Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Yerinde iş, yerinde aş

MÜSİAD, Güneydoğu Anadolu bölgesinin kalkınması için “yerinde iş ve aş sağlayacak özel yatımların teşvik edilmesi” gerektiğini bildirdi. MÜSİAD Genel İdare Kurulu sonuç bildirisinde, Güneydoğu Anadolu bölgesinde büyümenin, tarımı geliştirmenin ve göçü önlemenin yolunun hayvancılıktan geçtiği kaydedilerek, modern hayvancılığın GAP bölgesi için yoğun istihdam alanları sağlayacağı belirtildi.

MÜSİAD Genel İdare Kurulu sonuç bildirisinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesin’de sosyo ekonomik kalkınma için, ticaret, tarım, turizm ve taşımacılığa önem verilmesi ve ‘Bölgesel Yenilikçilik Stratejisi’nin çıkarılması gerektiği vurgulandı.

Türkiye’nin en önemli problemlerinden birinin bölgelerarası gelişmişlik uçurumu olduğuna dikkat çeken MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat Anadolu’da ortak akla-ortak iradeye yönelik işbirliği yapılarak “bölgesel kalkınma planlarının oluşturulması” gereğine dikkat çekti.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde, büyümenin, tarımı geliştirmenin ve göçü önlemenin yolunun hayvancılıktan geçtiği kaydedilerek, modern hayvancılığın, GAP bölgesi için yoğun istihdam alanları sağlayacağı belirtilen bildiride, ‘’Bölgesel özellikler dikkate alınarak arıcılık ve hayvancılık gibi bölgenin güçlü bilgi birikimlerine yönelik özel bir teşvik sistemi uygulanmalı, kırsal kesime ve hayvancılık yapmak isteyene düşük faizli krediler sağlanmalı, destekleme politikalarında da işletme ölçeklerini büyütmek ve verimlilik artışı esas alınmalı’’ denildi. Güneydoğu’nun tarım sektörü açısından da büyük potansiyele sahip olduğuna işaret edilen bildiride, tarım envanterinin çıkarılması, üniversite-tarım işbirliğinin geliştirilmesi ve bürokratik engellerin kaldırılması önerildi.

“TİCARET BIÇAK SIRTINDAN KURTARILMALI’’

Güneydoğu Anadolu’da son yıllarda komşu ülkeler ile sınır ticaretine ivme kazandırılmasının ihracatı adeta ‘’patlattığı’’ ve Türkiye ihracat artış hızı ortalamasını 3’e katladığı ifade edilen bildiride, şöyle denildi: ‘’Ancak şiddet olayları ve göç olgusu, yatırımların artması ve ticari canlılığın istihdama dönüşmesinin önündeki en büyük engeldir. Bir başka önemli tehdit ise Kuzey Irak’taki siyasi gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan gerginlikler dolayısıyla sınır kapılarının zaman zaman kapatılmasıdır. Irak’a ihracatımızın özellikle hububat, bakliyat, yağlı tohumlarla işlenmiş et ürünleri olduğu dikkate alındığında sınır kapılarının kapatılmasının Güneydoğu Anadolu’nun ihracatına yıllık 2 milyar dolara yakın zarar vereceği öngörülmektedir. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik siyasi irade ortaya konması ve ticari canlılığın ivme kazanmasına yönelik projeler geliştirilmesi gerekmektedir.’’

“TURİZM CANLANDIRILMALI’’

Uygarlıkların beşiği olan Güneydoğu Anadolu bölgesinin önemli bir turizm potansiyeline, din turizmi açısından zengin kaynaklara sahip olduğu vurgulanan bildiride, ‘’Bölge, gezip görenler için Kudüs’ten farkı olmayan niteliklere sahip. Ancak, yeterince tanıtılamadığı için varlık içinde yokluk çekiliyor’’ denildi. Tarım ve hayvancılıkla beraber bölgesel kalkınmanın üçüncü sacayağının turizm olduğunun altı çizilen bildiride, istihdam oluşturması ve katma değer üretebilmesi için turizm potansiyelinin 12 aya yayılması, ulaşım ve konaklamadaki yetersizliklerin hızla giderilmesi gerektiği uyarısında bulunuldu.

“GÜÇBİRLİĞİNE DAYALI

ORTAKLIKLAR OLUŞTURULMALI”

Bildiride, yatırımlara ilişkin şu tespitlere yer verildi: ‘’Şiddet ve geri kalmışlık bir kısır döngü gibi birbirini tetikliyor, sermaye ve iş gücü terör sebebiyle bölgeyi terk ediyor. Bölgede sermaye yetersizliği nedeniyle bireysel teşebbüslerden ziyade güç birliğine dayalı ortaklıkların oluşturulması hem ülke hem bölge ekonomisi için şarttır. Böylece hem atıl yatırımlar ekonomiye kazandırılacak hem de gereksiz yatırımların önüne geçilecektir. Bu amaçla yerinde iş, yerinde aş sağlayacak özel yatırımlar ve güç birlikleri teşvik edilmeli ve bürokratik mevzuattan kaynaklanan zorlukların aşılmasında her türlü kolaylık gösterilmelidir.’’

“TEŞVİK POLİTİKALARINDA ADALETSİZLİK’’

MÜSİAD’ın teşvik politikalarının yanlışlığı konusunda haklı çıktığına dikkat çekilen bildiride, teşvik politikalarındaki adaletsizliğin hala sürdüğü savunuldu. Bildiride, ‘’Planlanması gereken ve teşvik verilmesi gereken yer sadece bazı sektörler ve geri kalmış bölgeler değil, aynı zamanda dengesiz ve sürdürülemez bir kutuplaşmanın ve yoğunlaşmanın merkezi olan gelişmiş bölgelerin dizginlenmesi için de gereklidir. Ayrıca, teşviklerin bölgesel ve sektörel olarak yeniden düzenlenmesi olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Gaziantep özelinde ise Güneydoğu Anadolu bölgesinde de gerçek girişimciliği ve verimli yatırımları desteklemek amacıyla bölgenin yatırım ve istihdam envanterinin çıkarılması büyük önem arz etmektedir’’denildi.

“YÜKSEK FAİZ-DÜŞÜK KUR

POLİTİKASINA REVİZYON’’

Makro ekonomideki istikrar sürecinin, mikro ekonomide rekabetçi üretim şartlarının tesis edilmesiyle kalıcı olacağı vurgulanan bildiride, şu görüşler

dile getirildi. ‘’Güneydoğu özelinde tüm Anadolu’da reel sektörün atağa kalkması için yüksek faiz-düşük kur çıpasında düzeltici şartlar oluşturulmalı ve yüksek faiz 4-5 puan indirilmelidir. MÜSİAD olarak, KOBİ’lere verilecek desteğin, ihracat ve istihdam artışında çarpan etkisi gibi olumlu artışlar getireceğini öngörüyoruz. Öz sermaye ve ölçek ekonomilerini büyütebilmek için KOBİ’ler arası ortaklıkların teşvik edileceği yasal düzenlemeler yapılmalı, Sosyal Güvenlik Reformu 2007’de yeniden kanunlaşıp uygulamaya geçmelidir. Dış ticaret açığının ve cari açığın azaltılması, ancak ‘rekabetçi kur, Çin ve Uzakdoğu ile ticaret, enerji ithalatı’ üçgeninde alınacak proaktif tedbirlerle başarılabilir.’’

Yeni Asya / GAZİANTEP

13.02.2007


 

JP Morgan: Dezenflasyon süreci devam ediyor

Uluslararası yatırım bankası JP Morgan, Türkiye’de dezenflasyon (fiyatların aşamalı düşmesi) sürecinin devam ettiğini ve yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 6.5 olarak sürdürdüğünü bildirdi.

JP Morgan, Cuma günü yayınladığı raporda, Türkiye’de özelleştirme süreci ve Ocak ayı enflasyon verilerine yer verdi.

JP Morgan, özelleştirme konusunda atılan son adımların AKP hükümetinin politik risk taşıyan kararlar almaktaki isteksizliği sebebiyle Türkiye’nin yapısal reformlar ve özelleştirme cephesinde ivme kaybedeceği yönündeki görüşlerin gerçekliğini ortaya koyduğunu vurguladı. Halkbank’ın blok satışı yerine yüzde 25 halka arz kararı alındığını, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin ardından Tekel’in sigara fabrikalarının satışının da ertelendiğini ifade eden JP Morgan, ancak piyasanın bu gelişmelere olumsuz tepki vermediğini bildirdi.

Ocak ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesine rağmen dezenflasyon sürecinin devam ettiğini belirten JP Morgan analistleri, bu sebeple yıl sonu enflasyonu için yaptıkları yüzde 6.5 tahmini koruduklarını vurguluyor. Analistler, Nisan ayından itibaren yıllık enflasyonun düşüş göstermeye başlayacağına inanıyorlar.

/ İSTANBUL

13.02.2007


 

MS: Türkiye’de reel faiz çok yüksek

Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley yayınladığı raporda Türkiye’de reel faizin gereğinden fazla yüksek olduğunu, ekonomik göstergelerin daha düşük reel faizi hak ettiğini belirtti.

Olumlu makroekonomik gelişmelerin, reel faizlerdeki mevcut yüksek düzeyi haklı göstermediğini savunan banka, siyasi gerekçelerle yerli yatırımcıların risk algılamasının yüksek kaldığını ve bu yüzden reel faizlerin yüzde 13’ün üzerinde seyrettiğini vurguladı.

Gerçekte Türkiye’nin mali durumunun güçlü olduğu belirten Morgan Stanley, borç stoğu ve kamu borçlanma gereği gibi kalemlerde önemli iyileşmeler yaşandığını hatırlattı. Piyasanın geçmişteki enflasyona bakarak risk primi fiyatladığına dikkati çekti. Kuruluşun raporuna göre, Türkiye’nin reel faizlerinde 350 baz puanlık fazladan risk primi bulunuyor. Bunun olumlu bir etkisi de olduğuna dikkat çeken banka “Yüksek faiz, Türkiye’yi volatiliteye karşı kısmen koruyor” değerlendirmesinde bulundu.

/ LONDRA

13.02.2007


 

Vatandaş fiş almayı bıraktı

Gelir İdaresi Başkanlığı, belge düzenine dönük arayışlarını sürdürürken, alış verişlerde fiş almama alışkanlığı giderek yaygınlaşıyor.

Çeşitli Vergi Dairesi Başkanlıklarının yaptığı anketler, vatandaşların da, satıcıların da, fatura-fiş konusunda hiç duyarlı davranmadığını ortaya koydu.

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının gerçekleştirdiği “Alış verişlerden Sonra Belge İsteme Alışkanlığı’’ araştırmasına göre, eğitim seviyesinin yüksek olduğu, memur şehri Ankara’da bile her 100 vatandaştan sadece 54’ü alışverişlerde düzenli şekilde fiş istiyor. Yüzde 26’lık grup zaman zaman fiş talebinde bulunurken, alışverişlerin yüzde 19’unda vatandaşlar, satıcı verirse ancak fişini alıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı, çocuklara yönelik ‘’Ülkemi Seviyorum, Belgemi Alıyorum’’ kampanyaları düzenleyecek. Kampanyada, en az 100 adet faturu-fiş getiren öğrencilere dizüstü ve masa üstü bilgisayar ile bisiklet ve fotoğraf makinaları verilecek.

/ ANKARA

13.02.2007


 

Sezon sonu indirimi erken başladı

Aralık ve Ocak aylarında kar yağışı ve aşırı soğukların olmaması ve kuraklık konusunda haberlerin yayınlanması sebebiyle vatandaşlar, kışlık giyeceğe fazla talep göstermedi.

Konya Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Altuntaş, bu yıl esnafın önceki yıllara göre sıkıntı çektiğini, beklediği işi yapamadığını söyledi. Özellikle kışlık ürün satışlarının başladığı Kasım ayından Ocak ayı sonuna kadar kazak ve ayakkabı gibi ürünlerin çok fazla talep görmediğini anlatan Altuntaş, ‘’Aralık ve Ocak’ta kar yağışının ve soğukların olmaması, kuraklık konusunda birçok haberin yayınlanması sebebiyle vatandaş kışlık ürünlere fazla talep göstermedi’’ dedi.

Altuntaş, şu anda kışlık ürünlerde yüzde 60’ın üzerinde indirimler olduğunu belirterek, ‘’Aslında kışlık ürün almanın tam zamanı. Ürünler çok ucuzladı. Böyle giderse Şubat ayının sonlarına doğru yaz sezonunu açarız’’ dedi.

/ KONYA

13.02.2007


 

Enerji desteği yatırımcıyı coşturdu

Yatırımcıya enerji desteği sağlamak amacıyla 2004 yılında yapılan yeni düzenlemeyle yürürlüğe giren kanun kapsamında bugüne kadar 49 ildeki işletmeler için toplam 212 milyon 453 bin YTL yardım yapıldı.

Nakdi desteğin yanında 1 Ekim 2003 tarihinden itibaren imalat sanayi, madencilik, hayvancılık, seracılık, soğuk hava deposu, turizm konaklama tesisi, eğitim veya sağlık alanında faaliyete geçen, fiilen ve sürekli olarak asgarî 10 işçi çalıştıran işletmelerin elektrik enerjisi giderlerinin yüzde 20’si de Hazine tarafından karşılanıyor. Enerji desteği uygulanan illerdeki tesislerde toplam istihdam 118 bini aşarken, proje halindeki yatırımların tamamlanmasıyla bu sayının 140 bini geçmesi bekleniyor.

/ ANKARA

13.02.2007


 

TAV halka açılıyor

TAV Havalimanları Holding, 15-16 Şubat 2007 tarihleri arasında talep toplama yöntemiyle halka açılacak.

Halka arzda hisse senetleri 8,55-10,30 YTL fiyat aralığında satışa sunulacak. TAV Havalimanları Holding’in halka arzı ile ilgili düzenlenen basın toplantısında verilen bilgiye göre, yüzde 16 oranında gerçekleştirilecek halka arz ek satış hakkıyla birlikte yüzde 18,4’e kadar ulaşabilecek. Satışa sunulacak hisse senetlerinin nominal değeri toplam 38 milyon 750 bin YTL olacak. Hisse senetlerine talebin fazla olması durumunda 5 milyon 812 bin 500 YTL nominal değerli ek satış yapılacak. Arzda hisse senetlerinin yüzde 69’u yurt dışında yerleşik kurumsal yatırımcılara, yüzde 30’u yurt içi küçük yatırımcılara, yüzde 0,5’i yurt içi kurumsal yatırımcılara, yüzde 0,5’lik bölümü de yurt içi alım gücü yüksek bireysel yatırımcıya tahsis edildi.

/ İSTANBUL

13.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004