|
|
|
| |
Bush’un tamir atakları geri tepiyor |
Amerikan Associated Press ajansı, ABD- Türkiye ilişkileriyle ilgili ‘’ABD, Türkiye ile gerilimi giderme arayışındayken, engellerle karşı karşıya’’ başlıklı bir yorum haber yayınladı. George Bush yönetimi yetkililerinin, Türkiye’deki son seçimleri, önemli bir müttefikle gerilimli ilişkileri iyileştirmek için bir fırsat olarak gördüğü ifade edilen haberde, ancak ABD’nin kendi kontrolü dışında olabilecek engellerle de karşı karşıya olduğu yorumu yapıldı.
Haberde, bu engellerden ilkinin, muhalefetteki Demokratların çoğunlukta olduğu Kongre’de görüşülmesi teklif edilen, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının kabul edilmesini öngören karar tasarısı olduğu belirtildi. Diğer sorunun da Kerkük’te referandum düzenlenmesi olasılığı olduğu kaydedilen haberde, bu konunun Irak hükümetinin elinde olduğu değerlendirmesine yer verildi. Haberde, Uluslararası Çalışmalar ve Strateji Merkezinde Türkiye araştırma programı sorumlusu Bülent Alirıza’nın ‘’Türklerin, Kerkük referandumunun engellenmemesi konusunda ABD’yi suçlayacağını, çünkü işgalci güç olarak etkisinin bulunduğunu düşündüğü’’ yönündeki ifadesi yer aldı.
ABD’nin; Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya’nın kavşak noktasında stratejik önemi bulunan NATO müttefikiyle ilişkilerini güçlendirmek istediği vurgulanan haberde, Amerikalı yetkililerin, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan laik bir demokrasi olan Türkiye’yi, diğer ülkeler için model olarak gördüğü kaydedildi.
Ancak iki ülke arasındaki ilişkilerin büyük ölçüde Irak savaşıyla gerildiği yorumu yapılan haberde, Türkiye’nin, 2003’te Irak’ın işgali için Amerikan askerlerinin topraklarını kullanmasına izin vermediği hatırlatıldı.
Haberde, Pew Araştırma Merkezinin son kamuoyu yoklamasında, ABD’nin Türkiye’de sadece 9 oranında destek gördüğünün ortaya çıktığı belirtildi.
Türkiye’nin, ABD’yi, terör örgütü PKK’nın kuzey Irak’tan düzenlediği saldırıları durdurmamakla eleştirdiği kaydedilen haberde, 22 temmuz seçimleri öncesinde sınır ötesi operasyon düzenlenmesi olasılığıyla ilgili değerlendirmelerin gündeme geldiğinden bahsedildi.
ABD’nin AK Parti’nin seçimleri kazanmasının, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi için bir fırsat sağladığını düşündüğü kaydedilen haberde, AK Parti’nin İslami köklerine rağmen parti liderlerinin, Batı ile bütünleşmeye ve ABD ile ilişkilerin geliştirilmesine açık olduğunun görüldüğü yorumu yapıldı.
Haberde, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Matt Bryza’nın bir demecinde, seçimlerle ilgili ‘’En uygun sonuç’’ dediğine, ‘’AK Parti’nin bilinen bir potansiyeli olduğu’’ yolundaki değerlendirmesine işaret edildi.
Amerikan yönetimine ilişkin bazı eleştirilerde, Beyaz Saray’ın, Türkiye ile ilişkileri onarmak için acil hareket etmesi gerektiği görüşünün ortaya konulduğu kaydedilen haberde, Bill Clinton döneminin BM Büyükelçisi Richard Hollbrooke’un bu konuda ‘’büyük siyasi ihmal bulunduğu’’ görüşüne yer verildi.
Haberde, Holbrooke’un, ‘’Türkiye’ye bölgedeki en önemli stratejik müttefik olarak davranılması gerektiğini’’ söylediği kaydedildi.
’ENGELLER’’
Kongredeki Demokratlar, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını destekleyen karar tasarısı için bastırırken bunun (bölgedeki en önemli müttefik olarak davranılması gerektiği) zor olabileceği ifade edilen haberde, Türk yetkililerin, karar tasarısının geçmesi durumunda ABD’nin Irak’a askeri teçhizatının çoğunu geçirdiği Türkiye üzerinde yolunun kapatılacağı uyarısında bulunduğu kaydedildi.
ABD ile Türkiye arasındaki diğer gerilim kayağı olan Kerkük’te referandum konusunda, Irak anayasasına göre referandumun yıl sonuna kadar yapılması gerektiğine, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani’nin geçen haftaki merkezi hükümetin referandumu yapmaması durumunda ‘’gerçek iç savaş’’ çıkacağı tehdidine ve ABD’nin kararı Irak hükümetinin alacağını söylediğine yer verildi.
Uzmanların, ABD’nin, Irak’ın kuzeyinde yuvalanan terör örgütü PKK’ya karşı askeri harekat talimatı vererek Türkiye’nin güvenini kazanabileceğini söylediği kaydedilen haberde, ancak Amerikalı yetkililerin, Irak’ta çatışmaların genişlemesinden, Irak’taki en istikrarlı bölgede şiddetin artmasından endişe ettiği belirtildi.
|
|
/ WASHINGTON
08.08.2007
|
|
| |
Maliki Ankara’da |
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, güvenlik zirvesi için dün Ankara’ya geldi. Görüşmelerde, Irak’taki güvenlik meselelerin yanı sıra Türkiye’nin özellikle PKK ile mücadele konusundaki taleplerini gündeme getireceği tahmin ediliyor.
Maliki’nin heyetinde ulusal güvenlikten sorumlu devlet bakanı ve terörle mücadele koordinatörü Şirvan Vaili’nin de bulunması bu açıdan da dikkat çekici.
Türkiye’nin son dönemde sınır bölgesinde yaptığı askeri yığınak Bağdat’ta dikkatle izleniyor. Türkiye makamları, bölgedeki PKK varlığına karşı etkin müdahale edilmesi gerektiğini savunuyor, aksi halde bir sınır ötesi operasyonun ihtimal dışı olmadığını belirtiyorlar.
Bağdat yönetimi ise bu konuda işbirliğine hazır olduklarını ifade ediyor ve konunun iki ülke yetkililerinin görüşmeleri ile hallini savunuyor. Bu ziyaret Maliki’nin koalisyonuna üye bakanların hükümetten çekilme tehditlerinde bulunması nedeniyle yoğun siyasi baskı altında olduğu bir sırada düzenleniyor.
Maliki’ye, ziyaretinde dışişleri, içişleri ve petrol bakanlarının da aralarında olduğu üst düzey ve kalabalık bir heyet eşlik ediyor. Terör meselesi üzerine görüşmelerin olumlu olarak tamamlanabilmesi halinde taraflarca bir anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Konuk bakanlar, Türkiye’deki muhatapları ile ayrıca ikili görüşmeler de yaptılar. Maliki, Başbakan Erdoğan’ın onuruna vereceği akşam yemeğine katıldıktan sonra, bu sabah Türkiye’den ayrıldı. Maliki son olarak Kasım ayında Türkiye’yi ziyaret etmişti.
|
|
/ ANKARA
08.08.2007
|
|
| |
Nejad’ın işi gücü İsrail’i yıkmak |
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad için İsrail’in yok edilmesinin kendi ülkesinin çıkarlarından daha önemli olduğunu söyledi.
Peres, Alman Die Welt ve Berliner Morgenpost gazetelerine verdiği demeçte, İran’ı bir tehdit olarak görüp görmediği sorusunu, ‘’Tabii ki. Ahmedinejad, teröre Allah’tan daha fazla tapıyor. İsrail’in yok edilmesi onun için İran’ın çıkarlarından daha önemli’’ diye cevapladı.
Hamas örgütüyle ilgili olarak da Peres, ‘’Hamas bizimle konuşmak istemiyor. Gazze Şeridi’ni yerleşimcilerden ve askerlerden arındırdık, buna rağmen ateş etmeye devam ediyor. Hamas gerçekten konuşmak istiyorsa, sadece ateş etmeyi kesmesi yeterli’’ dedi.
Peres, Hamas olmadan diyalog sağlanmasının mümkün olup olmadığı sorusu üzerinde de, ‘’Bu, sonuçta Filistinlilere bağlı. Biz Başkan Mahmud Abbas ile görüşüyoruz. Kendisi yüzde 60 oyla seçildi ve tüm Filistinlileri temsil ediyor’’ şeklinde konuştu.
Abbas ile diyaloğu sürdürmenin yanı sıra ekonominin de canlandırılması gerektiğini ifade eden Peres, ‘’Günümüzde siyasi değişiklikler ekonomik gelişmelerle sağlanıyor. Siyaset sınırları belirliyor, ekonomi ise ilişkileri düzenliyor. Hamas dışlanmış bir durumda kalıyor. Her türlü yardımı kaybediyor’’ şeklinde görüş belirtti. Hamas’ın İsrail’in yanı sıra ABD, Batılı ülkeler ve tüm modernliğin yok edilmesinden söz ettiğini kaydeden Peres, ‘’Herkesi vurmak ciddi bir plan olamaz’’ diye konuştu. Peres, Filistinlilerin Ürdün ile konfederasyon oluşturma düşünceleriyle ilgili olarak da, ‘’Buna sadece Filistinliler ve Ürdün karar verebilir. Ancak komşular arasında sıkı bir işbirliği yapılması, modern dünyamızda artık kaçınılmaz’’ dedi.
|
|
/ BERLİN
08.08.2007
|
|
| |
Müşerref, ABD’ye dil döktü |
Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, ABD’nin Pakistan’daki El Kaide’ye karşı tek taraflı operasyon başlatabileceğine dair yakın zamanda yapılan açıklamaların terörle mücadele amacına zarar verdiğini söyledi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Müşerref, Karaçi liman şehrinde bir araya geldiği Amerikalı senatör Richard J. Durbin’e, Pakistan’ın terörle mücadele konusundaki kararlı tutumunun sürdüğünü bildirdi.
Müşerref’in bu görüşmede, yalnızca Pakistan güvenlik güçlerinin kendi topraklarında teröre karşı operasyon düzenleyebileceğini de vurguladığı kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu bağlamda Müşerref’in, yakın zamandaki bazı Amerikalı yetkililerin açıklamalarının iki ülke arasında terörle mücadele için yakın işbirliğine ve koordinasyonuna zarar vereceğinin altını çizdiği ifade edildi.
ABD Başkanı George Bush, açıklamasında, ABD ve Pakistan’ın iyi istihbarat alındığı takdirde, Pakistan’daki El Kaide liderlerini bularak öldürebileceğini söylemiş, ancak Amerikan askerlerinin buraya konuşlandırılması konusunda önceden Müşerref’ten izin alıp almayacağına açıklık getirmemişti.
|
|
/ İSLAMABAD
08.08.2007
|
|
| |
6 Amerikan ve 1 İngiliz askeri öldürüldü |
İngiltere Savunma Bakanlığı, Irak’ın güneyindeki Basra kentinde dün akşam bir İngiliz askerinin öldürüldüğünü açıkladı.
Bakanlığın açıklamasında, İngiliz askerinin hafif silahlarla açılan ateşte öldüğü belirtildi, kimliğine ilişkin ayrıntı verilmedi.
Bu ölümle, Irak’ta Mart 2003’ten beri ölen İngiliz askerlerinin sayısı 165’e yükseldi. Basra bölgesinde 5 bin 500 kadar İngiliz askeri bulunuyor. Bölgedeki İngiliz askerleri sayısının yıl sonuna kadar 5 bine indirilmesi bekleniyor. Bu arada, Irak’ta önceki gün bir askerin daha öldüğü ve önceki gün ölen Amerikan askerlerinin sayısının 5 olduğu açıklandı.
Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, önceki gün Bağdat’ta EFP tipi bir patlayıcının infilak etmesi sonucu bir Amerikan askerinin öldüğü, bir askerin yaralandığı belirtildi.
|
|
/ LONDRA
08.08.2007
|
|
| |
Kosova, müzakerelere dönmek istemiyor |
Kosova Başbakanı Agim Çeku, önümüzdeki günlerde yapılması planlaştırılan Kosova’nın bağımsızlığı ile ilgili 120 günlük müzakereleri “gereksiz” olarak değerlendirdi.
Çeku, Kosova’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü konusunun bir kez daha müzakere edilmeyeceğini söyledi. Agim Çeku, 120 günde Ahtisaari paketinin de görüşülmeyeceğini; ancak görüşmeler konusunun kayıp kişilerin bulunması, ayrılmak, borçların paylaşımı, iki ülke arasında ticari işbirliği ve diğer pratik sorunlar olabileceğini belirtti.
|
|
/ PRİŞTİNE
08.08.2007
|
|
| |
‘Barikatlar, Filistinliler için toplu cezalandırma’ |
İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem, İsrailli yetkilileri, Batı Şeria’daki barikatlarla Filistinlilere “toplu ceza vermekle” suçladı.
B’Tselem tarafından hazırlanan raporda, güvenliği sağlama gerekçesiyle kurulan barikatların gerçek bir toplu cezalandırma” olduğu belirtilerek, İsrail ordusunun, 312 kilometrelik yolun kısmen ya da tamamen Filistinlilere yasak olduğu Batı Şeria’da 43 sabit barikat ve 455 engel koyduğu kaydedildi. Raporda, “İsrailli yetkililer, özgürce seyahat etme hakkını, keyfi istediği zaman verdiği bir ayrıcalık haline getirdi. Her ne kadar hareket kısıtlamaları güvenlik sebepleriyle dayatılsa da şimdilerde bu kısıtlamaların Yahudi yerleşimciler ve diğer İsrailliler için “steril” yani Filistinlilerin olmadığı karayolu ağı oluşturmak gibi başka amaçları var” tespiti yer aldı. Bütün sabit barikatlar ve diğer kısıtlamaların kaldırılmasını da isteyen örgüt, “yasa dışı” bulduğu yerleşim birimleri inşasının sürmesini eleştirdi. Rapora cevap veren İsrail Adalet Bakanlığı ise suçlamaların “temelden yoksun” olduğunu iddia ederek söz konusu barikatların son dönemde sayısız terör saldırısının önlenmesine olanak sağladığını bildirdi.
|
|
/ KUDÜS
08.08.2007
|
|
|
|
