Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Entelektüel sermaye

Entelektüel sermaye, potansiyel olarak mevcut olan, ancak atıl olarak pasifize edilen bilgilerin kinetiğe dönüştürülmesidir. Var olup, ancak görünmeyen bilgi potansiyeli olarak da tanımlanabilir entelektüel sermaye.

Entelektüel sermayede mevcut bilgi, hammaddedir. Eğer bu hammadde işlenip, ürün haline getirilmezse, ki buna bilgi ürünü diyebiliriz, o zaman bu mevcut bilginin hiçbir değeri yoktur. Tüm örgütlerdeki çalışanların içinde oldukça değerli bilgilere sahip bireyler bulunmaktadır. Ancak bu bilgilere sahip olan örgütün üyelerini tanıyıp keşfetmek “insan kaynakları yönetimi”nin görevi olmalıdır.

Klasik anlamda, personel yönetim devri çoktan sona ermiştir. Zira küresel anlamda sürekli gelişme ve değişime açık olan bir rekabet dünyasında yaşamaktayız. Her alanda bu rekabet sürecine direnç gösterecek insan kaynaklarına ve onların müktesebatı olan entelektüel sermayeye oldukça fazla ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yüzden, kurum ve örgütlerdeki insan sermayesini stratejik bir yönetim anlayışıyla deşifre ederek, onlarda var olan mevcut bilgileri bilgi ürünü haline getirmeliyiz. Bunun için modern anlamda stratejik yönetimin doneleri devreye sokulmalı ve objektif kriterlerle adama göre iş değil, işe göre adam anlayışıyla liyakatlı elemanlar tespit edilmeli ve onların bilgi dağarcığından faydalanılmalıdır.

Bugün ülkemizde yukarıda belirtilen prensip uygulanmadığı için mevcut potansiyelimiz atıl kalmış ve daha da vahimi kendilerine bu ülkedeki kadrolarda yer bulamadıkları için “beyin göçü” olgusuyla başka ülkelerin önemli kademelerindeki lâyık oldukları yerlere göçmüşlerdir. Bunlardan bir tanesini örnek olarak vermek istiyorum. Birkaç ay önce üniversiteyi temsilen Avrupa Birliği sürecinde başlatılan Erasmus Programı çerçevesinde konferans ve seminer vermek için Almanya-Nurnberg yakınlarındaki Erlangen Üniversitesi’ne gitmiştim. Bağlantı kurduğumuz üniversitenin ilgili bölümündeki kürsü başkanı bir Türk profesördü. Oldukça onur duymuştum. İki doktorası olan ve oldukça etkin ve yetkili bir kişi konumunda olan bu profesör, daha önce Türkiye’deki bir üniversiteye başvurmuş, ancak ideolojik nedenlerle kabul görmemiş. Profesör Türkiye’de yer bulamayınca, Almanya’ya gitmiş ve liyâkâtlı olduğundan kürsü başkanlığına kadar ulaşmış. Hiçbir ideolojik saplantısı olmayan ve gerçek anlamda bilim adamı sıfatını taşıyan bu değerli profesör, şimdi bu üniversitede önemli görevleri yürütmekte ve hatta tüm dünyadaki bilim adamlarını ilgilendiren “DAAD Bursları”nın tespitinde jüri üyeliği yapmaktadır. Şimdi bizim üniversitelerimizin neden dünyadaki ilk 500 üniversiteye girmediğinin sebebini anlayabiliyor muyuz?

İdeolojinin ve nepotizmin hakim olduğu eleman seçiminde tüm ülkenin olumsuz bir şekilde etkilendiği unutulmamalıdır. Seçilen elemanların liyâkâtlı olmaları ve üstlendiği görev ve sorumlulukları hakkıyla yerine getirmelerine fırsat verilmeli ve onların ham bilgilerini bilgi ürünü haline getirecek zemin hazırlanmalıdır. İdeolojik kriterlerin arka plana atılması ve meziyetlerin ön planda tutulmasıyla gerçek anlamda iş yapacak elemanların yetiştirilmesine ön ayak olunması gerekmektedir. Bunun için topyekün bir eşgüdüm halinde çalışılmalı; “ben merkezli” değil; “biz merkezli” bir yönetim anlayışıyla bilgi paylaşımı ve bu bilgilerin potansiyelden kinetiğe çevrilmesi esas olarak benimsenmelidir.

Entelektüel sermaye veya kapital, aslında çok zeki olan ülkemiz insanında uzak olan bir sermaye değildir. Var olan bu bilgi sermayesinin fırsat tanınarak gün yüzüne çıkarılması ve bilgi ürünü haline getirilmesi ameliyesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Dr. Kenan ÖREN

09.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  Entelektüel sermaye

  O bir işlemci

  Arananlar listesinde misiniz?

  YASEM AJANDASI

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004