Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Papaz Kur'ân okudu, Müslüman oldu

ABD’li eski bir kilise papazı olan ve daha sonra Kur’ân’ı okuyarak Müslümanlığı seçen Yusuf Estes “Batıda Hz. Peygamber” konusunda yaptığı konuşmada “Ona çok farklı saldırı ve suçlamalarda bulunuyorlar. Bizi motive eden nokta da bu. Biz onlara Hz. Muhammed’i gerçek kimliğiyle tanıtmak için buradayız” dedi. ABD’de İslâmın gerektiği gibi tanınmadığını belirten Estes, “Bu onların hatası değil, bu bizim hatamız. Gerçek İslâm sevgi dolu, gerçek İslâm muhabbet dolu” diye konuştu.

ABD’li eski bir kilise papazı olan daha sonra Müslümanlığı seçen Yusuf Estes,”Kur’ân’ı okudum ve Müslüman oldum” dedi.

“Hz. Muhammed (as)’ı Tanıma ve Tanıtma Platformu”nun ‘Kutlu Doğum Haftası’ münasebetiyle Ankara DSİ Kongre Salonu’nda düzenlediği “Hz. Muhammed (as)’ı Tanıma ve Tanıtma Sempozyumu”na yoğun ilgi gördü.

Kur’ân tilâveti ile başlayan programın açış konuşmasını yapan Platform Başkanı Prof. Dr. Naci Bor, “Son yıllarda Batı ülkelerinde Müslümanlığa karşı gerek medya, gerekse halk tarafından bir yıpratma çalışması görmekteyiz ve bunlara gerçek mânâda bilimsel olarak cevap verebilmek adına yaklaşık 80’e yakın STK örgütüyle birlikte Resulullah’ı hem bugüne bakan yönüyle tanımak, hem de tüm dünyaya tanıtmak amacıyla böyle bir program tertipledik” şeklinde konuştu.

ABD’li eski bir kilise papazı olan daha sonra Müslümanlığı seçen Yusuf Estes, “Batı’da Hz. Peygamber” konusunda yaptığı konuşmada “O’na çok farklı saldırı ve suçlamalarda bulunuyorlar. Bizi motive eden nokta da bu. Biz onlara Hz. Muhammed’i gerçek kimliğiyle tanıtmak için buradayız” dedi.

İslâmı seçmeden önce tam bir İslâm düşmanı olduğunu kaydeden Estes, “Bir gün Mısır’dan Müslüman bir ortağım oldu. Ona İsa (as) ve Musa’ya (as) inanıp inanmadığını sordum. İkisine de inandığını söyledi. Hatta Meryem’in yeryüzündeki en yüce kadın olduğuna inanıyordu. Çok garipsemiştim, onu takip etmeye başladım. Günde 5 defa abdest alıyor, 5 defa namaz kılıyordu, oruç tutuyordu, iş hayatında dürüsttü. Ben kendisine hayran oldum. Bana ‘Allah’ın varlığını ispatla’ diyordu. Ben de ‘var işte’ diyordum. Fakat tatmin edici bir cevap veremiyordum. Sonra araştırmaya başladım, Kur’ân’ı okudum ve Müslüman oldum” şeklinde konuştu.

ABD’de İslâmın gerektiği gibi tanınmadığını, Müslüman olanlara karşı tepki oluştuğunu belirten Estes, “Bu onların hatası değil, bu bizim hatamız. Biz İslâmı doğru tanıtamıyoruz. Ben o Mısır’lı arkadaşımı her seyrettiğimde onun melek olduğunu düşünürdüm. Gerçek İslâm sevgi dolu, gerçek İslâm muhabbet dolu” diye konuştu.

Yusuf Estes’ten sonra söz alan Pakistanlı araştırmacı yazar Amatullah Armstrong Chishti, Hz. Peygamber’i tasavvufi yaklaşımda açıkladı. Hz. Peygamber’in asıl savaşın insanın nefsiyle olan savaşı olduğuna dikkat çektiğini belirten Chishti, bu savaşın kalpte yapılacağını, kazanmanın da Allah’ı zikretmekle olacağını vurguladı.

Suriye-Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Mevlevî ise “Birçok ülkeyi dolaştım. Allah, Müslümanlara renkleri ve ırkları ne olursa olsun bir iman birliği veriyor. Buradaki kalabalık da bunun göstergesidir” dedi. En kâmil insanların peygamberler olduğuna işaret eden Mevlevî, “İslâm, ahlâktır. Belki de tek söylenmesi gereken budur” diye konuştu.

Ahmet İhsan KAYA / ANKARA

23.04.2007


 

Millî iradeye baskı yapılıyor

Hak-İş Yönetim Kurulunca yayınlanan 23 Nisan mesajında, “Cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla yapılan bazı bireysel ve kurumsal açıklamaların, parlamentonun temsil ettiği millî iradeyi baskı altında tutmaya, parlamentonun meşruiyetini tartışmaya ve anayasal görevinden alıkoymaya yönelik olduğunu hayretle ve endişeyle izliyoruz” denilerek, bu tartışmalar yürütülürken, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu, demokrasi geleneklerinin yerleştiği gerçeğinin unutulmaması çağrısında bulunuldu.

Hak-İş Yönetim Kurulunca yayınlanan 23 Nisan mesajında, “Cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla yapılan bazı bireysel ve kurumsal açıklamaların, parlamentonun temsil ettiği millî iradeyi baskı altında tutmaya, parlamentonun meşruiyetini tartışmaya, anayasal görevinden alıkoymaya yönelik olduğunu hayretle ve endişeyle izliyoruz” denildi

Hak-İş Yönetim Kurulu’nca 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu ve Türkiye’nin demokratik parlamenter sisteme geçişinin 87. yıl dönümünün kutlandığı hatırlatıldı. Açıklamada, ‘’Ulusal Egemenlik Günü’’nün aynı zamanda ‘’Çocuk Bayramı’’ olarak kutlanmasının, ulusal egemenlik bilincinin küçük yaşta kazandırılması açısından çok önemli olduğu vurgulandı.

Türkiye’nin yakın zamanda yeni cumhurbaşkanını seçeceğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

‘’Seçim dolayısıyla yapılan bazı bireysel ve kurumsal açıklamaların, parlamentonun temsil ettiği milli iradeyi baskı altında tutmaya, parlamentonun meşruiyetini tartışmaya, anayasal görevinden alıkoymaya yönelik olduğunu hayretle ve endişeyle izliyoruz. Bu tartışmalar yürütülürken, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu, demokrasi geleneklerinin yerleştiği gerçeği unutulmamalıdır. Zira, demokrasi ve hukuka bağlılık, milletimiz için dönüşü olmaz bir yaşam tarzı olmuştur. Ulusal egemenlik, millet iradesinin üzerinde bir gücün olmadığının bilincine varmaktır. Bu nedenle millet olarak ulusal egemenliğimize, temel hak ve özgürlüklerimize her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerektiğine inanıyoruz.’’

Açıklamada, Türkiye’nin uygar dünya içindeki konumuna zarar verecek, eylem, açıklama ve çıkışlara, sağduyu ve kararlılıkla her türlü demokratik platformlarda karşı çıkılması; demokrasiye, özgürlüğe, diyalog ve işbirliği bilincine sahip çıkılması gerektiği belirtildi.

Eğitim-İş Sendikasından yapılan açıklamada da ‘’Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Milletindir’’ ilkesinin, Türkiye’yi ilgilendiren siyasal, ekonomik, iç ve dış her türlü kararların sadece Türk Ulusu’na ait olduğu, başka hiçbir ülkenin veya dış etkinin bu kararlarda söz sahibi olamayacağı ve egemenlik haklarından kısmen veya tamamen vazgeçme anlamına gelen her türlü teslimiyetçi politikalara izin verilmeyeceği anlamına geldiği ifade edildi.

/ ANKARA

23.04.2007


 

Sezer’den Meclise talimat

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, “Bugün de Türkiye Büyük Millet Meclisi, onun yüce kişiliğine ve devrimlerine lâyık olduğunu kanıtlamak zorundadır’’ diyerek, yeni cumhurbaşkanını seçmeye hazırlanan TBMM'ye, göreve vedasına sayılı günler kala bir “talimat” daha vermiş oldu.

Cumhurbaşkanı Sezer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları söyledi:

‘’Bugün yöneteni ve yönetileniyle herkese düşen görev, 23 Nisan’ın felsefesine sahip çıkmak ve onu yaşatmaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üstlendiği tarihsel görevle, parlamenter demokratik rejimin en güzel örneklerinden birini vermiştir. Meclisimiz, Yüce Atatürk’ün öncülüğünde Kurtuluş Savaşı’nı yürütmüş, Cumhuriyet’i kurmuş, devrimlerin altyapısını oluşturmuş, Atatürk Cumhuriyeti’nin değiştirilemez nitelikleriyle sonsuza kadar yaşatılması, demokrasinin güçlendirilmesi, rejimin özünden sapma olmaksızın kurum ve kurallarıyla işlemesi, insanımızın hak ve özgürlüklerine kavuşarak onurlu bir yaşam sürmesi yönünde önemli hizmetlerde bulunmuştur. Laik ve demokratik rejimimizin temel kurumu Türkiye Büyük Millet Meclisi, açıldığı günden bu yana tarihsel sorumluluk üstlenmiş, varlığı ve en güç anlarda aldığı kararlarla umut ve güç kaynağı olmuş, geleceğimizi aydınlatmıştır. Yüce Atatürk’ün anlatımıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi, ‘Türk milletinin asırlar süren aramalarının özeti ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı bir timsali’ olmuştur. Ve yine onun anlatımıyla, ‘Türk milleti mukadderatını Büyük Millet Meclisi’nin kifayetli ve vatanperver eline tevdi ettiği günden itibaren karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitle istikbale yönelmiştir.’ Bugün de, Türkiye Büyük Millet Meclisi, onun yüce kişiliğine ve devrimlerine layık olduğunu kanıtlamak zorundadır.’’

/ ANKARA

23.04.2007


 

Köşk seçiminde ilk tur Perşembe’ye

TBMM, bu hafta hem açılışının 87. yıldönümünü kutlayacak hem de 11. Cumhurbaşkanı seçim takviminin yeni bir aşamasına girecek. Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunun, 26 Nisan Perşembe günü yapılması bekleniyor.

Meclisin 87. açılış yıldönümü kutlamaları, bugün TBMM’de saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayacak. TBMM Başkanı Bülent Arınç, kutlamaları kabul edecek. TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla saat 14.00’de, özel gündemle toplanacak. Önce Arınç, ardından TBMM’de grubu ve üyesi bulunan siyasî partilerin genel başkanları konuşacak. Bu kapsamda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, birer konuşma yapacak.

Genel Kurulda, 24 Nisan Salı günü, Emniyet Genel Müdürlüğüne giysi, silah, mühimmat ve teçhizat alımının ertesi yıla geçen yüklenmeler kapsamına alınmasını öngören Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu Tasarısı görüşülecek. Uluslararası anlaşmaların uygun bulunduğunu içeren yasa tasarıları ile erkek hemşirelere ilişkin düzenleme içeren yasa teklifinin de Genel Kurulda görüşülmesi bekleniyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı seçim takvimi sürüyor. Adaylık başvuru süresi, 25 Nisan Çarşamba günü saat 24.00’te sona erecek. TBMM Danışma Kurulu, 25 Nisan Çarşamba günü toplanarak, seçim turlarının hangi gün yapılacağını belirleyecek. Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunun, 26 Nisan Perşembe günü yapılması bekleniyor.

KOMİSYON ÇELİK’İ DİNLEYECEK

TBMM’deki ihtisas komisyonları gündemlerindeki konuları ele alacak. Türkçedeki Bozulma ve Yozlaşmayı Araştırma Komisyonu; 24 Nisan Salı Kamil Gündüzoğlu, 25 Nisan Çarşamba Nurettin Demir ve Prof. Dr. Necati Önder, 26 Nisan Perşembe günü ise Prof. Dr. Mehmet Sağlam ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’i dinleyecek.

23.04.2007


 

Hisarcıklıoğlu: Ankara’dan iş bitirme devri bitmeli

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara’dan destekli iş yapma devrinin bitmesi gerektiğini belirterek, modern bir ekonomik yapı isteniyorsa, oyunu, kurallarına göre oynamaya mecbur olunduğunu ifade etti.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Business Week Türkiye Dergisi’ne, The American Business Forum in Turkey’nin (ABFT) ‘’İş ve Yatırım İklimi Anketi’’nde ortaya çıkan sonuçlara ilişkin yaptığı değerlendirmede, siyasetin görevinin önce kuralı koymak, başta kendisi olmak üzere herkesin bu kurallara uymasını sağlamak, bu kuralların nasıl değişeceğini de kurallara bağlamak olduğunu kaydetti. Kamu idaresinin kurumsal altyapısını güçlendirecek bu adımların, şirketlerin daha düzgün ve eşit şartlarda rekabet etmesini sağlayacak ve büyümeye ayrı bir ivme kazandıracağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, rekabetin eşit şartlarda olması gerektiğini söyledi.

Ankara’dan destekli iş yapma devrinin bitmesi gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, modern bir ekonomik yapı isteniyorsa, oyunu, kurallarına göre oynamaya mecbur olunduğunu ifade etti.

Hisarcıklıoğlu, kamuda saydamlığı artıracak kamu yönetimi reformunun tamamlanması gerektiğine işaret ederek, bağımsız idari ve denetleyici kurumların güçlendirilmesi, etkinliklerini ve yetki alanlarının da daraltılmaması gerektiğini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, yolsuzluk ve israfla mücadelede kritik öneme sahip kamu ihale sisteminin şeffaflığının artırılması ve ihale süreçlerinin hızlandırılması gerektiğine işaret etti.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, sağlıklı rekabet ortamını sağlamakla görevli Rekabet Kurumu’nun ve Kamu İhale Kurumu’nun yetkilerinin ve kurumsal altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini de belirtti.

Maliye Müsteşarı Hasan Basri Aktan ise Ar-Ge harcamaları için halen geçerli olan yüzde 40’lık vergi indirimini yüzde 100’e çıkarmak için çalıştıklarını kaydetti. Coşkun: Ekonomiye müdahale sakıncalı Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ise, serbest piyasa sisteminde devletin ekonomiye sık sık müdahale etmesinin sakıncalarının geçen dönemde suni krizlerle ortaya çıktığını belirterek, dalgalı kur rejiminin ödünsüz sürdürülmesinin gerekli olduğuna inandığını kaydetti. Coşkun, Türkiye’de yatırım ortamının cazip bir hale gelmesi ve ulusal ve uluslararası yatırımların artış eğiliminde olmasının, Türkiye’ye duyulan güvenin en somut göstergesi olduğunu söyledi. Doğrudan yabancı yatırımların ülkeye girişinin teşviki ve ekonomik yapının canlandırılması amacıyla bir kaç ay sürebilen şirket kurulum sürecinin bir güne indirildiğini kaydeden Coşkun, iş lisansları için gerekli belge sayısının da sağlıkla ilgili sektörlerde 52’den 6’ya, sağlıkla ilgili olmayan sektörlerde ise 43’ten 7’ye düşürüldüğünü ifade etti.

/ ANKARA

23.04.2007


 

Erdoğan: Türkiye AB yol haritasını belirledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin AB yol haritasını belirlediğini belirtrek “Alsalar da almasalar da umurumuzda değil” dedi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda konuşan Başbakan Erdoğan, “Şunu kesinlikle iyi bilmeliyiz: Biz dersimizi iyi çalışıyoruz. Bu iş gevşeyemez. Ekonomik programdan asla taviz veremeyiz, mali disiplinden asla taviz veremeyiz” dedi.

Türkiye’nin AB yol haritasını belirlediğini belirten Erdoğan, “Alsalar da almasalar da umurumuzda değil” diye konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şu anda bizim AB ile ilgili sürecimiz adeta bir saatin o çalışma hassasiyeti neyse aynı hassasiyet içerisinde çalışıyor. Orada bir ihmal söz konusu değil. Bütün ekiplerimiz görevinin sorumluluğu içerisinde bunu yürütüyor. Ama zannediyorum ki medyada bunlar yansımadığı için sizler zannediyorsunuz ki, bu iş kenara mı atıldı acaba, bir şeyler yapılmıyor mu? Bu tabii bizim kaderimiz. Biz de diyoruz ki kaderimizse çekeriz. Yola devam ediyoruz, işimizi de biliyoruz ama gazetelere yansımıyor, ne yapalım? Fakat biz işimizi emin adımlarla, gayet güzel bir şekilde götürüyoruz.

Erdoğan, genel seçimlerden koalisyon hükümetinin çıkması durumunda ekonomik istikrarın zedeleneceğini ifade ederek, Türkiye’nin koalisyonlarla değil, tek partili iktidarlarla geleceğe kararlılıkla, emin adımlarla yürümesi gerektiğini söyledi.

/ BURSA

23.04.2007


 

Mehmet Aydın: Cinayetler Türkiye’ye mal edilmesin

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Malatya’daki cinayetlerle ilgili olarak bu hadisenin bütün milleti üzen bir vahşet olduğunu belirterek, “Türkiye ile ilgili şu veya bu sebepten dolayı sıkıntısı olan odaklar, bu türden olayları Türkiye’ye mal etmesin, Malatya’ya mal etmesin” dedi.

Bakan Aydın, Nevşehir Valisi Asım Hacımustafaoğlu’nu ziyaretinde gazetecilerin soruları üzerine Malatya’daki cinayetlerin bütün milleti üzen bir vahşet olduğunu bildirdi. Türk milletinin hoşgörülü bir millet olduğunu vurgulayan Aydın, şöyle konuştu: ‘’Bizim inancımız, ırkı, rengi ne olursa olsun yaratılmışı yaratandan dolayı sevmektir. Bu topraklar, tarihte başka yerde görülmeyen müsamahayı göstermiştir. Osmanlı Devleti’nde bir kardeş imparatorluğun en önemli kişisi olurken öbür kardeşi Hristiyan olabilmiştir. Engizisyon olayından sonra Musevilerin önemli kısmı İstanbul’a gelmiştir. Çünkü başka gidilebilecek öyle bir yer yoktu. Hz. Peygamber ‘Müslüman başkalarının elinden ve dilinden emin olduğu kimsedi’ demiştir. Müslümanların olduğu yerde bütün varlıklar güven içinde olur. Türkiye ile ilgili şu veya bu sebepten dolayı sıkıntısı olan odaklar, bu türden olayları Türkiye’ye mal etmesin, Malatya’ya mal etmesin. Birkaç insan maalesef çıkabiliyor. Hepimizi üzen bir cinayeti gerçekleştiriyor.’’

Aydın, bu tür olayların Türkiye’nin imajına da zarar verdiğini ifade etti. Bakan Aydın, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ise daha çok sistem ve süreç üzerinde durduklarını, bugüne kadar herhangi bir isim üzerinde görüşüldüğüne şahit olmadığını belirtti.

/ NEVŞEHİR

23.04.2007


 

Arınç: Demokrasinin yerleşmesinde hoşgörü kültürü önemli

TBMM Başkanı Bülent Arınç ise mesajında, TBMM’nin ordu dahi kurulmadan açılmasının, ülkenin her yanından binbir zorluklarla Ankara’ya ulaşan kahramanların, mili iradeye verdiği önemin en açık göstergesi olduğunu belirtti.

Çocuklara da seslenen Arınç, “Sizler ülkemizin en değerli varlığı, ümidi ve geleceğimizin güvencesisiniz. Şanlı tarihi olan büyük bir milletin ferdisiniz. Yarının yöneticileri sizler olacaksınız. Demokrasimizin ve ülkemizin sahibi sizlersiniz. Kendinizi buna göre donanımlı ve iyi yetiştirin. Demokrasimizin geliştirilmesinde ve yerleşmesinde hoşgörü kültürünün önemi büyüktür. Sizler de sevgi ve şefkat dolu olun. İnanıyoruz ki Türkiye, sizlerin de katkılarıyla aydınlık ufuklara olan yolculuğuna azim ve şevkle devam edecektir” dedi.

23.04.2007


 

Çocuk Hakları Derneği'nden liderlere mektup

Çocuk Haklarını Tanıtma, Yaygınlaştırma, Uygulama ve Uygulamaları İzleme Derneği (Gündem:Çocuk!) siyasî parti liderlerine mektup göndererek, ‘’parti programlarında çocuklara ne kadar yer vereceklerini açıklamalarını’’ istedi.

Dernek Sözcüsü Pakize Melek Bulut, Yenişehir Postanesi önünde yaptığı basın açıklamasında, siyasi partileri, ‘’çocuk hakları temelli ülke çocuk politikasının oluşturulması için harekete geçmeye çağırdıklarını’’ söyledi.

Türkiye’nin 27 milyon çocuk nüfusuna sahip olduğunu belirten Bulut, ‘’Çocuk, eğitim sistemi dışında hiçbir hizmet alanının ya da düzenlemenin öznesi olarak kabul edilmiyor. Bu yadsıma, kendini siyaset alanında da gösteriyor’’ dedi. Bulut, siyasî partilerin en son ilan ettikleri parti programları ve seçim bildirgelerini incelediklerini ifade ederek, ‘’Yaptığımız değerlendirme sonuncunda gördük ki, siyasi partiler çocuğu yok sayıyor. Çocuktan söz etmeyen parti programları var. Çocuk, hakları ile birey olarak kabul edilmiyor’’ diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından siyasi parti başkanlarına mektup göndereceklerini belirten Bulut, ‘’23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde, siyasî parti başkanlarına mektup göndererek, parti programlarında çocuk konusuna ne kadar yer vereceklerini seçmenleriyle paylaşmalarını talep ediyoruz’’ dedi.çıklamanın ardından, siyasî parti liderlerine gönderilen mektuplar, postaya verildi.

/ ANKARA

23.04.2007


 

Bingöl'de çatışma: 1 asker şehit

Bingöl’ün Genç ilçesinde, terör örgütü PKK üyeleriyle çıkan çatışmada bir onbaşı şehit oldu. Aynı bölgede mayına basan bir er yaralandı.

Bingöl Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Genç ilçesine bağlı Bayramlı köyü civarında, PKK üyesi teröristlerle çıkan çatışmada Piyade Komando Onbaşı İkram Cirit’in şehit olduğu, Piyade Er Hamdin Önen’in ise mayına basarak yaralandığı kaydedildi. Önen’in, Elazığ Asker Hastahanesine kaldırıldığı belirtildi. Şehit onbaşı Cirit’in cenazesi, 49. Piyade Tugayında düzenlenen törenin ardından Eskişehir’e gönderildi.

Bölgede operasyonların havadan destekli sürdürüldüğü kaydedildi.

/ BİNGÖL

23.04.2007


 

Ahmet Muratlı: Kerkük’ü yüzbin yabancı gelse yine vermeyiz

Kerkük Türkmen Cephesi Ankara Temsilcisi Ahmet Muratlı, Irak Türkmen Cephesi tarafından Ankara’da düzenlenecek olan “Büyük Miting”e yüzbinleri beklediklerini belirterek, “Kerkük’ün yapısını biz kurduk. Yüzbin yabancı gelse vermeyiz” dedi.

Ankara Tandoğan’da, dünyanın dikkatlerini Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmelere çekmek için 28 Nisan Cumartesi günü düzenlenecek “Büyük Miting”e yoğun ilgi gösterilmesini beklediklerini kaydeden Ahmet Muratlı, K.Irak’ta, Türkmenler’in aleyhine dengeleri bozmaya çalışanlara karşı her Türk’ün birlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Bölücü terör örgütü PKK’nın, K. Irak’ta boşaltılan köylere yerleştirildiğini, kontrolün terörün elinde olduğunu ve Türkmenler’e hesap sormaya çalıştıklarını ifade eden Muratlı, “Kerkük’te Apo’nun fotoğrafları asılıyor. Bunu kendimize hakaret kabul ediyoruz. Bizi akıllarınca arkalarındaki güce güvenerek ufak tefek görüyorlar. Türkmen’i vuruyorlar ama cevabını da alıyorlar. Karakoldan Türkmenler’in üzerine ateş açtılar, o karakol ABD güçlerinin önünde yerle bir edildi. Biz saldırgan değiliz, lakin kendimizi savunacak gücümüz var. Dimdik ayaktayız ve dirençliyiz. Irak’ı böldürtmeyecek, kardeş kavgasını önleyeceğiz. Ancak bu niyet ve düşüncelerimizin Tandoğan’da bütün dünyaya haykırılması sırasında, bütün kalpleri ve bedenleri yanımızda istiyoruz” çağrısı yaptı. Türkmenler’in, K. Irak’ta, 1918 yılındaki durumuna getirilmesi için Türkiye’ye düşen görevler olduğuna da dikkat çeken Muratlı, ABD’nin Irak’a girerken barış, hürriyet ve demokrasi vaadinin tam tersi olarak cereyan ettiğini hatırlattı.

/ SAMSUN

23.04.2007


 

Saim Yeprem: İslâmın tek tipi vardır

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi ve Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Yeprem, “İslâmın tek tipi vardır. Bunun siyasîsi, ılımlısı, sıcağı, serti, katısı olmaz” dedi.

Kutlu Doğum Haftası faaliyetleri çerçevesinde Kahramanmaraş’ta düzenlenen sempozyuma katılan Prof. Dr. Yeprem, ‘’Ilımlı İslâm gibi bazı tanımlamalar hep yabancılar tarafından konulmuş isimlerdir. İslâm bilimleri içerisinde literatür içerisinde bunları görmek mümkün değildir. Bunun da çözümü İslâm dini konusundaki bilgileri, öz kaynaklarından ve son kaynaklardan öğrenmek ve eskimiş bilgileri güncelleştirmekten geçer. İslâmın tek tipi vardır. Bunun siyasîsi, ılımlısı, sıcağı, serti, katısı olmaz’’ diye konuştu.

/ KAHRAMANMARAŞ

23.04.2007


 

Afganlı yetimler sevindi

Türkiye’den Afganistan’a giden İHH İnsanî Yardım Vakfı ekibi, yetimlere yiyecek ve giyecek dağıttı. Yetimler de kendilerine yapılan yiyecek yardımını güvercinlerle paylaştı. Afganlı bir yetimin, güvercinleri yemlerken çekilen görüntüsü yetimin yardımseverliğini gözler önüne serdi.

Hayırsever Türkiye halkının bağışlarıyla dünyanın değişik ülke ve bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerinin yüzleri gülüyor. Bunun son örneği Afganistan’da yaşandı. İHH, Afganistan’da yaptığı yardımlarla yüzlerce yetimi sevindirdi. Bine yakın ailenin ihtiyaçlarını giderdi. Bilindiği gibi Afgan-Rus Savaşı ardından kendi aralarında yaşanan çatışmalar ve son olarak da Amerikan işgali sebebiyle Afganistan’da birçok çocuk yetim kalmıştı.

YETİM PROJESİ

İHH İnsanî Yardım Vakfı, hayırsever Türkiye halkının yardımlarıyla 19 ülkede “Yetim Çalışması” yürütüyor. Değişik ülkelerde açılan yetimhanelerde toplam 2 bin 500 yetim çocuğun her türlü ihtiyacı Türkiye’den giden yardımlarla karşılanıyor. Afganistan’da annesiz ve babasız kalan çocukların açılan yetimhanelerde barınmaları sağlanıyor.

YETİMİN YARDIM SEVİNCİ

Afganistan’ın Takhar vilayeti Talokhan merkez ilçesinde açılan yetimhanede 120 yetim barınıyor. Nisan ayının ilk haftasında 85 erkek, 35 kız yetime elbise ve ayakkabı alındı. Yetimhaneye 30 adet ranza yaptırılarak çocukların barınma imkânları iyileştirildi. Eğitimleri için gerekli kitap ve kırtasiye malzemeleri ile gıda malzemeleri dağıtıldı. Yardımlarla sevinen yetim de güvercinleri sevindirdi. Afganlı yetimin İHH ekibi tarafından kendilerine dağıtılan çerezleri güvercinlerle paylaşırken çekilen görüntüleri, yetimin yardım sevincini ortaya koydu.

1000 AİLEYE GIDA VE YİYECEK YARDIMI

Yetimlerin yanı sıra Afganistan’ın değişik bölgelerinde ihtiyaç sahibi ailelere de gıda yardımı yapıldı. Yengikala ve Mezar-ı Şerif’teki bine yakın aileye gıda ve giyecek dağıtıldı. Geçirdiği kaza ve şeker hastalığı sebebiyle yürüyemeyen 60 yaşındaki bir Afganlı amcaya da tekerlekli sandalye hediye edildi.

23.04.2007


 

Çevreyi kirleten firmalara ceza

Konya’da 2005 yılında yapılan denetim ve uygulamalarda çevreyi kirlettiği tesbit edilen firmalara toplam 63 bin 895 YTL, 2006 yılında da 232 bin YTL para cezası kesildiği bildirildi.

Konya Çevre ve Orman Müdürü Nuri Kunt, yaptığı açıklamada, müdürlük olarak Konya’da çevre kirliliğinin en az seviye indirilebilmesi için denetim çalışmalarını aralıksız olarak sürdürdüklerini belirtti.

Belli aralıklarla sürdürdükleri denetim ve uygulamalarda şehrin su, toprak ve havasını kirleten firma ve kişilerin tesbit edildiğini ifade eden Kunt, bu çerçevede 2005 yılında yaptıkları denetim ve uygulamalarda çevreyi kirlettiğini tesbit ettikleri 21 firmaya toplam 63 bin 895 YTL para cezası kesildiğini vurguladı. Kunt şunları kaydetti: “2006 yılında egzoz emisyonu ve sanayi atıkları nedeniyle hava kirliliğine neden olan toplam 64 firmaya 232 bin 277 YTL para cezası kesildi. Aynı yıl anız yaktığı tesbit edilen 110 kişiye toplam 140 bin YTL para cezası uygulandı. Çevreyi kirletenlere yönelik denetimlerimiz artarak devam ediyor. Bu yılın Ocak ve Şubat aylarında ise tehlikeli atıkları nedeniyle su kirliliğine neden oldukları tesbit edilen 7 firmaya toplam 401 bin 560 YTL ceza kestik.’’

/ KONYA

23.04.2007


 

Ormansız yerlerden insanlar göç ediyor

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, bakanlık olarak hedeflerinin, 4 yıl içinde Trakya büyüklüğünde bir orman alanını ülkeye kazandırmak olduğunu belirterek, “Çok iyi biliyoruz ki, ormanın olmadığı yerlerden insanlar göç ediyorlar” dedi.

Pepe, eski maden ocaklarının rehabilite edilerek ormanlaştırılması çalışmaları kapsamında, Gaziosmanpaşa Bolluca’da düzenlenen ağaçlandırma törenine katıldı. Tören alanına helikopterle gelen Pepe, burada yaptığı konuşmada, İstanbul’un yüzde 44.5-45 oranında orman alanlarıyla kaplı olması sebebiyle, Türkiye’nin hatta dünyanın en yeşil metropollerinden biri olduğunu söyledi.

Boğazköy ve Bolluca bölgelerinin, yakın zamana kadar terk edilmiş, sanki bir savaş görmüş gibi alt üst olmuş, kimyası, fiziği bozulmuş bir havası olduğunu belirten Pepe, ‘’Arkadaşlarla yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda burada ilk etapta 25 bin hektar alanın ağaçlandırılmasına karar verdik. Asıl hedef, 50 bin hektara ulaşmak’’ dedi.

Çevre ve Orman Bakanı Pepe, ormanların mutlaka korunması ve geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Modern dünyada kentleşme ve sanayileşme sonucu hava kalitesinin bozulması ve su rezervlerinin kirlenmesi sebebiyle toprağın erozyon ve sellerle elden çıkıp gittiğini görüyoruz. Bunun tek teminatı vardır; o da burada diktiğimiz küçük fidanlardır. Çok iyi biliyoruz ki, ormanın olmadığı yerlerden insanlar göç ediyorlar. Çünkü orada toprak kalmıyor. Ekecek, dikecek, çift sürecek yer kalmıyor. Sonra da köy ve köylü taşınıyor. Ya güneyde Mersin’e, Adana’ya ya da İzmir, Ankara gibi Türkiye’nin büyük şehirlerine taşınıyor. Ama kendisi de çoğu zaman ‘Vatandaş olarak geldik, ama iyi mi ettik?’ sorusunu soruyor.

AKP Hükümeti olarak 49 ile teşvik getirdik. Vatandaş doğduğu yerde karnını doyurabilecek imkâna sahip olsun ve oradan yorganını alıp İstanbul’un yolunu tutmasın diye. Biz yalnızca İstanbul, Ankara, Adana, İzmir gibi şehirleri cazibe merkezi olmaktan çıkartarak, Türkiye’nin her şehrini cazibe merkezi haline getirmenin çalışmasını yapıyoruz.’’

İnsanların hayal edemediği projeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Pepe, ‘’Bunların en önemlilerinden biri de şu: Bakanlık olarak hedefimiz, 4 yıl içinde Trakya büyüklüğünde bir orman alanını ülkemize kazandırmak. Rehabilite edeceğiz ve erozyonla mücadele edeceğiz’’ diye konuştu.

Bakan Pepe, geçen yıl 400 bin hektar ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışması yaptıklarını dile getirerek, bunun, Cumhuriyet tarihinde bir rekor olduğunu söyledi. Bu yıl 40 milyon fidanı bedelsiz olarak kamuya ve tüzel kişilere, vakıf ve askeri birliklere dağıtmakta olduklarını kaydeden Pepe, ‘’Bu coşkunun 73 milyon tarafından sahiplenilmesini istiyoruz’’ dedi.

Konuşmasının ardından Pepe’ye, Bolluca Belediye Başkanı Rahmi Kazankay ve Boğazköy Belediye Başkanı Hatip Aras birer plaket verdi. Pepe, daha sonra İstanbul Valisi Muammer Güler ve diğer katılımcılarla birlikte fidan dikti.

/ İSTANBUL

23.04.2007


 

Küresel ısınma, yağışları vurdu

Bütün dünyada yaşanan ve son bir yıl içinde etkisini giderek arttıran küresel ısınma, Türkiye genelindeki yağış ortalamasının düşmesine sebep oldu. Son 6 aylık yağış ortalamasında normal yağış ortalamasına göre yüzde 17.5, geçen yıl aynı dönemdeki yağış ortalamasına göre ise yüzde 19.7’lik bir azalma yaşandı.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan bilgilere göre, 1 Ekim 2006 ve 31 Mart 2007 tarihleri arasında Türkiye genelinde yaşanan kümülatif yağışların genel olarak normalinden ve geçen sene aynı dönemde görülen yağışlara oranla bir azalma görüldüğü belirtildi. Bu 6 aylık dönemde Türkiye genelinde normal kümülatif yağış ortalaması 448.7 milimetre olması gerekirken, son 6 ay içinde görülen kümülatif yağış ortalaması 370.3 milimetre olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde ise görülen kümülatif yağış ortalaması 461.1 milimetre olarak gerçekleşirken, son 6 aylık ortalama yağışta normale göre yüzde 17.5’lik, geçtiğimiz yıl aynı dönemde görülen yağış ortalamasına göre ise yüzde 19.7’lik bir azalma görüldü. Verilere göre küresel ısınma sonucu yağış azalmasının ve kuraklığın en çok görüldüğü bölgenin Ege Bölgesi olduğu ifade edildi. Buna göre son 6 ay içinde Ege Bölgesi’nde yaşanan kümülatif yağış ortalaması 276 milimetre olarak gerçekleşirken, normali 499 milimetre, geçen yıl aynı dönemde görülen yağış ortalaması ise 513 milimetre olarak görüldü. Ege Bölgesi’ne son 6 ay içinde görülen yağışlarda normaline göre yüzde 45, geçen yıla göre ise yüzde 46’lık bir azalma gözlemlendi. Açıklanan bilgilere göre, Ege’den sonra kuraklığın en çok hissedildiği bölge Marmara Bölgesi oldu. Son 6 ayda 286 milimetre yağış alan bölgede geçen yıl aynı dönemde 521 milimetre yağış gerçekleşmişti. Buna göre Marmara’da son 6 ay içinde görülen yağış ortalaması normal ortalamaya göre yüzde 35, geçen yıl aynı dönemde görülen yağış ortalamasına göre ise yüzde 45 azaldı.

Marmara’dan sonra yağış ortalaması en çok düşen bölge İç Anadolu Bölgesi oldu. Açıklanan verilere göre, bölgede son 6 ay içinde görülen yağış ortalaması 192 milimetre olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde 208 milimetre olarak gerçekleşen yağışlarda bu yıl yüzde 8’lik bir azalma yaşanırken, Türkiye’de yağışın en çok görüldüğü Karadeniz’de geçtiğimiz yıla nazaran yüzde 18’lik bir azalma yaşandı. Ülkemizde kuraklığın en çok yaşandığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son 6 ay içinde 408 milimetre yağış düşerken, geçtiğimiz yıl aynı dönemde 441 milimetre yağış görüldü. Buna göre bölgede geçen yıla nazaran yüzde 8’lik bir yağış azalması görüldü.

/ KONYA

23.04.2007


 

Salzburg’da Kutlu Doğum

Avusturya’da faaliyet gösteren 9 Türk derneği, Hz. Muhammed’in 1436. doğum gününü Mozart’ın doğduğu Salzburg’da ortaklaşa düzenledikleri muhteşem bir şölenle kutladı.

Şehrin tarihi Kongre merkezinde düzenlenen şölene Salzburg ve çevresinde yaşayan iki bin Türk vatandaşı katıldı. Şölende Peygamberimizin sevgi ve barış konusundaki hadislerini anlatan Türkiye’nin Viyana Din Hizmetleri Müşaviri Harun Özdemirci, “İslâm dünyasının hâlâ gözyaşıyla dolu olduğuna baktığımızda Hz. Muhammed’in getirdiği ilâhî mesajın bazı çevrelerce yeterince algılanamadığını görüyoruz” dedi.

/ SALZBURG

23.04.2007


 

Yeşilay’dan Başkan’a plaket

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, toplumu çökerten zararlı alışkanlıklara karşı verdiği mücadele sebebiyle İstanbul Yeşilay Derneği tarafından plaketle ödüllendirildi.

Ülke genelinde uyuşturucu, alkol ve kumar gibi kötü alışkanlıklara karşı verdiği mücadele ile bilinen Yeşilay Derneği İstanbul Şubesi yöneticileri Ahmet Sırrı Arvas, Hakan Hacıibrahimoğlu ve İsmail Atmaca Başkan Karaosmanoğlu’nu makamında ziyaret etti. Başkan Karaosmanoğlu’na dernek rozetini takan dernek yöneticileri, toplumu çökerten kötü alışkanlıklara karşı verdiği mücadelede Başkan Karaosmanoğlu’nun her zaman yanlarında olduğunu ve belediye başkanları içerisinde kendilerine en fazla destek veren yönetici olduğunu söyledi.

Yeni Asya / KOCAELİ

23.04.2007


 

Beş aşı birleştirilecek

Sağlık Bakanlığı, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, menenjit aşılarını tek enjeksiyonda toplayarak bir seferde aşılama yapacak.

Yaklaşık üç ay içinde uygulamaya geçilmesi planlanan yeni yöntem ile yan etkilerin de hafifletilmesi hedefleniyor. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, 16-22 Nisan “Aşı Haftası”nda, aşılama sisteminde yeniliğe gideceklerini açıkladı.

İlköğretim 8. sınıfa kadar çocukların 21 kez aşılandığını kaydeden Buzgan, bu sayede sayının 12’ye düşürüleceğini ve aşıdan kaynaklanan yan etkilerin azaltılacağını söyledi.

Sağlık Bakanlığı’nın aşıya ayırdığı bütçenin 156 milyon YTL’ye çıkarıldığını söyleyen Buzgan, yeni sisteminin aşılama maliyetini biraz arttıracağını ancak bunun vatandaşın sağlığı için gerekli olduğunu vurguladı.

Yeni aşının ihale süreci tamamlandıktan sonra yaklaşık 4 ay içinde kullanılmaya başlanacağını söyleyen Buzgan, aşılama sayesinde her yıl yaklaşık 50 bin çocuğun hayatının kurtarıldığının altını çizdi

/ İSTANBUL

23.04.2007


 

‘Uzay Kampı Türkiye’ye yoğun ilgi

Dünyanın dördüncü uzay kampı olan, ‘’Uzay Kampı Türkiye’’, her yıl Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen uzay meraklısı çocuklara uzayla ilgili temel bilgileri veriyor.

ABD Uzay Kampı Vakfının lisansıyla 2000 yılında İzmir’de kurulan, Ege Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ) girişimi olan kamp, bugüne kadar bin 480’i yabancı 55 bin çocuğa kapılarını açtı. Kampın yabancı ziyaretçileri arasında İsrail, Yunanistan ve Suriye’den çocuklar ilk sıralarda yer alıyor.

Kampın Türkiye Pazarlama ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Emre Aday, çocuklara fen bilimlerini sevdirmeyi hedefleyen kampın Türkiye dışında ABD, Kanada ve Belçika’da bulunduğunu belirtti.

/ BURSA

23.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004