Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

TDK kılavuzu kafa karıştırıyor

Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç, TDK’nın yeni imlâ kılavuzunda zihin karışıklığına sebep olabilecek yazım kuralları tesbit ettiğini bildirdi.

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç, Türk Dil Kurumunun (TDK) yeni imlâ kılavuzunda zihin karışıklığına sebep olabilecek yazım kuralları tespit ettiğini bildirdi.

Prof. Dr. Kırkkılıç, önceki kılavuzda yer alan birçok hatanın yeni kılavuzda giderildiğini, ancak yapılan değişikliklerle karışıklık meydana getirebilecek yeni yazım kuralarının yer aldığını öne sürdü.

Yeni imlâ kılavuzunda kesme işaretinin kaldırıldığını, ancak burada istisnai bir durumun getirildiğini anlatan Kırkkılıç, şunları kaydetti:

“Akım, çağ, dönem, kurum ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti konulmaz deniliyor. Fakat biz hangi ifadenin kurum ve kuruluş ya da çağ veya dönem adı olduğunu ilk anda kestiremiyoruz. Oysa bunun yerine ‘özel adlardan sonra kesme işareti konulur’ denilseydi karışıklık giderilmiş olacaktı.”

Büyük harf kullanımında da karışıklığa sebep olabilecek kuralların yer aldığını belirten Kırkkılıç, yazım kılavuzunda “Aziz Dostum”, “Değerli Arkadaşım” gibi hitaplarda kelimelerin ilk harfinin büyük yazılması gerektiği, ancak akraba bildiren “Fahriye abla” gibi hitaplarda da ikinci kelimelerde küçük harf kullanılmasının doğru olacağının belirtildiğine dikkati çekti.

İnsanların içinden gelerek bir başkasına “ağabey ya da abla” diye hitap edebileceğini vurgulayan Kırkkılıç, bu sebeple bu istisnai durumun da zihin bulanıklığına sebep olacağını savundu.

Birleşik yazılan “karayolu, demiryolu ve havayolu” gibi kelimelerin de yeni kılavuzda ayrı yazılmasına karar verildiğini anlatan Kırkkılıç, bu durumun bazıları tarafından yanlış algılandığını ifade etti.

Söz konusu kelimelerin birleşik yazılmasına karar verilmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Kırkkılıç, “Fakat bazıları ‘Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Havayolları gibi kurum adlarında geçen söz konusu kelimelerin de ayrı yazılması gerektiğini düşünüyor. Oysa bu kurum adları daha önce tescillenmiş ve literatüre geçmiştir. Dolayısıyla bu kurum adlarında geçen birleşik kelimelerin yazımında bir değişiklik yoktur” dedi.

“Dershane kelimesi, neden

dersane olarak yazılmıyor”

Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç, TDK’nın önceki kılavuzunda “postahane”, “hastahane” gibi kelimelerin yazım şeklinde yeni bir düzenleme yapılarak “ha” hecesinin çıkarıldığını, ancak “dershane” kelimesinde ise bu hecenin muhafaza edildiğini kaydetti.

Söz konusu değişikliğin dershane kelimesinde yapılmamasının izahı olmadığını savunan Kırkkılıç, şöyle devam etti:

“Kimsenin aklında kalmaz bu istisnaî durum. Dershane kelimesinde değişiklik yapılmamasının nedeni olarak bu kılavuzu hazırlayanların meslekî taassubun etkisi altında kaldıklarını düşünüyorum. Oysa bu çok yanlıştır. Bizim, halkın ve yazı yazma arzusunda olanların işini kolaylaştırmamız lâzım.”

“Yanlış da olsa TDK Kılavuzu esas alınmalı”

Her ne kadar tenkit etse de kendisinin TDK’nın kılavuzunu esas aldığının altını çizen Kırkkılıç, “Dil anarşisinin ortadan kaldırılması için yanlış olduğu düşünülse bile TDK’nın kılavuzu esas alınmalıdır” dedi.

Birçok yayınevinin TDK kılavuzundaki istisnaî durumlar sebebiyle farklı kuralları içeren imla kılavuzları hazırladığını, bunun da dil anarşisine neden olduğunu ifade eden Kırkkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Oysa hepimizin bir kuruma bağlı olması gerekir. Nasıl ki, dinî meselelerde sadece diyaneti nazara alıyorsak, dil ilgili konularda da TDK’yı dikkate almalıyız. Herkes kendi düşüncesine göre hareket etmemeli. Dil anarşisini ortadan kaldırmak için yanlış olduğu düşünülse bile TDK’nın yazım kılavuzunu esas almalıyız.”

17.02.2007


 

Kütüphanelerde “yerinden yönetim” dönemi

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı kütüphanelerde “yerinden yönetim anlayışı”na geçildi. Bakanlık, ödeneğin üçte ikilik kısmını taşraya gönderiyor. Bundan böyle kütüphaneler, kendi okuyucu profiline göre, bulunduğu yerden kitap alımı yapacak.

Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Doç. Dr. Ahmet Arı, yaptığı açıklamada, ilk kez böyle bir uygulamaya gidildiğini söyledi. Merkezi yönetimin çok akılcı olmadığını belirten Arı, “Bir çocuğun aklına dahi sığmaz.

Buradan raf, masa, sandalye yaptırılacak ve Edirne’ye, Muş’a gönderilecek” dedi.

Bütün kütüphanelerin tek elden gün gün takip edilmesinin zorluğuna dikkat çeken Arı, yerinden yönetimin özellikle kitap alımlarında önemli olduğunu anlattı. Arı, “Her kütüphanenin, her bölgenin kendine ait bir okuyucusu var ve okuyucu profili farklı. Buna göre bir seçim yapılması gerekir. Buradan toptan alınan bir kitabın tüm kütüphanelere uyumluluğu tartışılır” diye konuştu.

Bu sebeple, kitap alımı için ayrılan ödeneğin üçte ikilik kısmını taşraya göndermeye başladıklarını kaydeden Arı, artık kütüphanelerin kendi ihtiyaçlarına göre alım yapabileceğini bildirdi.

Arı ayrıca, “yerinden yönetimin” diğer ödeneklere uygulanması için de hazırlıkların yapıldığını kaydetti.

17.02.2007


 

Yerli filme destek 2 katına çıktı

Kültür ve Turizm Bakanlığı; sinema-belgesel film, senaryo ve kültür-san’at faaliyetlerine sağlanan toplam desteği geçen sene 2 katına çıkardı.

Bakanlık tarafından desteklenen; Dondurmam Gaymak, Babam ve Oğlum, İklimler, Takva, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak, Meleğin Düşüşü filmleri uluslar arası festivallerden ödül aldı. Geçen sene, yerli ve yabancı film izleyicisi oranları eşitlendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre, sinema-belgesel film, senaryo ve kültür san’at faaliyetlerine sağlanan toplam destek, 2005 yılında 9 milyon 197 bin 378 YTL iken, 2006 yılında iki katına çıkartılarak 17 milyon 353 bin 690 YTL’ye ulaştı. Mali desteğin artması, Türk sineması izleyici sayısını da arttırdı.

Buna göre, 2004 yılında yerli film izleyici sayısı yüzde 37; yabancı film izleyici sayısı yüzde 63; 2005 yılında yerli film izleyici sayısı yüzde 42, yabancı film izleyici sayısı yüzde 58 iken; 2006 yılında yerli ve yabancı film izleyici sayısı eşitlendi.

Bakanlıkça desteklenen, Dondurmam Gaymak; New York Queens Festivali’nde en iyi komedi filmi ve en iyi yönetmen; Babam ve Oğlum, 2006 Dünya Soundtrack; İklimler, 50. Cannes Film Festivali Uluslararası Film Eleştirmenleri; Takva, Toronto Film Festivali Swarovski Kültürel Yenilik Özel Jüri; Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak, 26. Montpellier Film Festivalinde En iyi Film ve 52. San Sebastian Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü; Meleğin Düşüşü, Nantes 26. Üçüncü Kıtalar Film Festivali Büyük Ödülü, Barcelona 12. Bağımsız Sinema Festivali En İyi Alternatif Film Ödülü ve 11. Kerala Film Festivali En İyi Film ödüllerini aldı.

17.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004