Haberler

Düşünceye pranga, hakarete özgürlük

Yargıtay’ın, Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz hakkındaki tazminat kararını onamasına tepkiler sürüyor. Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, Yargıtay’ın, “basının siyasî şahsiyetleri eleştirirken sert, kırıcı ve küçük düşürücü yayın yapabileceği” şeklindeki kararları ile emekli Org. Doğu Aktulga’nın eleştirildiği bir yazıdan dolayı Yeni Asya’ya verilen mahkûmiyet kararını değerlendirdi.

Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, siyasilere yapılan hakaretleri “basın özgürlüğü” kapsamında değerlendiren Yargıtay’ın generallere yönelik ölçülü eleştirileri dahi cezanlandırmasını “Yargıtay davalının veya davacının dünya görüşlerine göre farklı kararlar mı veriyor” sorusunu akla getirdiğini söyledi.

Özgür-Der Genel Başkanı Şekerci, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin Genel Yayın Müdürümüz Kazım Güleçyüz’ün E. Org. Doğu Aktulga için yazdığı bir yazıdan verilen toplam 10.5 bin YTL manevi tazminata mahkumiyetini onamasını eleştirerek, Yargıtay’ın siyasi şahsiyetlere hakaret edildiği şikayeti üzerine Posta, Yeniçağ ve Hasan Pulur hakkında açılan davalarda verilen tazminat cezalarını “siyasal kişileri eleştirmek basının görevi” olduğunu gerekçe göstererek bozduğunu hatırlattı. Söz konusu kararda “basının siyasi şahsiyetleri eleştirirken sert, kırıcı ve küçük düşürücü yayın yapabileceği” şeklindeki kararı ile “özgürlükçü” bir görüntü verdiğini ifade eden Şekerci, aynı Yargıtay Hukuk Dairesi’nin E. Org. Doğu Aktulga’nın eleştirildiği bir yazıdan dolayı Yeni Asya gazetesi hakkında verilen mahkumiyet kararını ise onayladığını belirtti. Hülya Şekerci, bu kararın “Yargıtay davalının veya davacının dünya görüşlerine göre farklı kararlar mı veriyor” sorusunu akle getirdiğini söyledi.

“YAZARA VE GAZETEYE GÖRE DEĞİŞİYOR MU”

Çelişkinin açık bir şekilde ortada olduğu bu durumun, beraberinde bazı soruları da ortaya çıkardığını belirten Şekerci şöyle devam etti: “Verilen kararlar Türkiye’de siyasilerin her türlü eleştiriye, hakarete, uydurma habere maruz kalabileceğini ama emekli dahi olsalar askerin eleştirilmeyeceğini mi söylemek istiyor? Ya da yazarın kimliğine, yazdığı gazeteye bağlı olarak ‘eleştiri’ tanımı değişebiliyor mu? Milliyet gazetesinde Hasan Pulur, Başbakan Erdoğan için yazdığında ‘eleştiri’ kapsamına girerken neden Yeni Asya gazetesinde Kâzım Güleçyüz’ün emekli Orgeneral Doğu Aktulga hakkındaki eleştirileri hakaret olarak değerlendiriliyor. Yargıda çifte standart uygulaması anlamına gelen bu karar Türkiye’de yargının hakem değil taraf pozisyonda olduğunu gösteren yeni bir gelişme olmuştur.”

“Yargı hukuka pranga vuruyor”

Hülya Şekerci, askerî darbe süreçlerinde ve devamında brifinglerle yönlendirmeye tabi tutulurken de bu tür çifte standartlı kararlara imza atarken de Türkiye’deki yargı kurumunun sadece hukuka, temel hak ve özgürlüklere pranga vuran bir işlev gördüğünü söyledi. Bu durumun, yargının toplumsal yapıda zaten yaşamış olduğu güvensizliği daha bir arttıracağı vurgulayan Özgür-Der Genel Başkanı, “Biz ise bu haksız ve hukuk dışı karara karşı Yeni Asya Gazetesi ve Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz’ün hak ve hukuk ekseninde vermiş olduğu ifade özgürlüğü mücadelesinin yanında olduğumuzu kamuoyuna ilân ediyoruz.”

Yeni Asya / İSTANBUL

12.12.2006

TÜRKİYE'YE BASKI YAPMAYIN

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, müzakere sürecinin “raydan çıkmaması için” AB’ye çağrıda bulundu. International Herald Tribune gazetesine konuşan Gül, Brüksel’de toplanan AB dışişleri bakanlarını “üyelik sürecini raydan çıkarma riskine” karşı uyardı. Gül “Diğer yükümlülükler gözardı edilip tek taraflı şartları yerine getirmesi için Türkiye’ye baskı yapılırken süreç raydan çıkma tehlikesine atılıyor” dedi.

NESİLLER ETKİLENECEK

“Avrupa Birliğinin alacağı kararın gelecek nesilleri etkileyeceğini” belirten Gül, Avrupalı yetkililerden “ortaya çıkan sorunların her birini göz önüne almalarını” istedi. Dört yıl içinde kümülatif olarak yüzde 35 büyüyen Türkiye’nin, yakında Avrupa’nın 6’ncı ekonomisi haline geleceğini anlatan Gül, “Türkiye’nin üyelik sürecini raydan çıkarmak için bahane aramanın sırası değil” şeklinde konuştu.

12.12.2006

Askerî lojmanda patlama

Diyarbakır’da askerî lojmanlardaki 5 katlı bir binanın kalorifer kazanının patlaması sonucu enkaz altında kalan 3 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı. Kalorifer kazanın, önceki gün akşam saatlerinde yapılan bakım ve onarımının ardından patlaması şüpheli bulundu. Tamirci gözaltına alındı.

Edinilen bilgilere göre, dün saat 08.45 sıralarında Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Kurdoğlu Lojmanları’ndaki 5 katlı Şahinkaya Apartmanı’nın kalorifer kazanı patladı. Patlamada binanın yarısı çöktü. Enkazının kaldırılması ve kurtarma çalışmaları sırasında, 2'si çocuk 3 kişinin cesedine ulaşıldı. Enkazdan yaralı olarak kurtarılan 2’si erkek toplam 8 kişi ise Diyarbakır Asker Hastahanesinde tedavi altına alındı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Patlama sebebiyle çevrede güvenlik önlemleri alındı. Basın mensuplarının görüntü alabilmek için çevredeki binalara girişlerine izin verilmedi. Bu arada, Genelkurmay Başkanlığı Doğal Afet Arama Kurtarma Birliği'nden bir ekip, Diyarbakır'a gelerek eğitilmiş köpeklerle kurtarma çalışmalarına katıldı. Patlayan kalorifer kazanının önceki gün akşam saatlerinde kalorifer kazan tamircisi M.B. tarafından bakım ve onarımının yapıldığı öğrenildi. Dün patlamanın meydana gelmesi sonucu M.B’nin gözaltına alındığı kaydedildi.

/ DİYARBAKIR

12.12.2006

Meclis dışı arayışlar demokrasiye aykırı

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis dışında ve üstünde bir çözüm aramanın her şeyden önce Anayasa ve demokrasiye aykırı olduğunu belirtti.

Mustafa Başoğlu yapıtğı açıklamada, son zamanlarda bazı çevrelerin Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça, Meclis dışı arayışlar içinde olduğu söyledi. Başoğlu, “Biz demokrasiyi bütün kurum ve kuruluşları ile savunuyoruz. Milletvekilliği seçilme yeterliliğine sahip olan ve Anayasa’nın aradığı 40 yaş ve yükseköğrenim şartlarını yerine getiren TBMM üyelerinden herhangi birisinin Cumhurbaşkanı olması, Cumhurbaşkanı seçiminde Meclis dışında ve üstünde bir çözüm aramak, her şeyden önce anayasa ve demokrasiye aykırıdır. Anayasa’nın öngördüğü seçim sistemidir. Varlığını demokrasiye borçlu olanlar, demokrasi dışı çözüm arayarak sistemin kalbine ok saplamamalıdırlar” dedi.

Recep GÖREN / ANKARA

12.12.2006

Bilgi edinmede belediyeler ketum

Türkiye Ekonomik Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) ‘Vatandaşın Bilgi Edinme Hakkı’ projesi kapsamında 9 ilde yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.

Kurumlar arasında Millî Eğitim Bakanlığı ‘Bilgi Edinme Hakkı’ konusunda en başarılı kurum olurken, en başarısız kurumlar ise belediyeler oldu.

TESEV, Ankara Dedeman Otel’de düzenlediği ‘Bilgi Edinme Hakkı Uluslararası Konferansı’ ile Bilgi Hakkı Kanunu ile ilgili yaptığı araştırmayı kamuoyuyla paylaştı. Araştırma hakkında bilgi veren TESEV üyesi ve proje sorumlusu Başak Er, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya Malatya, Samsun, Şanlıurfa, Van’da yapılan araştırmada, eğitim, sağlık güvenlik, sosyal hizmetler, çevre ve yerel yönetimlere saha araştırmacıları tarafından kimlikleri gizlenerek sıradan bir vatandaş gibi suya sabuna dokunmayan her kurumda olması gereken sorular yöneltildiğini söyledi. Toplam soru sayısının 216, il başına düşen soru sayısının 24, kurum başına düşen soru sayısının ise 4 olduğunu belirten Er, kurumların vatandaşın sorusuna zamanında ve tatminkâr verme başarısı olarak yüzde 91.7 ile İzmir’in birinci sırada, yüzde 38.9 ile Adana’nın sonuncu sırada yer aldığı kaydetti. Vatandaşın sorusuna zamanında ve tatminkâr cevap verme oranında Şanlıurfa Belediyesi yüzde 100 ile birinci sırada yer alırken, yüzde 91.7 ile İzmir ikinci sırada yer aldı, yüzde 25’er ile Ankara ve Adana sonuncu sırayı paylaştı. Emniyet Müdürlükleri arasında yapılan araştırmada ise İzmir, Van, Malatya soruların tamamına cevap verirken, Adana Emniyet Müdürlüğü’nün hiçbir soruya cevap vermemesi dikkat çekti.

Bilgi edinme hakkı konusunda Milli Eğitim Bakanlığı yüzde 82.4 ile birinci olurken, belediyeler ise yüzde 51.9 ile son sırada yer aldı. Cevapların içeriklerine göre soruların yüzde 61.7’sine tam cevap verilirken, yüzde 26.4 oranında ise cevap verilmedi. Soruların yüzde 3.7’sine ise anlamsız cevaplar verildi. Merkez teşkilâtlarına göre yapılan değerlendirmede ise yüzde 100’lük oranla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu birinci sırada yer alırken, yüzde 41.7 ile Sağlık Bakanlığı sonuncu sırada yer aldı. Başvuruların yüzde 46’sının elektronik ortamda, yüzde 22’sinin posta, yüzde 29.6’sının bizzat, yüzde 2.3 faks ile yapılan araştırmada cevapların yüzde 76.6’sının bizzat, yüzde 67.4’ünün posta, yüzde 48.7’sinin ise elektronik ortamdan cevaplandırıldığı belirtildi.

/ ANKARA

12.12.2006

Eğitim ve çalışma insan hakkı

Eğitimciler Birliği Sendikası “Dünya İnsan Hakları Günü!” dolayısıyla hazırladığı afişle bütün insanların yaratılıştan getirdiği temel haklara dikkat çekti.

Sendikadan yapılan açıklamada, Türkiye’de insan hakları ihlalleri denilince -ne yazık ki- yaşanan tüm ihlâller değil, ideolojik zemine göre ancak bir bölümünün adı anıldığına dikkat çekilirken, “Oysa haksızlığa uğrayan ‘bizdense’ hak ihlali var, ‘sizdense’ yok yaklaşımı ne ahlâka, ne hukuka ne de insanlığa sığar. Geçtiğimiz yıl bu yanlış tutuma Dr. Leyla Şahin hakkında verdiği kararla Avrupa da katılmış, esasen hukuki anlamda bir mahkeme de olmayan AİHM, başörtülü kadınlarımızın eğitim ve çalışma hakkından mahrum edilişlerini hak ihlâli saymamıştır” denildi.

Prof. Dr. Atilla Yayla’nın tümüyle özgür olması gereken bir bilim adamının, fikirleri sebebiyle susturulmaya, işinden edilmeye çalışılması gibi utanç verici bir tablo sahnelendiğine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:

“Bilindiği gibi ülkemizde insan hakları ihlalleri içinde, sonuçları bakımından işkenceden bile ağır olan iki önemli ihlâl sözkonusudur. Bunlar, kadınların başörtüleri sebebiyle eğitim ve çalışma hakkından mahrum edilişleridir. Hiçbir hukukî temele ve norma dayanmadığı için ayrıca ‘bürokratik oligarşi’ ürünü bu engellemelerden ilkinin ‘mimarları’ YÖK oligarşisi içinde yuvalanmışlardır. Özgür, bilimsel, demokratik bir üniversite için yapılması şart olan yeni yasal düzenlemeler, toplumumuzu hem bu oligarşiden hem de insanlık dışı yasaklamalardan kurtaracaktır.”

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

12.12.2006

Alataş: İnsan hakları kısıtlanıyor

TİHV Başkanı Yavuz Önen, insan haklarının tüm dünyada ikinci hatta üçüncü plana atıldığını belirterek, bu haklarla ilgili konuların tüm dünyada ciddî anlamda rafa kaldırıldığını ifade etti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), ‘’İnsan Hakları Günü’’ dolayısıyla resepsiyon verdi. Park Oteldeki resepsiyonda konuşan İHD Genel Başkanı Yusuf Alataş, insan haklarının tüm dünyada yükselen bir değer olarak kabul edildiğini, ancak insan hakları değerlerinin günümüzde kısıtlanmaya çalışıldığını, söz konusu hakların hiç bir ülkede tam anlamıyla uygulanamadığını söyledi. Barış kavramının savaşları meşrulaştırmak için kullanıldığını da ifade eden Yusuf Alataş, bunun başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere çeşitli kuruluşlar üzerinden yapıldığını söyledi. Alataş, Türkiye’de 2005’ten itibaren insan hakları anlayışında belirgin bir gerileme yaşandığını kaydetti.

TİHV Başkanı Yavuz Önen ise İnsan Hakları Bildirgesi’nin imzalanmasının üzerinden geçen 58 yılın ardından, dünyada yeni bir insan hakları düzeni kurulmaya çalışıldığını belirtti. İnsan haklarının tüm dünyada ikinci hatta üçüncü plana atıldığını kaydeden Önen, bu haklarla ilgili konuların tüm dünyada ciddî anlamda rafa kaldırıldığını ifade etti.

Resepsiyona, Norveç, Finlandiya ve Danimarka’nın Ankara büyükelçiliklerinden ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden temsilciler katıldı.

/ ANKARA

12.12.2006

Erdoğan, Tony Blair ile görüştü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı Tony Blair ile telefon görüşmesi yaptı.

Alınan bilgiye göre, Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken, daha önce gelen görüşme arzusu üzerine Başbakan Erdoğan, mevkidaşı Blair’i aradı. İki Başbakan, AB konusunda gelinen son durum ve bu hafta yaşanacak süreçle ilgili olarak görüş alışverişinde bulundular. Görüşmede, Türkiye-AB ilişkileri ele alınırken, Blair, İngiltere’nin AB konusunda Türkiye’ye ‘’destekleyici tavrının devam ettiğini’’ bildirdi.

/ ANKARA

12.12.2006

MERNİS’te hata yok

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Ömer Demir, MERNİS’te mükerrer kayıt iddialarına ilişkin “Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi çalışmaları sebebiyle Mernis’le eşleştirme yapıyoruz. Biz bir mükerrerliğe rastlamadık’’ dedi.

Basında yer alan “MERNİS’te mükerrer kayıt olduğu’’ iddialarına ilişkin soruları cevaplayan Demir, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi çalışmaları esnasında, ulusal düzeyde adres ve nüfus kayıtlarını eşleştirdiklerini hatırlattı. Bazen isimlerdeki harf hataları ya da kısaltmalar sebebiyle küçük hatalar olabildiğini anlatan Demir, ancak bunun da eşleştirme esnasında giderildiğini, bunun dışında mükerrer kayıt gibi bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti.

/ ANKARA

12.12.2006

Anadolu hızlı trenle örülüyor

Hızlı tren konusunda önümüzdeki 12 yılda yaklaşık 20 milyar dolarlık yatırımın yapılacağı Türkiye’de, Konya’dan Ankara, İstanbul, Eskişehir, İzmir, İzmit, Uşak ve Afyonkarahisar’a daha kısa sürede ulaşılabilecek.

TCDD’den edinilen bilgiye göre, son yıllarda hızlı tren konusunda büyük atılım gerçekleştiren Türkiye, bu konudaki birçok projeyi hayata geçiriyor. Hızlı tren konusunda dünyada ilk 8 ülke arasında yer almayı hedefleyen ve son 3 yılda demiryolu konusunda önemli adımlar atan Türkiye’de, bu alanda önümüzdeki 12 yılda yaklaşık 20 milyar dolarlık yatırım planlanıyor. Özellikle şehiriçi ve şehirlerarası trafikte yaşanan sorunlar, çevre kirliliğinin giderek artması, akaryakıt fiyatlarının giderek yükselmesi gibi sebepler hızlı treni oldukça cazip hale getiriyor. Yıllar önce hızlı treni hayata geçiren ülkelerden Japonya’da hızlı trenle yılda yaklaşık 260 milyon yolcu, Moskova metrosu günde 10 milyon yolcuyu, Newyork metrosu ise günde 7 milyon yolcuyu taşıyor. Demir ağlarla örülen Anadolu’da 50 yıla yakın zamandır ciddî yatırım olmaması sebiyle demiryolu uzunluğumuz 8 bin 500 kilometrede kaldı. Bu rakam ABD’de 212 bin, Rusya’da 95 bin, Almanya’da 44 bin kilometreye ulaşıyor. Bu yüzden demiryolu konusunda yapılacak yatırımlarda zaman kaybedilmemesi gerekiyor. Türkiye’deki hayata geçirilen hızlı tren projeleri tamamlandığında Anadolu’nun ortasında yer alan Konya’dan İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Eskişehir, Uşak ve Afyonkarahisar gibi illere ulaşmak çok daha kolay ve hızlı olacak.

Konya Milletvekili Ahmet Büyükakkaşlar, Türkiye’de bir devrim niteliğindeki hızlı tren sayesinde Konya-Ankara arasının 1 saat 15 dakika, Konya-İstanbul arasının ise 3 saat 30 dakikaya ineceğini, Konya’nın 7 ile bağlanacağını söyledi. Büyükakkaşlar, hızlı trenin karayollarından, yük taşımacılığı alanında yüzde 15, yolcu taşımacılığında ise yüzde 45’lik pay alacağının öngörüldüğünü ifade etti.

/ KONYA

12.12.2006

İşgal üssü İncirlik

ABD’nin, Irak’taki birliklerinin ihtiyacı olan tıbbi malzeme, askeri ekipman ve yedek parça ihtiyacının yüzde 60’a yakınını İncirlik Üssü’nden gönderdiği bildirildi.

İncirlik 39. Hava Üssü Kanat Komutanlığı’nda görevli Albay Tip Stinette, yaptığı açıklamada, Irak’ta yollara döşenen bombalar ve suikast saldırılarıyla başı dertte olan askerlere gerekli ekipman, yedek parça ve tıbbi malzemeleri ulaştırmak için çaba harcadıklarını belirtti. Irak’a gönderilen kargoların İncirlik’te bulunan C-17 Globemaster III adlı kargo uçaklarıyla taşındığını söyleyen Stinette, bu uçakların küçük hava alanlarına inebilecek ve misilleme saldırılarına karşı savunma tedbirlerine sahip şekilde dizayn edildiği için Irak’ın en ücra köşelerine kadar gidebildiklerini kaydetti.

Haziran 2005 tarihinden bu yana Irak’a İncirlik üzerinden 103 bin tondan daha fazla kargo taşındığını kaydeden Stinette, “Irak’a hava yoluyla gidecek olan kargoların yaklaşık yüzde 60’ı İncirlik Hava Üssü’nden gönderilmektedir” dedi.

Bu misyon için en önemli etkenin Türkiye’nin konumu olduğunu vurgulayan Stinette, “İncirlik, ABD için bölgede bir çekim merkezidir. Burada Irak’taki savaş uçaklarına günlük iki defa yakıt dolumu yapmaktayız. Bunun yanında uçakların diğer görevlerini de buradan yapabilmekteyiz. Bu bizim daha verimli olmamızı ve görev dağılımını daha iyi yapmamızı sağlamaktadır. İncirlik aslında bir faaliyet merkezi veya bütün yolların çıktığı bir merkeze benzetilebilir” diye konuştu.

/ ADANA

12.12.2006

AKP’den ‘köşk’ araştırması

AKP, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kapsamlı bir ‘arşiv’ araştırması yapacak. Bugüne kadar Köşk seçimleri öncesinde nasıl bir süreç yaşandığını irdelemek amacıyla çalışma başlatan AKP Genel Merkezi, alınan karar doğrultusunda Meclis arşivlerini inceleyecek.

AKP Genel Merkez yönetimi, 2007 yılının Nisan ayında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde harekete geçecek. Çankaya Köşkü’ne çıkacak ismin tartışıldığı günlerde çalışmalarını geçmiş dönemdeki seçim süreçleri üzerinde yoğunlaştıracak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Nisan’dan önce konuşmayacağız’ dediği Köşk seçimleri için yapılan polemiklere katılmama kararı alan AKP, Nisan ayı öncesinde ajandasını daha önceki dönemlere ilişkin belgelerle dolduracak. AKP Genel Merkezi bu amaçla bir araştırma ekibi oluşturacak. Başbakan Erdoğan’ın belirleyeceği ‘arşiv komitesi’, Köşk seçimleriyle ilgili tarihsel bir araştırma yapacak. AKP, Köşk seçimleri öncesinde ‘Kimler ne söyledi?’, ‘İktidar partileri ile muhalefet partilerinin tutumu ne oldu?’, ‘Türkiye’de nasıl tartışıldı?’, ‘Liderlerin birbirlerine yönelik eleştirileri hangi noktada yoğunlaştı?’, ‘Tartışma konuları nelerdi?’, ‘Mevcut Cumhurbaşkanları ne söyledi?’, ‘Cumhurbaşkanı adayı olarak görülen isimler ne konuştu?’ sorularına cevap arayacak. Arşiv ekibi daha sonra çalışmaları bir rapor haline getirerek Başbakan Erdoğan ve AKP Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) sunacak. Başbakan Erdoğan ve parti yönetimi, geçmişte yaşanan tartışmaları ve değerlendirmeleri göz önünde bulundurarak muhalefete cevap verecek.

/ ANKARA

12.12.2006

Arınç’tan Büyükanıt’a tebrik ziyareti

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a tebrik ziyaretinde bulundu ve Meclis çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Edinilen bilgiye göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı kapıda karşıladı. Başbaşa yapılan görüşme, 1 saat sürdü. Bülent Arınç, Büyükanıt’ı Genelkurmay Başkanlığına seçilmesinden ötürü tebrik etti. Görüşmede, son günlerdeki iç ve dış olaylarla ilgili karşılıklı görüş alış verişinde bulunuldu. Büyükanıt, çeşitli konularla ilgili bilgi aktarırken Arınç da Meclis çalışmaları konusunda bilgi verdi. Samîmî bir ortamda ve oldukça yararlı geçtiği bildirilen görüşmeden Arınç’ın, ‘’son derece memnun ve Büyükanıt’ın görüşlerinden istifade ederek ayrıldığı’’ öğrenildi. Büyükanıt da bu nazik ziyaretten ötürü memnuniyetini dile getirdi. Arınç, girişte ziyaretin yapıldığına dair deftere imza atarken, Büyükanıt kendisine eşlik etti.

/ ANKARA

12.12.2006

Geçen yıl 276 bin liseli sınıfta kaldı

2005-2006 Eğitim-Öğretim Yılında, 275 bin 947 lise birinci sınıf öğrencisinin sınıf tekrarı yaptığı bildirildi.

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın soru önergesine verdiği cevapta, 2005-2006 eğitim-öğretim yılında sınıf tekrarı yapan lise birinci sınıf öğrencileri hakkında bilgi verdi. Bakan Çelik’in verdiği bilgiye göre, 275 bin 947 lise birinci sınıf öğrencisi, sınıf tekrarı yaptı. Bunların 191 bin 949’ini erkek öğrenciler, 83 bin 998’ini de kız öğrenciler oluşturdu. Düz liselerde 144 bin 315, Anadolu liselerinde 7 bin 724, Anadolu teknik liselerinde 2 bin 846 öğrenci, sınıf tekrarı yaptı, kalan bölüm ise diğer liselerin öğrencilerinden oluştu. Sınıf tekrarı yapan öğrenciler için okullarda ayrı gruplar oluşturulmasına yönelik eleştirilere de cevap veren Millî Eğitim Bakanı Çelik, bu öğrencilerin “dışlanmalarının’’ söz konusu olmadığını ifade ederek, uygulama sonucu öğrencilerin mezun olmalarının sağlandığını kaydetti.

/ ANKARA

12.12.2006

Savunma sanayii icra komitesi toplanıyor

Savunma Sanayii İcra Komitesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında bugün toplanacak.

Savunma Sanayi Müsteşarlığından yapılan yazılı açıklamada, komitenin, gündemindeki konuları görüşmek üzere Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün katılımıyla Müsteşarlığın yeni binasında toplanacağı bildirildi. Açıklamada, konuya ilişkin basın açıklamasının, toplantı sonunda Millî Savunma Bakanı Gönül tarafından yapılacağı belirtildi.

/ ANKARA

12.12.2006

Makedonyalı hacı adayları Türkiye’de camileri geziyor

Makedonya’dan kutsal topraklara gitmek üzere yola çıkan 200 hacı adayı, Edirne’de tarihi camileri ziyaret etti.

Kafile Başkanı Mustafa Yusuf (65), daha önce kendisi ve arkadaşlarının hiç hacca gitmediğini belirterek, bu yıl aldıkları bir kararla hacca gitmeyi kararlaştırdıklarını ve hacca gitmek isteyen kişilerin sayısının 200’e ulaşmasının ardından Makedonya’dan yola çıktıklarını bildirdi. İlk duraklarının Edirne olduğunu belirten Yusuf, ‘’Edirne’de Osmanlı döneminden kalan ünlü camileri ziyaret ederek namaz kılıyoruz. Buradan da İstanbul’a giderek Sultan Ahmet Camisi’ni gezeceğiz’’ dedi.

İstanbul’da bir gece konakladıktan sonra Adana’ya, oradan da Suriye’ye geçeceklerini bildiren Yusuf, Suriye’deki gezilerinin ardından da Medine’ye gideceklerini söyledi. Gruptaki kişilerin çoğunun yaşlı olduğunu ifade eden Yusuf, şunları kaydetti: ‘’İlerlemiş yaşımıza rağmen Makedonya’dan hac görevimizi yerine getirmek için yola çıktık. Makedonya’dan ilk defa hac için böyle büyük bir organizasyon gerçekleştiriliyor. Bunun gelenekselleşmesi için de elimizden geleni yapacağız. Bizim gibi, çocuklarımızın da kutsal toprakları görmelerini istiyoruz.’’

/ EDİRNE

12.12.2006

Moldova ve Rusya’dan ithal çoban

Edirne’de çobanlık mesleğinin zorluğu ve bu işi yapacak kişi bulmakta zorlanan bazı hayvan sahipleri, çareyi Moldova ve Rusya’dan çoban getirmekte buluyor

Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Ümit Mıhlayanlar, çobanlığın, hayvanları otlatmanın yanı sıra sağlıklarıyla ilgilenmeyi gerektiren ve yılda 2 kez olmak üzere yavru yapmalarına kadar, bir dizi uğraşı gerektiren bir iş olduğunu söyledi.

Çobanlığın belli bir uzmanlık ve deneyimi zorunlu kıldığını bildiren Mıhlayanlar, ‘’Çobanlık ücreti 1 yıllık peşin olmak üzere 10 bin YTL civarında değişiyor. Bunun dışında yeme içme gibi giderler, hayvan sahipleri tarafından karşılanıyor. Edirne’de çobanlık mesleğinin zorluğu ve bu işi yapacak kişi bulmakta zorlanan bazı hayvan sahipleri, çareyi Moldova ve Rusya’dan çoban getirmekte buluyor. Bizim bölgede Lalapaşa’nın köylerinde yurt dışından gelen çobanların, çalıştığını duyuyoruz’’ dedi.

/ EDİRNE

12.12.2006

Profesörsüz üniversiteler

15 yeni üniversite arasında yer alan Giresun Üniversitesinde profesör ve doçent bulunmuyor; Erzincan, Aksaray, Amasya, Bozok (Yozgat) ve Adıyaman Üniversitelerinde ise sadece birer profesör görev yapıyor.

YÖK’ün hazırladığı, Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi Taslak Raporunda, bu yıl kurulan 15 yeni üniversitedeki fakülte, bölüm, yüksekokul, meslek yüksekokulu ile öğrenci ve öğretim üyelerinin sayısı hakkında bilgi verildi. Rapora göre, en çok profesör 4 fakülte, 16 bölüm, 1 yüksekokul ve 9 meslek yüksekokulu bulunan Namık Kemal Üniversitesinde (Tekirdağ) görev yapıyor. Bu üniversitede 39 profesör, 10 doçent, 90 yardımcı doçent, 97 öğretim görevlisi ile 9 bin 637 öğrenci bulunuyor.

Uşak Üniversitesinde 4 fakülte, 24 bölüm, 1 yüksekokul, 6 meslek yüksekokulunda; 4 profesör, 1 doçent, 50 yardımcı doçent görev yaparken, 6 bin 566 öğrenci bulunuyor. Ordu Üniversitesi 5 fakülte, 17 bölüm, 1 yüksekokul, 4 meslek yüksekokulunda; 6 profesör, 1 doçent, 31 yardımcı doçent ile 4 bin 598 öğrenciye eğitim veriyor. Hitit Üniversitesinde (Çorum) 6 fakülte, 11 bölüm, 1 yüksekokul, 3 meslek yüksekokulu bulunuyor. 4 profesör, 6 doçent, 33 yardımcı doçentin görev yaptığı okulda öğrenci sayısı 3 bin 774. 3 fakülte, 10 bölüm, 1 yüksekokul ve 5 meslek yüksekokulunun bulunduğu Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde (Burdur) 4 profesör, 4 doçent, 57 yardımcı doçent ve 9 bin 403 öğrenci; 4 fakülte, 10 bölüm, 3 yüksekokul, 4 meslek yüksekokulunun bulunduğu Ahi Evran Üniversitesinde (Kırşehir) 3 profesör, 4 doçent, 46 yardımcı doçent ve 7 bin 469 öğrenci bulunuyor.

Rize Üniversitesi ile Kastamonu Üniversitesinde 2’şer profesör görev yapıyor. Rize Üniversitesi kadrosunda 4 doçent yer alırken, Kastamonu Üniversitesinde doçent yok. 5 üniversitede ise sadece birer profesör görev yapıyor. Bu üniversiteler şunlar: “Erzincan Üniversitesi; Aksaray Üniversitesi; Amasya Üniversitesi; Bozok Üniversitesi; Adıyaman Üniversitesi.’’

/ ANKARA

12.12.2006

Müftü Camii törenle açıldı

Samandıra Fatih Mahallesi Fenerbahçe Spor Tesisleri yakınında inşası tamamlanan Müftü Ali Yekta Efendi Camii sade bir törenle hizmete açıldı.

Yaklaşık 2 bin m2 alan üzerinde inşa edilen iki katlı 500 cemaat kapasiteli caminin açılış törenine Kartal Kaymakamı Hasan Bağcı, AKP Samandıra Belde Başkanı Av. Hüseyin Tuzcu, Samandıra Belediye Başkanı Yusuf Büyük, Başkan Yardımcıları, ilçe Millî Eğitim Müdürü Eyüp Atasoy, Kartal Müftü Yardımcısı Ali Arıcan ve vatandaşlar katıldı. Samandıra Belediye Başkanı Yusuf Büyük, caminin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Camimizin inşaatını hiç bir yerden yardım talebinde bulunulmadan tamamladık” dedi. Tören sonrasında camii cemaatine etli pilav, ayran ve baklava ikramında bulundu.

Yeni Asya / İSTANBUL

12.12.2006

320 çifte resmî nikâh

Bağcılar Belediyesi, bugüne kadar resmî nikâhı olmayan evli çiftler için düzenlediği şölende 320 çiftin nikâhı kıyıldı.

Bağcılar Olimpik Spor Salonunda düzenlenen şölene, çiftlerin çocukları ve torunlarıyla birlikte katılmaları dikkat çekti. Folklör gösterisiyle başlayan şölende, temsilen iki çiftin nikâhı kıyıldı. Ahmet ve Bedriye Tufan çifti, bir buçuk yaşındaki çocukları Edanur ile birlikte nikâh masasına oturdu. Belediye Başkan Feyzullah Kıyıklık’ın kıydığı nikâhın şölen İzzet Altınmeşe’nin hareketli türküleriyle sona erdi.

Yeni Asya / İSTANBUL

12.12.2006

“Küçük adımlar” başladı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürlüğü, gelişimsel geriliği olan çocuklara yönelik Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı’na başladı.

Programın ilk haftasında 55 aileye Küçük Adımlar Eğitim seti eğitim verildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM), yeni dönem Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı’na başladı. Özürlüler Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen programın ilk haftasında 55 aile proje hakkında bilgilendirildi. 0–4 yaş arası gelişimsel geriliği olan çocukların ailelerine yönelik olarak hazırlanan ve 8 kitaptan oluşan Küçük Adımlar Erken Eğitim Seti de programa katılan ailelere sunuldu. Sette, ailelere, çocuğunu değerlendirme, uygun eğitim programını hazırlama, hazırlanan eğitim programını doğru bir şekilde uygulama ve çocuğunun olumsuz davranışlarıyla baş etme becerileri hakkında bilgi aktarılıyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

12.12.2006

Engelli okullarına yemek desteği

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Engellilere yönelik hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. Büyükşehir Belediyesi, Ankara’nın çeşitli semtlerindeki 23 engelli okulunda okuyan 2 bin 600 çocuğa, her öğlen yemek veriyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Engelliler Danışma Merkezi, Rehabilitasyon Merkezi ve Engelliler İnternetcafe’den sonra engelli okullarına yönelik yeni bir hizmet daha başlattı. İlköğretim ve lise düzeyinde eğitim veren 23 engelli okulundaki öğrenciler, kırtasiye, bot ve kaban yardımının yanı sıra her öğlen Büyükşehir Belediyesi’nce verilen yemek servisinden de yararlanıyorlar. Toplam 2 bin 600 engelli çocuğun yararlandığı öğlen yemeği uygulamasının gerçekleştirildiği okullar arasında, Başkent Millî Piyango Meslekî Eğitim Lisesi’nde öğre-nim gören 250 zihinsel engelli çocuk da bulunu-yor. Öztürk, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce 70 kadar öğrenciye de kırtasiye, bot ve kaban yardımı yapıldığını bildirdi.

Ahmet TERZİ / ANKARA

12.12.2006

Bütün haberler