Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Hükümetin samîmîyeti sorgulanıyor

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, hükümet üyelerinin “sivil toplum örgütlerinden öneri beklediklerini açıklamalarının” üzerinden yaklaşık üç ay geçtiğini hatırlatarak, “İsteklerin samimi olduğuna inanmak, sergilenen yaklaşım nedeniyle giderek zorlaşıyor” dedi. Erinç, hükümet üyelerinin “Sivil toplum örgütlerinden öneri bekliyoruz” açıklamalarının değişik yerlerdeki konuşmalarda dile getirildiğini ve halen de sürdüğünü ifade etti.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, hükümet üyelerinin “Sivil toplum örgütlerinden öneri beklediklerini açıklamalarının” üzerinden yaklaşık üç ay geçtiğini hatırlatarak, “isteklerin samimi olduğuna inanmak, sergilenen yaklaşım nedeniyle giderek zorlaşıyor” dedi.

Hükümet üyelerinin “sivil toplum örgütlerinden öneri bekliyoruz” açıklamalarının değişik yerlerdeki konuşmalarda dile getirildiğini ve halen de sürdüğünü ifade eden Erinç, “Cumhuriyet” gazetesindeki “Geçmişten Geleceği” köşesinde 301. madde değişikliğiyle ilgili kaleme aldığı “Değişiklik mi Dediniz?” yazısında tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Benim bildiğim kadarıyla TGC ile Türk Ceza Hukuku Derneği’nin ortak bir çalışma ile oluşturduğu değişiklik önerisi 23 Kasım 2006’dan beri yeniden öneri beklediklerini söyleyenlerin önlerinde duruyor.” Erinç, Basın Konseyi’nin önerisinin de aynı kişilere iletildiğini hatırattı.

301 DEMOKRATİK HUKUK

DEVLETİNDE OLAMAZ

Basın Konseyi Oktay Ekşi’inin 15 Kasım 2006 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği 301. maddeyle ilgili Konseyin değişiklik önerisini sunmuştu. Raporda şöyle denmişti:

“Bir kere, 125 ve 299. maddelerde “hakaret” sözcüğü kullanılırken, uygulamada en çok karşılaşılacak 301. maddede ‘aşağılama’ sözcüğünün kullanılması kesinlikle yanlıştır. Böyle bir düzenleme mevcut 159. maddeden daha çok sorun yaratacaktır. Çünkü, “aşağılama” sözcüğü, her türlü “küçük düşürücü” değerlendirme ve eleştirileri kapsayacak biçimde yorumlanacaktır. Altını çizerek belirtmeliyiz ki, gelişen dünyada, devletin organlarını aşağılama veya tahkire karşı koruma anlayışı terk edilmektedir. Bu nedenle, özellikle 301. maddeyi, demokratik bir hukuk devleti için, kabul edebilmek mümkün değildir. Maddenin sonuna eklenen 4. fıkra, kesinlikle eleştiri hakkını koruyamayacaktır. Ayrıca, TCK’dan sonra, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası (5532 sayılı yasayla değiştirilirken) inanılmaz kurallar ve cezalar kabul edilmiştir. Örneğin, 6. maddenin 4. fıkrasına ve 7. maddenin 2. fıkrası.”

/ İSTANBUL

31.01.2007


 

Sorun 301'den ibaret değil

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta, ifade özgürlüğü tartışmalarının yalnızca yeni 301. maddeye indirgenmesinin yanlış olduğunu, yasada birbirinin yerine kullanılarak ifade özgürlüğünü engelleyecek en az 14 madde olduğunu vurguladı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta, ifade özgürlüğü tartışmalarının yalnızca yeni Ceza Yasası’nın (TCK) 301. maddesine indirgenmesinin yanlış olduğunu, yasada birbirinin yerine kullanılarak ifade özgürlüğünü engelleyecek en az 14 madde olduğunu hatırlattı.

Önen, insan hakları kavramını yalnızca ifade özgürlüğüyle sınırlamanın, ifade özgürlüğünü de yalnızca 301. madde tartışmalarına çekmenin “Türkiye’nin demokratikleşmesini samimiyetle istememek, demokratikleşmeyi AB yolunda sadece bir imaj/görüntü konusu olarak ele almak” anlamına geldiğini belirtti. Vakfın açıklamasında, TCK’de mevcut düzenlemeleriyle ifade özgürlüğüne engel olabilecek 14 madde şöyle sıralandı:

*84. madde: İntihara teşvik ve yardım

*125. madde: Onur, şeref ve saygınlığı rencide etme, kamu görevlisine hakaret

*132. madde: Haberleşmenin gizliliğini ihlâl

*134. madde: Özel hayatın gizliliği

*215. madde: Suçu ve suçluyu övme

* 216. madde: Halkı kin ve düşmanlığa tahrik

* 218. madde: Basın yoluyla kamu barışına karşı işlenen suçlar

* 285. madde: Soruşturmanın gizliliğini ihlâl

* 286. madde: Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde ses ve görüntü kaydı

*288. madde: Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs

*299. madde: Cumhurbaşkanına hakaret

*301. madde: Türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama

* 305. madde: Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama

* 318. madde: Halkı askerlikten soğutma

TİHV, TCK’nin dışında, Terörle Mücadele Yasası, Atatürk’ü Koruma Yasası, Basın Yasası ve RTÜK Yasası gibi yasaların da düşünceyi ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğuna işaret etti.

Sorun yalnızca ifade özgürlüğü değil

Hayat hakkının korunmasının, işkence ve kötü muamelenin tümüyle yok edilmesinin, örgütlenme özgürlüğünün önündeki kısıtların kaldırılmasının da ifade özgürlüğünün sağlanması kadar acil, öncelikli ve şartsız olduğunu söyleyen Önen, hükümetin insan hakları kuruluşlarıyla ilişkilerini neredeyse sona erdirmiş olduğuna da dikkat çekti.

TİHV Başkanı Önen, ifade özgürlüğünün yalnızca yasalarla sağlanamayacağını belirterek, devlet yönetme pratiğinin de bu özgürlüğünün önünde engel olduğunu, devlet yönetiminde yer alan herkesin topluma ve devlete insan hakları ve demokrasi ışığında yaklaşması gerektiğinin altını çizdi.

HÜKÜMETİN SÖZÜNE NE OLDU?

AKP’nin hükümet programında yer alan “Artık ülkemize dar gelen yürürlükteki Anayasa yerine katılımcı ve özgürlükçü yeni bir Anayasa hazırlayacağız. Bu anayasanın hazırlanmasında, kendi fikirlerimiz kadar, muhalefet partilerinin ve tüm toplumsal kesimlerin katılımını en etkin biçimde sağlama çabası içinde olmaya söz veriyoruz” sözlerini de hatırlatan Önen, “Bu sözlerinizin gereğinin geçtiğimiz dört yıl içinde yerine getirilmediğini ve bu hükümetin bir yıldan az bir görev süresi kaldığını da anımsatmak isteriz” dedi.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Yüzde 10 barajına AİHM vizesi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yüzde 10’luk seçim barajıyla ilgili açılan dâvâda Türkiye’yi haklı buldu. Mahkeme, kararı 2’ye karşı 5 oyla verdi.

AİHM’nin ilgili dairesi, Türkiye’de uygulanan yüzde 10’luk seçim barajına karşı açılan dâvâda insan hakları ihlâlinde bulunulmadığı görüşüne vardı. AİHM’in gerekçeli kararında, ‘’Türkiye’de özellikle 1970’li yıllardaki istikrarsızlığı göz önünde tutulduğu’’ ifade edilerek, ‘’bu barajın TBMM’nin aşırı şekilde bölünmesine ve işlevsiz hale gelmesini önlemeye yönelik olduğu’’ belirtildi. Türkiye’de 3 Kasım 2002 tarihinde düzenlenen genel seçimlerde DEHAP’ın Şırnak milletvekili adayları olan Resul Sadak ve Mehmet Yumak, partilerinin şehirde yüzde 45,95 oranında oy almasına rağmen milletvekilli seçilemedikleri gerekçesiyle 2003 yılında AİHM’e başvurmuşlardı.

Sadak ve Yumak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) özgür seçimlerle ilgili Ek Protokolünün 3. maddesini gerekçe göstererek, ‘’yüzde 10’luk seçim barajının seçmenlerin kendilerini özgürce ifade edebilme haklarına engel teşkil ettiğini’’ ileri sürmüşlerdi.

Başvurunun 26 Mart 2006 tarihinde kısmen incelenmeye alınmasının kabul edilmesinden sonra, AİHM’de 5 Eylül 2006 tarihinde bir duruşma yapılmıştı.

Türk hükümetinin avukatı, duruşmada, ‘’seçim barajının siyasî istikrar için gerekli olduğunu’’ savunmuştu.

/ STRASBOURG

31.01.2007


 

Babacan: AB’nin hazır olması daha önemli

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, bundan sonraki dönemde, Türkiye’nin AB’ye hazır olmasından öte, belki AB’nin Türkiye için ne zaman kendini hazır hissedeceğinin daha önemli olacağını bildirdi.

Ali Babacan, İsveç AB Bakanı Cecilia Malmström ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, konuk bakan ile 2007’de AB ilişkilerinin seyrini ele aldıklarını ifade etti.

Aralık zirvesinde alınan kararların ardından Türkiye ile AB ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini hatırlatan Babacan, bu dönemde, Türkiye’nin müktesebata uyum alanında çalışmalarına başladığını kaydetti. Ali Babacan, fasılların açılıp kapanması ile ilgili çalışmaları AB’deki siyasi ortam müsaade ettiği ölçüde kararlılıkla devam ettireceklerini vurguladı. Aralık zirvesinden hemen sonraki toplantılarda, bazı fasıllarla ilgili bir üyenin olumsuz tutumu nedeniyle sıkıntılar çıktığını, ancak bunun, yavaş yavaş Almanya’nın dönem başkanlığında aşıldığını söyleyen Babacan, şöyle devam etti:

“Biz, Aralık zirvesinden bu yana 3 ayrı fasılda, ki bunlar işletme ve sanayi politikaları, istatistik, ekonomik ve parasal politikalar fasılları, bu fasıllarda müzakereye davet mektubu aldık. Yani, 27 üyenin tamamı, bu fasıllarda Türkiye’nin bir açılış kriteri olmadan müzakereye hemen başlama konusunda mutabakata varmış oldu.”

Babacan, bunun yanında da müzakereye açılmayacak 8 fasılda da Komisyon ile nasıl çalışılacağının yavaş yavaş netleşmeye başladığını kaydetti. Türkiye’nin 35 faslın 35’inde de ilerlemeye devam edeceğini vurgulayan Babacan, “Bunları kendi önceliklerimiz ve zamanlamamıza göre gerçekleştireceğiz. Ve yine üye ülkeler arasında konsensüs oluştuğu ölçüde fasılların normal olarak açılması ile ilgili ilerlemeyi de sağlamış olacağız” diye konuştu.

Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin birazda bu sıkıntıların ortadan kalkmasını, AB’nin kendi iç toparlanma sürecini beklemek zorunda olacağını ifade eden Babacan, “Artık bundan sonraki dönemde, Türkiye’nin AB’ye hazır olmasından öte, belki AB’nin Türkiye için ne zaman kendini hazır hissedeceği daha önemli olacak” dedi.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Gizli oturumu merak etmişler

Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ABD ziyareti sırasında TBMM’de Irak’la ilgili yapılan kapalı oturumu merak ettiklerini belirterek, “Ben kendilerine bunu izah ettim. Türk kamuoyunun hassasiyetlerini izah ettim. Bu arada, hükümet olarak düşüncelerimizi de kendilerine naklettim” dedi.

Gönül, FNSS Savunma Sistemleri Gölbaşı Tesisleri’nde gerçekleştirilen ‘Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü Projesi’ imza töreni sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Gönül, “ABD ziyaretinizde Irak’taki gelişmeler ve terör konusunda görüşlerinizi muhataplarınıza aktardınız mı?” sorusu üzerine, ABD Savunma Bakanı Robert Gates, bakan yardımcıları, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace, ABD’nin terörle mücadele özel temsilcisi emekli Orgeneral Joseph Ralston ile çalışma yemeğinde bir araya geldiklerini ve Türkiye ile ABD arasındaki bütün konuları görüşme fırsatı bulduklarını söyledi. Gönül, “ABD, Irak konusunda bizim endişelerimize katılıyor mu?” sorusunu cevaplarken de şöyle konuştu:

“ABD seyahatimden önce TBMM’de bir kapalı oturum yapıldı. Daha evvel de bir genel görüşme yapılmıştı. Bunları merak ediyorlardı. Ben kendilerine Türk kamuoyunun hassasiyetlerini izah ettim. Bu arada, hükümet olarak düşüncelerimizi de kendilerine naklettim. Büyük anlayış gördük, yapılabilecekler konusunda, daha neler olabilir diye. General Ralston bugün (dün) Türkiye’ye geldi. Bu konuşmalarımızın sonucundaki bir takım hususların gerçekleştirilmesi için gerekli temasları yapacaklar.” Koordinatörlük mekanizmasının “zaman kaybına dönüştüğü” yönünde yorumlar yapıldığının hatırlatılması üzerine ise Gönül, şunları kaydetti: “General Ralston, ABD Dışişleri Bakanlığında çok önemli bir görev üstlenmiştir. Böyle bir görevin ihdası ve bu kadar değerli bir generalin bu görevle görevlendirilmesi Amerika’nın bu konudaki yaklaşımında çok önemli bir yükselişi gösteriyor. Burada, bazı önemli gelişmeler oldu. Tabii, tatmin olan var, olmayan var. Hükümet olarak daha iyisinin olmasını arzu ediyoruz. Ama, bana göre, bu teşkilatlanma ve bu çalışmanın öncesine göre, bugün çok daha iyi bir temas noktasındayız.”

Bir gazetecinin, “Türkiye’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer, ‘koordinatörlük konusunda 6 ay geçtikten sonra bir değerlendirme yaparız’ demişti. Bu sürenin dolmasına az bir zaman kaldı” sözlerine karşılık, Gönül, bu konuyu Orgeneral Başer’in bilebileceğini belirtti. Gönül, “Sayın General Başer’e teşekkür borçluyuz. Kendisine 5 kuruş para ödemiyoruz. Kendisinin de bir talebi yok. 5 kuruş almadan gayet güzel çalışıyor” diye konuştu.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Ralston Ankara’da

ABD’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Joseph Ralston, Ankara’daki temaslarına Dışişleri Bakanlığında başladı. Ralston, Türkiye’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer ve bakanlık yetkilileriyle bir araya geldi.

Bakanlıktaki basına kapalı gün boyu süren görüşmeler çerçevesinde, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de Orgeneral Ralston’u kabul etti. Ralston’un, bugün öğleden önce de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile bir araya gelmesi, temaslarını tamamlamasının ardından Türkiye’den ayrılması bekleniyor. Türkiye’ye gelmeden önce, Irak’ın kuzeyindeki Mahmur Kampını ziyaret ederek burada incelemelerde bulunan özel temsilcinin Ankara’daki temasları sırasında terör örgütü PKK ile mücadelede atılabilecek somut adımların masaya yatırılması bekleniyor. Ralston’un ziyareti ve görüşmelerin içeriği, Washington’ın bu konuda etkin olmadığına ilişkin eleştirilerin sonrasına rastlaması açısından önem taşıyor.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Dışişleri: Rumlar adanın tamamını temsil etmiyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) adanın tümünü temsil etmediği, bu çerçevede, GKRY’nin deniz yetki alanlarıyla ilgili çıkardığı yasaların veya ilgili ülkelerle yaptığı anlaşmaların Türkiye açısından hükmü bulunmadığı belirtildi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, GKRY’nin vermeye teşebbüs edebileceği hükümsüz ruhsatlara dayanarak petrol-doğal gaz araştırmasıyla ilgili çalışmalar yapmayı düşünebilecek ülkelerin ve şirketlerin, durumun hassasiyetini ve adadaki diğer kurucu halk olan Kıbrıs Türklerinin iradesini dikkate alarak, Kıbrıs meselesinin çözüm sürecine olumsuz etkide bulunacak girişimlere yönelmemeleri gerektiği hatırlatıldı.

İtirazlara rağmen Mısır ile GKRY arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşmasının Türkiye tarafından tanınmadığının hem Mısır nezdinde, hem de Birleşmiş Milletler örgütünde kayda geçirildiği belirtildiği açıklamada, Mısır ile bu konudaki temasların devam ettiği ifade edildi. GKRY ile Lübnan arasında aynı konuya ilişkin müzakereler yürütüldüğünün öğrenilmesi üzerine de Lübnan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı nezdinde girişimde bulunulduğu belirtildi. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin de meşru ve yasal hak ve çıkarlarının mevcut olduğu hatırlatılan açıklamada, “GKRY’nin yapmaya niyet ettiği ikili anlaşmaların konusunu teşkil eden deniz alanlarının bir bölümü bu hak ve çıkarları da ilgilendirmektedir. Türkiye Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını korumakta kararlı olup, bunların aşınmasına yönelik teşebbüslere müsaade etmeyecektir” denildi.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Bolu tüneli kara teslim

Bolu Dağı Tüneli, kar yağışı ve buzlanma sebebiyle yine ulaşıma kapandı. Düzce’de gece boyunca etkili olan kar yağışı ve tipi sebebiyle Bolu Dağı tünel girişi viyadüklerinde buzlanma meydana geldi. Ekipler, buzlanma sebebiyle araçların Bolu Dağı Tünel geçişine izin vermedi.

Yoğun kar yağışı Bolu Dağı trafiğini tamamen felç ederken, onlarca araç yollarda mahsur kaldı. Bolu Dağı Tüneli, kar yağışı ve buzlanma sebebiyle ulaşıma kapandı. Düzce’de gece boyunca etkili olan kar yağışı ve tipi sebebiyle Bolu Dağı tünel girişi viyadüklerinde buzlanma meydana geldi. Ekipler, buzlanma sebebiyle uzun süre araçların Bolu Dağı Tünel geçişine izin verilmedi. Kar yağışı ve buzlanma nedeniyle sabah saatlerinde ulaşıma kapanan Bolu Dağı Tüneli, yapılan çalışmaların ardından tek şeritten ulaşıma açıldı. Bolu Dağı’nda yoğun kar yağışı ve sis nedeniyle görüş mesafesinin zaman zaman 5 metreye kadar düştüğü de kaydedildi

31.01.2007


 

Köy yolları kapandı

Yurtta etkili olan soğuk hava ve kar yağışı günlük hayatı olumsuz etkilerken yüzlerce köy yolu da ulaşıma kapandı. Kastamonu, Samsun, Ordu ve Sinop’ta kar yağışı ve olumsuz hava şartları sebebiyle çok sayıda köy yolu ulaşıma kapalı bulunuyor.

Uşak’ta, gece başlayan kar yağışı nedeniyle Banaz ilçesine bağlı bazı köylerin yolları kapandı. Öte yandan, yoğun kar yağışı sebebiyle Bolu’da 348 köy yolunun ulaşıma kapandığı ve 21 köye elektrik verilemediği bildirildi. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kar yağışı sebebiyle bin 416 köy yolu ulaşıma kapalı bulunuyor. Alınan bilgiye göre, Erzurum’da 331, Erzincan’da 270, Bingöl’de 214, Muş’ta 202, Tunceli’de 184, Kars’ta 103, Iğdır’da 71, Ardahan’da da 41 köy olmak üzere toplam bin 416 köy yolu, kar yağışı sebebiyle ulaşıma kapandı. Bingöl-Sancak, Haşbağlar-Adaklı, Araklı-Kiğı, Adaklı-Yayaladere yollarında da ulaşım sağlanamıyor. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, gece ölçülen en düşük hava sıcaklıkları ise sıfırın altında olmak üzere Erzurum’da 26, Kars’ta 16, Ardahan’da 13, Erzincan’da 12, Iğdır ve Ağrı’da 8 derece oldu. Kar kalınlıklarının, Ağrı’da 48, Erzurum’da 40, Iğdır ve Ardahan’da 20, Kars’ta 12, Erzincan’da 1 santimetre olduğu, Palandöken Dağı’nda ise 73 santimetreye ulaştığı bildirildi.

MURAT NEHRİNDE 1 METRE BUZ VAR

Muş’ta aşırı soğuklar her yıl donan Murat Nehri üzerinde balık tutarak geçimini sağlayan balıkçıları da etkiledi. Nehir üzerini kaplayan buz kütlesinin geçmiş yıllara oranla bu yıl daha kalın olması balıkçılara zor anlar yaşatıyor. Murat Nehri’nden balık tutarak geçimini sağlayanlar, bu kış zor bir av mevsimi geçirdiklerini belirttiler. Nehrin üzerindeki buz kütlelerini baltalarla kırmaya çalışan balıkçılar, yeterli balık tutamadıklarını, bu sebeple geçim sıkıntısı yaşadıklarını ifade ettiler. Balıkçılardan Cengiz Taşçı, Murat Nehri üzerinde her kış 4 kişilik ekip olarak balık avladıklarını bu yıl nehirdeki buz kalınlığının 1 metreyi bulduğunu söyledi. Geçen yıllarda kış mevsiminde günde 100-200 kilo arasında balık tuttuklarını belirten Taşçı, ‘’Bu yıl günde ancak 10 kilo balık avlayabiliyoruz’’ dedi.

/ ERZURUM

31.01.2007


 

Kar’a hazırlıksız yakalandılar

Yurdu etkisi altına alan soğuk ve yağışlı hava, Diyarbakır’da da kendisini göstermeye başladı.

Yurdun kuzey kesimleri, Karadeniz üzerinden gelen yeni bir soğuk ve yağışlı havanın etkisine girdi. Yağışlar Karadeniz Bölgesi’nde etkili olurken; Güneydoğu’da da kendisini hissettirmeye başladı.

Sabah saatlerinde kapalı bir havanın hakim olduğu Diyarbakır’da, kar yağışı başladı. Hafif bir şekilde başlayan yağış, zaman ilerledikçe etkisini artırdı. Son 77 yılın en sert kış günlerini yaşayan Diyarbakır halkı ise kar yağışına hazırlıksız yakalandı.

/ DİYARBAKIR

31.01.2007


 

Yağmur duâsı yapıldı, kar geldi

Kuraklık sebebiyle üç gün önce yağmur duâsına çıkan Uşaklılar, yağan yağmurun ardından dün kar sürpriziyle karşılaştı.

Yaklaşık 15 santimetreye ulaşan kar, 50 civarında köyün yolunu kapattı. Üç gün önce yağmur duâsına çıkan Uşaklılar önceki gün yağmur, bugün de kar sürpriziyle karşılaşınca sevince boğuldu. Kar yağmayacak ve kuraklık olacak diye çok korktuklarını belirten vatandaşlar, üç gün önce yaptıkları duâlarının kabul olduğunu söyledi. Meteoroloji yetkilileri de kar yağışının devam edeceğini belirtti.

/ UŞAK

31.01.2007


 

TBB’den 301 için toplantı çağrısı

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, 18 sivil toplum örgütünü, TCK’nın 301. maddesiyle ilgili ortak görüş belirlemek için toplantıya çağırdı.

Özok, aralarında TOBB, Türk-İş, Hak-İş, DİSK, KESK, TİSK ve TMMOB’nin de bulunduğu sivil toplum örgütlerine gönderdiği çağrı metninde, ‘’eksiksiz demokrasi’’, ‘’insan hakları’’, ‘’hukukun üstünlüğü’’ ve ‘’hukuk devleti’’, kurum ve kavramlarının egemen olduğu aydınlık, çağdaş ve uygar Türkiye özlemini hep birlikte çektiklerini kaydetti. Türkiye’de, bu amaçlara ulaşabilmenin, düşünce ve ifade özgürlüklerinin baskı ve korku olmadan kullanılabilmesi ile mümkün olabileceğini belirten Özok, çağrısında, ‘’Bu bağlamda gündemde bulunan TCK’nın 301. maddesi ile ilgili olarak Sayın Başbakan ve Sayın Adalet Bakanı sivil toplum örgütlerinin öneri getirmediğini ısrarla beyan etmektedirler’’ ifadesine yer verdi. Özok, TBB ve baroların, kanunların hazırlanma aşamalarında ve sonrasında düşüncelerini bildirmekle birlikte, bu aşamada, bu konudaki ısrarlı beyanların tüm sivil toplum örgütlerine yönelik bulunması nedeniyle, 2 Şubat’ta TBB binasında bir toplantı düzenlenmesine karar verildiğini kaydetti.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Hayal ve Tuncel aynı cezaevinde

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi olayı ile ilgili tutuklanan ve daha önce Kandıra F Tipi Cezaevine konulduğu bildirilen Yasin Hayal’in Tekirdağ F Tipi Cezaevine getirildiği öğrenildi.

Alınan bilgiye göre, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007 tarihinde gazetenin önünde öldürülmesi olayı ile ilgili Bayrampaşa Cezaevinde tutuklu bulunan Yasin Hayal ve Erhan Tuncel, Tekirdağ F Tipi Cezaevine nakledildi. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen nakil sonrası Hayal ve Tuncel, tek kişilik ayrı odalara konuldu. Öte yandan, cinayetle ilgili Bayrampaşa Cezaevinde tutuklu bulunan Ogün Samast’ın dün akşam yüksek güvenlikli Kandıra F Tipi 2 Nolu Cezaevine konulduğunu kaydeden yetkililer, Ersin Yolcu, Ahmet İskender ve Zeynel Abidin Yavuz’un da Kandıra F Tipi 1 Nolu Cezaevinde bulunduğunu bildirdiler.

Bu arada, Dink’in öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında Trabzon’da gözaltına alınan 3 kişinin, İstanbul’a gönderildiği bildirildi.

/ TEKİRDAĞ

31.01.2007


 

Cezavevinde gerginlik

Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, iki grup mahkûm arasında kavga çıktığı ve bir mahkumun hafif şekilde yaralandığı öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Çay Mahallesi’ndeki Mersin E Tipi Kapalı Cezaevinde, D-4 ve D-5 nolu koğuştaki mahkumlar arasında henüz belirlenemeyen nedenle kavga çıktı.Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Cemil Kuyu ve İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Cahit Hüsrev Şen, mahkûmlarla görüşerek kavgayı yatıştırırken cezaevindeki mahkumlara ait bazı yatakların yanması sonucu çıkan yangını da itfaiye ekipleri söndürdü. Mersin Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, cezaevi çevresinde geniş güvenlik önlemleri alırken, adı açıklanmayan bir mahkûmun hafif şekilde yaralandığı belirtildi. Yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydettiler.

/ MERSİN

31.01.2007


 

Acaristanbul’da Danıştay kararı bekleniyor

Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, belediye encümeninin dünkü toplantıda, Serdaroğlu özel ormanındaki Acaristanbul villaları ile ilgili yapılacak işlemin, temyiz konusunda Danıştaydan gelecek nihai karara bağlı olduğu kararına vardığını bildirdi.

Ergül, encümen toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, encümen üyelerinin bir hafta süreyle dosyayı incelediğini söyledi. Ergül, ‘’Encümenimiz, Serdaroğlu özel ormanındaki Acaristanbul villaları ile ilgili yapılacak işlemin Danıştaydan gelecek nihai karara bağlı olduğu kararına varmıştır. Encümenimiz, gelecek karara göre de dosyayı tekrar inceleyecek’’ dedi. Encümen üyelerinin dosyayı ilk olarak 25 Ocak 2007 tarihinde incelemeye başladığını ifade eden Ergül, ‘’Yasal süre çerçevesinde çalışmasını bitirip toplantısını yaparak gelinen sonucu açıkladı. Encümenler bağımsızdır. Danıştay içtihadına göre karar vermektedir. Gelecek nihai karar ne ise toplumsal ve sosyal sorumluluk gereği o yapılacak ve ona göre işlem tesis edeceğiz. Ayrıca, bilindiği gibi tam 13 aydır Acaristanbul villalarında inşaat çalışması yapılmamaktadır’’ dedi.

/ İSTANBUL

31.01.2007


 

Baykal: Kıbrıs’ta iki devletli çözüm kaçınılmaz

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, artık Kıbrıs’ta çözümün tek devlet olmaktan çıktığını belirterek, ‘’Artık iki devletli çözüm, Kıbrıs için kaçınılmaz hale gelmiştir. İlk kez ben de Kıbrıs’ta iki devletli çözüm deme noktasına geldiğimi ifade etmek istiyorum’’ dedi.

Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kıbrıs’taki son gelişmeleri değerlendirdi. Baykal, Güney Kıbrıs Rum Yönetimin, AB’ye tam üye olduktan sonra her geçen gün, kendi egemenliğini, Kuzey Kıbrıs’a dayatma kararlığında olduğunu söyledi. Bu durum karşısında yapılacak tek şeyin, artık Kıbrıs’ta iki ayrı oluşumun bir arada barış içinde yaşadığı bir noktaya gelmesini sağlamak olacağını ifade eden Baykal, ‘’Artık Kıbrıs’ta çözüm, tek devlet olmaktan çıkmıştır. Kıbrıs’ta gerçekler bize göstermektedir ki çözüm, iki devletli çözümdedir’’ diye konuştu.

Artık iki devletli çözümün Kıbrıs için kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayan Baykal, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin ‘’tek devlete doğru gittiğini, KKTC’yi de o tek devletin içine sürükleyememeleri için yapılması gerekenin, KKTC’nin ikinci bir devlet olarak sahiplenilmesi olduğunu’’ söyledi.

/ ANKARA

31.01.2007


 

TBMM önünde “beyaz eylem”

Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını düzenleyen yasa tasarısına tepki gösteren sağlık emekçileri, TBMM’nin Dikmen kapısı önünde eylem yaptı.

Eyleme, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri ve bazı dernekler ile CHP’li milletvekilleri Ali Arslan, Mehmet Neşşar, İdris Sami Tandoğdu katıldı. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç ile görüşen sağlık çalışanları, daha sonra, “Sağlıkta dönüşüm projesi özelleştirmedir”, “SES’siz kalmayacağız”, “Herkese eşit ücretsiz sağlık” yazılı dövizlerle meclis önünde toplanarak, slogan attılar.

TTB İkinci Başkanı Sinan Adıyaman, burada yaptığı açıklamada, “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun ile Tatabet Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın bugün mecliste görüşüleceğini söyledi. Adıyaman, tasarı ile ithal ucuz hekim çalıştırmanın yasal altyapısının hazırlandığını bildirdi.

Türkiye Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise tasarının başarılı doktorların Türkiye’ye gelmesine katkı sağlamayacağını savunarak, “Türkiye hekim çöplüğüne dönecektir” iddiasında bulundu.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Eskişehir Valisi: Vatandaşlara kapımız her zaman açık

Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı valilik olarak yardıma muhtaç insanları gözettiklerini belirterek odunu, kömürü olmayan vatandaşların çekinmeden valiliğe müracaat edeceklerini söyledi.

Vali Kadir Çalışıcı, “Hükümetimizin bu konuda bizlere talimatları vardır. Biz devlet olarak hiçbir vatandaşımızın aç ve açık olarak kalmasını istemiyoruz. Sıkıntı içersinde olan tüm vatandaşlarımızı valiliğimize dâvet ediyoruz. Hiç çekinmeden hangi konuda ihtiyaçları varsa gelip müracaat edebilirler. Bu konuda elimizden gelen yardımları yapmaya hazırız” diye konuştu. Eskişehir’de görev başladığından beri bürokrasi ile mücadele ettiğini ifade eden Çalışıcı, “İnsan için mevkii, makam hiçbir şey önemli değil. Bir vatandaşımızın yüzünün gülmesi bizim için her şeyden daha önemli” dedi.

Abdullah YEŞİLKAYA / ESKİŞEHİR

31.01.2007


 

Taraklı’da yaşatılan güzel bir gelenek

Sakarya’da asayiş olaylarının en az yaşandığı ilçelerden biri olan Taraklı, geçmişi bugüne taşıyan tarihî dokusuyla uyuşan bir geleneği yaşatıyor. Orhangazi Çarşısında bulunan birçok esnaf camiye giderken, herhangi bir sebeple ayrılırken dükkânlarını kapatmıyor.

Tarihî ipek yolu üzerinde kurulu ilçede dükkânını açık bırakan esnaflardan züccaciye dükkânı sahibi Yaşar Koç, Orhangazi Çarşısında yirmiye yakın dükkân bulunduğunu belirtti. Koç, şunları söyledi: ‘’Bu dükkânlar her gün açık olan iş yerleridir. İlçemiz aynı zamanda Osmanlı’ya tanıklık etmiş tarihî bir yerleşim merkezi. Esnaflarımız da muhafazakâr insanlardır. Özellikle öğle namazında ve ikindi namazında camiye giderken dükkânlarını kapatma gereği duymazlar. Mutlaka çarşıya göz kulak olan bir esnaf vardır. Namaz vakitlerinde bütün dükkânları kontrol eder. Bu yıllardan beri böyle devam etmektedir. Bugüne kadar herhangi bir olay meydana gelmedi, olacağını pek sanmıyoruz. Çünkü ilçemiz küçük ve herkes birbirini iyi tanır. İnşaallah bundan sonra da olmaz. Bu geleneği yaşatmak vazifemiz.’’

Ayakkabı dükkânı sahibi Saim İbiş ise Taraklı’nın sakin bir yer olduğunu belirterek, ‘’Gündüz dükkânımızı açmış olmak için açıyoruz. Çarşımız birbiriyle dayanışma içinde. Herhangi birimiz bir yere gitse dükkâna bir başka esnaf arkadaşımız bakar. Namaz vakitlerinde de pek çoğumuz kapatmaz. Bu bir alışkanlıktır. Şahsen ben kapıyı bile çekmeden namaza giderim. Gelen olduğunda mutlaka dükkânda beni bekliyordur’’ diye konuştu.

“BİZLERE DOĞAL GELİYOR’’

Taraklı Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Vehbi Tezel ise durumu ‘’Çarşıdaki esnaflarımız bu geleneğin devam ettiğinin belki de farkında bile olmuyorlar’’ şeklinde yorumladı.

Tezel, ‘’Bu da insanlarımızın özelliğinden ve yaşam tarzından kaynaklanıyor. Sonra Taraklı halkının tamamı yerli halktır. ‘Manav’ dediğimiz kökendendir. Esnaflarımız da birbirini tanıyor. İlçeye gelen bir yabancı çabucak dikkat çekiyor. Orhangazi ve Yunuspaşa çarşısında iş yerlerinin namaz vakti açık olması bizlere gayet doğal geliyor’’ diye konuştu.

İlçenin güvenlik yetkilileri ise ilçede başta hırsızlık olmak üzere herhangi bir olayın çok sık meydana gelmediğini, yaşananların da küçük boyutta olduğunu ifade etti. Yetkililer, özellikle büyük çapta hırsızlık gasp ve adam öldürme olaylarına hiç rastlanmadığını belirtti.

“TARAKLI’DA ANAHTAR KİLİT KAVRAMI YOKTU”

“Taraklı’da anahtar ve kilit kavramı yoktu’’ diye konuşan Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman, ‘Evlerimizde dahi hane sahibi bir yere giderken anahtarını evin kapısının yanında bir çiviye asar. Bunun sebebi komşunun herhangi bir ihtiyacı olduğunda görebilmesidir. Esnafımız namaza gittiğinde dükkânını açık bırakıp gittiğinden bu gelenek hâlâ devam etmektedir" dedi.

/ TARAKLI

31.01.2007


 

Dolmabahçe’nin güvenliği Bimsa’ya emanet

Sabancı Topluluğu şirketlerinden Bimsa tarafından kurulan, Dolmabahçe Sarayı’nın iç ve dış mekânlarının 24 saat kameralarla izlenmesine imkân sağlayan güvenlik sistemi TBMM Başkanı Bülent Arınç, Millî Saraylar Daire Başkanı Cemal Öztaş ve Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü’nün katıldığı törenle hizmete girdi.

Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü Dolmabahçe Sarayı’na kurulan IP Tabanlı Kamera Güvenlik Sistemi Projesi’nin lansman toplantısında yaptığı konuşmasında “Inovasyon anlayışımız çerçevesinde geliştirdiğimiz alt yapı sistemini son derece yüksek hassasiyet gerektiren kültürel değerlerimizin korunması alanında hayata geçirmek bizim için gurur kaynağıdır” dedi. Törende konuşan TBMM Başkanı Bülent Arınç da, saraylar ve bağlı tüm kurumların bu güvenlik sistemiyle takip altına alınmasını çok faydalı bulduğunu belirtti.

Yeni Asya / İSTANBUL

31.01.2007


 

El-Al, İstanbul uçuşlarını durduracak

İsrail’in ulusal hava yolu şirketi El-Al, mart ayından itibaren tarifeli İstanbul uçuşlarını durdurma kararı aldı.

El Al yetkililerinden alınan bilgiye göre, şirket, Tel Aviv’e yakın uçuş noktalarına yönelik düşük maliyet uygulamasına gidecek. Bu nedenle İstanbul’a mart ayından itibaren tarifeli sefer düzenlemeyecek. Yetkililer, Tel Aviv-İstanbul seferlerinin, şirket bünyesindeki charter seferleri yapan başka bir hava yolu şirketi tarafından yapılacağını, şubat ayı sonuna kadar tarifeli uçuşların devam edeceğini kaydettiler. El-Al Havayolları, İstanbul’a çarşamba, perşembe ve pazar günü olmak üzere haftada 3 kez tarifeli sefer yapıyor.

/ İSTANBUL

31.01.2007


 

Yavuz Selim Camii yenileniyor

28 Ocak 2004 tarihinde “Yavuz’un mahzun camii” başlıklı haberini yaptığımız, Fatih ilçesi’nde bulunan Yavuz Sultan Selim Camiinde restorasyon çalışmaları nihayet başladı.

Haberini yaptığımızda caminin kubbelerinde, 17 Ağustos depreminde oluşan çatlamalar vardı ve kurşunlar delik olduğu için su alıyordu. Ayrıca, bazı bölümlerdeki sıvalar dökülmüş bazı yerlerde ise dökülecek durumda idi. Avlu zemininde de yer yer oturmalarla birlikte avlu alanındaki şadırvan yıkılacak derecede tahrip olmuş durumdaydı. Bütün süslemeler ve kalem işleri de bozulmaya yüz tutmuştu. 2004 Ocak ayında kış şiddetli geçtiği için caminin avlusundaki ardıç ağacı da kardan ve rüzgârdan yıkılmıştı. Cemaat restorasyon için ihaleye çıkıldığını, bir şirketin gelip zemin etüdü yaptığını, başka da bir çalışma yapmadığını söylemişti.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği ihaleyi kazanan ve 20 yıllık restorasyon tecrübesi bulunan Alba İnşaat, 3 Kasım 2006 tarihinde Yavuz Selim Camiinde restorasyon çalışmalarına başladı. Restorasyon çalışmaları ile ilgili bilgi veren şirketin yönetim kurulu üyesi İsa Ak şunları söyledi: “Restorasyon çalışmaları A’dan Z’ye her şeyi kapsıyor. Bu çalışma diğer camiler için de örnek olacak. Her şey baştan araştırılıp çözüldü. Nitelikli restorasyon ekibi çalışmaları yürütüyor. Bitiş tarihi 15.12.2007 olarak belirlendi, ama biz yazın gece de çalışarak camiyi Ramazan ayına yetiştirmeye çalışacağız.”

Ümit KIZILTEPE

31.01.2007


 

Bilim adamları: Mars’ta hayat yok

Bilim adamları, son yaptıkları araştırmaya göre, Mars yüzeyinde hayat olmadığı, Kızıl Gezegen’de hayat varsa bile bunun yüzeyden aşağılarda olabileceği sonucuna vardılar.

Space.com’un haberine göre, bilim insanları, Kızıl Gezegen’in yüzeyinde çeşitli derinliklerde yaptıkları kozmik radyasyon seviyesi ölçümlerinin ardından, yüzeyde ve birkaç metre altında hayatın varlığının, kozmik radyasyonun öldürücü miktarından ötürü imkânsız olduğuna karar verdiler.

Londra Kolej Üniversitesi’nden Lewis Dartnel başkanlığında yapılan ve sonuçları Geophysical Research Lettrs dergisinde yayınlanacak araştırmada, Dünya’nın tersine Mars’ın uzun zamandır küresel bir manyetik alan veya kalın bir atmosfer tarafından korunmamasının sonucu olarak uzaydan milyarlarca yıldır gelen radyasyona karşı savunmasız olduğu belirtiliyor.

/ ANKARA

31.01.2007


 

Windows Vista artık piyasada

Microsoft şirketinin kurucusu ve patronu Bill Gates, şirketin, yeni işletim sistemi Windows Vista’yı dünya genelinde piyasaya sürdüğünü duyurdu.

New York’ta Broadway’deki bir tiyatro salonunda yüzlerce gazetecinin katıldığı toplantıda konuşan Gates, ‘’Vista, yeni dijital çağın anahtarıdır’’ dedi.

Microsoft’un, Vista’nın piyasaya sürülmesi sebebiyle çok sayıda ülkede promosyon kampanyaları başlatması bekleniyor. Şirketin bu kampanya için ayıracağı reklâm bütçesinin 500 milyon dolar civarında olduğu belirtiliyor.

31.01.2007


 

Engelli çocuklara spor eğitimi

Fatih Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Spor Bölümü ilçedeki özürlü çocuklara spor dersleri veriyor. Yavuzselim Çukurbostan Spor Tesisleri’nde görevli antrenörler tarafından gerçekleştirilen derslerde özürlü çocuklara genel spor teknikleri öğretiliyor.

Fatih Belediyesi ile özürlü çocuklar rehabilitasyon merkezleriyle ortaklaşa gerçekleştirilen eğitim programı çerçevesinde Çukurbostan Spor Tesislerine gelen çocuklar spor teknikleri konusunda dersler alıyor. Özel bir rehabilitasyon merkezinin beden eğitimi öğretmeni Hasan Çakmak, spor tesislerini özürlü çocuklara açan Fatih Belediyesi’nin verdiği hizmetten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, spor dersleri ile özürlü çocukların spora yatkınlıkları arttırabilmek, bilgi ve becerilerini geliştirmek ve enerjilerini boşaltabilmeyi hedeflediklerini söyledi. Çakmak, rehabilitasyon sürecinde özürlü çocukların arkadaşları ile paylaşım yaşamaları, toplum içerisinde de öz güven sahibi olmayı sağladığını ifade etti.

Eğitimlerde yeteneği olan çocuklar, özürlüler spor faaliyetlerinde de müsabakalara katılabilecekler.

Yeni Asya / İSTANBUL

31.01.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004