker.” (Sözler, s. 284)

Hayatın binbir türlü hâli var. Hep güllük gülistanlık değildir. Gün gelir dört mevsimi yaşar insan. Ruhen, kalben, aklen olgunlaşacağına göre bazan güçlüklerle de mücadele etmek zorunda kalır.

Burada önemli olan hayatın her tavrına hazırlıklı olmaktır. Nasıl gerekli besin ve vitaminleri almış bir vücud, gelen virüslere direnç gösterir, onları mağlûp ederse, imanla manen beslenen manevî bünye de yıkılmaz, dimdik ayakta kalır. Diyelim ki bir musibetle karşı karşıya kaldınız. Ona teslim olup saçınızı başınızı mı yolacaksınız, yoksa tevekkül ve teslimiyetle göğüsleyip onu alt etmeye mi çalışacaksınız? Eğer imanınız güçlüyse ona mağlûp düşmezsiniz. İbn-i Mesud’un (ra) dediği gibi; “Eğer insan mânen hazırsa musibet karşısında yıkılmaz, onu sabırla göğüsler. Ona hazır olmayan da dayanamaz, yıkılır.”

Demek bütün mesele imanın ne kadar potansiyel bir güç olduğunu bilip ondan istifade edebilmektir.

07.08.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.08.2006) - İş ve yarış

  (05.08.2006) - Hayat dediğin

  (04.08.2006) - Ecel cellâdı peşimizde

  (03.08.2006) - Ölümün tatlı kolları

  (02.08.2006) - İşleri düzeltmek

  (01.08.2006) - Hesaba çekilmeden önce

  (31.07.2006) - İnsanı, kendisi kurtarır

  (30.07.2006) - Allah yolunda olunca

  (29.07.2006) - Bir sevgi uğruna

  (28.07.2006) - Zulme karşı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004