Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Uyum paketini bekleyen AB, bunalım istemiyor

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, AB’nin Türkiye’den 9. reform paketini kabul etmesini beklediğini söyledi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, New York’taki temasları çerçevesinde dün Olli Rehn ile görüştü. Rehn, gazetecilerin sorusu üzerine, toplantıyla ilgili kısa bir açıklama yaptı.

Rehn ‘’Sayın Abdullah Gül ile çok dostça ve özlü görüşmelerde bulunduk, Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri ve özellikle de Türkiye’deki reform sürecini konuştuk’’ dedi.

Rehn, Gül’ü, Türkiye’nin, 9. reform paketini kabul etmesi konusunda cesaretlendirdiklerini ve böylece Türkiye’deki reform sürecinin yeni bir ivme kazanacağını düşündüklerini söyledi. Rehn görüşmede ayrıca, Kıbrıs konusunun da gündeme geldiğini belirterek, bu bağlamda Türkiye-AB ilişkilerinde bir tren kazasını önlemenin en iyi yollarını konuştuklarını bildirdi. Rehn, görüşmede bu konuda Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmesi gereğini vurguladığını kaydetti.

‘’İlişkilerde bir tren kazasının olması olası mı?’’’ sorusu üzerine Rehn, ‘’Umarım olmaz ve olmayacağına inanıyorum’’ diye konuştu.

Rehn, aklın üstün gelmesi gerektiğini belirterek, Türkiye-AB ilişkilerine olumsuz yansımaları olacak herhangi bir duruma girmenin anlamı olmadığını anlattı. Rehn, bu bağlamda tüm tarafların kendi üstlerine düşeni yapmaları gerektiğini ifade ederek, Türkiye’nin de Ankara Protokolü çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirmesi ve reform sürecini hızla kaldığı yerden sürdürmesi gerektiğine dikkati çekti.

Rehn, Türkiye’de reform sürecinin yavaşladığına inanıp inanmadığını soran bir gazeteciye, ‘’İlerleme raporunu 8 Kasım’da sunacağız ve raporumuzda sizlere Türkiye’deki reform sürecinin ayrıntılı ve analitik bir resmini vereceğiz’’ diye konuştu.

Rehn, şu anda Türkiye’deki durumu analiz ettiklerini belirterek, TBMM’nin de hala 9. reform paketini onaylama şansının bulunduğunu ve bunun da değerlendirmelerinde önemli bir yer tutacağını vurguladı.

Rehn, sözkonusu pakette ifade özgürlüğü ve dini cemaatlerin haklarının korunmasının özel önem taşıdığını sözlerine ekledi.

“Irak’ın istikrarı hepimiz için önemli”

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak’a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları Gayri Resmi Toplantısı’na katıldı. BM Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantının ardından konuşan Abdullah Gül, Irak’ın istikrar ve barışının sadece Irak için değil herkes için önemli olduğunu söyledi.

Toplantıya Abdullah Gül’ün yanı sıra Bahreyn, Suudi Arabistan, Kuveyt, Irak, Mısır, İran ve Ürdün dışişleri bakanları ile İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve Birleşmiş Milletler’nde yetkililer katıldı.

Toplantının çıkışında Irak Dışişleri Bakanı ile bir açıklama yapan Dışişleri Bakanı Gül, Irak’a komşu ülkeler girişiminin savaştan önce başladığını ve ancak bunun savaştan sonra da sürdürüldüğünü belirtti. Gül, Irak halkı ve hükümeti ile birlikte çalıştıklarını ve bu desteği göstermek için burada olduklarını söyledi. Gül, “Iraklılar bizim ortağımız, komşumuz ve hepimiz akrabayız. Irak’ın istikrar ve barışı sadece Irak için değil hepimiz için önemli.

/ NEW YORK

23.09.2006


 

Bu madde kaldırılmalı

Yazar Elif Şafak’ın, Türklüğe hakaret etme suçundan TCK’nın 301’inci maddesi uyarınca açılan dâvâda beraat etmesi İngiliz gazetelerinde geniş yer buldu. Daily Telegraph, “Türk yazar ifade özgürlüğü dâvâsını kazandı” başlıklı haberinde, “Avrupa Komisyonu, yaklaşık 40 aydına dâvâ açılmasına yol açan TCK’nın 301’inci maddesi feshedildiği zaman tatmin olacağını bildirdi” ifadelerine yer verdi. 301. maddeden dâvâ açılanlar arasında Yeni Asya yazarları da bulunuyor.

İngiliz basınında dün, Elif Şafak’ın beraatı ve 301’inci maddeye ilişkin yorumlar ağırlıklı olarak öne çıktı. Yazar Elif Şafak’ın, Türklüğe hakaret etme suçundan Türk Ceza Yasası’nın 301’inci maddesi uyarınca açılan davada beraat etmesi, hemen hemen tüm İngiliz gazetelerinde geniş yer buldu. Daily Telegraph: “Türk yazar ifade özgürlüğü davasını kazandı” diyerek duyurduğu habere göre Avrupa Komisyonu ise beraat kararına rağmen, ancak, yaklaşık 40 aydına dava açılmasına yol açan TCK’nın 301’inci maddesi feshedildiği zaman tatmin olacaklarını bildirdi.

Financial Times: başyazılarından birinde, Türk Ceza Yasası’nı tartışarak “İfade özgürlüğüne bağlılık, 301’inci maddenin yürürlükten kaldırılmasını gerektirir” dedi. Aynı gazete “Bu bağnazlığı körükleyen, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı çıkan, bir grup aşırı milliyetçi avukat” diye de ekledi. Times gazetesinin dış haber editörü Bronwen Maddox da Elif Şafak’ın beraat kararını duyurduktan sonra “Asıl mesele, yani 301’inci madde konusu hala çözülmedi” dedi. Yazar şu ifadelere yer verdi: “Türkiye bu konudaki uyarıların tümünü, AB’den gelenleri bile elinin tersiyle itiyor. Bu konuda epey dava var. Türkiye’yle AB ilişkilerinin gerginleştiği son iki aylık dönemde, bu davalar, “Müslüman bir ülkenin asla Avrupa Birliği’ne üye olmaması gerektiğini’ söyleyenlere yaradı.”

/ LONDRA

23.09.2006


 

Atatürk’ü Koruma Kanunu da değişmeli

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkması için yalnızca Ceza Yasası’ndaki (TCK) 301. maddenin değiştirilmesinin yetmeyeceğini, yasada “ifade özgürlüğü bakımından sorun çıkarabilecek, birbiri yerine kullanılabilecek en az 14 madde olduğunu” açıkladı.

Vakfın Genel Başkanı Yavuz Önen bu maddelerin yanı sıra, Terörle Mücadele Yasası, Atatürk’ü Koruma Yasası, Basın Yasası ve RTÜK Yasası gibi yasaların da ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğunu belirtti. Önen, Türkiye’de ifade özgürlüğünün tam anlamı ile yerleşebilmesi için bütün bu yasaların ruhunun değiştirilmesinin gerektiğini kaydetti.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının TCK’nin yürürlüğe girmesinden bir yıl sonra, düşündüklerini yazılı ya da sözlü ifade ettikleri için yargılanan, beraat eden, mahkum olan onlarca kişi olmasına karşın “uygulamayı bekleyelim” tavrını sürdürdüğüne dikkat çeken Önen, “ Uygulama beklenmiş ve hep birlikte görülmüştür ki, ifade özgürlüğü önündeki engeller devam ediyor” dedi.

/ ANKARA

23.09.2006


 

TSK hükümetin kontrolünde olmalı

TESEV tarafından hazırlanan “Almanak: Türkiye Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim” adlı çalışma kamuoyuna açıklandı. “Sivilleşme ve demokratikleşme yolunda bir “ilk” olarak tanıtılan çalışmada özellikle Türkiye’deki sivil-asker ilişkisine değiniliyor.

Toplantının açış konuşmasını yapan Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, sivil-asker ilişkisinin Türkiye’nin geleceği ve AB ile ilişkilerinde temel bileşenlerden en önemli kriter olduğunu söyledi.

Tüm kamu kurumlarının hesap vermesinin de temel bileşenlerden biri olduğunu ifade eden Kretschmer, “Türkiye bu konuda yeterli değil. TSK’nın hesap vermesi ve bir hizmet verici olması yeterli değil. Sivil hükümetin kararlarını yerine getirmelidir. TBMM etkin ve cesur olmalıdır. Tehdit olmadan işlevini yerine getirebilmelidir” dedi.

Çalışmanın editörlüğünü yapan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Cizre, de son yıllarda AB uyum sürecinde yapılan kanuni düzenlemelerin olumlu ancak yetersiz olduğunu söyledi.

Almanak ile ilgili değerlendirmede bulunan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Antalya Milletvekili Mehmet Dülger, “sivil irade güvenlik konusunda mutlak söz sahibi olmalıdır” dedi. 65 yaşında olduğunu ve bugüne kadar 3 ihtilal gördüğünü hatırlatan Dülger, “Bir kurumun her türlü yetkisi olmasına rağmen hesap vermemesi demokrasilerde kabul edilecek bir durum değildir” şeklinde konuştu.

Savunma bütçesinin şeffaf olmadığını belirten Dülger, “Meclis’te Milli eğitim veya diğer bakanlıkların bütçesi geldiğinde muhalif veya taraftar bu konuda her türlü eleştiri ve hesap sorma hakkına sahiptir. Bunun için gırtlak gırtlağa bile geliriz. Ama savunma bütçesi geldiği gibi gider. TSK’yı denetleyecek bir organ yoktur. Denetlemeyi kendi içinde yapar. Bu nedenle TSK ayrıcalıklı bir kurumdur” dedi.

Kemal BENEK / ANKARA

23.09.2006


 

İlk teravih, ilk sahur

İslâm âlemi, bu akşam kılınacak ilk teravih namazı ve gece kalkılacak sahurla Ramazan'ı karşılayacak.

Bu yılki Ramazan ayının başlangıcı için gece yarısı sahura kalkacak Müslümanlar, ilk iftarını da yarın akşam yapacak. 24 Eylül Pazar gününe denk gelen ilk oruç, Ankara’da 18.53’te, İstanbul’da 19.09’da, İzmir’de ise 19.16’da açılacak.

Diyanet İşleri Başkanlığınca, Ramazan dolayısıyla çeşitli hazırlıklar yapıldı. Buna göre, Ramazan ayında çalışanların teravih namazına yetişebilmeleri için, bölgelerdeki mevsim şartları göz önüne alınarak namaz saatlerinde yeniden düzenleme yapılacak. Sabah ve akşam ezanları, Diyanet Takvimi’nde gösterilen imsak ve iftar vakitlerinde, her camide aynı anda okunacak. Ezanlar okunurken, camilerdeki ses cihazları gereğinden fazla açılmayacak, mikrofon ve hoparlörler kulağa hoş gelecek şekilde ayarlanacak.

TERAVİHTE SÜRAT YOK

İmamlar, teravih namazını kıldırırken “süratten” kaçınacaklar ve teravih namazını, namaz sureleri ile kıldırmaya özen gösterecekler. Ramazan ayı dolayısıyla din adamları, görevlerinin başında bulunacaklar. Zaruri haller dışında hiçbir cami görevlisine izin verilmeyecek. Müftüler, vaiz ve diğer görevliler, bulundukları yerlerdeki hastane, hapishane, çocuk ıslahevi ve çocuk yuvası gibi yerleri ziyaret edecekler, ihtiyaç sahibi, öksüz, yetim, hasta, yaşlı ve fakir kimselerle ilgilenecekler.

Ramazan ayı boyunca görevlisi bulunmayan ya da kadro tahsis edilmemiş camilerde, din hizmetleri, emekli Diyanet personeli ile imam-hatip yeterlilik belgesi almış olanlara öncelik tanınacak şekilde ehil kişilerce yürütülecek, imkanlar ölçüsünde camiler görevlisiz bırakılmayacak. Yurt dışında yaşayan vatandaşları dini konularda aydınlatmak üzere de görevlendirme yapılacak.

En erken iftar Iğdır’da

Ramazan’da orucu, en erken Iğdırlılar, en geç de Çanakkaleliler açacak. İlk gün İstanbul’da 14 saat, İzmir’de 13 saat 46 dakika, Ankara, Iğdır ve Çanakkale’de 13 saat 48 dakika oruç tutulacak. Son gün ise Ankara ve Iğdır’da 12 saat 35 dakika, İstanbul ve Çanakkale’de 12 saat 34 dakika, İzmir’de ise 12 saat 37 dakika oruç tutulacak.

Kur’ân-ı Kerim’de “Bin aydan hayırlı” ifadeleriyle anlatılan Kadir Gecesi ise bu yıl, 19 Ekim Perşembe gecesi kutlanacak. 22 Ekim Pazar günü son oruç tutulacak ve 23 Ekim’de Ramazan Bayramı başlayacak.

/ ANKARA

23.09.2006


 

Ağar: Müslümanım demekten çekinmeyiz

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye’de siyasetin ‘’laiklik ve inançlar’’ üzerine kutuplaştırıldığını belirterek, ‘’Biz laiklikten taviz vermeyiz, ‘Müslümanım’ demekten de çekinmeyiz’’ dedi.

Mehmet Ağar, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) Sheraton Voyager Otel’de düzenlenen 13. olağan toplantısına katıldı. Ağar, toplantıda yaptığı, ‘’Türkiye’nin Bugünü ve Yarını’’ konulu konuşmada, tarihten günümüze Türkiye’nin yönünün hep Batı’ya dönük olduğunu, Türkiye’nin diğer Müslüman ülkelerden farklı olarak demokratik ve laik yapıyı, işleyen parlamentosuyla yaşatmayı başarabildiğini kaydetti.

Ağar, Türkiye’de Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde AB karşıtlığının da geliştiğini belirterek, AB’nin, dünyanın oturmuş, başarılı olmuş bir siyasal entegrasyon projesi olduğunu vurguladı.

Ağar, şöyle konuştu:’’AB sürecinde zorluklar olacaktır. Bütün bu zorluklara rağmen bu iş olacak. Çünkü AB’ye ihtiyacımız olduğu kadar AB’nin bize olan ihtiyacını ortaya çıkaran bir anlayışı ortaya çıkarmamız lazım. Burada AB’nin müktesebatını görmezlikten gelip, oradaki 3-5 münasabetsiz dayatmanın belirleyici olduğunu söylemenin faturalarının da milletin önüne çıktığının da görülmesi lazım.’’

Toplantıda, ANSİAD üyelerinin sorularını da cevaplayan Ağar, bir üyenin, ‘’Sağda birleşme olacak mı?’’ biçimindeki sorusu üzerine, herkese kapılarının açık olduğunu söyledi. Türkiye’de siyasetin ‘’laikliği ve inançları arkasına alanlar’’ diye kutuplaştırıldığını savunan Ağar, ‘’Biz laiklikten taviz vermeyiz, ‘Müslümanım’ demekten de çekinmeyiz’’ diye konuştu. Toplantının sonunda ANSİAD Başkanı Hilmi Ünsal, DYP Lideri Ağar’a ANSİAD katılım belgesi verdi.

Müşerref AKSOY / ANTALYA

23.09.2006


 

İrfan Çadırı 11. yılında

Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık, bu yıl hazırladıkları iftar çadırında her gün iki bin kişilik iftar yemeği ikram edeceklerini ifade etti.

Bağcılar’ın Kirazlı Mahallesi Hoca Ahmet Yesevi Caddesi üzerinde hazırlanan iftar çadırında iftar ve teravih sonrasında da akademisyenler, gazeteciler, uzmanlar tarafından çeşitli konularda seminerler, konferanslar gerçekleştirileceğini söyleyen Kıyıklık, “Böylece çadırımızda iftar ve teravih sonrasında irfan sofrası açılacak” dedi.

Bağcılar Belediyesi İrfan Çadırı’nın bu yıl on birinci yılına girdiğini belirten Kıyıklık, çadırda Ramazan boyunca Komşuluk Haftası, Yetimler Haftası, Engelliler Gecesi, Çocuklar Gecesi gibi özel faaliyetler de gerçekleştireceklerini ve Bağcılar halkının Ramazan’ın usulüne uygun eğlenebilmesi için tanınmış sanatkarların gösterileri olacağını dile getirdi. Kıyıklık, iftar yemeğinin verildiği küçük çadırın yanında 8.949 m2 alan üzerinde büyük bir çadır kurduklarını da belirterek, bu çadırdaki lunapark ve alışveriş standlarıyla güzel bir Ramazan’a katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Kıyıklık ayrıca, “Umarım ülkemiz ve tüm dünya kavgasız, dövüşsüz, sevgi ve barış içinde bir Ramazan ve ömür sürer” dedi.

YENİ ASYA / İSTANBUL

23.09.2006


 

Selimiye de Ramazan’a hazır

Edirne İl Müftülüğü, Ramazan dolayısıyla, Mimar Sinan’ın dünyaca ünlü eseri Selimiye Cami’nde temizlik çalışması yaptırdı.

Temizliğin arife günü olan bugün sona ereceğini ifade eden Selimiye Camii tanıtım görevlisi ve eski müezzini Nadi Ersoy, temizlik kapsamında mihrabın çevresi, bazı kubbeler ve minberin külahının silindiğini, şamdanlar ve lambaların da temizlendiğini belirtti. Bahçedeki şadırvanla seddelerin de yıkandığını söyleyen Ersoy, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası tarafından bin adet 15 watlık ampullerin alınmasıyla eskiyen ampulleri de değiştirdiklerini ifade etti.

/ EDİRNE

23.09.2006


 

Erdoğan: Sahil yolu bu yıl sonunda büyük ölçekte bitmiş olacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,’’Karadeniz Sahil yolu bu yıl sonunda inşaallah büyük ölçekte bitmiş olacak’’ dedi.

‘’Yakamoz’’ isimli restoranın açılışını yapan Erdoğan, Rize’de çeşitli açılışlarda bulunacağını ve Ramazan ayının ilk gününü burada geçireceğini ifade etti. KÖYDES Projesine değinen Erdoğan, bu projenin her şeyiyle kendi projeleri olduğunu kaydetti.

Erdoğan, 2007 yılı sonuna kadar bütün Türkiye’de olduğu gibi Rize’de de yolu, suyu olmayan köyün kalmayacağını belirterek, bu konuda kararlı olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, Karadeniz Sahil Yolunun bu yıl sonunda büyük ölçekte bitmiş olacağını belirterek, sahil yolunu Sarp’a kadar helikopterle gezeceğini ve ne yapılıp ne yapılmadığını yerinde inceleyeceğini söyledi.

/ RİZE

23.09.2006


 

Sabit Soyer: KKTC’de hükümet krizi aşıldı

KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Kuzey Kıbrıs’taki hükümet krizinin aşıldığını belirterek, ‘’Hükümet önümüzdeki günlerde göreve başlayacaktır’’ dedi. Marmara Grubu’nun The Marmara Oteli’nde düzenlediği ‘’Taksim Toplantıları’’na katılan Soyer, salona girişinde gazetecilerin sorularını cevapladı.

Soyer, KKTC’deki hükümet krizine ilişkin bir soruya, ‘’Hükümet krizi aşılmıştır. Hükümet önümüzdeki günlerde göreve başlayacaktır’’ cevabını verdi. Soyer, ‘’Krizde AK Parti’nin rolü oldu mu’’ sorusunu da ‘’Hayır hiçbir rolü olmadı’’ şeklinde cevapladı. KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş da ‘’Hükümetin istifasında AK Parti’nin rolü bulunduğuna’’ yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:”Başkan yardımcılarının ismi, sayın Şaban Dişli’nin ismi karıştırıldı. Müftü, ‘ben AK Partiye tabiyim’ diye beyanlar vermektedir. İsmini kullanmaktadır AK Parti’nin açıkçası bu konuda. Dört günden beri çağrı yapıyorum, bunun yalanlanması gerekir, çünkü bu dış politika açısından da çok mahsurlu bir olay, henüz bir ses yok. Ümit ederim bu yanlışı görürler, bir açıklamayla müftüyü de artık sustururlar, çünkü gerçekten çok zarar veriyor dış politikaya.’’

/ İSTANBUL

23.09.2006


 

AKP'li Yazıcı: Kafalar değişmeli

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, ‘’Onu değiştirdiniz zaman (TCK’nın 301. maddesi) onun yerine uygulamak istiyorsa (savcıların) başka bir madde bulamayacağını nereden biliyorsunuz? Bu yasa işi değil, kafa işidir. Kafalar değişmedikçe, yasaların değişmesi sorunları çözmez’’ dedi.

Yazıcı, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yaptığı açıklamanın ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı. Yazıcı:’’TCK’nın şu anda yürürlükte bulunan 301. maddesine ilişkin düzenleme Avrupa Birliği’ne üye pek çok ülkenin mevzuatında var. Elbette ki siz hukuk devletinde, demokrasilerde düşünce ve ifade özgürlüğü ile kişilik haklarına saldırı teşkil eden fiilleri ayıracaksınız. Küçük düşürme, hakaret etme hiç bir zaman düşünce özgürlüğünün kapsamında mütalaa edilemez’’ dedi.

/ ANKARA

23.09.2006


 

Üniversite için ikinci şans

Üniversitelerdeki boş kontenjanlara yapılacak ek yerleştirme için başvurular 25 Eylül Pazartesi günü başlıyor.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2006-Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonuçlarına göre 2006-2007 öğretim yılı için yükseköğretim programlarına ek yerleştirme yapacak. Ek yerleştirme kontenjanlarına, 2006-ÖSS’ye başvuran ve 2006-ÖSYS merkezi yerleştirme sonunda açıköğretimin kontenjansız programları dışında hiç bir yükseköğretim programına yerleşmemiş adaylar başvurabilecek.

2006-ÖSYS’de sadece sınavsız geçiş için başvuran adaylardan açıköğretimin kontenjansız programları hariç bir yükseköğretim programına yerleşmemiş olanlar da 2006-ÖSYS ek yerleştirmeye başvuracaklar. 2006 yılında özel yetenek sınavı ile öğrenci alan yükseköğretim programlarına kesin kayıt yaptırmış olanlar da 2006-ÖSYS ek yerleştirmeye başvurabilecekler. Ek yerleştirme kılavuzu ÖSYM’nin internet sitesinden yayımlanacak. Yükseköğretim programları ek yerleştirme kontenjanlarına başvurmak isteyen adaylar, tercih işlemini Başvuru Merkezi aracılığıyla veya kişisel olarak internet üzerinden yapacaklar.

/ ANKARA

23.09.2006


 

Arınç'tan Lübnan ve İsrail'e mektup

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Hizbullah tarafından kaçırılan 2 İsrail askerinin evlerine sağ salim dönebilmeleri konusunda, uluslararası toplumla birlikte Türkiye’nin de çaba harcadığını bildirdi.

Arınç, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ve İsrail Meclis Başkanı Dalia Itzik’e, ayrı ayrı mektup gönderdi. Bülent Arınç, Nebih Berri’ye gönderdiği mektupta, kısa süre önce İsrail

Parlamentosundaki 9 siyasi grup temsilcisi tarafından imzalanan bir mektup aldığını belirtti. Arınç, mektupta, Hizbullah tarafından kaçırılan İsrailli askerler Eldad Regev ve Ehud Goldwasser’in hayati durumları hakkında bilgi edinilmesi, askerlerin hayat haklarına saygı gösterilmesi ve asgari insani koşulların sağlanması için yardımcı olunmasının talep edildiğini bildirdi. Arınç, meselenin siyasi boyutunun farkında olmakla birlikte, tamamen insani mülahazalarla bu talebi ilettiğini ifade etti.

/ ANKARA

23.09.2006


 

Ramazan huzur veriyor

Psikolog Ceyda Subaşı, yaptığı açıklamada, Ramazan ayının bu yıl sonbahara denk geldiğini, bu sebeple kişilerde zaman kavramının oturmasının zaman alacağını belirterek, Ramazan ayının ilk günlerinde değişken ruh haline, isteksizliğe ve depresyona karşı tedbir almak gerektiğini söyledi.

Ramazan’da oruç tutmanın hayatının zorluklarıyla birleştiğinde kişi üzerinde baskı veya stres meydana getirebileceğini ifade eden Subaşı, “Oysa din ve inançlar kişiyi baskılamak yerine doğru şekilde bakıldığında rahatlamasına yardımcı olacaktır. Birçok psikolojik rahatsızlığın aşılması olumlu inanç ve güven duygusuyla daha kolay gerçekleşmektedir. Olaylara bakış açımızı değiştirmek, üzerimizdeki baskıyı azaltacaktır. Her insanın güven ve inanmaya ihtiyacı vardır” dedi.

Birçok dinin temelinde de ibadet, dua etmek veya oruç tutmak gibi değişebilen eylemlerin aslında bireyin kendi içinde bir yolculuk olduğunu ifade eden Subaşı, şöyle devam etti:

“Yaşantınızın son dönemlerini, hayattan beklentilerinizi, üzüntülerinizi, içinizde bastırdığınız her şeyin içinizi dinlediğiniz anlarda su yüzüne çıktığını gözlemleyebilirsiniz. İnsanın kendi kendiyle kaldığı anlarda da gelişir bu durum. Dua edilen zamanlar, oruç gibi bir görevin yerine getirilmesi, kişinin güven duygusunu destekleyen Allah inancı, hepsi bir araya geldiğinde Ramazan ayı içsel bir terapi olarak da değerlendirilebilir kişi tarafından. Orucun faydaları sadece bedenimizle ilgili değildir. Onun ruhumuzda ve sinir sistemi üzerindeki olumlu etkileri ve bu ibadetten oruçlunun duyduğu iç huzuru, pek çok manevi rahatsızlığı tedavi ederek kişiye güçlü bir moral kazandırır.”

Oruç tutanlarda sinir sisteminin tam bir rahatlama içinde olduğunu vurgulayan Subaşı, “Bir ibadeti yerine getirme mutluluğu gerginliklerin, huzursuzlukların hemen hemen tümünü yok eder. Günümüzün en önemli iç sorunlarından olan stresler böylece büyük ölçüde kalkar” diye konuştu.

23.09.2006


 

İnternette yirminciyiz

AKP İstanbul Milletvekili Dr. Zeynep Karahan Uslu, Türkiye’de yeni iletişim teknolojilerinin kullanımıyla sosyal hayatın seremonileri ve uygulanma biçimlerinin değişmeye başladığını söyledi.

5. Ulusal Sosyoloji Kongresi’nde bir konuşma yapan Uslu, ‘Yeni İletişim Araçları ve Toplumsal Etkileri’ konusundaki araştırmasını sundu. Araştırmasında ilginç istatistik rakamlara da yer veren Milletvekili Dr. Zeynep Karahan Uslu, “Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan 2005 yılındaki araştırmaya göre, 115 ülke arasında bilgi toplumuna hazır olma açısından 48. sırada, internet kullanıcıları arasında 20. sırada, Microsoft verilerine göre MSN Messenger kullanımında 3. sırada, CIA araştırmasına göre cep telefonu kullanımında 229 ülke arasında 16. olan Türkiye’nin yeni iletişim teknolojilerinin kullanımında birçok ülkeye göre hızla entegre olmasını sağlayan temel dinamiğinin de genç toplum yapımız olduğu düşünülmektedir” ifadelerini kaydetti.

23.09.2006


 

Camiler gül suyuyla yıkandı

Nevşehir Belediyesi yaklaşan Ramazan ayı sebebiyle camileri gül suyu ile yıkıyor. Nevşehir’de 68 camideki çalışmalar, Ramazan ayının başlamasının arifesindeki gün olan bugün tamamlanıyor.

Nevşehir Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, Ramazan ayı öncesinde il merkezinde bulunan 68 camiyi gül suyu ile adeta yıkadı. Çalışmalarda 100 kg. gül suyu kullanılacak. Nevşehir Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün 3 elemanı tarafından tulumbalar yardımıyla tüm camilerin iç mekanlarına sıkılan gül suyunun, çevreye bıraktığı mükemmel koku etkisini uzun bir süre devam ettirebiliyor.

Cemil YÜZER / NEVŞEHİR

23.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004