Haberler

Erdoğan: Irak öncelikli sorun oldu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idam edilmesine ilişkin olarak, ‘’Türkiye’nin şu anda Irak, AB sürecine göre çok daha öncelikli bir sorunu haline gelmiştir’’ dedi.

Başbakan Erdoğan, bayramı namazını ikamet ettiği Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki Akabe Camii’nde kıldı. Namazın ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, bir gazetecinin ‘’Saddam Hüseyin arife günü idam edildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ şeklindeki sorusu üzerine, şöyle konuştu:

‘’Tabii bize göre arife, Arap dünyasına göre bayram. Böyle bir günde bu kararın infaz edilmiş olması ayrı bir olay. Olayın birçok cephesi var. AB üyesi bir ülke olarak baktığınız zaman veya insan hakları noktasından baktığınız zaman farklı yönleri var. Bütün bu yönleriyle ele aldığınız zaman gerçekten çok karmaşa bir sonuç ortada. Irak’ın şu andaki oturmuş diyemeyeceğim bir iç hukuku var. Bu hukuk açısından farklı bir nokta. Fakat olaya ben şöyle bakıyorum. Geçmiş, bugün ve gelecek noktasından bakıyorum. Geçmişi itibariyle çok karışık bir Irak. Savaşlarla maalesef son 10, 15, 20 yılını dolduran bir Irak. Ve şu anda her gün 50-60 kişinin mezhep savaşlarında öldüğü bir Irak var. Şu anda Irak’ta bir iç savaş var. Son 4-5 yılda Irak’ta ölen insan sayısı bunların tamamı Müslüman Sünni’dir, Şii’dir. 650 bin civarında insan öldü. Tabii ki büyük bir felakettir. Bir savaşın aslında faturasıdır bu. Ama biz bugüne ve düne değil, geleceğe bakalım diyorum. Geleceğe yönelik olarak bu kararın adeta bir kine, intikama katkıda bulunması temennisinde bulunamayız. Biz diyoruz ki; bundan sonraki sürece ilişkin intikam şeklinde değil, bir an önce Irak’ın toparlanması ve yeni kuşaklara, yeni nesillere farklı bir Irak bırakılması noktasında ne gibi adımlar atılabilir? Bunun için tüm Irak halkının, tüm dünyanın buna ne gibi katkısı olabilir? Bunu düşünmeye mecburuz diye inanıyorum. Irak’ın şu anda içinde bulunduğu tablodan bir an önce kurtulması için Türkiye olarak, komşu ülke olarak her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuza inanıyorum. Türkiye’nin şu anda Irak, AB sürecine göre çok daha öncelikli bir sorunu haline gelmiştir. Süreci haline gelmiştir. Bunu da bundan sonraki süreçte dış politikamızın öncelikli konusu olarak değerlendirmeye devam edeceğiz.’’

KURBAN BAYRAMINI KUTLADI

Başbakan Erdoğan, bayrama ilişkin değerlendirmede de bulunarak, ‘’Milletimizin ve İslam dünyasının Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum. Milletimiz için, ülkemiz için, tüm insanlık için birliğe, beraberliğe, sevgiye ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum’’ dedi.

Erdoğan, tüm kesilen kurbanların herkes için birlik, beraberlik ve barışa vesile olmasını dilediğini de ifade ederek, dünyada yaşanan savaşların ve iç savaşların da bir an önce barışa dönüşmesini temenni ettiğini söyledi. Terörün son bulması için verilen mücadelelerin başarıyla sonuçlanması dileğinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

‘’2006 artık bitiyor. 2007 yılına giriyoruz. 2007 yılının 2006’ya göre ülkemiz için çok daha başarıyla dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum. Gerek ekonomik alanda, gerek sosyal, gerek siyasi alanda ülkemizin birlik ve beraberliği için vesile teşkil etmesini temenni ediyorum. Vatandaşlarımızın, halkımızın spesifik olaylarla meşgul olmaktan daha çok ülkemizin birliğine, beraberliğine, dayanışmasına vesile olacak adımlarda yer almasını özellikle temenni ediyorum. Çünkü dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çünkü dayanışmamız bizi çok daha güçlü kılacaktır, çok daha aydınlık günlere taşıyacaktır. Bütün arzumuz, mevcut günün bir önceki günden daha iyi olması, geleceğin bugünden daha iyi omasıdır. Bu yolda ne gibi katkılarda bulunabiliriz? Bunun gayreti içinde olmalıyız. Kaldı ki bayramlar bizler için sevgi ve barış günleridir. Kardeşlik ve dayanışma günleridir. Hele hele Müslümanlar için barışa yönelik çok daha farklı bir dayanışma günüdür. Böyle bir fırsatı hep birlikte değerlendirmeliyiz. Milletimizin ve İslam dünyasının bayramını kutlarken, özellikle Hac’da bulunan kardeşlerimizin de haccını tamamlayarak hayırlısıyla ülkemize dönmelerini temenni ediyoruz.’’

Bu arada, Başbakan Erdoğan cami çıkışında kendisini bekleyen vatandaşlarla bayramlaştı ve çocuklara 5’er YTL bayram harçlığı verdi.

/ İSTANBUL

01.01.2007

Kalpler yumuşadı

En kalabalık nüfusa sahip İslâm ülkesi Endonezya’da da bayram coşkusu yaşandı. Başkent Cakarta’da Güneydoğu Asya’nın en büyük camisi olma özelliği taşıyan İstiklal Camiine koşan onbinlerce Müslüman bayram namazını eda etti. Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşayan Müslümanlar, Kurban Bayramı namazını kılmak için sabahın erken saatlerinde camiye akın etti. Berlin’in minareli tek camisi olan Türk Şehitlik Camisi, bayram namazı kılmak isteyenlerle dolup taştı.

Türkmenistan’da Kurban Bayramı dün başladı. Türkmenler sabah saatlerinde bayram namazı için camileri doldurdu. Camilerde boş yerlerin olmaması dikkat çekti. Ülkenin başkenti Aşkabat’taki camilerde bayram namazının ardından caminin içinde bayramlaşma yapıldı. Aşkabat’taki Türkler de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurdurduğu Ertuğrul Gazi camisine akın ettiler. Cami dolarken birçok kişi bayram namazını caminin dışında eda etti. Namazdan sonra Müslümanlar birbirleriyle tokalaşarak, bayram sevincini paylaştı. Bayram namazında çocukların ve kadınların çokluğu dikkat çekti. Bayram namazından sonra Türkmenler kurban keserek, dini vecibelerini yerine getiriyorlar.

Hepimiz Allah'ın kullarıyız

Kazakistan’da da Kurban Bayramı, Türki Cumhuriyetlerin pek çoğunda olduğu gibi dün başladı. Sabahın erken saatlerinde Almati Merkez Camisi’ne akın eden Kazakistanlılar, camiye sığmayınca bayram namazını caminin bahçesinde ve sokaklarda buz üstünde kılmak zorunda kaldı. Merkez Camisi’nde bayram namazından sonra halka seslenen Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, “Kurban kesmek Müslümanlara Allah’ın verdiği rızk için şükran manası taşıyor. Bugün merhamet, yardımseverlik, iyilikseverlik günü. Kurban etini üçe bölmemizin sebebi, bir kısmını fakirlere, yetimlere bir kısmını akraba ve dostlara ikram etmektir. Birbirine sevgi, muhabbet, yakınlık ve iyi dilek işaretidir. Bizim yüce dinimiz insanları milletlere ve halklara bölmemiştir, hepimizi bir Allah’ın kulu olarak kabul etmiştir” dedi.

Kurban Bayramı Müslümanlar için fırsat

Endonezya’nın başkenti Cakarta’da Güneydoğu Asya’nın en büyük camisi olma özelliği taşıyan İstiklal Camisi’nde onbinlerce Müslüman dün sabah bayram namazını eda etti. Bayram hutbesinde yüzbinin üzerinde mümine seslenen İslam Enstitüsü Dekanı Nezüriddin Ömer, “Kurban bayramı, Müslümanların kendilerini temizlemesi, kalplerini yumuşatması ve fikirlerine istikamet vermesi için bir fırsattır” diye konuştu. Ömer, oğlu İsmail’i Allah’ın emri nedeniyle kurban etmeye niyetlenen Hz. İbrahim örneğini Müslümanların takip etmesi gerektiğini vurguladı.1984 yılında inşa edilen İstiklal Camii’nde aynı anda 120 bin kişi ibadet edebiliyor. Ülkenin dört bir yanında da milyonlarca Müslüman, yağmurlu havaya rağmen bayram namazına akın etti.

Vatandaşlar hasret giderdi

Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşayan Türkler, bayram namazını kılmak için sabahın erken saatlerinde kentin tek minareli camisine akın etti. Berlin’in minareli tek camisi olan Türk Şehitlik Camisi, sabahın ilk ışıklarıyla bayram namazı kılmak isteyenlerle dolup taştı. Camiye sığamayanlar ise soğuk havaya rağmen cami bahçesinde namaz kıldı. Yaklaşık 4 bin kişinin birlikte kıldığı namazın ardından vatandaşlarımız, birbirleriyle bayramlaşarak hasret giderdi.

30 bin kişi meydana taştı

Kırgızistan’da Kurban Bayramı, sabah erken saatlerde kılınan bayram namazıyla başladı. Başkent Bişkek’teki camilerin yetersiz kalması sebebiyle Kırgızistanlılar bayram namazını Ala Too Meydanı’nda kıldı. Meydana da sığmayan kalabalık meydanın etrafındaki park ve yollara taştı. Yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı meydandaki bayram namazına çocuklar da büyük ilgi gösterdi. Meydanda kılınan bayram namazını, Kırgızistan Devlet Televizyonu canlı olarak verdi. Bayram namazı öncesi bir konuşma yapan Kırgızistan Genel Müftüsü Murat Hacı Cumanov, bayramların önemine işaret ederek, halkı her zaman birlik olmaya dâvet etti.

Avustralya bayrama ‘kurbansız’ girdi

Coğrafi konumu sebebiyle bayramı ilk kutlayan ülke olan Avustralya’nın Sidney şehrinde yaşayan Müslümanlar yerel saatle 07.00’da kılınan bayram namazı ile Kurban Bayramı’nı kutlamaya başladı.

Bayramın ilk gününün tatil olan Pazar gününe denk gelmesiyle camiler dolup taşarken, yılbaşı tatili sebebiyle kapalı olan mezbahalarda kurbanlıkların Salı günü kesileceği ve en erken bayramın dördüncü günü olan Çarşamba günü sahiplerine teslim edilebileceği öğrenildi. Bu arada Güney Yarımküre’nin en büyük camisi olan Türklere ait Auburn Gelibolu Camii’nde namazlarını kılan Müslümanlar güzel görüntüler oluştururken, binlerce dolar para bağışında bulundular.

/ AŞKABAT- ALMATI- CAKARTA- BERL

01.01.2007

Erbakan, Güler ve Topbaş bayram namazını Eyüp Sultan’da kıldı

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, İstanbul Valisi Muammer Güler ile Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bayram namazını Eyüp Sultan Camii’nde kıldı.

Erbakan’ın namazdan çıkışı sırasında burada bekleyen kalabalık, ‘’Mücahit Erbakan’’ şeklinde tezahüratta bulundu. Güler ve Topbaş da vatandaşlarla bayramlaşarak camiden ayrıldı.

Bu arada, Eyüp Belediyesi görevlileri, ‘’Bu bayramda sizin de dikili ağacınız olsun’’ kampanyası kapsamında camiden çıkan vatandaşlara çam fidanı dağıttı.

/ İSTANBUL

01.01.2007

Arınç: Bayram huzur getirsin

TBMM Başkanı Bülent Arınç, ‘’Kurban Bayramı’nın tüm İslam alemine huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum’’ dedi.

Yalova’nın Termal ilçesindeki TBMM lojmanlarında tatilini geçiren Arınç, bayram namazını Yenimahalle Köyü Camii’nde kıldı. Namazın ardından köylülerle bayramlaşan Arınç, çocuklara özel ilgi gösterdi. Gazetecilerin Türkiye gündemine ilişkin sorularını, ‘’Bayramda siyaset konuşmayalım’’ diyerek geri çeviren Arınç, ‘’Bugün bayram, böyle günlerde siyaset yapılmaz. Buraya dinlenmek için geldik, bayramlar özel günlerdir. Kurban Bayramı’nın tüm İslam alemine huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum’’ dedi.

Arınç, bir gazetecinin her bayramda tatil için Yalova’yı tercih ettiğini hatırlatması üzerine, ‘’Yalova dünya cenneti bir yer. Bu yüzden Yalova’yı tercih ediyorum. Kaplıcalarıyla, doğasıyla, temiz havasıyla dinlenmek için çok ideal bir yer’’ diye konuştu.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, daha sonra eşi Münevver Arınç ile tatilini geçirdiği TBMM lojmanlarına geçti.

/ YALOVA

01.01.2007

Şehitler unutulmadı

Kurban Bayramı dolayısıyla Edirnekapı Şehitliği’ne akın eden aileler, şehit verdikleri evlatlarının ve yakınlarının ardından gözyaşı döktü.

Şehit aileleri, Kurban Bayramı’nı buruk kutladı. Kurban Bayramı’ın birinci gününde Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret eden aileler, evlatlarının mezarları başında Kur’an-ı Kerim okuyup dua ettiler.

/ İSTANBUL

01.01.2007

Cezaevlerinde açık görüş

Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklular, Kurban Bayramı ve yılbaşı dolayısıyla bugünden itibaren yakınlarıyla açık görüş yapabilecekler.

Adana, Antalya, Bakırköy-Metris, Bayrampaşa Kapalı, Bursa E Tipi, İzmir-Buca, Mersin ve Ümraniye E Tipi kapalı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklular 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 Ocak tarihleri olmak üzere 7 gün açık görüşten yararlanabilecek.

Diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürü bulunan bağlı ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklular ise 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 Ocak tarihleri olmak üzere 6 gün süreyle açık görüş yapabilecek.

/ ANKARA

01.01.2007

Sınır ötesi bayramlaşma

Sınır ötesi bayramlaşma uygulaması kapsamında Hatay’ın Reyhanlı ve Yayladağı ilçelerin Suriye’ye geçişler başladı. Suriye’deki yakınlarıyla 48 saat süreyle hasret giderme fırsatı bulacak vatandaşlar, dün sabah saat 07.00’dan itibaren bu ülkeye geçmeye başladı.

Yatılı bayramlaşma için Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan 20 bin 600, Yayladağı ilçesindeki Sınır Kapısı’ndan ise 10 bin kişi geçiş yapacak.

5 bin 500 Suriye vatandaşı gelecek

Mardin’in Nusaybin ilçesi Kaymakamı Ersin Emiroğlu, Kurban Bayramı’nda yakınlarıyla bayramlaşmak için 5 bin 500 Suriye vatandaşının geleceğini söyledi. Emiroğlu, Suriye ile yaptıkları protokol gereği Kurban Bayramı’nda Suriye vatandaşlarının Mardin’deki akrabalarıyla bayramlaşmak için ‘’İdari Mektup’’la Nusaybin’e geleceğini belirtti.

/ HATAY/NUSAYBİN

01.01.2007

Bayram vaazına soruşturma

Antalya’nın Demre ilçesince bir cami imamının, Türk Hava Kurumu (THK) ve Mehmetçik Vakfına yönelik suçlamalarda bulunduğu iddiasıyla Kaymakamlıkça soruşturma başlatıldı.

Ali Çatlak Camisinin imamı Ahmet Köprücü’nün bayram namazından önce verdiği vaazda, Türk Hava Kurumu ve Mehmetçik Vakfı’nı suçlayıcı ifadeler kullandığı iddiasıyla bazı vatandaşlar, THK Şube Başkanı Mehmet Bayrakçı’ya başvurdu. Bayrakçı, olayı kaymakamlığa bildirdi. Demre Kaymakamı Mustafa Gürdal, yaptığı açıklamada, imamla ilgili idari soruşturma başlattıklarını, konunun savcılığa da intikal ettirildiğini söyledi. İmam Köprücü, yaptığı açıklamada, 2 gazetenin temsilcisi ve muhabiri olduğunu belirterek, bir gazetede yer alan bazı haberlere vaazında yer verdiğini söyledi. Köprücü’nün verdiği bilgiye göre vaazda şu ifadeler yer aldı:

‘’Biz her zaman için kurban derilerini THK’ya veriyoruz ama istenmeyen olaylarla karşılaşıyoruz. Bu kadar mücadele etmemize rağmen, şaibeli haberlere rağmen bu meseleyi düzeltemediler. Bazı basın organlarında THK’nın bazı yöneticilerinin, bu deri gelirlerini içki masasında yedikleri konusunda açıklamalar var. ‘Deri parasıyla şarap’ diye bir haber var. Ben bunu anlatmaya bile utanıyorum. Bu sene de aynı yetki THK’ya ait. Ama vatandaş, deri toplamamak kaydıyla kurban derisini istediği yere bağışlayabilir. Mehmetçik Vakfına 7 bin 697 kurban bağışı yapılmış, Ancak mahkeme tarafından tayin edilen bilirkişi raporunca bunların 2 binden fazlasının kesildiği tespit edilmiş. Kesinmeyen kurban, kabul değildir.’’

Köprücü, kimseye kurbanı veya derisini bir kuruma bağışlayın şeklinde telkinde bulunmadığını, ancak bazı konularda vatandaşları uyardığını söyledi.

/ ANTALYA

01.01.2007

Londra’da iki kez bayram namazı kılındı

İngiltere’de Türkiye’den uzak bayramı kutlayan Türk gurbetçiler bayram namazını kılmak için camilere akın etti. Türk camilerinin dolup taştığı Londra’da, vatandaşlar ikinci bir bayram namazının kılınması için uzun süre dışarıda beklediler.

Başkent Londra’da bayram sevincini bayram namazına giderek yaşamaya çalışan binlerce gurbetçi, camilerin dolması ve içeride namaz kılınacak yer olmaması nedeniyle ikinci seferi beklemek zorunda kaldılar. Dışarda onlarca vatandaşın namaz kuyruğunda beklediğini farkeden imamlar, bayram namazını bir saat aralıklarla iki kez kıldırdı.

Yağmurun yağışına aldırmayan vatandaşlar ise, bir sonraki namaza kadar dışarıda beklemek zorunda kaldı. Türk nufüsunun yoğun yaşadığı Kuzey Londra’daki Dalston bölgesinde bulunan Aziziye ve Süleymaniye camilerini dolduran vatandaşlar, çıkışta birbirleri ile kucaklaşarak bayramlaştı. Namaz çıkışında vatandaşlara kutu içerisinde baklava dağıtıldı.

Bayram namazı için erkenden camiye geldiğini belirten Türk vatandaşlardan avukat Tamer Akçalı, gurbette olmaları nedeniyle içinde bir burukluk yaşadığını söyledi. Akçalı, “Tabii ki işten, aileden, vatandan uzak olmanız nedeniye içimde bir burukluk var. Oldukça yoğun bir Türk nufüsu var. Biz de bu Türk kardeşlerimizle bu burukluğu dindirmeye çalışıyoruz. Burdan tüm Türkiye’ye, herkesin bayramını kutluyorum” diye konuştu.

/ LONDRA

01.01.2007

11 Türk hacı daha vefat etti

Kutsal topraklarda, 11 Türk hacı daha öldü. Hac farizasını yerine getirirken hayatını kaybeden Türk hacı sayısı, 51’e yükseldi.

Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara gelen Türk hacılardan Uğur Aydın (Uşak İkram Tur 11. kafile), Ahmet Şahin (Gaziantep 7. kafile), Demir Ali Ekincibaş (İzmir 1. kafile), Nazire Aytekin Şensoy (Trabzon 8. kafile), Elife Aslan (Hollanda 1. kafile), Salih Ökten (Şanlıurfa Diana), Ahmet Doğan (Diana), Nesibe Elmas (İstanbul Tez Tur), Remzi Demir (Artur), Hamit Ay (Bursa-Yenişehir 9. kafile) ve Zeliha Yiğit (Almanya Milli Görüş), hayatını kaybetti. Kutsal topraklarda 24 Kasım 2006 tarihinden bu yana ölen Türk hacı sayısı, 51 oldu.

Bu arada, Türk hacılar dönüş hazırlıklarına da başladı. İlk hacı kafilesinin, 4 Ocakta yurda döneceği öğrenildi.

/ MEKKE

01.01.2007

Baykal: İdamla hukuk sağlanmaz

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idamıyla ilgili, ‘’Herkesi itham ederek, tek taraflı ithamla ve sonra da bu itham gereği idam ederek, barış ve hukuk sağlanmaz, bir kere daha görüldü’’ dedi.

Baykal, bayram namazını, Çayyolu Azmi Beğen Camii’nde iki torunuyla birlikte kıldı. Camiye torunları Alican (13) ve Mehmet (15) ile gelen Baykal, imam tarafından verilen vaazı dinledi. Namaz çıkışında vatandaşlarla bayramlaşan Baykal, gazetecilerin de bayramını kutladı. Caminin ardından yine Çayyolu’nda bulunan bir büfede günlük gazetelerin manşetlerini tek tek inceledi. Manşetlerdeki, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idamına ilişkin haberler üzerine Baykal, ‘’Bir çelişki var’’ dedi.

Bütün dünyada idamı kaldırmak için her türlü baskının yapıldığını söyleyen Baykal, Türkiye’de idamın kalkmasının, Avrupa Birliği ile ilişkilerin şartı haline getirildiğini hatırlattı. Baykal, ‘’Kendileri idam yapıyorlar ve daha da ötesi bundan memnuniyet duyduklarını söylüyorlar. Yani, idamı memnuniyetle, idam edilmiş olmasını memnuniyetle karşıladıklarını söylüyorlar. Bu çok rahatsızlık verici bir olay’’ diye konuştu.

‘’Olayın bir başka tarafı da; siyasi mücadelenin, insan hayatı üzerinden götürülmesi ne olursa olsun yanlış bir şey’’ diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Bir yabancı devlet, bir ülkeyi işgal edecek, o ülkenin başındaki insanı idam edecek. Bu tabi insanlığı rahatsız eden bir olay. Bir yabancı ülkenin hukukuyla kendi ülkesinde işgal edilen bir kişi idam edilecek. Yani onun yaptığı haksızlıklar elbette tarihin içinde açıktır, kuşku yok. Ama şimdi yaşanmakta olan olayların da hükmünü tarih verecektir. Yani 650 bin kişinin öldüğü konuşuluyor. Bunun sonu yok. Herkesi itham ederek, tek taraflı ithamla ve sonra da bu itham gereği idam ederek, barış ve hukuk sağlanmaz. Bir kere daha görüldü.’’

/ ANKARA

01.01.2007

Akaryakıtta kaçakcılığa son

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), akaryakıt kaçakçılığını ve kalitesiz akaryakıtın dolaşımını önlemek, akaryakıtın menşenin belli olması amacıyla TÜBİTAK’a ürettirdiği Ulusal Markerı (İŞARETR) bugünden itibaren resmen uygulamaya koyacak.

Uygulama ile son 2 yılda 10,7 milyar YTL’ye yakın vergi kaybına neden olduğu hesaplanan akaryakıt kaçakçılığının önlenmesi hedefleniyor.

Kaçak akaryakıtın yasal olanından ayrılmasını sağlamak için yasal ürüne katılan bir işaret ile bu işaretin varlığını algılayan cihazlardan oluşan sistemi kapsayan Ulusal Marker, EPDK’nın yaptığı işbirliği protokolü kapsamında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından üretilecek. Ulusal Marker, mevzuatta aynı isimle anılacak, fakat ürün olarak satışı ‘’İŞARETR’’ olacak. Bugünden itibaren uygulamaya girecek olan Ulusal Marker, yurt içinde pazarlanacak akaryakıta rafineri çıkışında ve ve gümrük girişinde, sanayide yan ürün olarak veya diğer şekillerde üretilen akaryakıta ticari faaliyete konu edilmeden önce ilgili lisans sahibi tüzel kişiler tarafından EPDK tarafından belirlenen şart ve özelliklere göre eklenecek.

GÖZLE GÖRÜLMEYECEK

Ulusal dolaşıma girecek biyodizel de dahil olmak üzere tüm akaryakıta gümrükte, rafineri çıkışında ve dağıtım noktalarında 1000 litreye 0,040 litre Ulusal Marker eklenecek. Ulusal Markerın belli başlı özellikleri şöyle:

-Kuruma özel olacak.

-Taklit edilemeyecek.

-Uzun süreli molekül kararlılığına sahip olacak, yapı ve özellikleri en az 1 yıl korumalı olacak.

-Kontrol cihazları ile doğrudan ölçülebilecek, bu ölçüm için başka bir kimyasal maddeye gereksinim duyulmayacak.

-Tescilli Ticari Marka olacak.

-Saf halde iken kahverengi-yeşil renklerinde sıvı olan Ulusal Marker, gözle görülmeyecek, akaryakıttan ayrıştırılamayacak, akaryakıt niteliğini bozmayacak.

-Fiziksel yollarla veya kimyasal reaksiyonlarla akaryakıt içerisinden ayrıştırılamayacak.

-Çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek ve toksit etkileri olmayacak.

-(-30 ile +50 C) derece arasında homojen bir şekilde yakıt içinde dağılacak ve özelliğini koruyacak.

Ulusal Marker için belirlenen bu kompozisyonlar ve teknik özellikler, önceden belirtilmek şartıyla değiştirilebilecek.

ULUSAL MARKERIN ŞİFRESİ SADECE EPDK’DA

Şifresi sadece EPDK’da olacak olan Ulusal Markerın taklit edilmemesi ve şifresinin çözülmemesi büyük önem taşıyor. Çünkü Türkiye’ye kaçak yollardan giren akaryakıta Ulusal Marker ilave edilmesi, yasal bir nitelik kazanmasına yol açacak. Akaryakıta eklenmiş olan Ulusal Markerın, yakıtlardan, organik çözücüler asıt ve bazlar kullanılarak eklendiği ayrıştırılamadığından, kopyalanamayacak ya da taklit edilemeyecek.

2 YILDA 10,7 MİLYAR

YTL VERGİ KAYBI

TBMM Araştırma Komisyonu hazırladığı raporda son 2 yılda 7 milyon 814 bin ton akaryakıt kaçakçılığı ile 10,7 milyar YTL vergi kaybını oluşmasını belirlemesi üzerine, Başbakanlık genelgesiyle uygulamaya geçilmesine karar verilen Ulusal Marker ile Türkiye genelinde akaryakıt kaçakçılığının ve vergi kayıplarının önlenmesi amaçlanıyor.

EPDK, petrol piyasasını disipline etmek ve kaçak akaryakıtın kullanımını engellemek gerekçesiyle Ulusal Marker modelini Ağustos 2004 yılında tartışmaya açmış, Kasım ayında Ulusal Marker uygulamasına yönelik mevzuat hazırlanmış ve 1 Mart 2005 tarihinde uygulanmaya başlayacağını bildirilmişti. 2005 yılının ilk aylarında konuyla ilgili 2 kez ihaleye çıkıldı fakat ilgi çekmedi. Tek firmanın katıldığı ihaleler firmaların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle sırayla iptal edildi. Konuyla ilgili yapılan ihalelerin ertelenmesinin ardından Ulusal Marker uygulaması önce 1 Temmuz 2005’e, ardından 1 Ekim 2005 tarihine ertelenmişti. Ulusal Marker için 11 Kasım 2005 tarihinde yapılan 3. ihaleyi İsrailli Global Fluids International (GFİ) firması kazandı. Fakat bu ihale de firmanın teknik şartnameye uymadığı gerçekçesiyle iptal edildi. Sonuçlanamayan 3 ihalenin ardından EPDK, Ulusal Markerın formülünün ortaya çıkarılması ve seri üretimi TÜBİTAK ile anlaşmıştı.

/ ANKARA

01.01.2007

Karayalçın: Tartışmalar Erdoğan’a yarar

SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, cumhurbaşkanlığı seçimine doğru yapay formüllerden medet umulduğunu belirterek, ‘’Anayasa Mahkemesi’nde çözüm aramaya kalkarsanız, seçmenlerin yeniden Erdoğan’ın mağdur edildiğine dair değerlendirmelerde bulunmalarına yol açabilirsiniz’’ dedi.

Gündeme ilişkin soruları cievaplandıran Karayalçın, cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik tartışmalara değinirken, sürecin şimdiden kilitlendiğini savundu. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Anayasa Mahkemesi ile bağlantılı, hukuki bir çözüm peşinde koşulacağının anlaşıldığını belirten Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Ben bundan bir sonuç çıkabileceğini sanmıyorum. Hukuki bir takım süreçlerin işletilebileceği kanısında değilim. Önümüzde siyasi bir olay var. Bu siyasi olaya siyasi olarak yaklaşmak lazım. Onun da yolu sine-i millettir. Kanadoğlu’nun değerlendirmesiyle ilgili olarak hukukçular farklı görüşler savunuyorlar. Geçmiş yıllardaki uygulamalar da ortada. Böyle bir ortamda konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürüp neyi çözeceksiniz? Anayasa Mahkemesi’nin bir kaç oy farkla vereceği karar bu sorunu ne ölçüde çözecektir. Bu bir tehdit unsuru olarak kullanılabilir ama onun da Sayın Erdoğan lehine sonuç vermesinden ciddi olarak kaygı duyarım. Çünkü siyaseten elinizde bunu engelleyebilecek bir çözüm varken yani sine-i millete gitme olanağına sahipken bunu yapmayıp Anayasa Mahkemesi, yargı platformlarında çözüm aramaya kalkarsanız, seçmenlerin yeniden Tayyip Erdoğan’ın mağdur edildiğine dair bir takım değerlendirmelerde bulunmalarına yol açabilirsiniz.’’

/ ANKARA

01.01.2007

MEB’den sözleşmeli öğretmenler için teklif

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin, askerliklerini kadrolu öğretmenler gibi yapmaları konusunda Milli Savunma Bakanlığına teklif götürdüklerini bildirdi.

CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı’nın soru önergesini cevaplayan Çelik, mazereti bulunmayan sözleşmeli öğretmenlerin yer değiştirmesinin mümkün olmadığını belirtti. Bakan Çelik, eş ve sağlık mazeretleri olanların, bir başka ilde görev yapmak istemeleri durumunda, yarıyıl ve yaz tatili dönemleriyle sınırlı olmak üzere, bulundukları ildeki sözleşmelerinin feshini talep edebileceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

‘’Askere giden sözleşmeli öğretmenlerin, terhisine müteakip bakanlığımıza müracaat etmeleri halinde, alanlarında ihtiyaç ve boş pozisyon bulunması durumunda yeniden sözleşme imzalamaları mümkün olabilecektir. Sözleşmeli öğretmenlerin askerliklerini kadrolu öğretmenler gibi yapmaları konusunda da Milli Savunma Bakanlığına teklif götürülmüştür.’’

Milli Eğitim Bakanı Çelik, bu eğitim öğretim yılında öğretmen ihtiyacı duyulan İngilizce ve bilgisayar alanlarında kısmi zamanlı, geçici öğretici görevlendirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini, bunun sonuçlarının kamuoyuna duyurulacağını bildirdi.

/ ANKARA

01.01.2007

64 operasyonda 144 kişi yakalandı

İstanbul’da bir haftalık dönemde sahtecilik, kaçakçılık, dolandırıcılık ve kalpazanlık olaylarına yönelik düzenlenen 64 ayrı operasyonda 144 kişi gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 24-30 Aralık 2006 tarihleri arasında sahtecilik ve kaçakçılık olaylarına yönelik 31 operasyon gerçekleştirdi.

Operasyonlarda 86 kişi gözaltına alındı. Ayrıca, 2 milyon YTL değerinde elektronik eşya ile piyasaya sürülmeye çalışılan 100 milyon YTL’lik naylon fatura ele geçirildi. Aynı tarihler arasında, nitelikli dolandırıcılık, bilişim ortamında dolandırıcılık, kredi kartı ve çek dolandırıcılığına yönelik düzenlenen 30 ayrı operasyonda da 49 kişi gözaltına alındı.

Ayrıca kalpazanlık olayına ilişkin 3 ayrı operasyon gerçekleştiren polis, bastıkları sahte 6 milyon 400 bin ABD Dolarını piyasaya sürmeye çalıştıkları iddia edilen 9 şüpheliyi yakaladı. Bu 64 ayrı operasyonda gözaltına alınan toplam 144 kişinin ilgili adliyelere sevk edildiği kaydedildi.

Öte yandan, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin çeşitli suçlardan aranan kişilerin yakalanmalarına yönelik gerçekleştirdiği diğer 13 operasyonda da 22 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

/ İSTANBUL

01.01.2007

Şener: İdam bütünlüğe zarar vermesin

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idamı ve sonrasındaki gelişmelerin, Irak’ın bütünlüğüne ve birliğine zarar vermemesini temenni ettiğini söyledi.

Bayram namazını oğulları Şamil ve Bedirhan ile birlikte Kocatepe Camii’nde kılan Şener, ‘’Saddam Hüseyin’in bayram arifesinde idam edilmesini nasıl değerlendirdiğinin’’ sorulması üzerine ‘’Orta Doğu’nun, tarihin her döneminde dünya coğrafyasının önemli bir parçası olduğunu, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın pek çok sorunlarla örülü bir bölge olduğunu’’ kaydetti. Komşu ülkelerde önemli olayların meydana geldiğini ifade eden Şener, ‘’Filistin’de ve Irak’ta yaşananlar, tüm dünya Müslümanları’nı üzmektedir ve rahatsız etmektedir’’ dedi. Saddam Hüseyin’in idamına ilişkin farklı değerlendirmelerin bulunduğunu belirten Şener, devrik liderin uzunca bir süredir yargılandığını, geçmişe bakıldığın da ise Saddam ile bağlantılı olumsuz pek çok görüntünün var olduğunu söyledi. Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Ancak böyle bir hadisenin ortaya çıkmış olmasının Irak’ın bütünlüğüne ve birliğine zarar vermemesini temenni ediyor ve diliyorum. Çünkü Irak yanı başımızdadır. Irak’taki bütün etnik gruplar, bizim açımızdan akraba topluluklardır. Bunların birlik, bütünlük, dirlik içerisinde, ülke bütünlüğünü koruyacak şekilde davranmaları, Orta Doğu barışı açısından da önemlidir. Irak’taki huzur, sükun ve gelecek açısından da önemlidir diye düşünüyorum.’’

/ ANKARA

01.01.2007

Esir kampı, okul olmuş

Dünya Savaşında Orta Sibirya’da Krasnoyarsk Esir Kampının, Osmanlı, Avusturya-Macar ve Alman ordularına mensup esir subay ve erler tarafından yatılı üniversiteye dönüştürülmesi bilimsel makaleye konu oldu.

İnsanların bulundukları mekânları yaşanabilir yapmalarının, esir olsalar bile bunu başarabilecekleri, ‘’Krasnoyarsk’ın Ölüm Kapmından Yatılı Üniversiteye Dönüşmesi’’ başlıklı makalede gözler önüne serildi.

Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemil Kutlu tarafından hazırlanan ve Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisinin son sayısında yayınlanan makalede, tüm olumsuzluklara rağmen bir grup esirin hayata nasıl tutulduğu anlatılıyor.

Orta Sibirya’da Trans-Sibirya demir yolu hattı üzerinde bulunan Krasnoyarsk şehrinde 1. Dünya Savaşı esirleri için kurulan kampa ilk sevkıyatın 1914 yılında başladığı belirtilen makalede, Osmanlı, Avusturya-Macar ve Alman ordularına mensup esir subay ve erlerin sayısının kısa sürede kapasitesinin iki katı olan 14 bine ulaştığı, kamptaki idarenin bozuk oluşu, altyapıdaki eksiklikler sebebiyle ortaya çıkan salgın hastalıkların 8 bin civarında esirin hayatını kaybetmesine sebep olduğuna dikkat çekildi. Şartların düzeltilmesi ve esirleri tarafından kurulan yardımcı iç idarenin duruma el koymasının ardından ölüm kampının her türlü sosyal ve kültürel faaliyetin yaşandığı bir mekan durumuna getirildiği ifade edilen makalede, Türk esirlerin grup kıdemlisinin 29. Tümen Kumandanı Albay Arif Bey olduğu ifade edildi.

Kampta bulunan Türk esirlerin, Alman ve Macar subaylarında dillerini öğrenmeye, onlara da Türkçe ve Arapça öğretmeye başladıkları anlatılan makalede, Türk subayların öğrenmek için en fazla rağbet ettikleri dillerin Almanca ve Fransızca olduğu, çoğu esirin bir dili bazılarının ise iki dil öğrendiği vurgulandı.

Dil öğrenme dışında kamptaki esirlerin gerektiğinde üniversite diploması almak için fizik, kimya, matematik gibi fen derslerine de çalıştıkları, mühendislik, boyacılık, ziraat, bağcılık, meyvecilik, hububatçılık, koyunculuk, inekçilik, aracılık, tavukçuluk ve sabunculuk gibi dersleri teorik olarak okudukları, en fazla ilgi çeken derslerin ise dil ve spor olduğu ifade edildi.

Esir kampında haftada birkaç defa ilmi ve teknik konularda konferanslar da düzenlendiği Türk subayların bu konferanslara hem konuşmacı hem de dinleyici olarak katıldıkları anlatılan makalede, dekore edilen bir pavyonun tiyatro salonu haline getirildiği, sergilenen oyunlara Rus subaylarının aileleriyle geldikleri, Türk esirlerinde Hüseyin Rahmi’nin ‘’Mürebbiye’’ adlı oyunu sergilediği kaydedildi.

KAMPTA ÇIKAN DERGİ

Krasnoyarsk’daki 400-500 Türk subayı ile 100-150 kadar erin sosyal ve kültürel faaliyetlerini değerlendirmek düşüncesiyle çıkardıkları ilk derginin ‘’Vaveyla’’ adını taşıdığı, 10 Aralık 1915’de ilk sayısı çıkarılan derginin 1 Mart 1918’e kadar 101. sayısına ulaştığı anlatılan makalede, el yazısı ile yazılan derginin kâğıt ve mürekkep kıtlığı yüzünden tek nüsha olarak çıkarılabildiği, bu yüzden derginin kampta bulunan esirlere satılmadığı, sadece pavyonlarda dolaştırılarak okuyan ve dinleyen her esirden 2 kapik toplandığı kaydediliyor. Derginin ana amacının Türk esirleri eğitmek olduğu kaydedilen makalede, Rus gazetelerinden haber çevirilerin yer aldığı dergide mizahi yazılar, bilmecelerin de yayınlandığı, ayrıca şefkat ve yardım kavramları işlenerek durumu iyi olan esirlerin zor durumda olanlara yardımları özendirildiği, ayrıca cemiyet haberlerine de yer verildiği bildiriliyor.

/ ERZURUM

01.01.2007

Çocuklara bayram harçlığı

İstanbul Gençlik Rehabilitasyon ve Meslek Edindirme Merkezinde (İSMEM) kalan gençler ile Darülaceze’de kalan çocuklara bayram harçlıkları dağıtıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Darülaceze Müdürlüğünün, yaşlı sakinlerini olduğu gibi çocuk ve genç sakinlerini de Kurban Bayramı’na hazırladığı belirtildi. Darülaceze Çocuk Evi’nde kalan ve yaşları 6 ile 12 arasında değişen 33 çocuğa, Darülaceze Müdürü Tayfun Karali tarafından bayram harçlıklarının dağıtıldığı kaydedildi.

İstanbul Darülaceze Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarını sürdüren İSMEM’in de Kurban Bayramı öncesi misafirlerini ağırladığı ifade edilen açıklamada, Tuzla Kaymakamı Fahri Keser’in de aralarında yer aldığı misafirlerin, kurumun işleyişi hakkında Darülaceze Müdür Yardımcısı Oğuz Çerik’ten bilgi aldıkları belirtildi. Açıklamada, ziyaretin ardından İSMEM’li gençlerle sohbet eden Kaymakam Keser’in, 86 gence bayram harçlıklarını dağıttığı kaydedildi.

/ İSTANBUL

01.01.2007

Bütün haberler