Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Özbudun: Anayasalarda ideoloji olmaz

AKP’nin isteği üzerine yeni bir anayasa çalışması yapan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun, ortaya çıkan taslağı ‘’tümüyle yerli bir ürün’’ olarak değerlendirdi. Özbudun, ‘’Buna sivil anayasa denilmesinin kastı, yapılma biçimindendir. Halkın hür iradesiyle yaptığı, tartışma ve uzlaşma yoluyla yapılması anlamındadır. Çünkü bugüne kadarki anayasalarımız böyle hazırlanmadı’’ dedi.

AKP’nin isteği üzerine yeni bir Anayasa çalışması yapan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun, ortaya çıkan taslağı ‘’tümüyle yerli bir ürün’’ olarak değerlendirdi.

Bir anayasanın ideolojiye bağlı olmasının doğru olmadığına işaret eden Özbudun, ‘’Anayasa siyasi yarışmayı belirleyen bir belgedir. Belirli bir ideolojiyi yansıttığı takdirde o ideolojiyi yansıtmayanları gayrımeşru durumda bırakır. Bu nedenle renksiz bir anayasa yapılması görüşlerinde haklılık vardır’’ diye konuştu.

Bilkent Üniversitesi’nden bir grup akademisyenle birlikte çalışan Ergun Özbudun, yaptığı açıklamada, AKP’nin isteği üzerine 2 ay süren bir çalışmayla hazırladıkları anayasa taslağını, ‘’Mevcut anayasaya göre çok büyük bir iyileştirme’’ olarak tanımladı.

Taslağın hazırlığında hiçbir ülkeyi tek başına örnek almadıklarını bildiren Özbudun, ancak değişik ülkelerin uygulamaları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi belgelerinden yararlanıldığını kaydetti. ‘’Tamamen yerli bir ürün’’ ortaya çıkardıklarını ifade eden Özbudun, Türkiye’nin şartlarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini gözönünde bulundurduklarını vurguladı.

‘’Sivil Anayasa’’ tanımlarına dikkati çeken Özbudun, ‘’Buna sivil anayasa denilmesinin kastı, yapılma biçimindendir. Halkın hür iradesiyle yaptığı, tartışma ve uzlaşma yoluyla yapılması anlamındadır. Çünkü bugüne kadarki anayasalarımız böyle hazırlanmadı’’ dedi. Bir anayasanın ideolojiye bağlı olmasının doğru olmadığına işaret eden Özbudun, ‘’Anayasa siyasi yarışmayı belirleyen bir belgedir. Belirli bir ideolojiyi yansıttığı takdirde o ideolojiyi yansıtmayanları gayrımeşru durumda bırakır. Bu nedenle renksiz bir anayasa yapılması görüşlerinde haklılık vardır’’ diye konuştu. Özbudun, 138 maddelik taslağın tümüyle akademisyenler tarafından hazırlandığını, Türkiye Barolar Birliği ve TOBB’un daha önce hazırladığı anayasa taslaklarından da yararlanıldığını bildirdi.

Taslağın siyasilerin süzgecinden geçtikten sonra geniş çapta tartışmaya açılması gereğine işaret eden Özbudun, yeni anayasa hazırlanırken en geniş anlamda toplumsal uzlaşmanın sağlanmasının önemini vurguladı.

YERLİ ANAYASA EVRENSEL RUHU

Yeni anayasa taslağının, ‘’Temel hakların standartlarının yükseltilmesi, evrensel insan hakları belgelerindeki güvencelere sahip olması, güvencelerinin güçlendirilmesi, hukuk devleti üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması’’ ilkelerine dayandığını anlatan Özbudun, cumhurbaşkanının yetkilerinin parlamenter sistemle uyumlu olacak şekilde azaltılmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Cumhurbaşkanının 5 artı 5 yöntemiyle ve halk tarafından seçilmesini içeren anayasa değişikliğiyle ilgili referandum yapılmasının yeni taslakla çelişmediğini kaydeden Özbudun, ‘’Parlamenter sistem bakımından önemli olan seçilme usulü değil, yetkilerinin kapsamıdır. Avusturya, Finlandiya ve İrlanda gibi ülkelerde de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin örnekleri var’’ dedi.

‘’Yeni bir anayasa yapılacaksa halkı referanduma götürmeme gibi bir şeyin düşünülebileceğine’’ işaret eden Özbudun, bunun siyasilerin konusu olduğunu, iktidar partisi yetkilileri tarafından konuyla ilgili farklı açıklamalar yapıldığını vurguladı. Özbudun, ancak referandumun, yeni bir anayasa yapımına engel bir durum teşkil etmediğini söyledi.

‘’ETNİSİTE VURGUSU HAFİFLETİLİYOR’’

Anayasanın değiştirilemez maddelerinin yeni taslakta korunduğunu, vatandaşlık tanımıyla ilgili alternatif önerilerde bulunduklarını anlatan Özbudun, bu alternatiflerde ‘’etnisite üzerindeki vurgunun hafifletildiğini’’ dikkati çekti.

Türkiye’de yargı denetimine tabi olmayan bir takım işlemler bulunduğunu, buna örnek olarak, Askeri Şura ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kararları ile cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ve OHAL kararnamelerini gösteren Özbudun, bunların yargı denetimine açılmasının kendi taslaklarında yer aldığını söyledi. Temel haklar ve hürriyetlerin bir bölümünün daha önce AB uyum paketleriyle AİHM standartlarına uydurulduğunu belirten Özbudun, bu konuda eksikliklerin olduğu konularda da tam uyumu gerçekleştirmeye çalıştıklarını anlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hukukçu milletvekilleriyle birlikte taslak üzerinde çalışma yapmakla görevlendirilen AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, cumhurbaşkanı seçiminin ardından taslak üzerinde çalışmaya başlayacaklarını söyledi.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Takvim işliyor

11’inci Cumhurbaşkanlığı seçimi turları devam ederken, Başbakan Erdoğan’ın ‘’11’inci Cumhurbaşkanı için referanduma gidilebilir’’ sözleri tartışma meydana getirdi. AKP’li Burhan Kuzu “Başbakan açıklamayı siyaseten yapmış olabilir” değerlendirmesinde bulundu. Bu arada Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini içeren anayasa değişiklik paketi için referandum takvimi işliyor. Referandum 21 Ekim’de yapılacak ancak 11’inci Cumhurbaşkanı referandumdan önce Meclis’te seçilecek.

11’inci Cumhurbaşkanlığı seçimi turları TBMM’de devam ediyor. Ancak Başbakan’ın ‘’11’inci Cumhurbaşkanı için referanduma gidilebilir’’ sözleri kulisleri hareketlendirdi. Hukukçular seçimin ardından referanduma gidilemeyeceğini söylese de, bu konuda kararı kimin vereceği belirsiz. Cnn Türk’ün haberine göre, AKP’de “Seçimi Meclis yapar. 12’nci Cumhurbaşkanını halk seçer” görüşü hakim. AKP’li Burhan Kuzu “Başbakan açıklamayı siyaseten yapmış olabilir” diyor. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini içeren Anayasa değişiklik paketi için referandum takvimi işliyor. Referandum 21 Ekim’de yapılacak ancak 11’inci Cumhurbaşkanı referandumdan önce Meclis’te seçilecek. Halbuki halkın oylayacağı pakette 11’inci Cumhurbaşkanı’nın seçimine ilişkin geçici bir madde var. Bu madde Başbakan’ın açıklamalarından sonra kafa karıştırıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Burada Anayasacılar arasında bazı yorum farklılıkları var. Bazıları 11’inci Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi gerektiğini savunuyor. Buna karşılık, ‘12’nci Cumhurbaşkanlığı seçimi için halka gidilir’ diyenler var. Bunun doğrusu neyse biz onu yapmaya hazırız” dedi. Özellikle seçimlerden hemen sonra bazı hukukçular “Cumhurbaşkanı’nı Meclis seçerse referanduma giden Anayasa değişikliğiyle çelişki doğar” demişti. Ama hukukçuların çoğu bunun böyle olmayacağı görüşündeydi. Ta ki Başbakan açıklama yapıncaya kadar. AKP’li Burhan Kuzu, “Geçici 19’uncu maddenin gereğini biz burada yerine getiriyoruz. 11’inci Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi mantıken olmaz. 2 tane 11’inci Cumhurbaşkanı olmaması gerekir” diye konuştu. Kuzu, “Hukuken olmaz. Geçici 19’uncu madde düşer” dese de, Başbakan’ın sözlerinin siyasî olarak gerçekleşme ihtimali bulunduğunu belirtiyor.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ise, Meclis’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminin meşrû olduğu ve seçimin ardından geçici 19’uncu maddenin hükümsüz kalacağı görüşünde.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Gözler 2. turda

Cumhurbaşkanı seçiminin 2. turu bugün yapılacak. TBMM Genel Kurulu, bugün saat 15.00’de TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın toplantı yeter sayısını belirlemek üzere yapacağı yoklama ile açılacak.

Genel Kurul’da 367 ve üzerindeki sayıda milletvekili bulunduğunun tesbit edilmesi durumunda cumhurbaşkanı seçiminin 2. tur gizli oylamasına geçilecek. Milletvekilleri, illerine göre adları okunduktan sonra Salonda kurulacak kabinlerde oy kullanacak. Cumhurbaşkanı seçiminde AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, MHP Kayseri Milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu ve DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli yarışacak.

Genel Kurulda 20 Ağustos Pazartesi günü yapılan ilk tur oylamada, AKP’li Gül 341, MHP’li Çakmakoğlu 70, DSP’li İçli ise 13 oy almıştı.

Adayların 2. turda cumhurbaşkanı seçilebilmesi için en az 367 milletvekilinin oyunu alması gerekiyor.

Bu turda da adayların yeterli oyu alamaması durumunda 3. tur oylama 28 Ağustos Salı günü yapılacak.

Üçüncü turda salt çoğunluğun (276) oyunu alan aday, Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı seçilecek.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Abdullah Gül hemen yemin edecek

TBMM’de 28 Ağustos Salı günü yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminin 3. turunda gerekli 276 oyu sağlayarak 11. Cumhurbaşkanı olması beklenen Abdullah Gül’ün yemin töreniyle ilgili hazırlıklar tamamlandı. Gül, Salı günü yapılacak turda oyunu kullandıktan sonra sonuçların açıklanmasını beklemeden, ‘’hazırlıklarını yapmak üzere’’ Meclisten ayrılacak ve verilen aranın ardından kürsüye çıkıp yemin edecek.

TBMM Başkanı Köksal Toptan başkanlığında saat 15.00’de toplanacak TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı seçiminin 3. turunun tamamlanmasının ardından birleşime saat 18.00’e kadar ara verilecek.

Edinilen bilgiye göre, Gül, Salı günü yapılacak turda oyunu kullandıktan sonra sonuçların açıklanmasını beklemeden, ‘’hazırlıklarını yapmak üzere’’ Meclisten ayrılarak Dışişleri Konutuna geçecek. Abdullah Gül’ün de 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer gibi frak yerine, koyu renk takım elbise giymesi bekleniyor. Gül’ü Dışişleri Konutundan Meclise getirecek Cumhurbaşkanlığı makam aracının forsu kapalı olacak.

TBMM’ye saat 14.45’te Cumhurbaşkanlığı Başyaveri eşliğinde Çankaya Kapısından girecek olan Gül, ‘En yaşlı başkanvekili’’ olan Eyüp Cenap Gülpınar tarafından ‘’askeri tören’’le karşılanacak. Şeref kapısından TBMM’ye girecek olan Gül’ü, TBMM Başkanı Köksal Toptan karşılayacak.

Toptan’ın Başkanlık Divanındaki yerini alarak saat 15.00’de birleşimi açmasından sonra Gül, Genel Kurula girecek. TBMM Genel Kuruluna girişinde salonda bulunanlar tarafından ayakta karşılanacak olan Abdullah Gül, yemin etmek üzere doğrudan kürsüye gelecek.

Gül’ün yemin etmesi sırasında TBMM Başkanvekili Eyüp Cenap Gülpınar, sağ tarafında ayakta bekleyecek. Yemin etme sona erdikten sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının çalacağı İstiklâl Marşı okunacak ve TBMM’ye Cumhurbaşkanlığı forsu çekilecek, bu arada top atışı yapılacak. Gül, İstiklâl Marşı’nın okunmasından sonra Genel Kurulda kısa bir teşekkür konuşması yapacak.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Kayseri Gül'e hazırlanıyor

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi halinde tarihi Kayseri Kalesi’nde 41 adet ses bombası atılacağı bildirildi.

Alınan bilgiye göre, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kutlamalar için 50 bin adet Türk bayrağı satın alarak dağıtımına başladı. Kayseri Kalesi’nde faaliyet gösteren esnaf ise kalenin burcuna üzerinde cumhurbaşkanlığı forsunun da bulunduğu Abdullah Gül’ün posterini astı. Dağıtılan bayrakların evlerin balkonlarına ve pencerelerine, iş yerlerinin vitrinlerine ve kapı girişlerine asılacağı, Büyükşehir Belediyesi Bando Takımının konser vereceği, bazı caddelere dev boyutlu Türk bayrağı ve Abdullah Gül’ün posterlerinin asılacağı kaydedildi.

Ayrıca, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi halinde tarihi Kayseri Kalesi’nden 41 pare top atışı yerine 41 adet ses bombası atılmasına karar verildi. Yaklaşık 5 kilometre çapındaki bir alandan duyulabilen ses bombaları, sertifikası olan uzmanlarca kullanılabiliyor.

/ KAYSERİ

24.08.2007


 

DTP’den Baykal’a: Sen işine bak

CHP’nin, muhalefet partilerine yönelik Meclis genel kuruluna girmeme çağrısına cevap veren DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, “Bizim nasıl bir politika izleyeceğimizi CHP’liler belirleyemez. Demokrasiden, Meclis’in işlemesinden yana tavrımızı sürdüreceğiz, Meclis’te olmaya devam edeceğiz” dedi. Demirtaş bugünkü oylamada yine boş oy kullanacaklarını söyledi.

Yeni Asya’ya konuşan Demirtaş, CHP Lideri Deniz Baykal’ı eleştirdi. “Biz CHP’ye bugüne kadar niye Meclis’e girmiyorlar demedik” diyen Demirtaş, “Onlar da niye giriyorlar demesin. Her parti kendi kararını alır, uygular. Herkes birbirinin kararına saygı duymak zorundadır. Bizim partinin nasıl bir politika izleyeceğini CHP’liler belirleyemez. Biz de CHP’nin nasıl politika izleyeceğini belirleyemeyiz. Demokrasiden, Meclis’in işlemesinden yana tavrımızı sürdüreceğiz, Meclis’te olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

ÇELİK’İN ZİYARET SEBEBİ

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in parti grubunu ziyaret etmesinin cumhurbaşkanlığı seçimine bağlandığı şeklindeki haberlerin doğru olmadığını da ifade eden Demirtaş, “O şekildeki haberler şık değil. Sayın bakanı zora sokan bir tutumdu. Bir dost olarak milletvekili sıfatıyla bizi ziyaret etti. Kendisi Van milletvekili, bizim grup başkan vekilimiz de Van milletvekili o çerçevede ziyaret edip çayımızı içti” dedi. İlk tur oylamada boş oy verdiklerini hatırlatan Demirtaş, ikinci tur oylamada tavırlarında herhangi bir değişiklik olmadığını ifade ederek, “Yine boş oy kullanma eğilimindeyiz” diye konuştu.

24.08.2007


 

Sezer, Toptan’ı kabul etti

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve başkanvekillerini kabul etti. Çankaya Köşkü’nde basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşme, 20 dakika sürdü.

TBMM Başkanı Toptan, Başbakan Erdoğan’ı ziyaret etti

Meclis Başkanı Toptan’ın Çankaya Köşkü’nden sonraki durağı Başbakanlık oldu. Başbakanlık Merkez Binası’na gelen Toptan’ı, Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin merdivenlerde karşıladı, ziyaretten sonra merdivenlerde uğurladı. Ziyaretin başında, TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, Erdoğan’a Rize’ye gidip gitmeyeceğini sorması üzerine, Başbakan “Dünya Rizeliler Günü” etkinliklerine katılmak üzere gideceğini söyledi.

TBMM Başkanı Toptan’ın ziyareti yaklaşık 50 dakika sürdü

/ ANKARA

24.08.2007


 

RTÜK’ten Kanal D’ye “Hüseyin” cezası

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Kanal D’de yayınlanan ‘’Kavak Yelleri’’ adlı gençlik dizisinde bir köpeğe ‘’Hüseyin’’ isminin verilmesinin, ‘’Alevi ve Bektaşi kökenli vatandaşları rencide ettiği’’ gerekçesiyle ilgili yayın kuruluşuna müeyyide uygulanmasını kararlaştırdı.

Alınan bilgiye göre, Kanal D ekranlarında izleyiciyle buluşan ‘’Kavak Yelleri’’ adlı dizide bir köpeğe ‘’Hüseyin’’ ismi verilmesi tepkilere neden oldu. ‘’444 1 178’’ telefonundan ulaşılan RTÜK İletişim Merkezi’ne özellikle Alevi ve Bektaşi kökenli vatandaşlardan yüzlerce şikayet telefonu geldiği belirtildi. RTÜK uzmanları tarafından hazırlanan rapor Üst Kurul’un haftalık toplantısında ele alınarak, söz konusu dizi için ilgili yayın kuruluşuna, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4. maddesinin ‘’yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine, Türk aile yapısına aykırı olmamasına’’ ilişkin (e) bendini ihlal ettiği gerekçesiyle müeyyide uygulanmasına karar verildi.

RTÜK uzmanları tarafından konuyla ilgili hazırlanan raporda, ‘’Kavak Yelleri’’ dizisinin 16 Ağustos 2007 tarihinde yayınlanan bölümünde oyuncuyla köpeği arasındaki diyaloglardan örnek verildi.

Oyuncunun, köpeğe, ‘’Sana bir isim bulmak lazım ya. Dur bakayım Ali, yok Mehmet, yok çomar momar onları hiç demiyorum. Hüseyin. Evet ya sen Hüseyin’sin. Hüseyin şahane isim’’ dediği ve köpeğe defalarca ‘’Hüseyin’’ diye hitap edildiğinin belirlendiği kaydedildi.

‘’Bazı isimlerin, isim olmanın ötesinde bir anlam taşıdığının ve bazı insanlar tarafından kutsal bir çağrışım alanı içerisinde görüldüğünün’’ belirtildiği raporda, ‘’Söz konusu yayın kuruluşu ve dizinin yapımcıları her ne kadar Hüseyin ismini kasıtlı olarak kullanmadıklarını ifade etmişlerse de bu isimlendirme Hz. Muhammed’in torunu ve Hz. Ali’nin oğlu olması hasebiyle Hz. Hüseyin’e muhabbet besleyen büyük bir kitleyi rencide etmiş ve bu rencide oluş gerek RTÜK iletişim hattına gelen şikayetler, gerekse de televizyon kuruluşunun önünde yapılan protestolarla dile getirilmiştir’’ denildi.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Kur’ân kursları yarıştı

Yaz döneminde çocuklarımız için vazgeçilmez olan yaz Kur’ân kursları yavaş yavaş sezonu kapatıyor. Şimdi sıra öğrenmeyle geçen yaz aylarının meyvelerini toplamakta. Hatimler, ilâhiler, yarışmalar çocuklar için bereketli geçen yaz kurslarının meyveleri hükmündeler.

Kahramanmaraş Müftülüğü ve İrfan Derneği’nin Kur’ân kursları arasında düzenlediği bilgi yarışmasında en yüksek puanı alan Mehmet Emre Dilitatlı bisiklet kazandı.

Yazın okulların kapanmasıyla birlikte yaz Kur’ân kurslarının yolunu tutan öğrenciler, dinî bilgileri öğrenmelerinin yanı sıra çeşitli faaliyetlerle ve hediyelerle teşvik ediliyor. Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren İrfan Derneği de, yine öğrencilerin din eğitimi yönünden teşvik edilmelerini sağlamak amacıyla Müftülük işbirliği ile bilgi yarışması düzenledi.

Hz. Yunus Camii’nde düzenlenen Kur’ân kursları arası bilgi yarışmasına kurslarda eğitim gören öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. 20 camiden birer öğrencinin temsil ettiği yarışmada din bilgisi ve genel kültür kategorilerinde 20 soru soruldu. Yarışma da ara ara kurs öğrencileri tarafından ilâhiler de okundu. Yarışma sonucunda da en fazla doğru cevabı vererek 94 puan alan ve yarışmaya Veysel Karani Camii’nden katılan Mehmet Emre Dilitatlı birinci olarak bisiklet kazandı.

Yarışmada Hacı Ömer Dokuma Camii’nden Fethan Us ikinci, Mehmet Akif Ersoy Camii’nden Abdussamed Ersönmez de üçüncü olarak saat ve Kur’ân-ı Kerim kazandı. Ayrıca yarışmaya katılan bütün öğrencilere Kur’ân-ı Kerim ve gömlek hediye edildi.

Yaz Kur’ân kurslarına katılan öğrencileri teşvik amacıyla müftülük ile birlikte böyle bir yarışma organize ettiklerini söyleyen İrfan Derneği Başkanı Hasan Yıldız, çeşitli hediyeler vererek öğrencilerin de sevgisini kazandıklarını belirtti.

/ K.MARAŞ

24.08.2007


 

Kur’ân eğitimi meyvelerini veriyor

Mardin genelinde açılan yaz Kur’ân kursları meyvelerini vermeye başladı. Mardin’in Ensar mahallesinde bulunan Aşşolar Camii’nde Kur’ân kurslarına katılan 30’u erkek 56 kız öğrenci olmak üzere 86 öğrenci Kur’ân’ı Kerim’i hatmetti.

Okulların kapanması ile birlikte yaz Kur’ân’ı Kerim’i kursuna katılan 86 öğrenci 3 aydır cami imamı Alaattin Sezer ve Nurullah Aslan ile Gülsüm Doğan ile Kur’ân’ı Kerim dersleri aldı. Öğrencilerin mezuniyet töreninde Mardin Müftüsü Mehmet Kızılkaya gözyaşlarına hâkim olamadı.

Kur’ân kurslarına katılan 30’u erkek 56 kız öğrencinin 3 aylık süre zarfında Kur’ân’ı Kerim’i hatmettiklerini belirten Aşşolar Camii İmamı Alaatin Sezer, bu dönem zarfında öğrencilere hem Kur’ân’ı Kerim eğitimi hem de dinî bilgiler verdiklerini söyledi.

Sezer, “Kur’ân-ı Kerim yanında öğrencilerimizin okul derslerine yardımcı olduk. Onlara kitap okumayı sevdirdik. İnşallah mezun olan öğrencilerimiz toplum için birer faydalı insan olarak yetişir.” dedi.

/ MARDİN

24.08.2007


 

Gökçek’ten su için “teşekkür” ilânı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başşehirlilerin günlük su tüketimini 850 bin metreküpten, 670 bin metreküpe düşürmesi üzerine, şehrin ana caddeleri ile otobüs duraklarına “Teşekkürler Ankara” başlığı altında çok sayıda ilân astırdı.

Şehrin çok sayıda bulvar, cadde ve otobüs duraklarında yer alan ilanlarda, Gökçek, Ankaralılar’a çağrıda bulunduğunu ve “günlük su tüketiminin 600 bin metreküpe inmesi halinde kesinti olmayacağı sözünü verdiğini hatırlatarak “ha gayret” ifadesiyle vatandaşları tasarrufa dâvet etti.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Hava korsanları tutuklandı

Lefkoşa-İstanbul seferini yapan Atlasjet uçağını kaçıran hava korsanları Mommen Abdül Aziz Talikh ile Mehmet Reşat Özlü, sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Cumhuriyet savcılığındaki ifadelerinin ardından tutuklanmaları isteğiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen hava korsanları, mahkemeye 4 saat ifade verdiler. Mommen Abdül Aziz Talikh’in ifadesi, Antalya Müftülüğü’nce görevlendirilen ve Arapça bilen bir tercüman eşliğinde alınırken, mahkemeye hava korsanlarının Antalya Barosu tarafından görevlendirilen avukatları da katıldı.

Nöbetçi mahkeme, savcılığın isteğine uygun olarak 2 hava korsanını “uçak kaçırmak, silâhlı terör örgütüne üye olmak ve hürriyeti tahdit’’ suçlamalarıyla tutuklayarak, Antalya (E) Tipi Kapalı ve Yarı Açık Cezaevi’ne gönderdi.

Hava korsanlarının, adliye çıkışından cezaevine götürülüşü sırasında geniş güvenlik tedbirleri alındı.

Müşerref AKSOY / ANTALYA

24.08.2007


 

Memur-Sen talebini revize etti

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, toplu görüşmelerde mali ve sosyal haklar ile ilgili taleplerini revize ettiklerini belirterek, “Talebimizin toplam maliyeti, 7 milyar YTL” dedi.

Aksu, toplu görüşmelerin 4. turunun ardından Başbakanlık Merkez Bina önünde yaptığı açıklamada, Kamu İşveren Kurulu’nun taleplerinin maliyetini 10 milyar YTL olarak hesaplaması üzerine revizyona gitmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Bu vergi indirimden sadece 1 milyon 700 bin memurun yararlanmasını istediğini belirten Aksu, Kamu İşveren Kurulu’nun bunun tüm çalışanları kapsaması gerektiğini ve maliyeti oldukça yüksek hesaplaması nedeniyle bu taleplerinden vazgeçtiklerini bildirdi.

Aksu, önceki taleplerinde 250 YTL’lik seyyanen zammın tüm memurlara verilmesini istediklerini hatırlatarak, “Bu makası daraltacaktır. Biz asgari memur maaşının bin 50 YTL olmasını amaçlıyorduk. Bundan vazgeçmiş değiliz. Şimdi yüzde 2 2 maaş ve tazminat katsayısı istedik. Ayrıca 1 milyon 700 bin memura denge tazminatı verilmesi ve 50 YTL seyyanen zam talep ettik” diye konuştu.

Aksu, bunun yanı sıra aile yardımının da artırılması taleplerini ilettiklerini belirterek, bu konudaki ek gösterge sayısının bin 500’den 2 bin 500’e çıkarılmasını istediklerini kaydetti.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Milletvekili, öğretmenden 8,5 kat fazla maaş alıyor

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, öğretmenlerle milletvekillerinin aldığı maaşı karşılaştırarak, “Öğretmen ile milletvekili aylıkları arasındaki fark son 5 yılda daha da açılmış ve bir milletvekili, bir öğretmenden 8,5 kat fazla maaş alır duruma gelmiştir” dedi.

Dinçer, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz 2007’de 9. derecenin birinci kademesinde görev yapan bir öğretmenin aylığında yaklaşık 30 YTL’lik artış olduğunu söyledi. Son 5 yılda açlık sınırının yüzde 85, yoksulluk sınırının yüzde 94 artarken ortalama öğretmen maaşındaki artışın yüzde 80 ile sınırlı kaldığını ileri süren Dinçer, “Öğretmen ile milletvekili aylıkları arasındaki fark son 5 yılda daha da açılmış ve bir milletvekili, bir öğretmenden 8,5 kat fazla maaş alır duruma gelmiştir” dedi.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Yine otobüs kazası: 6 ölü, 29 yaralı

Amasya’da yolcu otobüsü ile kamyonun çarpıştığı trafik kazasında 6 kişi öldü, 29 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Samsun’dan Erzurum’a giden Mehmet Çoban (27) yönetimindeki 60 KK 889 plakalı yolcu otobüsü, Amasya-Taşova kara yolunun 18. kilometresinde karşı yönden gelen Rıza Kılıç (26) idaresindeki 20 D 2202 plakalı kamyonla çarpıştı.

Kazada, otobüs sürücüsü Mehmet Çoban, muavin Barış İkiz, yolculardan Celal Çoban, kamyon sürücüsü Rıza Kılıç ve henüz kimliği belirlenemeyen 2 kişi öldü. Yaralılar ise Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Bu arada, otobüs sürücüsü Mehmet Çoban’ın cesedi, kurtarma ekiplerinin yaklaşık yarım saat süren çalışmaları sonucu bulunduğu yerden çıkarılabildi.

/ AMASYA

24.08.2007


 

Ankara’daki eski otobüslere veda

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce klimalı ve çevre dostu 500 otobüs alınacak.

Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ankaralıların rahat ve güvenli şartlarda ulaşımını sağlamak amacıyla 500 yeni otobüs almak üzere ihale açıldı. Alınacak otobüslerin klimalı olacağını dile getiren yetkililer, ayrıca özürlülerin kolay seyahat etmesi için otobüslerin bir bölümünde de özürlü asansörünün yer alacağını belirttiler. Yetkililer, yeni otobüslerin hizmete sokulmasıyla birlikte yıllardır Ankaralıları taşıyan eski otobüslerin bazılarının servisten kaldırılacağını, geriye kalanların ise metro duraklarına ring servisi yapacağını ifade ettiler.

/ ANKARA

24.08.2007


 

UNICEF’ten bayram kartı

UNICEF çocukların sağlıklı bir hayat sürmelerine destek olmak amacıyla ‘’2007 Bayram Özel Kataloğu’’ çıkardı. Oyuncaklardan özel desenli kupalara, defter takımlarından t-shirt ve okul çantalarına kadar pek çok ürünün yer aldığı katalogda, ayrıca Ramazan Bayramı için özel tebrik kartları satışa sunuldu.

Katalogda, ünlü ressamların eserleri ile Hint ayna işi ve bakır yaprak süslemeli kartlar da yer alıyor. Satışa sunulan kataloğa, UNICEF Türkiye Gönüllüsü Sezen Aksu da bir yazı ile çağrıda bulundu. Aksu yazısında, her çocuğun lâyığınca yaşama hakkına sahip olarak doğduğunu, oysa çocukların önemli bir bölümünün yetersiz sağlık şartları içinde hayata ‘’merhaba’’ dediklerini belirterek, şunları kaydetti: ‘’Çocuklarımızın her birinin insan olmanın onuruna yaraşır şekilde barınma, beslenme, eğitim alma ve yaşama sağlıklı birer birey olarak katılma haklarını korumak bizlerin aslî görevidir. UNICEF bunun için çalışıyor. Lütfen bireysel ve kurumsal desteğinizle bu emeğin gücüne ve sürekliliğine katkıda bulunun. Aslında doğuştan sahip oldukları haklarını çocuklarımıza geri kazandırmak, bizlerin hayatlarına da anlam kazandıracaktır. Unutmayalım, her çocuk dünyaya geldikten sonra, hepimizin çocuğudur artık. Ve hakları ihlâl etmek, geleceğimizi ihmal etmektir.’’

Katalogda, satın alınan her kart ya da ürünle çocukların hayatlarında ne gibi değişiklikler yapılabileceği, 34 YTL ile bir çocuğun temel okul ihtiyaçlarının karşılanabileceği ve 21 YKr ile UNICEF’in bir çocuğa bir doz çocuk felci aşısı temin edilebileceği anlatılıyor. Öte yandan katalogdaki ürünler, www.unicefturk.org internet adresinden de sipariş edilebiliyor.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Su deposu uyarısı

Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Karakoç, su kesintileri sebebiyle son günlerde apartmanlara yaptırılan yedek su depoları ve su biriktirmede kullanılan depoların lejyoner hastalığı mikrobu taşıyabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Karakoç, yaptığı açıklamada, büyük kentlerde yaşanan su kesintilerinin vatandaşları mağdur ettiğini belirterek, su kesintilerine karşı tedbir alan bazı vatandaşların apartman veya evlerine su deposu yaptırdığını kaydetti.

Su depolarının lejyoner hastalığı mikrobu taşıyabileceğini ifade eden Prof. Dr. Karakoç, şöyle konuştu: “Durgun sularda ve 25-45 derece sıcaklıktaki sularda bakteri oluşabilir. Bu bakteri lejyoner hastalığına yol açabilir. Bu hastalık bir akciğer enfeksiyonudur. Lejyonella bakterisi nemli ve sulu ortamda yaşayıp çoğalıyor. Hastalık kişinin solunum direncini ve genel vücut direncini zayıflatıyor. Lejyonella bakterisi için en uygun sıcaklık 37 derecedir. Bakteri uygun ortamda 2 saat içinde 2 katına kadar çıkabiliyor. Üremesi 46 derece sıcaklıkta duruyor.’’

Lejyoner hastalığı belirtileri

Prof. Dr. Karakoç, lejyoner hastalığının kuru öksürük, solunum sıkıntısı, halsizlik, bitkinlik, baş ağrısı, kas kasılmaları ve yüksek ateş gibi belirtiler ile kendisini gösterdiğini, belirtilerin zatürre ile benzerlik göstermesinin tehlikeli olduğunu kaydetti. Lejyoner hastasına zatürre tedavisi uygulanmasının can kayıplarına neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karakoç, şöyle devam etti: “Hastalığa yakalananlarda ölüm oranı yüzde 15 ile yüzde 20 arasındadır. Hastalığın insandan insana geçtiğine dair bir bulguya rastlanmamıştır. Birçok insan lejyonella bakterisi almış ve bağışıklık sistemleri sayesinde hastalığa yakalanmamış olabilir. Sigara tiryakileri, bağışıklık sistemini etkileyen ilâç kullanımı, kanser, şeker, böbrek ve akciğer fonksiyonlarındaki bozukluğunu bulunanlar hastalığa daha çabuk yakalanabilirler.’’

Bakteriye karşı alınacak tedbirler

Prof. Dr. Karakoç, Lejyoner hastalığına karşı su depolarının ısıtılması ve deponun yıkanması, klorlanması, ozonlaması, yoğun ultraviyole ışığına maruz bırakılması gerektiğini belirterek, hastalığın en yaygın bulaşma yolunun binalardaki sıhhi tesisat ve klima tesisatı olduğunu bildirdi.

Büyük depo kullanımlarında özel olarak klorlama yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karakoç, şunları kaydetti: ‘’Depodaki su günde en az iki kez sirküle edilmelidir. Dışarıdaki depolar güneş ışınlarına karşı korunmalı ve reflektif boya ile boyanmalıdır. Su deposu bodrumda ise iyi havalandırılan bir bölgede olması gerekir. Depolar belli periyotlarla boşaltılıp, yıkanmalıdır. Duşlar, duş başlıkları ve musluklar rutin olarak temizlenmelidir.

Kullanma suyu filtreleri 1-3 ayda bir temizlenmelidir.’’

/ ESKİŞEHİR

24.08.2007


 

Gurbetçilerin dönüş çilesi

Avrupa’nın değişik ülkelerinde çalışan ve yaz tatilini Türkiye’de geçiren gurbetçiler, tatil dönüşünde Kapıkule Sınır Kapısı’nda 3 kilometre kuyruk oluşturdu.

Son 24 saatte 4 bin 81 gurbetçinin çıkış yaptığı sınır kapısında, iki hafta daha yoğunluk bekleniyor. Edirne Valisi Nusret Miroğlu, yaptığı açıklamada, gurbetçilerin büyük çoğunluğunun tatil sonrası çalıştıkları ülkelere dönüşünde Kapıkule Sınır Kapısı’nı kullandığını söyledi.

Bu sebeple Kapıkule’de kuyruk oluştuğunu ifade eden Miroğlu, Kapıkule Sınır Kapısı’nda daha fazla uzun kuyruk oluşmaması için bugün 100 otomobili Hamzabeyli Sınır Kapısı’na yönlendirdiklerini bildirdi.

İki hafta daha sınır kapılarında yoğunluk olmasını beklediklerini anlatan Miroğlu, yaz aylarında gurbetçi sezonu dışında Kapıkule’de yoğunluk olmadığını bildirdi.

Sınır kapısında yurt dışına çıkış yapacak tırlar da 2 kilometre kuyruk oluşturdu.

/ EDİRNE

24.08.2007


 

İstanbul’a seyyar hastaneler kurulacak

İstanbul’da olası bir afete karşı sağlık kuruluşlarında güçlendirme çalışmaları devam ederken, hastanelerin bahçelerine de içinde ‘’seyyar hastane’’ kurulabilecek kadar malzemenin de yer aldığı 110 konteyner yerleştirilecek.

Alınan bilgi veren İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, 2004 yılından beri afete hazırlık konusunda çalışmalarının sürdüğünü, bu kapsamda ‘’Ulusal Medikal Kurtarma’ ekibi kurulduğunu ve ilk etapta 200 personelin olağanüstü durumlarda sahada acil sağlık hizmeti vermek üzere eğitildiğini söyledi. Bakar, bu ekibin bugüne kadar yurt dışında pek çok depremde çalışmalar yaptığını ifade ederek, ‘’İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Orta Doğu ve Balkanlar’daki her afete müdahale edebilecek bir güce doğru hızla gidiyor’’ dedi. Hastane içinde yaşanacak bir problem veya meydana gelebilecek muhtemel bir afet durumunda, hastanelerin çalışmaya devam edebilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Bakar, bu amaçla hazırlıkların sürdürüldüğünü bildirdi.

/ İSTANBUL

24.08.2007


 

Başvurular için son gün

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nda (ÖSS) bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanan öğrencilerden, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (YURTKUR) ait yurtlarda barınmak, burs ve katkı kredisi almak isteyenler için başvurular, bugün sona erecek.

2007-2008 öğretim döneminde ÖSS’de bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanan öğrencilerden, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda barınmak, burs ve katkı kredisi almak isteyenler, başvurularını yarın saat 24.00’e kadar ‘www.osym.gov.tr’ internet adresinden yapabilecekler. Bu arada Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) 2. yerleştirme başvuruları da bugün sona eriyor. İlk yerleştirme sonucunda açık kalan kontenjanlara, birinci yerleştirme sonucuna göre kesin kayıt hakkı kazandığı halde kaydını yaptırmamış olanlar, birinci yerleştirme sonucu kesin kayıt hakkı kazanıp kaydını yaptıranlar, birinci yerleştirme sonucu kesin kayıt hakkı kazanıp, kaydını yaptırdığı halde geri alanlar, birinci yerleştirme sonucu OKS-TM veya OKS-MF puan türlerinden 160 ve üstü puan alıp herhangi bir okula yerleşemeyen adaylar başvurabilecek.

/ ANKARA

24.08.2007


 

Salatalık yemek su içmek gibi

Yaklaşık yüzde 90’ı sudan oluştuğu için düşük enerji içeren salatalık başta olmak üzere yeşil sebzeler ve karpuz, birlikte yendiği yüksek enerji taşıyan gıdaların enerjilerini azaltıyor.

Gıda Mühendisleri Odası Konya Şubesi yöneticilerinden gıda mühendisi Tahsin Süer, vücutta yağ birikmesi sebebiyle oluşan şişmanlığın en büyük sebebinin, yüksek kalorili besinlerin tüketilmesi ve bu enerjinin yakılamaması olduğunu belirtti. Tahsin Süer, her gıda maddesinin, vitamin, karbonhidrat, protein, şeker, yağ gibi farklı maddeler ihtiva ettiğini, diyet yapanların ya da kilo almadan sağlıklı beslenmek isteyenlerin hangi gıda maddesinde ne kadar kalori olduğunu kabaca da olsa bilmesinde yarar olduğunu ifade etti.

Kalorisi düşük, diyete uygun gıdaların özellikle sebzeler olduğuna dikkati çeken Süer, mesela salatalığın yüzde 90’ından fazlasının sudan oluştuğunu, yüzde 1 oranında bile yağ içermediğini, bu nedenle salalatık yenmesinin su içmekten farksız olduğunu vurguladı. Bir yaz meyvesi olan, serinletici özelliği ve lezzetiyle yoğun şekilde tüketilen karpuzun da büyük bölümünün sudan oluşan gıdalardan biri olduğunu belirten Süer, “Bu nedenle özellikle salatalık ve karpuz, diyet için en çok tercih edilen sebze ve meyveler arasında yer alıyor" dedi.

/ KONYA

24.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri