Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Somali düşmek üzere

Somali’nin liman şehri Kismayo’da, önceki gün geç saatlerde şehri ele geçiren “Şeriat Mahkemeleri İttifakı” milislerine karşı yapılan protesto gösterisinde ateş açıldı. Kismayo’da dün sabah, şehrin ele geçirilmesine karşı düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı gösteride, militanların açtığı ateş sonucu 2’si çocuk bazı göstericiler yaralandı. AFP’ye bilgi veren bir görgü şahihi de 2 kişinin öldüğünü iddia etti.

Sokakları dolduran göstericilerin İslâm karşıtı sloganlar attığı, “Şeriat Mahkemeleri istemiyoruz” diye bağırdığı, lastik yakarak taş attıkları belirtildi. Kismayo sakinlerinden biri, kenti tek kurşun atmadan ele geçiren milislerin Somali bayrağını indirip yakmasıyla gerilimin tırmandığını söyledi.

Bu arada, şehrin çeşitli yerlerinden de silâh sesleri geldiği belirtildi.

Kismayo’ya “Şeriat Mahkemeleri İttifakı” yaklaşırken, şehrin kontrolünü sağlayan geçici hükümetin Savunma Bakanı Barre Hiraale kendisine bağlı yüzlerce milisi şehirden çekti. Şeriat mahkemeleri lideri Şerif Ahmet, BBC’ye yaptığı açıklamada, milislerinin şehrin etrafında ve içinde olduğunu doğruladı. Binlerce kişinin son günlerde şehri terk ettiği, şehirdeki bazı kesimlerinse milislerin girmesiyle sokaklarda kutlama yaptığı belirtiliyor.

Somali geçici yönetimi, Hartum’da yapılan müzakereler sırasında istilâcı unsurlarla varılan, toprak genişletilmesini durduran ve ateşkesi sağlayan anlaşmanın ihlâl edilmesine ses çıkarmadı.

Diktatör Muhammed Siyad Berri’nin iktidardan uzaklaştırıldığı 1991 yılından beri, istikrarlı ve güçlü bir merkezi yönetim kurulamayan Somali’de, 2004’te BM’nin desteğiyle geçici bir hükümet kurulabildi. Ancak ülkede asayişi yeniden kurması beklenen mevcut geçici hükümet, yalnızca Baidoa şehrini kontrol edebiliyor.

Şeriat Mahkemeleri İttifakı’ysa 1991’den bu yana iç savaşın hüküm sürdüğü Somali’deki etkisini tüm ülkeye yaymaya devam ediyor. Haziran ayında başşehir Mogadişu’yu ele geçiren grup, denetim alanlarını ülkenin güneyine yayıyorlar.

/ KİSMAYO

26.09.2006


 

Talabani: PKK’yı ateşkes için ikna ettik

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, terör örgütü PKK’yı saldırılarını durdurması yönünde ikna ettiklerini ve birkaç gün içinde ateşkes ilan edeceğini söyledi.

Talabani, BM’nın yıllık Genel Kurul toplantıları için geldiği New York’ta Newsweek dergisine verdiği demeçte, Türk birliklerinin Irak sınırında olduğunun hatırlatılması üzerine, “öyle, ama içeri girmiyorlar. PKK’yı, çatışmaları durdurması yönünde ikna ettik. PKK, birkaç gün içinde resmi ateşkes ilân edecek” dedi. Talabani, “bu gelişme, Irak’ın Türkiye ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasına yardım edecek” ifadesini kullandı.

/ WASHINGTON

26.09.2006


 

Talabani, ABD’den kalıcı olmasını istiyor

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, ülkesindeki Amerikan askerlerinin uzun süre kalmasından yana olduğunu belirterek, Irak’ın “dışarıdan gelecek müdahaleleri” önlemek için kalıcı Amerikan üslerine ihtiyacını olduğunu söyledi.

BM Genel Kurul toplantıları için New York’ta bulunan Talabani ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post’a verdiği demeçte, “Amerikan askerine uzun süre, hatta dışarıdan gelecek müdahalelerin önlenmesi için iki askeri üsse ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. 100 bin Amerikan askeri olsun istemiyorum. 10 bin asker ve iki hava üssü yeterli olur” dedi.

/ ANKARA

26.09.2006


 

‘İslâm dinine karşı saygılıyım’

Papa 16. Benediktus, İslâm dünyasında kendisine yönelik tepkileri yatıştırabilmek amacıyla aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Müslüman ülkelerin büyükelçilerini Roma yakınlarındaki yazlık sarayında kabul etti.

Papa 16. Benediktus, yazlık sarayı Castel Gandolfo’da 22 Müslüman ülkenin büyükelçisiyle İtalya’da faaliyet gösteren İslâmî kuruluşların temsilcilerini kabul etti. Papa, Fransızca yaptığı konuşmada, İslâm dinine saygı duyduğunu söyledi. Müslüman ülkelerin büyükelçilerine geleceğin diyaloğa bağlı olduğunu ifade eden Papa, samîmî ve saygılı diyalog kurma çağrısında bulundu.

/ CASTEL GANDOLFO

26.09.2006


 

Pakistan’da darbe tedirginliği

Pakistan’da önceki gün başşehir İslamabad ile Lahor ve Ravalpindi gibi büyük şehirler dahil ülkenin geniş bir kesiminde elektrik kesilmesi üzerine darbe söylentileri çıktı.

Bu arada, eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage, Pakistan’ı bombalamakla tehdit ettikleri yönündeki Devlet Başkanı Müşerref’in sözlerini bir kez daha yalanladı. Armitage, Seul’de düzenlenen ABD-Güney Kore forumu sırasında yaptığı açıklamada, Müşerref’in iddia ettiği konuşmanın “hiç olmadığını” söyledi. Armitage, Pakistan istihbarat şefiyle yaptığı görüşmede, “Amerikalılar için bu konunun siyah ya da beyaz olduğunu ve ya bizim yanımızdasınız ya da bize karşı dediğini’’ anlattı.

CIA, Kaide mensupları için

Pakistan’ı paraya boğmuş

Bu arada Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA), yüzlerce El Kaide zanlısını teslim almak için Pakistan’a milyonlarca dolar ödediğini açıkladı. Pervez Müşerref’in “In The Line of Fire” adlı otobiyografisinden alıntılar yayınlayan İngiliz The Times gazetesine göre, Pakistan Devlet Başkanı, ABD’ye teslim edilmesi emrini verdiği 369 El Kaide zanlısı için ne kadar ödeme yapıldığını belirtmedi.

/ İSLAMABAD/SEUL

26.09.2006


 

Chavez: Bush, bana daha kötülerini söyledi

ABD Başkanı George Bush hakkında yaptığı sert çıkışlarla ve son olarak BM Genel Kurulu’nda kendisine yine “şeytan” diyen Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Bush’un kendisine daha kötülerini söylediğini savundu.

Venezüella lideri, Time derisine verdiği röportajda Bush için yaptığı yakıştırmaları savundu. Chavez, dergiye açıklamasında “Bush bana daha kötülerini söyledi. Zalim, popülist diktatör, uyuşturucu taciri, bunlardan bazıları. Ben Bush’a saldırmıyorum. Basitçe Bush’un saldırılarına karşı koyuyorum.” dedi. Açıklamasına “Bush tüm dünyaya saldırıyor. Hem de sadece sözlerle değil bombalarla” diye devam eden Hugo Chavez, ABD Başkanı’nın Bağdat ve Lübnan’a gönderdiği bombaların, BM Genel Kurulunda sarf edilen sözlerden daha fazla zarar verdiğini ifade etti.

Papa, hata yaptığını kabullenmeli

Bu arada Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, Vatikan’ın İslam hakkındaki sözleri sebebiyle Papa 16. Benediktus’un hata yaptığını kabul etmesi gerektiğini söyledi. Chavez, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, geçen yıl hayatını yitiren Papa 2. Jean Paul’ün ‘’Katolik Kilisesi’nin hatalarını kabul ettiğini’’ vurguladı. Hugo Chavez, “İslâm dünyası çok hassas. Ne söylendiğine çok dikkat edilmeli. Özellikle de sözler, büyük ağırlığı olan Papa’ya ait olduğunda’’ dedi.

/ WASHİNGTON

26.09.2006


 

Suriye ile İsrail gizlice görüşmüş

İsrailli ve Suriyeli yetkililerin, İsrail’in 34 gün süren Lübnan’daki hedefleri bombalaması sırasında, muhtemel bir ikinci cephenin açılmasını önlemek için gizlice bir araya geldikleri iddia edildi. İsrail’in İbranice yayımlanan Yediot Aharonot gazetesi, Washington’daki kaynaklara dayandırdığı haberde, iki ülke yetkililerinin Temmuz ayı sonunda bazı konularda mutabakat sağlamak üzere buluştuklarını yazdı.

Gazeteye göre, bu buluşma sırasında taraflar arasında nasıl bir diyalog kurulabileceği konusu da gündeme geldi. Bu görüşmeden Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın da bilgisinin olduğu öne sürülen haberde, Washigton’daki yetkililerin, Amerikan yönetiminin görüşmeden pek memnun kalmadığını ifade ettikleri belirtildi. Görüşmede İsrailli yetkililerin Suriyeli yetkililere, kendilerine ateş açma niyetinde olmadıklarını dile getirdikleri bildirildi.

Buna rağmen, İsrail uçaklarının Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın sarayının üzerinde uçuş yaptıkları hatırlatıldı. Esad’ın sarayı üzerindeki bu uyarı uçuşlarının sebebinin, Washington’daki kaynaklara göre, Esad’ın El Kaide ve Hizbullah temsilcileriyle bir görüşme yapması olduğu ileri sürüldü. Washington’daki Suriye Büyükelçisi Eymad Mustafa, Yediot Aharonot’a, ateşkes anlaşmasından iki hafta kadar önce, tarafların “konuşması” gerektiğini söylemişti. Beşşar Esad’a en yakın isimlerden biri olan Mustafa, İsrail ve Suriye’nin aralarındaki sorunların yüzde 90’ını çözmesi halinde, Olmert ve Esad’ın bir araya gelebileceğini, kalan sorunların da iki lider tarafından çözümlenebileceğini belirtmişti. Haberde, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in açıklamalarına da yer verildi ve Olmert’in, “Suriye ile bir pazarlığın söz konusu olmayacağını” söylediği aktarıldı. Olmert, Suriye ile ciddî görüşmeler için gerekli şartların henüz oluşmadığını ifade etti.

Öte yandan, Yediot Aharonot gazetesinin dün verdiği, Başbakan Ehud Olmert’in bir Suudi Kraliyet yetkilisiyle görüştüğü haberi, Olmert tarafından yalanlandı. Olmert, haberle ilgili olarak yine gazeteye yaptığı açıklamada, ne Suudi Kralı ile, ne de basında sansasyon oluşturabilecek herhangi bir kimseyle görüştüğünü belirtti. Başbakan Olmert, Suudi Arabistan’ın Lübnan ile ilgili tutumunun değişik tepkilere yol açtığını ifade ederken, “Buradan bir sonuca varmak için daha çok yolumuz var” diye konuştu.

/ KUDÜS

26.09.2006


 

AP, Türkiye raporunu görüşecek

Avrupa Parlamentosu genel kurulu, Hollandalı Hristiyan Demokrat üye Camiel Eurlings tarafından kaleme alınan Türkiye raporunu bugün görüşecek. Bağlayıcı özelliği olmayan tavsiye niteliğindeki rapor, yarın genel kurulda oylanacak.

Eylül ayı başında, Dışişleri Komisyonunda yapılan oylamada kabul edilen değişiklik önergeleriyle raporun içeriği Türkiye aleyhine sertleştirilmişti. Kabul edilen değişiklik önergeleriyle Türkiye’nin AB üyeliği öncesinde sözde Ermeni soykırımını tanıması gerektiği öne sürülmüş ve Türkiye’nin Pontuslu Rumlara ve Süryanilere soykırım yaptığı iddia edilmişti. Söz konusu ifadelerin metinden çıkartılması için bazı Avrupalı parlamenterler genel kurulda yapılacak oylama için yeni değişiklik önergeleri sundular.

Sözde Ermeni soykırımın tanınmasına ilişkin değişiklik önergesinin komisyonda kabul edilmesi, Türkiye’nin sert tepsine yol açmıştı. Bir grup Türk parlamenterler, Brüksel’e giderek bu önergelerin değiştirilmesi için yoğun lobi faaliyetlerinde bulunmuştu.

Taslak raporda, Türkiye’den, reform süreci, özellikle ifade özgürlüğü, dini haklar ve azınlık hakları, sivil-asker ilişkileri, kadın hakları, sendikalar, kültürel haklar, yargının bağımsızlığı ve reformların uygulanmasının hızlandırılması isteniyor.

Hükümetin hazırladığı 9. reform paketinin memnuniyetle karşılandığı ifade edilen raporda, yeni terörle mücadele yasasının temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı unsurlar içermemesi talep ediliyor. “Hükümet yetkilileriyle askeri personel ve güvenlik personeline ayrıcalık yapılmadan yargı önünde herkese eşit muamele yapılması” istenen raporda, Türk Ceza Kanunu’nda “keyfi yorumlamaya uygun olduğu” savunulan 216, 277, 288, 301, 305 ve 318. maddelerin değiştirilmesi çağrısında bulunuluyor. AB yolunda yapılan reformları yansıtacak yeni bir anayasaya ihtiyaç olabileceği görüşüne yer verilen raporda, Danıştaya yapılan saldırı da şiddetle kınanıyor.

/ STRASBOURG

26.09.2006


 

Taşımacılık masada

Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde 14’üncü fasıl olan taşımacılık politikasıyla (ulaştırma) ilgili ayrıntılı tarama toplantısı başladı. AB Komisyonunda 4 gün sürecek toplantıda Türkiye’nin güvenli, verimli, kullanışlı ve çevreye duyarlı taşımacılığı temel alan AB müktesebatına uyumu ele alınacak.

Hava yolu, kara yolu, demir yolu, deniz ve iç sularda (nehir, kanal) taşımacılığı kapsayan AB ulaştırma müktesebatı, teknik konularla emniyet ve sosyal standartları, sektörel devlet yardımlarının kontrolünü ve piyasanın serbestleştirilmesini konu ediniyor. Taşımacılık politikası faslında AB Komisyonu, Türkiye’nin özellikle kara yolu taşımacılığı alanında yapılan yasal düzenlemelerle müktesebata uyumda önemli mesafe aldığını bildirirken, AB ortalamasından yaklaşık 6 kat yüksek olan trafik kazaları oranının düşürülmesini, demir yollarına yatırım yapılarak TCDD tekelinin uygulamada da kaldırılmasını ve Kıbrıs Rum kesimi uçaklarına hava sahasını kullanma izni verilmesini talep ediyor. 33 fasılı kapsayan tarama sürecinde bugüne kadar tüm fasıllarda tanıtıcı, 27 fasılda da ayrıntılı tarama toplantıları tamamlandı. Türkiye-AB tarama sürecine, 29 Eylülde Trans Avrupa şebekeleri faslında ayrıntılı tarama toplantısıyla devam edilecek.

/ BRÜKSEL

26.09.2006


 

KKTC'de yeni dönem

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, yeni kurulan Cumhuriyetçi Türk Partisi-Özgürlük ve Reform Partisi (CTP-Özgür Parti) koalisyonunun bakanlar kurulunu onayladı.

Talat, 13 Eylülde hükümeti kurmakla görevlendirdiği Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in sunduğu bakanlar kurulu listesiyle ilgili önceden bilgi sahibi olduğunu belirterek, “Bu listeyi onaylıyorum. Hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Talat, yeni hükümetin önemli bir dönemde görev yapacağına işaret ederek, Kıbrıs sorunu ve kamu yönetimi konularında bazı tavsiyelerde bulundu. Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un BM Genel Kurulu'nda bu yıl yaptığı konuşmanın gelecek dönemde mücadelenin hangi alanda yoğunlaşması gerektiğine ışık tuttuğunu ifade eden Talat, Papadopulos'un ortaya koyduğu tutumun, Rum tarafının Kıbrıslı Türkleri asimile etme çabasına "bir çivi daha çaktığını" söyledi. Papadopulos'un yaklaşımı çerçevesinde, "Kıbrıslı Türklerin, gerçek anlamda bir varlık mücadelesi vermesi gerekeceğine" işaret eden Talat, yeni hükümetin bu konuda dikkatli olacağından emin olduğunu belirtti.

Talat'ın kabulde okuduğu listeye göre, Soyer'in Başbakan, Avcı'nın Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yapacağı hükümette, Maliye Bakanlığında Ahmet Uzun, İçişleri Bakanlığında Özkan Murat, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığında Salih Usar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında Sonay Adem, Sağlık Bakanlığında Eşref Vaiz, Millî Eğitim ve Kültür Bakanlığında Canan Öztoprak yerlerini korurken, Tarım Bakanlığına Önder Sennaroğlu getirildi. Özgür Parti'ye verilen Ekonomi ve Turizm Bakanlığında Enver Öztürk, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığında ise Asım Vehbi görev yapacak.

/ LEFKOŞA

26.09.2006


 

Papadopulos çözümden kaçıyor

Kıbrıs Rum kesimindeki Birleşik Demokratlar Partisi’nin (EDI) başkanı Mihalis Papapetru, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un “Kıbrıs sorununda çözüm istemediğini, amacının zaman geçirmek olduğunu’’ söyledi.

Mihalis Papapetru, Rum Alithia Gazetesi’ne verdiği demeçte, “Papadopulos ve şimdiki Rum hükümeti yönetimde olduğu sürece, Kıbrıs sorununun çözüm umudunun olmadığını’’ ileri sürdü. Eskiden KKTC’nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “oyalama taktiği güttüğünü’’ ileri sürerek, bu sırada Rum tarafının da zaman sınırlamaları istediğini kaydeden Papapetru, “durumun şu anda tersine döndüğü ve Papadopulos’un ‘zaman kısıtlamalarına gerek olmadığını’ söyleyerek, amacının zaman geçirmek olduğunu kanıtladığı’’ ifadesini kullandı. Papapetru, Rum hükümetinin, teknik komiteler ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller’in taraflara sunduğu öneri konusunda kendilerini bilgilendirmemesini de eleştirdi.

/ LEFKOŞA

26.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004