|
|
|
| |
Selimiye için özel birim |
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, 2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası yedek listesine alınan Selimiye Camii’nin asıl listeye alınarak korunması için sivil toplum örgütlerinden oluşacak özel bir birim kurulacağını söyledi.
UNESCO tarafından yedek listeye alınan Selimiye Camii ve çevresinin asıl listeye alınması için yoğun çaba harcayacaklarını söyleyen Başkan Sedefçi, ‘’Edirne’nin sembolü ve Türkiye’nin en büyük şaheseri olan Selimiye Camii’nin koruma altına alınması şehrimiz için büyük fırsat. Bu uzun bir süreç hemen kısa sürede bitirilmesi mümkün değil. Yönetmelik gereği bu işin sahibi de Edirne Belediye Başkanlığı’dır.” dedi.
“Tüm sivil toplum örgütleri ile görüşerek, bu işe gerçekten gönül verecek bir ekip kuracağım” diyen Başkan Sedefçi, şunları söyledi: “Programın amacı, insanlığın ortak mirasındaki çarpıcı kültürel ve doğal önemi olan alanların kataloglamak, isimlendirmek ve korunmasını sağlamaktır. Belli bazı durumlarda listelenen alanlar Dünya Miras Fonu’ndan parasal yardım alabilirler. Program 16 Kasım 1972’de Dünyanın Kültürel ve Doğal Mirası’nı ilgilendiren konvansiyon ile başladı. Bu tarihten beri 180 ülke bir konvansiyonu onayladı. Selimiye camii ve çevresinin UNESCO korumasına alınması demek , Edirne’nin kültür kenti olması demektir. Selimiye Camiinin Dünya Miras listesine girmesinin ardından Edirne çok şeyler kazanacak. “
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde, Göreme Millî parkı ve Kapadokya, Divriği Ulu camisi ve Darüşşifası, Hattuşaş, Nemrut dağı, Hierapolis, Pamukkale, Safranbolu, Truva Antik kenti, Pamukkale bulunuyor.
|
|
12.12.2006
|
|
| |
Tahran-İstanbul fotoğraf hattı |
İran ve Türk fotoğraf san’atçıları, iki ülke kültürlerinin daha iyi tanıtılması amacıyla ortak bir fotoğraf projesi hazırlıyor. Bu yıl 8.’si düzenlenen Altınkoza 13 Kare Uluslararası San’at Festivali’nin konuğu olarak Adana’ya gelen İranlı fotoğrafçı Javad Montazeri, İran ve Türkiye toplumlarının birbirleriyle kaynaşmasını sağlamak için Türkiye’den Nar Fotoğraf Topluluğu ile ortak bir proje yürüttüklerini söyledi.
Proje dahilinde sadece sokaklardaki insanların fotoğraflanabileceğini belirten Montazeri, “Proje kapsamında 5 Türk fotoğrafçı, 10 günlüğüne İstanbul’dan Tahran’a giderek orada fotoğraflar çekecek. Aynı şekilde 5 İranlı fotoğrafçı da Tahran’dan İstanbul’a gelerek fotoğraflar çekilecek. Sonra bu fotoğraflardan her iki ülkede de sergi açılacak. Amacımız, iki ülke insanının birbirlerini daha iyi tanımasıdır” dedi.
4 aydır devam eden ve gelecek yıl içerisinde tamamlanması beklenen projede, 150 negatif fotoğraf olacağını belirten Montazeri, “Bu proje benim umudum. Ancak oluşmasında bazı maddî sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Sponsor sıkıntımız var. Bunu giderdiğimiz de çok daha rahat olacağız. Yakında dünyadaki fotoğrafçılara bu projemizi duyurarak onların da ülkeler arası fotoğraflar çekerek paylaşımcı olmalarını sağlayacağız. Yakında tüm dünya fotoğrafçıları bunu yapmaya başlayacak” şeklinde konuştu.
Türk fotoğrafçılara tavsiyelerde bulunan Montazeri, en iyi fotoğrafların gözlem sonucu ortaya çıktığını söyleyerek, “Fotoğrafçı olmakla fotoğraf ayrı şeylerdir. Bir fotoğrafçının her şeyden önce dünyada olan biteni ve çekeceği mekânlar ve kişiler hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor. İyi fotoğraf çekebilmek, fotoğrafçının bu dünyayı nasıl gördüğüne bağlı. Bunun için gözlem çok önemli bir unsur” dedi.
|
|
12.12.2006
|
|
| |
İshakpaşa seneye kaldı |
Ağrı Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut, İshak Paşa Sarayı’nda geçmiş yıllarda yapılan restorasyonların sarayın orijinalini yansıtmadığını, bu sebeple de 2007 yılında 10 milyon YTL harcanarak daha kapsamlı çalışma gerçekleştirileceğini söyledi.
Osmanlı Devleti’nin Doğubayazıt Sancak Beyi Çolak Abdi Paşa tarafından 1685 yılında yapımına başlanan, son şekli 1784 yılında oğlu İshak Paşa döneminde verildiği için İshak Paşa Sarayı olarak bilinen 7 bin 600 metrekarelik alana kurulu saray, ilçe merkezine 7 kilometre uzaklıkta sarp kayalar üzerinde adeta kartal yuvasını andırıyor.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sarayın dış yapısının yalnızca şarkiyatçıların gravürlerinden öğrenildiğini, iç mekânlara ait ise hiçbir bilgi ve belge olmadığı için İshak Paşa Sarayı’nın bir bilinmezlikler sarayı olduğunu belirtti.
Rus ordularının 1917 yılında ilçeyi istilâsıyla büyük hasar gören sarayda, 1948 yılından bugüne birçok defa restorasyon çalışması yapıldığını anlatan Bulut, restorasyonların o günün şartlarına, imkânlarına ve kültür varlıklarına bakış açısıyla değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Restorasyonların bugünün imkanlarıyla değerlendirilmesinin, birtakım haksızlıkların ortaya çıkmasına sebep olacağını bildiren Bulut, 59 yıldır devam eden çalışmaların İshak Paşa Sarayı’nı bugünlere ulaştırdığını, ancak bazı hatalar ile o zamanın eksik bilgi ve anlayışından kaynaklanan düşüncelerin yıkılarak, daha güzel çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
|
|
12.12.2006
|
|
| |
Kırım Savaşının 150. yılı |
Osmanlı İmparatorluğu’nun yazgısını değiştiren savaş olarak anılan ve Ekim 1853-Ocak 1856 tarihleri arasında süren Kırım Savaşı’nın 150. yılı nedeni ile düzenlenen sergi, Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi’nde açıldı.
Büyük bir bölümü Sadberk Hanım Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer M. Koç koleksiyonlarından seçilerek sergilenen orijinal eserler arasında, Amadeo Preziosi, Theodore Valerio, Constantin Guys gibi ressamların çalışmalarının yanısıra savaştan yazılı ve görsel izlenimler içeren ilgili döneme ait çok nadir kitaplar, Osmanlı orduları kumandanı Ömer Paşa’dan, Hemşire Florence Nightingale’e kadar iz bırakan kişilerin cephelerden orijinal mektupları ve fotoğrafları; savaş anısına çıkartılmış madalya, nişan ve birbirinden ilginç hatıra eşyaları bulunuyor.
|
|
12.12.2006
|
|
|
|
