Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

AB 301 ve TMK için yine uyardı

TCK 301. maddeye dayanılarak bir çok yazar ve gazeteci hakkında dâvâ açılması AB tarafından anlaşılmaz bulunuyor. Aynı maddeye benzer maddenin Fransa’da da olduğunu ifade eden İnsan Hakları AP İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı Helene Flautre, bunun sebebinin Fransız yargısının özgürlükler lehine çalışması olarak ifade etti.

Bir takım incelemelerde bulunmak üzere Türkiye’de bulunan Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı Helene Flautre İnsan Hakları Derneği yetkilileri ile bir yemekte buluştu.

TCK 301. maddeye benzer maddelerin Fransa’da da olduğuna dikkat çeken Flautre, “Bu madde Fransa’da hiç uygulanmadı. O zaman burada bir fark var. Fransa’da yargı mekanizması özgürlükler lehine çalıştığı için öyle bir yasa maddesinin var olması bir sakınca meydana getirmiyor. Fransa’da, ‘devlete ya da başka bir şeye hakaret edildi’ diye bir gocunmaya yaşanmıyor ki maddenin işlemesi için herhangi bir başvuru olsun. Türkiye bu konuda çok hassas, havadan nem kapıyor” dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ile de görüşen AP İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı Flautre, Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda geçen yıllara göre, AB ve Türkiye tarafında coşkuda bir azalma olduğunu söyledi.

Görüşmede TCK 301. maddeye ve TMK’ya da değinen Flautre, “Türkiye’deki ifade özgürlüğüne ilişkin TCK’nin 301. maddesinde bir takım kaygılarımız var. Bu konuda birçok dava açıldı. Bu davaları yakından izledik. Terörle Mücadele Yasasıyla ilgili kaygılarımız var. Bu yasadaki bazı muğlak ifadelerin, terörle mücadeleyi daha da zorlaştırdığı görüşleri dile getiriliyor. Bu konularla ilgili görüş alış verişinde bulunacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk de yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’deki ulusalcıların yazar ve gazeteciler hedef alarak Türkiye’nin AB katılım sürecine daha fazla zarar vermek istediklerine dikkat çekti.

/ ANKARA

22.09.2006


 

ADLİYEDE KAVGA

Yerli ve yabancı basının günlerdir mercek altına alarak yakından izlediği 301 dâvâsında Elif Şafak beraat etti. Duruşma öncesi adliye önünde ve çevresinde yoğun güvenlik tedbirleri alındı. Buna rağmen, Şafak’a destek için adliye önünde toplanan grupla, suç duyurusunda bulunarak dâvânın açılmasını sağlayan Kemal Kerinçsiz ve beraberindeki avukatlar arasında çıkan ve yumruklaşmalara varan arbede, polisin araya girmesiyle sona erdi. Kerinçsiz, kararı temyize götüreceklerini söyledi.

Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, ‘’Baba ve Piç’’ adlı kitap bir bütün olarak incelendiğinde, iddianamede belirtilen suç unsurlarının oluşmadığı gibi yeterli delil de bulunmadığı gerekçesiyle yazar Elif Şafak’ın (Sağlık) beraatine karar verdi. Şafak’ın, “Türklüğü ve Cumhuriyeti aşağıladığı” iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın görülmesine dün Beyoğlu Adliyesi’nde başlandı. Davanın ilk duruşmasına, raporlu olduğu için sanık Elif Şafak (Sağlık) katılmadı. Duruşmada, Hakim İrfan Adil Uncu, kitapla ilgili olarak, daha önce Cumhuriyet Savcılığınca verilen takipsizlik kararındaki gerekçeler ile esas hakkındaki mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısının gerekçeleri uyarınca, kitabın bütün halinde incelendiğinde iddianamede belirtilen suç unsurlarının oluşmadığı gibi yeterli delil de bulunmadığını kaydetti. Hakim Uncu, bu nedenlerle Şafak’ın beraatine karar verildiğini açıkladı. Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Kemal Kerinçsiz ve avukatlar, polis kordonu eşliğinde duruşma salonuna girdi. Elif Şafak’a destek için adliye önünde toplanan bir grup, Kerinçsiz ve avukatlara ‘şov yapmayın’ diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine iki grup arasında arbede yaşandı. Zaman zaman yumruklaşmalara varan arbede, polisin araya girmesiyle sona erdi. Uluslararası gözlemcilerin yanı sıra çok sayıda yazar ve düşünür, Elif Şafak’a destek vermek üzere adliye önüne geldi. Uluslararası Af Örgütü Fransa Şubesi Türkiye Koordinatörü Cleude Edelman, Şafak’ın, davadan beraat etmesinin sevindirici olduğunu belirterek, “301. maddenin geri çekilmesi gerekiyor” dedi. Af Örgütü’nün Danimarka Şubesi Türkiye Koordinatörü Elna Leth Pedersen ise, “Bu dava Türkiye için sancılı bir dava. AB üyeliği yolunda da sancılı bir dava. 301. madde Türkiye için pek çok konuda çok büyük bir engel. Biz ‘301. kesinlikle kaldırılmalı’ diyoruz” açıklamasında bulundu.

/ İSTANBUL

22.09.2006


 

Türk-İş: AB standartlarında bir Türkiye istiyoruz

Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, işçi hak ve özgürlükleri bakımından Avrupa Birliği (AB) standartlarında bir Türkiye istediklerini belirterek, ‘’Yapılan değişikliklere rağmen hala gerek Anayasa gerek çalışma mevzuatında temel hak ve özgürlükleri sınırlayan çok sayıda düzenleme bulunmaktadır’’ dedi.

Türk-İş Başkanlar Kurulu, konfederasyon genel merkezinde toplandı. Kılıç, Başkanlar Kurulu’nun açılışında yaptığı konuşmada, son yıllarda gerileme gösteren bölücü terörün son bir kaç aydır artarak sürdüğüne dikkati çekti. Halkın devletten beklentisinin, hangi amaçla oluşturulduğu bile belli olmayan ‘’terör koordinatörlüğü’’ değil, teröre kesin ve etkin bir çarenin bulunması olduğunu ifade eden Kılıç, ‘’Türkiye bütün gücünü seferber etmeli ve artık bu terör belasından kurtulmalıdır’’ dedi. İşçi hak ve özgürlükleri bakımından AB standartlarında bir Türkiye istediklerini belirten Kılıç, yapılan değişikliklere rağmen hala gerek Anayasa gerekse çalışma mevzuatında temel hak ve özgürlükleri sınırlayan çok sayıda düzenleme bulunduğunu söyledi.

Çalışma hayatının giderek düzensizleştiği, kayıt dışı ekonomi ve işsizliğin giderek arttığı ülkede sosyal politika ve istihdam konusunda hala ciddi sorunlar bulunduğunu anlatan Kılıç, özellikle işsizlik ve işsiz kalma endişesinin, bireysel suçlarda patlamalara neden olduğunu ifade etti.

/ ANKARA

22.09.2006


 

Yeni Asya’ya 216’dan beraat

Yeni Asya International’da yayınlanan “Zelzelelere denk bir felaket” başlıklı yazı sebebiyle TCK 216. maddeden Bağcılar Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan eski Yazıişleri Müdürümüz Mustafa Döküler beraat etti.

22.09.2006


 

Erdoğan: Statükocu yönetim bitsin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, merkezden yönetimi esas alan, katılıma kapalı, statükocu yönetim modelinin günümüz ihtiyaçlarına cevap veremediğini belirterek, bu yönetim modelinin tamamen tedavülden kalkması gerektiğini söyledi.

Türkiye Belediyeler Birliği'nin Eylül Ayı Olağan Meclis Ankara Demedan Otel’de yapılan toplantısında konuşan erdoğan Gerilim politikalarından nemalananların zaman zaman olmayan sıkıntıları varmış gibi göstermeye çalıştığını ifade eden Erdoğan, “Ülkenin mutluluğuna, huzura adeta fitilleme yapıyorlar. Buna fırsat vermemeliyiz” diye konuştu.

/ ANKARA

22.09.2006


 

Başörtüsü yasağı ‘samimiyet’le aşılır

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, başörtüsü yasağının rant olarak görüldüğünü ifade ederek, “İki taraf da samimi değil. Samimiyetlerine inanılır olarak bakmıyoruz. Samimi olsalar başörtüsü yasağı kalmaz” dedi.

DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA

Kemal BENEK

22.09.2006


 

Türkiye Ramazan’a hazırlanıyor

Ramazan ayı dolayısıyla vatandaşlara yardım yapmak isteyen valilikler, belediyeler, Kızılay, çeşitli vakıflar, kuruluşlar ve hayırseverler hazırlıklarını sürdürüyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayı boyunca yoksul vatandaşlara gıda yardımları ve nakdi yardımlar sürecek.

Hemen her ilde çeşitli kurumlar, belirlenen muhtaç ailelere ayni ve nakdi yardımda ulaştıracak. Bu kapsamda, Antalya Valiliği, kaymakamlık ve muhtarlar aracılığıyla belirlenen yaklaşık 40 bin kişiye, Ramazan ayı boyunca gıda ve giyim yardımında bulunacak. Bursa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Kızılay Bursa Şubesi ve ilçe belediyelerince de yoksul ailelere 40 bin 500 paket gıda yardımı yapılacak. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi 9 bin 500 gıda paketini yardıma muhtaç ailelere dağıtacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de, 30 bin aileye 8 kalem kuru gıdadan oluşan yardım paketleri dağıtacak.

Konya’da belediyeler, odalar ve dernekler aracılığıyla yaklaşık 20 bin aileye gıda ve giyim yardımı yapılacak. Elazığ’daki Mamuret’ül-Aziz Vakfı ise, 250 aileye yakacak, 10 bin kişiye sıcak yemek, bin kişiye giysi ve 250 aileye nakit para yardımında bulunacak. Bitlis, Kocaeli, Tokat, Zonguldak, Trabzon SYDV şubeleri de muhtaç ailelere nakdi yardımda bulunacak.

RAMAZAN FAALİYETLERİ

Türkiye genelinde, il ve ilçe belediyeleri Ramazan ayının daha renkli geçmesi için çeşitli faaliyetler de düzenliyor. Adana, Antalya, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler başta olmak üzere hemen her ilin merkezi yerlerinde kurulan çadırlarda tiyatro gösterileri, meddah, ortaoyunu gibi geleneksel oyunlar sergilenecek, çeşitli sohbetler ve konserler düzenlenecek. Yine merkezi yerlerdeki standlarda hediyelik eşya, kitap gibi ürünler satışa sunulacak. Belediyelerin Ramazan hazırlıkları kapsamında, Mersin Toroslar Belediyesi’nin kırk dört camiyi gül suyuyla yıkatması gibi farklı çalışmalar da yeralıyor.

İFTAR ÇADIRLARI DA HAZIRLANIYOR

Ramazan aylarının geleneksel özelliklerinden olan iftar çadırları da bu yılki Ramazan için son hazırlıklarını yapıyor. Büyükşehirler başta olmak üzere birçok il ve ilçelerdeki belediyeler iftar çadırlarında binlerce kişiye iftar yemeği ikram etmeye hazırlanıyor. Valilikler ise aşevlerinde iftar ve sahur yemeği verme hazırlıklarını sürdürüyor.

/ ANKARA

22.09.2006


 

Ankara’da 30 ayrı noktada iftar

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ramazan ayı boyunca 30 ayrı noktada günde 18 bin kişiye iftar yemeği verecek.

Başta dar gelirliler olmak üzere, işleri sebebiyle iftar saatinde evlerine yetişemeyen Ankaralılar 30 noktada kurulacak olan iftar çadırlarında bir ay boyunca Büyükşehir Belediyesi’nin sunacağı 3 çeşit yemekle oruçlarını açabilecekler.

Şehrin çeşitli bölgelerinde merkezi yerlere kurulacak olan yemek çadırlarının bulunacağı 30 nokta şöyle: AŞTİ içi, Siteler girişi üst geçit ayağı, Kuyubaşı Gökçek Parkı girişi, Gazino otobüs hareket noktası, Mamak Kaymakamlığı yanı, Abidinpaşa Makromarket yanı, Mamak Akdere M. Ali Altun Parkı yanı, Gençlik Parkı girişi, Demetevler metro istasyonu üstü, Elvankent Gimsa arkası, OSTİM metro istasyonu karşısı, Şentepe Değirmendere Caddesi ile Özlem Caddesi’nin kesiştiği nokta, Yahyalar eski otobüs son durağı mezarlık yolu üstü, Akyurt Beyazıt Mahallesi belediye binası yanı, Hacıbayram Camii yanı, Elmadağ eski belediye binası, Güvenpark, Zafer Çarşısı üstü, Etimesgut-Şaşmaz Mercedes Servisi’nin yanı, Sincan Lale meydanı, Siteler Yolu Cuma pazarı yanı 29 Ekim Kültür Merkezi, Gazi Üniversitesi rektörlük içi B Blok, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi ile Kalecik, Pursaklar, Çubuk, Gölbaşı, Kazan ve Bala merkezleri.

Recep GÖREN / ANKARA

22.09.2006


 

Patron medyası istemiyoruz

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Mehmet Dadak, yerel ve bölgesel medyanın önemli olduğunu belirterek, ‘’Patron medyası istemiyoruz, halkımızın gözü, kulağı olan medya istiyoruz’’ dedi.

RTÜK tarafından Erzurum’da bir otelde düzenlenen ‘’Yerel ve Bölgesel Radyo ve Televizyon Yayıncılarına Yönelik Eğitim Semineri’’nde konuşan Dadak, göreve geldikleri 14 ayı değerlendirerek, Türk dilinin kullanımı, yayıncıların görev ve sorumlulukları hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de halen 36 yaygın, 102 bölgesel, 952 yerel radyo ile 23 yaygın, 16 bölgesel ve 253 yerel televizyonun yayın yaptığını belirten Dadak, RTÜK’ün bunları denetleme ve düzenleme görevi bulunduğunu hatırlattı.

‘’Bizim için önemli olan yerel ve bölgesel medya’’ diyen Dadak, şöyle konuştu: “RTÜK olarak buna önem ve değer veriyoruz. Çıkaracağımız yasada getireceğimiz teşviklerle o yaygın medya karşısında sizleri güçlü hale getireceğiz. Biz gücün medyasını istemiyoruz. Patron medyası istemiyoruz. Halkımızın gözü, kulağı olan medya istiyoruz. Bu benim kişisel kanaatim.’’

Türk dilinin kullanımı ve önemine değinen Dadak, dilin, ulusal birlik ve bütünlüğü sağlayan, pekiştiren en önemli ortak payda olduğunu vurguladı. Medyada dilin çok önemli bir referans noktası olduğuna dikkati çeken Dadak, şunları söyledi: “Günümüzde ne yazıkki izlediğimiz, dinlediğimiz kanalların bazılarının adları bile Türkçe değil. Çok üzülüyorum. Star TV, Flash TV, Numberone, Dream TV gibi. Ulusal bilinci olan, Çanakkale’yi yaşamış, Sarıkamış’ı okumuş ve Birinci Dünya, Kurtuluş savaşlarını yaşamış insanların böylesine isimleri kullanmasını doğrusu kınıyorum.’’

Şehirlerdeki mağaza isimleri, ticarethaneler, firma isimlerinin gittikçe yabancı sözcüklerle Türk dilini işgal ettiğini belirten Dadak, şöyle devam etti: “Kültürel anlamda ilk büyük darbe dilimize vurulunca zaten gerisi de çorap söküğü gibi geliyor. 300 civarında kelimeyle konuşan Türk insanı, özellikle gençlik, şimdi kullanabildiği Türkçe sözcükleri de statü uğruna kaybetmek üzere. Halbuki radyo ve televizyon yayınlarında, mutlaka doğru Türkçe, Türkçeleşmiş Türkçe ile olabildiğince öz Türkçe sözcük ve dizelerle anadilimizin kullanılması yasa gereğidir.’’

SORUMLU YAYINCILIK ÇAĞRISI

Dadak, radyo ve televizyonların, eğitim ve kültür aracı olarak toplumu eğitmek, eğlendirmek, kültür ihtiyacını karşılamak, kültür ve san’at varlığını zenginleştirerek korunmasına hizmet etmek ve gelecek kuşaklara aktarılmasına uygun ortamı hazırlamak durumunda olduğunu ifade etti. Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’de halen 7,5 milyon kişinin okuryazar olmadığını, yaklaşık 7 milyon kişinin özürlü, 950 bin kişinin açlık, 19 milyon kişinin de yoksulluk sınırı altında olduğunu ifade eden Dadak, şunları kaydetti: “Ulusal gelir 3 bin 500-4 bin dolar civarında. Günde ortalama 4,5-5 saat televizyon izliyoruz. Nüfusun önemli bir bölümünde de tek odalı evde, çocuklar, gençler, aile büyükleri televizyon izliyor. Ve yaygın medya bu kitleyi hedef kitle olarak seçiyor. Burada yerel ve bölgesel medya sorumluluk ve vebal altındadır. Ülkemizin bugün içinde bulunduğu durumdan hepimiz sorumluyuz. Cumhuriyet bizden bilimi, aklın önderliğini referans almamızı, çağdaş düşünceli, özverili ve azimli olmamızı, ulus, toplum çıkarlarını kişisel ve reyting çıkarlarının üstünde tutmamazı istiyor.’’

/ ERZURUM

22.09.2006


 

Kimlik bilgileri parayla satılacak

Ücret ödemekle yükümlü kamu kurum ve kuruluşları (Kamu İktisadi Teşebbüsleri) ile diğer kişiler (bankalar, noterler ve sigorta şirketi gibi kuruluşlar), ‘’Kimlik Paylaşımı Sistemi’’nden alacakları her kayıt (nüfus kayıt örneği ve nüfus cüzdanı doğrulaması gibi) için 1 YKr ödeyecek.

“Kimlik Paylaşımı Sistemi Üzerinden Alınan Bilgilerin ücretlendirilmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Tebliğ’’, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’na dayanılarak İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan tebliğe göre, ücret ödemekle yükümlü kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kişilerin Kimlik Paylaşımı Sistemi’nden alacakları her türlü kayıt, ücrete tabi olacak.

Ücretin hesaplanmasında Kimlik Paylaşımı Sistemi’nden yapılan her bir sorgu birim kabul edilecek. Her birim sorgu 1 YKr olacak. Bu tutar, her yıl Ocak ayından geçerli olmak üzere İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca yeniden belirlenecek.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce, her ay yapılan işlemler üzerinden kurumsal bazda hazırlanan ve sorgu miktarları ile tahakkuk ettirilecek ücretleri gösteren çizelgeler, Maliye Bakanlığına (İçişleri Bakanlığı Merkez Muhasebe Müdürlüğüne) ve Kimlik Paylaşım Sistemi’nden yararlananlardan ücret ödeme yükümlülüğü bulunanlara bildirilecek. Aylık olarak tahakkuk ettirilen ücret, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce ilgililere tebliğinden itibaren 15 gün içinde İçişleri Bakanlığı Merkez Muhasebe Müdürlüğüne ödenecek. Tahsil edilen tutarlar, Genel Bütçe’ye gelir kaydedilecek. Süresi içinde ödeme yapmayan kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kişilerin sistemle bağlantısı kesilecek.

/ ANKARA

22.09.2006


 

Belediyeler gelir artışı bekliyor

Türkiye Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, belediyelerin yıllardır beklentisi olan yerinden yönetim yetkilerinin artırıldığını belirterek, ‘’Bir eksiğimiz kaldı, o da belediye gelirlerini artıracak kanunun çıkarılması. Belediye başkanları olarak bunun beklentisi içerisindeyiz’’ dedi.

Durak, hazırlanarak Bakanlar Kuruluna sunulan Özel İdare ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümet ve TBMM’de 50’nin üzerinde belediye başkanlığı yapmış milletvekilinin bulunduğunu hatırlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da belediye başkanlığından geldiğine dikkati çeken Durak, ‘’bu durumda belediyelerin yıllardır beklentisi olan yerinden yönetim yetkileri artırılmakta’’ dedi. Durak, şunları kaydetti: “Artırılan yerinde yönetim yetkileriyle birlikte yeni görevler de belediyelere veriliyor. Bunlardan dolayı hükümete teşekkür ediyoruz. Ancak, bütün bu yeni görev ve yetkilerle birlikte olması gereken bir eksik kaldı. O da belediye gelirlerini artıracak kanun. Bütün belediye başkanlarının beklentisi bu doğrultuda.’’

/ ADANA

22.09.2006


 

Meclise fındık önergesi

CHP, fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını istedi.

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ve 40 milletvekili tarafından TBMM Başkanlığına sunulan önergede, fındığın, Karadeniz Bölgesi insanının önemli bir kesiminin tek geçim kaynağı olduğu, yaklaşık 8 milyon kişiyi ilgilendirdiği belirtildi. Türkiye’nin yıllık 650 bin tonu aşan üretimiyle dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini gerçekleştirdiği hatarlatıldı. Fındığın, 2004’te dona maruz kalması sebebiyle oluşan zararın, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılan tesbitlere göre 298 trilyon TL’lik kısmının ödenmesinin kabul edildiği, Aralık 2004’te 46 trilyon lira ödendiğini, 252 trilyon liranın halen üreticiye ödenmediği kaydedildi. Afet sonrasında azalan üretim sebebiyle Türkiye’de ve dünyada fındık fiyatlarının yükseldiğine işaret edildi. Fiskobirlik’in 2005-2006 sezonunda Hazineden talep ettiği kredinin verilmediği, bankalardan talep ettiği kredinin engellenmesi sonucunda da 2005 yılı fiyatının 4.5 YTL’ye kadar düştüğü bildirildi.

/ ANKARA

22.09.2006


 

Kızılay’ın evleri model oldu

Pakistan’da yaşanan deprem felâketinin ardından Türk Kızılay’ı tarafından başlatılan kampanyayla geçici barınmayı sağlayan çelik evlerin kurulmasının Kızılay ve Kızılhaç’a da model olma niteliği taşıdığı belirtildi.

Türkiye Kızılay Derneği yetkililerinden alınan bilgiye göre, Türk Kızılay’ı, deprem felâketinin ardından evlerini kaybeden “dost ve kardeş’’ Pakistan halkının daha uygun şartlarda barınabilmesi için standart acil barınma hizmetlerinin dışında farklı bir uygulama ortaya koydu. “Pakistan’da sizin de bir eviniz olsun’’ sloganıyla başlatılan kampanyada, Pakistanlılar’ın daha düzgün bir ortamda yaşamlarını sağlamak için 4 bin 500 YTL değerinde çelik afet evler gönderildi. Kurulumu 2 kişi tarafından gerçekleşen, eksi 22 dereceye kadar soğuğa karşı dayanıklı, içinde 4-6 kişinin barınabileceği evlere kampanyanın başladığı ilk günden itibaren yoğun ilgi gösterilirken, 1.5 ay gibi kısa sürede 1024 evin maliyetini karşılayacak yardım elde edildi.

/ ADANA

22.09.2006


 

Aslan’ın babası ifade verdi

Danıştay 2. Daire üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili 7’si tutuklu 9 kişinin yargılandığı dâvânın ikinci duruşması başladı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına, saldırının faili olarak tutuklu bulunan avukat Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 7 tutuklu sanık katıldı. Bu arada Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Aslan’ın babası İdris Aslan, ilk duruşmadaki açıklamasından dolayı savcılığa ifade verdi. Sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirten İdris Aslan, ifadesinde, Danıştay saldırısı tasvip etmediğini söyledi. Danıştay saldırısıyla ilgili görülen davanın ikinci duruşmasını izlemeye gelen baba İdris Aslan, polis eşliğinde Basın Savcılığı’na götürüldü. İlk duruşmada “Türk milletinin değerlerini hakaret edenler, gerektiği şekilde cezalandırılır” sözlerinden dolayı hakkında soruşturma başlatılan İdris Aslan, bu kapsamda Cumhuriyet Savcı Nadi Türkaslan’a ifade verdi.

/ ANKARA

22.09.2006


 

Gül, Amerikalı Musevilerle buluştu

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün New York temaslarının üçüncü gününde yaptığı temaslarla ilgili basına bilgi verdi.

Sözcü Tan, Bakan Gül’ün Musevi kuruluşlarıyla toplantısına New York’taki tüm Musevi kuruluşların yetkililerinin katıldığını, hatta toplantıda Washington’dan gelen dernek temsilcilerinin de bulunduğunu söyledi. Tan, bu görüşmenin Türkiye-ABD ve Türkiye-İsrail ilişkileri, Orta Doğu’daki gelişmeler ve Musevi cemaatinin Türkiye’deki Musevilerle ilgili birtakım görüşleri çerçevesinde yapıldığını söyledi. Tan, görüşmelerde yeni bir hususun gündeme gelmediğini belirtti. Musevi temsilcileri Dışişleri Bakanı Gül’e, Türkiye’de yaşayan Musevi cemaatinin haklarının korunmasına önem verdiklerini belirttiler.

/ NEW YORK

22.09.2006


 

Cumhuriyet, seçkinlerin değil, halkın yönetimidir

AKP Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, iktidarları döneminde bir tek yabancı okul açılmadığını ifade ederek, ‘’1950 öncesi hangi yabancı okullar açıldı, kim mezun oldu, hangi partilerde siyaset yaptılar, iyi araştıralım’’ dedi.

TBMM Genel Kurulunda görüşülen Özel Öğretim Kurumları Kanunu Tasarısı üzerinde partisinin görüşlerini dile getiren Doğan, hiç kimsenin, AKP’nin, Cumhuriyet’in değerlerine bağlılığını test edemeyeceğini ifade etti. Doğan, Cumhuriyet’in, AKP, DYP, ANAVATAN ve diğer partileri kurduğu gibi, CHP’yi de kurduğunu, bunların, Cumhuriyetin eseri olduğunu kaydederek, ‘’Cumhuriyet’i kimse size bırakmaz. Cumhuriyet, bir takım seçkinlerin, kendilerini ayrıcalıklı sananların değil, halkın yönetimidir’’ diye konuştu.

/ ANKARA

22.09.2006


 

Promosyon fuarı açıldı

Türkiye’nin tek promosyon fuarı PROMOTÜRK 2006, iki yüz firmanın yeraldığı standlarıyla ziyarete açıldı. Fuarda iş dünyasının yıl içinde dağıtabileceği promosyon ürünleri binlerce çeşidiyle sergilenirken Yeni Asya Grubu da geniş bir standda ziyaretçilerini bekliyor.

İstanbul Fuarcılık ve Promotürk Derneği tarafından düzenlenen 21. Uluslararası Promosyon Ürünleri Fuarı PROMOTÜRK, dün gerçekleştirilen bir törenle ziyarete açıldı. Promosyon sektöründeki en son gelişmeleri sunmak, üreticilerle satınalmacıları buluşturmak ve pazarın gelişim sürecine katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen fuar, 24 Eylül 2006’ya kadar CNR EXPO’da devam edecek.

Fuarın açılışında konuşan Promotürk Derneği Genel Koordinatörü Elif İçbilen, engelli derneklerine verdikleri desteklerle ve fuar kapsamında gerçekleştirecekleri faaliyetlerle diğer sektörlere örnek olmayı ümit ettiklerini belirtti.

Açılışa katılan Türkiye Omirilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Ramazan Baş da, kazalarda ilkyardım müdahalelerinin öneminden bahsederek, bu amaçla buldukları boyunluğun üretiminde kendilerine destek olan Promotürk Derneği yetkililerine teşekkür etti. İş dünyasının yıl içinde dağıtacağı tüm promosyon ürünlerinin seçilerek, alım kararlarının verildiği fuarda, Yeni Asya Medya Grubu da gazete, dergi, takvim, imsakiye gibi ürünlerinin tanıtımının yapıldığı bir standla yer alıyor.

Fuarda ayrıca, Promotürk Derneği ve Omurilik Felçlileri Derneği’nin ortak projesi, “Promosyon Ürünlü Boyunluk Montaj Atölyesi”nde üretilecek boyunluklar da sergileniyor. Fuarda iki gün süresince “Aile İçi Şirketlerde Kurumsallaşma” konulu bir panel de düzenlenecek.

YENİ ASYA / İSTANBUL

22.09.2006


 

Niğde’de ‘yasağa hayır’ kampanyası

Alperen Ocakları Niğde Şubesi Başkanlığı “Başörtüsü Zulmüne Hayır” başlıklı bir imza kampanyası başlattı.

Niğde Hükümet Meydanı’nda başlatılan imza kampanyası halk tarafından yoğun ilgi gördü. Niğde Alperen Ocakları Başkanı Murat Aktaş, “Hatırlayacağınız gibi iktidara gelmeden önce bu meydanda ‘Başörtüsü bizim namus borcumuzdur; başörtüsü sorununu çözeceğiz’ diyenler iktidar olduktan sonra ne hikmettir ki verdikleri sözü çabuk unutmuşlardır” dedi. Başörtüsünü irticai ve gerici faaliyetlerin sembolü oalrak görenlerin asıl kendilerinin gerici olduklarının farkında olmadıklarını söyleyen Aktaş, “Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman insanların kafalarının dışı ile değil içi ile uğraştıklarını görebiliriz. Bizim ülkemizde ise başörtülüler okullara alınmamakta; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışamamaktadır. Bu ülkemiz ve bizim için kanayan yara olmuştur” şeklinde konuştu.

/ NİĞDE

22.09.2006


 

İHH’nın Ramazan hedefi 44 ülke

Balkanlardan Kafkaslara, Ortadoğu’dan Afrika’ya dünyanın birçok bölgesin yardım faaliyetlerine devam eden İHH İnsani yardım Vakfı, 2006 yılı Ramazan yardım çalışmalarına başladı.

“Hoş Geldin Ramazan seni bekleyenler var” sloganıyla yola çıkan İHH, dünyanın dört bir köşesinde, yarımda muhtaç on binlerce ihtiyaç sahibinin yardım beklediğini, hayırseverlere duyuruyor ve ihtiyaç sahiplerine yardıma çağırıyor.

Vakıf, Türkiye’nin yanısıra, kriz bölgelerinde ve açlık, kuraklıkla mücadele eden Afrika ülkelerinde de kapsamlı bir Ramazan çalışması başlattı. İHH, özellikle savaş mağduru Lübnan ve Filistin ile Irak, Çeçenistan, Afganistan, Nijer, Açe, Azerbaycan, Sudan, Eritre, Etiyopya, Keşmir, Lübnan, Ürdün, Kırım, Bangladeş, Somali, Makedonya, Kosova, Bosna, Arnavutluk ve daha onlarca bölgede mağdura kumanya yardımı ve iftar programlarıyla fakir ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmayı hedefliyor. İHH’nın gezici aşevi de Ramazan çalışmaları kapsamında Türkiye’nin 20 farklı ilinde binlerce vatandaşa iftar yemeği dağıtırken, Van, Bitlis, Diyarbakır gibi fakir Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri başta olmak üzere 12 ilde vakıf görevlileri tarafından kumanya dağıtımı yapılacak. Hayırseverler ise, 50 YTL ile İHH’ya kumanya desteğinde bulunabilecek.

22.09.2006


 

Gönüllere “köprü” kuruldu

4 yıldır Gebze’nin sosyal ve kültürel hayatına katkı sağlamaya çalışan Köprü Kültür Merkezi dernekleşti. Bundan böyle faaliyetlerini “Köprü Kültür Sanat Eğitim ve İletişim Derneği” adıyla yürütecek olan derneğin açılışı, Gebze ve çevre illerden gelen oldukça kalabalık bir katılımla gerçekleşti.

Araştırmacı Yazar Dr. Vehbi Karakaş tarafından yapılan duânın ardından derneğin açılış kurdelası Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Metin Gökçe ve Yeni Asya Genel Koordinatörü Yakup Erdoğan tarafından kesildi.

Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başlayan program Dernek Başkanı Hüseyin Saraç’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Köprü Kültür Merkezinin geçmişte yaptığı faaliyetlere halk tarafından oldukça olumlu tepkiler alındığını kaydeden Saraç konuşmasına şöyle devam etti; “Köprü Kültür Merkezi faaliyetleriyle halkımızın gönlünde haklı bir yer edindi. Kamuoyundan aldığı destekle daha çok büyümek ve daha çok hizmet vermek istedi. Büyümenin ve hizmet vermenin yollarını aradı. Bundan ötürü dernekleşti. Köprü Kültür Sanat Eğitim ve İletişim Derneği (kısaca KÖPRÜ-DER) oldu.

Biz KÖPRÜ-DER mensupları olarak insanlarımızın yüreğine köprüler kurmak istiyoruz. Onun için bu Köprü, kültür ve kardeşlik köprüsüdür. San’at ve edebiyat köprüsüdür. Bu Köprü iyi hal ve hüsn-ü niyet köprüsüdür. İnsanımıza ve insanlığa hizmet köprüsüdür, sevgi, saygı ve barış köprüsüdür.”

Programa, gönderdikleri tebrik telgraflarıyla katılan Kültür Bakanı Atilla Koç ve Kocaeli milletvekillerinin mesajlarının okunmasıyla devam edildi.

Açılışta Konuşan Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Metin Gökçe, derneğin daha önce yapmış olduğu hizmetlerin Gebze halkı tarafından büyük teveccüh gördüğünü vurgulayarak bundan sonra yürütecekleri hizmet ve faaliyetlerinde derneğe başarı ve muvaffakiyet dilediğini söyledi.

Metin Gökçe’nin konuşmasının ardından kürsüye dâvet edilen Yeni Asya Genel Koordinatörü Yakup Erdoğan, böyle dernek ve kültür kuruluşlarının, sefahate ve günübirlik yaşamaya teşvik edilen günümüz gençliğinin önüne, hayatı anlamlandırmaya, iyilik ve doğruluğa ve fikir ve düşünceye yönelik köprüler kurduğunu söyleyerek bu tür derneklerin artarak çoğalması yönünde gereken maddî ve manevî desteğin halkımız tarafından esirgenmeyeceğini vurguladı.

Geçmişte Köprü Kültür Merkezi adıyla derneğin yapmış olduğu faaliyetleri ihtiva eden bir slayt gösterisiyle devam eden program Kocaeli Belediyesine ait sazende ekibinin verdiği Türk Tasavvuf Musikisi ile sona erdi.

Ali SÖĞÜT / KOCAELİ

22.09.2006


 

‘Aşırı egzersiz psikolojik sorunlara da yol açıyor’

Denizli Devlet Hastahanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Ramazan Canural, aşırı egzersizin sakatlanma ve aşırı yorgunluğa yol açtığı gibi psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getirdiğini söyledi.

Denizli Devlet Hastahanesi eğitim salonunda, Başhekim Yardımcısı ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Canural ve Uzman Fizyoterapist Şule Şimşek tarafından, “Fiziki Aktivite, Sağlıklı Yaşam” konulu eğitim verildi.

Fiziki aktivitelerin herkes tarafından her yerde ve her zaman uygulanabileceğini kaydeden Canural, “Fiziki aktiviteler kilo, kan basıncı, kan lipitleri, şeker hastalığı ve kan şekerinin kontrolü, damar ve kas-iskelet sistemi hastalıklarını önlemektedir. Fiziksel aktivite, ilerleyen yaşla birlikte gözlenen tansiyonun artmasına karşı da koruyucu olabilmektedir. Önerilen fiziksel aktivite düzeyi, düzenli orta şiddette egzersizlerdir. Ciddî hastalık risklerinin bile, fiziksel aktivitelerle azaldığı bilinmektedir. Önerilen fiziksel aktivite düzeyi, haftada 15 kilometre veya daha fazla yürüme ve koşmadır.” dedi.

Her şeyin fazlası zarar

Dr. Canural, fiziksel aktivitenin fiziki ve zihni sağlığı olumlu yönde etkilediğini ancak aşırı ve yoğun yapılan egzersizin sorunlara sebep olduğunu ifade ederek, “Aşırı egzersiz sakatlanma, aşırı yorgunluk ve psikolojik rahatsızlıklara yol açmaktadır. Fiziksel aktivite programları ısınma ve dinlenme periyotlarını içermelidir. Egzersiz sürekli olmalı, yavaş yavaş artırılmalıdır. Haftanın her günü aktif olunmalı, hafta sonu sporcusu olunmamalıdır.” diye konuştu.

/ DENİZLİ

22.09.2006


 

Güzel örnek olun

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şahnur Şener, ‘’Şiddet ortamında büyüyen ve istismar edilen çocuklar şiddet uyguluyor’’ dedi.

Şener, özellikle anne ve babasından şiddet gören çocukların önce kardeşine, sonra arkadaşına, sonra da kendi çocuğuna şiddet uyguladığına dikkati çekti.

Çocukların anne ve babadan genetik özelliklerini almanın yanı sıra onları gözetleyerek de geliştiğine işaret eden Şener, ‘’Aile bireylerinin birbirine olan davranışları, zorluklar ile nasıl başettikleri gibi değişik davranışları, çocuk tarafından içselleştirilerek huy haline gelir. Baba anneye şiddet uyguluyorsa veya tersi durumunda çocuğun bunu örnek alması kaçınılmaz. Ailenin kendi içinde sorunlar yaşaması, toplumdan uzak yaşayıp kültürel değerlere sahip çıkmaması, aile otoritesinin zayıflığı denetimsizlik ya da aşırı baskı da çocukları şiddete yönlendirebilir’’ diye konuştu.

Çocukların yanında iletişime daha çok dikkat

Özellikle, 0-6 yaş grubunda aile içerisinde bulunan çocukların, ilerleyen dönemlerde daha geniş bir çevre ve insan topluluğu ile iletişim içerisinde olacağını belirten Şener, şöyle konuştu: ‘’Çocuklar, aile için ortamdan sonra mahalle, okul ve yakın akraba çevresi ve arkadaşları ile ilişki içerisine girmek durumunda kalır. Çocuklar, bulundukları bu çevrede her an, her gün gördüğü, davranışlar çocuk için örnek olarak alınacaktır. Ya da çocuk kendini korumak adına onların kurallarını değerlerini kullanacaktır. Daha da önemlisi onların davranışlarını sorun çözmede kullanılan tek yol olarak görecektir.

Ergenlik dediğimiz 11-18-21 yaş arası döneminde daha çok erkek ergenler, kendini ispat etme, özenme, stres ile başa çıkma ve öfkesini kontrol etmede yetersizlik nedeniyle nadiren şiddet içeren davranışlar gösterebilirler.’’

Çocukların şiddet ortamından uzaklaşması için ailelere ve özellikle de öğretmenlere büyük görevler düştüğünü dile getiren Şener, şöyle devam etti: ‘’Aileler, çocuklarının kişilik gelişimlerini sağlıklı olarak tamamlayabilmeleri için aile içi ilişkilere büyük önem vermek, hareket ve davranışlarını kontrol altında tutmak zorundadırlar. Aileler, çocuklarının sürekli olarak kendilerini izlediğini unutmamalı. Bu arada, okulların yeni açıldığı bir dönemde öğretmenlerin de bu konuda çok dikkatli olmaları ve çocukları şiddet ortamından uzak tutmaya özen göstermeleri gerekir.’’

Medya şiddete itiyor

Basının da çocukları şiddet konusunda etkilediğini kaydeden Şener, ‘’Çocuklar ve ergenler televizyonda, internette, gazete ve dergide gördüğü, okuduğu haberlerden etkileniyor. Bu tür haberler çocukları cesaret vererek, yol göstererek, dikkatini çekerek ve yapılabilir olduğunu göstermek suretiyle etkiliyor. Ailelerin, çocuklarını bu tür haberlerden uzak tutması gerekir’’ dedi.

/ GAZİANTEP

22.09.2006


 

‘Sahura kalkmadan oruç tutmayın’

Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, sahura kalkmadan oruç tutulmaması gerektiğini söyledi. Kubat, yaptığı açıklamada, Ramazan ayında beslenme alışkanlıkları nedeniyle bazı vatandaşların sağlık sorunları yaşamaması için dikkat etmeleri gereken bazı noktaların olduğunu dile getirdi.

Ramazan ayında ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini belirten Kubat, “Ramazan ayında ilk dikkat edilmesi gereken nokta sahura kalkmaktır. Sahurda ağır yiyeceklerden kaçınmak, hafif, kahvaltılık gıdaları tercih etmekte fayda vardır.” dedi. Sahura kalkılmaması durumunda aç kalma süresinin uzadığını belirten Dr. Kubat, sahursuz tutulan oruç nedeniyle iftarda gereğinden fazla ve hızlı yemek yenmesinin, sindirim sistemi başta olmak üzere, kan dolaşımı bozukluğuna ve değişik hastalıklara neden olabileceğini vurguladı.

/ DİYARBAKIR

22.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004