Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Prof. Zaim duâlarla

‘’Hocaların Hocası’’ ve ‘’İktisadın Duayeni’’ olarak tanınan ve lenf kanseri sebebiyle önceki gün İstanbul’da vefat eden Prof. Dr. Sabahattin Zaim son yolculuğuna duâlarla uğurlandı. Zaim’in cenaze törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki evinden çıkarak Fatih Camii’ne gelen Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı’ndan camiye ulaşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü karşıladı. Ardından Fatih Camii avlusuna geçen Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan, Prof. Dr. Sabahattin Zaim’in oğulları Selim, Halim, Kerim ve Halil Zaim ile kızı Mehveş Tarım’a taziyelerini sundular.

Gül ve Erdoğan, Fatih Camii’nde öğle namazını kıldıktan sonra Prof. Dr. Zaim’in cenaze namazı için saf tuttular. Cenaze namazı; siyaset, ekonomi, bilim, kültür dünyasından çok sayıda insanı biraraya getirdi. Cami avlusu, Sabahattin Zaim’den eğitim görenler, yakınları ve sevenleri tarafından dolduruldu. Zaim’in cenazesi, öğle namazının ardından Edirnekapı Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.

Ahmet CEYLAN / İSTANBUL

11.12.2007


 

TÜBİTAK Başkan Danışmanı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in görev süresinin 8 Aralık’ta dolmasıyla boşalan YÖK üyeliği ve Başkanlığına ODTÜ Sosyoloji Bölümü Başkanı ve TÜBİTAK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ı seçti. Kararın açıklanmasından sonra, yeni Başkana yakın çalışma arkadaşını seçme serbestliği tanımak için görevinden istifa ettiğini bildiren YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar, YÖK üyeliğinden istifa dilekçesini de yazdığını ve Cumhurbaşkanlığı makamına sunacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in görev süresinin 8 Aralık’ta dolmasıyla boşalan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Üyeliği ve YÖK Başkanlığı’na, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ı seçti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, ‘’Sayın Cumhurbaşkanımız, Yükseköğretim Kurulu Üyeliği’ne ve Başkanlığı’na Orta

Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ı seçmişlerdir’’ denildi.

Gül’ün bu ataması akademik çevrelerde “sürpriz” olarak değerlendirildi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in görev süresinin dolmasına az bir süre kala YÖK Başkanlığı için bir çok isim ortaya atıldı. YÖK Başkanlığı için Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, AKP tarafından YÖK üyeliklerine atanan Prof. Dr. İzzet Özgenç, Prof. Dr. Halis Ayhan ve Prof. Dr. Enver Hasanoğlu’nun isimleri geçiyor geçiyordu. Bu isimlerin yanısıra TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nükhet Yetiş ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Tosun Terzioğlu ile YÖK üyesi Bülent Zülfikar da başkanlık için adaylar arasında gösteriliyordu. Ancak, bu isimlerden herhangi birinin üzerinde karar kılınamaması Gül’ün sürpriz bir atama yapacağı beklentisini yaratmıştı. Gül’ün, adı kulislerde geçmeyen Prof. Dr. Özcan’ı ataması akademik çevreler için de tam bir sürpriz oldu.

“BAŞÖRTÜSÜ TAKMAYANLARIN

GEREKSİZ KORKULARI VAR”

Yeni Başkan Özcan, 10 Eylül’de yaptığı açıklamada, “Türban yasağı kalkarsa üniversitede başı açık kimse kalmaz” iddiasına karşı çıkarak şunları söylemişti:

“Hiç öyle düşünmüyorum. Hatta serbestlik ortamı oluşacağı için türban takanların bir kısmı vazgeçecek. Türban takmayanların gereksiz korkuları var. Serbestlik olursa, daha liberal demokrasi olur. O zaman bu mesele konuşulmayacak. Çevre baskısı asla olmayacak. Kadınlar ilk aşamada eşitlik konusunda kan kaybedebilir. Erkekler açık olana ilgi duyup, farklı davranabilir. İnşallah bunla uğraşmak zorunda kalmayız.”

PROF. DR. ÖZCAN KİMDİR?

Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, 5 Mart 1951’de doğdu. Ankara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 1973 yılında mezun olan Prof. Dr. Özcan, 1973-1975 yılları arasında aynı bölümde asistan olarak görev yaptı. Daha sonra sosyoloji eğitimine ABD’deki Chicago Üniversitesi’nde devam eden Prof. Dr. Özcan, yüksek lisansını 1978 yılında, doktorasını da 1981 yılında tamamladı. ABD’den dönüşünün ardından 1981 yılında ODTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Özcan, aynı yıl yardımcı doçent, 1989 yılında da doçentliğe yükseldi. Özcan, 2003 yılında profesör oldu. Bir süre ODTÜ Sosyoloji Bölüm Başkanlığı görevini de yürüten Prof. Dr. Özcan, TÜBİTAK’ta başkan danışmanlığı görevinde bulunuyor. Prof. Dr. Özcan, sosyoloji, araştırma metotları, oy verme davranışı, polis, sosyal istatistik, istatistik, sosyal kontrol ve sapma, sosyal tabakalaşma ve hareketlilik konularında uluslararası ve ulusal düzeyde çok sayıda kitap, makale ve çalışma yayınladı.

SAĞLAM: SOSYOLOG OLMASI BİR ŞANS

AKP Milletvekili ve eski YÖK Başkanı Mehmet Sağlam, Özcan’ın YÖK Başkanlığına atananmasına değerlendirirken, Özcan’ı çok yakından tanımadığını ifade ederek, “Yeni YÖK Başkanının sosyolog olması Türkiye yüksek öğrenimi için artı bir avantaj olarak görülebilir” dedi. Yeni YÖK Başkanı için “Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” temennisinde bulunan Sağlam, sürpriz isim değerlendirmelerine de katılmadığını belirtti.

“Yeni YÖK Başkanımız geçmişi ve tecrübesi itibariyle bu işin üstesinden gelecek birisi. Atama, anayasal olarak hakları elinde olan Cumhurbaşkanımız tarafından yapıldı” diyen Sağlam, Cumhurbaşkanı Gül’ün tamamen kendi inisiyatifini kullanarak bu atamayı yaptığını ve kesinlikle tartışılamaz olduğunu ifade etti.

/ ANKARA

11.12.2007


 

YÖK Başkanvekili Ertepınar istifa etti

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar, bu görevinden istifa etti. Ertepınar ayrıca, YÖK üyeliğinden de istifa etmeye hazırlandığını bildirdi.

Prof. Dr. Ertepınar, yaptığı açıklamada, istifa gerekçesini şöyle açıkladı: ‘’Başkanımızın görev süresiyle birlikte benim başkanvekilliğimin de bitmesi gerektiği inancındayım. Dolayısıyla yeni başkan tabii ki yakın çalışmak istediği kişiyi seçme özgürlüğünü kullanacaktır, kullanma hakkına sahiptir. Bu serbestliği hemen kullanabilmesi için hazırlamış olduğum dilekçeyi YÖK Genel Sekreterliğine bıraktım. Çünkü onların da ilgili düzenlemeleri yapmaları lazım.’’ Ertepınar ayrıca, YÖK üyeliğinden de istifa etmeye hazırlandığını bildirdi. Ertepınar, ‘’Yükseköğretim Genel Kurulundan da ayrılmak için dilekçemi Cumhurbaşkanlığı makamına göndermek üzere hazırladım. YÖK üyeliğinden de istifa etmek için dilekçemi yazdım. Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından atandığım için istifamı oraya sunacağım. Bir kopyasını da Yükseköğretim Kuruluna göndereceğim’’ dedi.

/ ANKARA

11.12.2007


 

İzmir'de tekne faciası

İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında kaçak insan taşıyan teknenin batması sonucu onlarca ceset denizden çıkarılırken, 6 kişi sağ kurtarıldı, Teknede 85 kişinin bulunduğu bildirildi.

İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık Mahallesi sahili açıklarında kaçakları taşırken batan tekneden karaya vuran cesetlerin sayısı 32’ye yükseldi. Seferihisar Kaymakamı Orhan Şefik Güldibi, gazetecilere yaptığı açıklamada, 8 Aralık gecesi Yunan adalarına yasa dışı yollardan kaçak taşımak üzere açılan teknenin batması sonucu sahile vuran ceset sayısının 32’ye ulaştığını bildirdi.

15 metre boyundaki teknede bulunduğu tahmin edilen 60-70 kişi arasında kadın veya çocuğun olmadığını ifade eden Güldibi, kaza sonrası 2’si Filistin uyruklu olmak üzere sağ olarak kurtarılan 6 kişinin, Seferihisar Devlet Hastanesinde tedâvi altına alındığını söyledi. Güldibi, şu an etkili olan şiddetli lodosun, denizden yapılan arama kurtarma çalışmalarını güçleştirdiğini, cesetlerin kimliklerinin henüz belli olmaması sebebiyle uyruklarının bilinmediğini söyledi.

İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık sahili yakınında kaçakların bulunduğu tekne batmış, arama alışmalarında 6 kişi sağ olarak kurtarılmış, ilk olarak karaya 20 ceset vurmuştu.

/ SEFERİHİSAR

11.12.2007


 

Cilvegözü kapısı yenilendi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından inşa edilen Cilvegözü Sınırkapısı Tesisleri önceki gün düzenenen törenle açıldı.

Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile çok sayıda milletvekili ve yöre halkı katıldı.

Hisarcıklıoğlu, törende yaptığı konuşmada, Cilvegözü Gümrük Kapısı Modernizasyon Projesi’nin yaklaşık 25 milyon dolara mal olduğunu belirterek, ‘’Modernizasyon çalışmaları yapılmadan önce yılda ortalama 250 bin araç ve 1 milyon yolcuya hizmet veren Cilvegözü Gümrük Kapısı, modernizasyonla yılda 1 milyon araç, 3 milyon yolcu geçişine uygun hale getirildi’’ dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Türkiye’nin Suriye’ye açılan kapısı olan ve iki ülke arasında dostluk, kardeşlik ve ticaret ilişkilerinin köprüsü durumundaki Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndaki hizmet binalarının hayırlı olması dileğinde bulundu. Erdoğan, yapılan modernleşme çalışmasının dost ve kardeş ülke Suriye ile ilişkilerin ileri düzeye ulaşmasında önemli katkısı olacağını belirtti.

Konuşmaların ardından binanın açılışı gerçekleştirildi. Yeni tesiste mescit yok Cilvegözü Sınırkapısına TOBB tarafından inşa edilen tesislerde mescit bulunmaması, töreni izlemeye gelen yöre halkı tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Tören esnasında namazlarını çimlerin üzerinde kılmayı tercih eden yöre halkı, 25 milyon dolar harcanan tesislere namaz kılmak için bir yerin yapılmamış olmasını eleştirdi.

Cemil YÜZER / HATAY

11.12.2007


 

Ankara’da 1 terörist ölü ele geçirildi

Ankara’da yasadışı bir örgüte yönelik operasyonda, bir terörist ölü ele geçirildi. Çıkan çatışmada, 2 polis memuru da yaralandı.

Alınan bilgiye göre, yasadışı sol bir örgüte ait Kurtuluş Dedeefendi Sokak’ta belirlenen ‘’hücreevi’’ne, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince operasyon düzenlendi. Çıkan silâhlı çatışmada, bir kadın terörist ölü olarak geçirildi. Operasyonda 2 polis memurunun da yaralandığı öğrenildi.

/ ANKARA

11.12.2007


 

Türkiye, 12 Eylül zihniyetinden kurtulamadı

Mazlum-Der Batman Şubesi, son dönemde yaşanan gelişmelere bakıldığında insan hakları açısından çok olumlu gelişmeler göremediklerini kaydetti.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Çiçek, ülkenin halen otoriter nitelikli, insanı-yurttaşı merkezine almayan, güvenlikçi devlet modelinin tipik örneği olan 12 Eylül darbe Anayasası’ndan ve zihniyetinden kurtulamadığını söyledi. Cari devlet sisteminden beslenen kesimlerin, her türlü değişim ve gelişim taleplerini örseleyerek Türkiye’nin demokratikleşme sürecini geriye götürmeye devam ettiğini belirten Çiçek, çeşitlilik, çoğulculuk ve çok kültürlülük alanında bütün özgürlükleri teminat altına almış, sivil ve demokratik bir anayasa ihtiyacının gün geçtikçe kendini daha da hissettirdiğini söyledi.

Murat Çiçek, düşünce özgürlüğü alanında farklı kesimlerden gazetecilere ve aydınlara verilen cezalar ile 301. maddenin halen yürürlükte olmasının düşünce özgürlüğü açısından ülkedeki olumsuz gelişmelerin devam ettiğini gösterdiğini belirterek, azınlık hakları konusunda toplumda gerginliğin devam etmesi sorunların çözümünü zorlaştırdığını ifade etti.

Çiçek açıklamasında, Türkiye’de daha da kötüleşen bir başka ihlal alanın ise din ve vicdan özgürlüğü alanı olduğunu belirterek, başörtüsü yasağının hayatın her alanında örneklerini sergilemeye devam ettiğine dikkati çekti.

/ BATMAN

11.12.2007


 

Devlet kurumları özgürlüğe direniyor

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, devlet kurumlarının insan haklarıyla ilgili yenilikleri uygulamakta zorlandığını belirterek, “Kurumlarımızın zihniyet devrimine ihtiyaçları vardır” dedi.

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı ve Ankara İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığı, ‘’10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’’ dolayısıyla Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) bir toplantı düzenledi.

Toplantının açılışında konuşan Çiçek, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni evrensel bir anayasa olarak niteleyerek, bildirgenin, ulusal hukukun da üstünde olduğunu söyledi. Türkiye’nin, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul eden bir ülke olarak bu kuralların gereğini yerine getirdiğini ifade eden Çiçek, asıl meselinin, yazılı olan kuralların hayata geçirilmesi olduğunu kaydetti. Bu kuralların uygulanması için bir ‘’zihniyet devrimi’’ gerektiğini belirten Çiçek, Türkiye’nin zorlandığı noktanın da bu olduğunu vurguladı.

Çiçek, mevzuat yazmanın kolay olduğunu, ancak asıl problemin uygulamada görüldüğünü belirterek, şunları söyledi:

“En geri kalmış ülkelerde bile insan hakları mevzuatta ve yasada vardır. Mevzuat yazmak kolay ama uygulamada ciddî zorluklarla karşı karşıyayız. Bir zihniyet değişimi ve devriminin Türkiye’nin her tarafında, devletin her kurumunda olması gerekmektedir. TCK tepeden tırnağa değişti ancak sıkıntı eski zihniyetlerin yeni kanunu uygulamakta zorlanmasıdır. Kurumlarımızın zihniyet devrimine ihtiyaçları vardır.”

Medyanın insan hakları konusunda üzerine düşen görevleri olduğunu hatırlatan Çiçek, TV’lerde her gün beşer dakikalık dahi olsa insan haklarıyla ilgili yayın yapılmasıyla önemli bir mesafe kat edileceğini ifade etti.

Konuşmasında teröre de değinen Çiçek, “Dünya insan haklarında samimiyse terör konusunda adam gibi tavır sergilemelidir. Kırmızı bültenle arananlar uluslar arası toplantılara katılıyorsa bu ikiyüzlülüğün daniskasıdır” dedi.

Çiçek, Irak’ta 1 milyon insanın öldüğünü, Karabağ’da da 1 milyon insanın mağdur olduğunu ama kimsenin bir şey yapmadığını dile getirdi.

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Hasan Fendoğlu da devletin temel haklara karışmaması gerektiğine dikkat çekerek, “İnsan hakları kalkınmanın olmazsa olmaz koşuludur. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğünü tanımayan rejimler çöküşe mahkûmdur” dedi.

Filistin, Irak ve dünyanın birçok bölgesinde sistemli olarak insan hakları ihlâllerin devam ettiğini belirten Fendoğlu, “Gücün her şeyi kendine göre nasıl şekillendirdiğini ibretle izlemekteyiz” diye konuştu.

Fendoğlu, 2008 yılının insan haklarında hamle ile olmasını da temenni ettiğini dile getirdi.

Kemal BENEK / ANKARA

11.12.2007


 

Türk-İş’in yeni Başkanı Kumlu

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) başkanlığına Mustafa Kumlu seçildi. 361 delegenin oy kullandığı seçimlerde Kumlu, 214 oy alarak başkan oldu.

Eski Başkan Salih Kılıç ise 147 oy aldı. Kumlu’nun listesi delinmezken Türk-İş Genel Sekreterliği’ne Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türker, Genel Mali Sekreterlik’e Ergun Atalay, Genel Eğitim Sekreterliği’ne ise Nihat Yurdakul getirildi. Kıran kırana geçen yarışta ipi göğüsleyen isim olan Kumlu, Türk-İş’te genel sekreterlik görevini yürütüyordu.

Kumlu, seçimin ardından yaptığı konuşmada “Bu genel kurul herkesin seçimle gelip seçimle gideceğini gösterdi. Türk-İş laik demokratik cumhuriyetin bekçisi olmaya devam edecektir.” dedi.

/ ANKARA

11.12.2007


 

Çelik: Reform çalışmaları geleceği kurtarma mücadelesi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Reformu çalışmalarının geleceği kurtarma, dizayn etme ve sürdürülebilir noktaya taşıma mücadelesi olduğunu belirterek, ‘’Bir yerden bir şey kaçırma düşüncesi yok’’ dedi.

Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nda yeni sosyal güvenlik yasasını değerlendirmek üzere sosyal taraflarla bir araya geldi. Çelik, burada yaptığı konuşmada, aylardır sosyal güvenlik reformu ile ilgili çalışmalar yaptıklarını söyledi. Sosyal güvenlikle ilgili reform çalışmalarının, hükümet programında ve ‘’Acil Eylem Planı’’nda yer aldığını hatırlatan Çelik, ‘’Sosyal güvenlikte bir reformun gerekliliği hemen hemen tüm tarafların mutabakat içinde oldukları bir konu’’ dedi.

Reformun acil önceliği bulunduğunu vurgulayan Çelik, ‘’Sosyal güvenlikte norm ve standart birliği artık yok olma noktasında. Sağlık hizmetlerinden tüm vatandaşların yararlanması açısından reform zaruri. En önemlisi de sosyal güvenlik açıkları sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Bu noktada, reform tüm tarafların gündemine girmiştir’’ diye konuştu.

Yeni görüşleri de dinlemeye hazır olduklarını vurgulayan Çelik, ‘’Bu, geleceği kurtarma, dizayn etme ve sürdürülebilir noktaya taşıma mücadelesidir. Bir yerden bir şey kaçırma düşüncesi yok’’ diye konuştu.

Toplantıya, memur, işçi ve esnaf konfederasyonları ile işveren kesimi temsilcileri katıldı.

/ ANKARA

11.12.2007


 

Eğitim sorununu çözmeden problemler çözülmez

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ‘’Türkiye’de eğitim sorununu çözmeden ne ekonomik ne de siyasi problemleri çözemeyiz’’ dedi.

Ahmet Gündoğdu, sendika tarafından Torbalı’daki Metropolis Otel’de düzenlenen ‘’Yeni Anayasada Eğitim ve Özgürlükler’’ konulu konferansta yaptığı konuşmada, yeni anayasanın sivil toplumun özgürleşmesine öncü olması gerektiğini belirterek, ‘’Yeni anayasanın toplumsal mutabakat metni olması gerekir. Yeni anayasanın sivil bir nitelik taşıması için elimizden geleni yaparız’’ diye konuştu.

Gündoğdu, yeni anayasada hiç kimsenin kılık kıyafetinden dolayı eğitim ve çalışma hakkından yoksun bırakılamayacağı maddesinin olması gerektiğini de bildirdi.

Eğitimdeki sorunlara da değinen Gündoğdu, eğitim sisteminin OKS ve ÖSS hedefli, test çözmeye yönelik duruma geldiğini savunarak, ‘’Türkiye’de eğitim sorununu çözmeden ne ekonomik ne de siyasi problemleri çözemeyiz’’ dedi.

Gündoğdu, yeni eğitim müfredatının öğretmeni orkestra şefi durumuna getirdiğini belirterek, ‘’Nasıl ki orkestralarda herkesin yaptığı iş başkayken ortaya bir bütünlük çıkıyorsa çocukları da tek şablondan geçirmek yerine onların özelliklerini ortaya çıkararak ülkeye kazandırmalıyız. Öğrencileri kendimize benzetmeye çalışmaktansa onların kendileri olmalarını sağlamalıyız’’ diye konuştu.

Gündoğdu, mevcut sistemdeki en büyük yanlışın öğretmenliğin vekaletle yürütülmesi olduğunu, öğretmenlere gereken önemin verilmesi ve hükümetin bu konu üzerinde çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.

/ TORBALI

11.12.2007


 

Zehir tacirlerine darbe

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yapılan yol kontrollerinde 31 kilo 290 gram esrar ele geçirildi.

Alınan bilgiye göre, Siverek Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunda seyreden araçlarda yapılan kontrollerde, Şanlıurfa yönüne giden Abdullah G. yönetimindeki 34 VH 6263 plakalı otomobilin bagajındaki gizli bölmelere yerleştirilmiş 15 kilo 710 gram toz ve 15 kilo 580 gram kubar esrar olmak üzere toplam 31 kilo 290 gram esrar ele geçirildi. Abdullah G’nin üzerinde yapılan üst aramasında Serdar K. adına düzenlenen sahte sürücü belgesi bulundu. Abdullah G. gözaltına alındı.

/ SİVEREK

11.12.2007


 

Gülnar’da 35 kaçak yakalandı

Mersin’in Gülnar ilçesinde, 35 kaçak ile kaçakları yasa dışı yollarla yurt dışına götüreceği öne sürülen 2 kişi yakalandı.

Mersin Valiliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, bir ihbarı değerlendiren İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri, Gülnar ilçesi Büyükeceli beldesinde, 01 L 3453 plakalı kamyonette yaptığı aramada, Avrupa ülkelerine gitmek üzere yurda kaçak yollardan giriş yaptığı belirtilen 23’ü Suriye, 11’i Gürcistan ve 1’i Ermenistan uyruklu olmak üzere 35 kaçağı yakaladı. Kaçakları yurt dışına götürmek üzere anlaştığı öne sürülen sürücü M.A ile yanında bulunan M.A’nın da yakalandığı bildirildi. Yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydettiler.

/ MERSİN

11.12.2007


 

Reklâmlar çocukları olumsuz etkiliyor

İngiltere’de hükümetin, çocuklara yönelik reklâmların olumsuz etkileri üzerinde kapsamlı bir araştırma başlattığı açıklandı.

Uzmanların, reklamların çocukları hedef almasının bazı sosyal problemleri ateşlediği yolundaki uyarıları üzerine çocuklara yönelik 10 yıllık bir sosyal plan kapsamına bu araştırmayı da dahil eden İngiliz hükümeti, araştırma sırasında reklâmlar ile tatminsizlik, anksiyete, yeme bozuklukları ve alkol, sigara gibi zararlı maddelere erken yöneliş arasındaki ilişkinin boyutlarının ortaya konulmasını hedefliyor.

Yapılan araştırmalar, çocukların yılda 10 bini aşkın reklâm izlediklerini ve 10 yaşına geldiklerinde 400’e yakın markayı tanıdıklarını ortaya koyuyor. İngiliz kabinesinde çocuklardan sorumlu Bakan Ed Ball, ailelerin de reklamların çocukları üzerindeki etkilerinden şikayetleri olduğunu belirtirken, reklamlar ve medyada yer alan imajların kız çocuklarının erken yaşta cinsel yönlerini keşfetmelerine yol açabildiğine dair yoğun eleştirilere dikkat çekti. Erkek çocukların şiddete yönelme, alkol kullanma eğilimindeki artış gibi etkilere de işaret eden Ball, araştırmanın çocuk psikiyatrları ve akademisyenler tarafından yürütüleceğini, reklamların çocukluk dönemindeki etkilerine farklı yönlerden bakılacağını kaydetti. Ball, araştırmacıların, 16.00-18.00 saatleri arasında içki reklamlarının TV’lerde yayımlanıyor olmasının çocuk ve gençler arasında giderek artan alkol kullanımı üzerindeki etkilerini de ele alacağını, olumsuz etkilerinin olduğunun ispatlanması halinde yeni yasaklamalara gidileceğini bildirdi.

/ LONDRA

11.12.2007


 

Çevre bilinci için pilot proje

Diyarbakır Valiliği, çevrenin korunması, kirliliğin önlenmesi ve çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla ilköğretim okullarına yönelik ‘’Uygulamalı Çevre Eğitimi Pilot Projesi’’ni hayata geçirdi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca imzalanan işbirliği protokolü kapsamında, ilköğretim okullarına yönelik olarak, ‘’Uygulamalı Çevre Eğitimi Pilot Projesi’’nin uygulamaya konulduğu bildirildi.

Açıklamada, projede, çevrenin korunması, kirliliğin önlenmesi, olumlu tüketim alışkanlıklarının kazandırılması, çevre bilincinin geliştirilmesi, katı atıkların kaynağından ayrı ayrı toplanması ve geri kazanımının hedeflendiği belirtildi. Proje kapsamında, Diyarbakır İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan Çevre ve Orman kitabı ile CD’sinin merkez ve ilçelerdeki tüm okullarda dağıtımının yapıldığı ve eğitim çalışmasına başlandığı kaydedildi.

/ DİYARBAKIR

11.12.2007


 

Anneler kursta okumayı öğrendi

Bitlis'in Güroymak ilçesine bağlı Gölbaşı beldesindeki Kur’ân kursuna giden 110 kadın, okuma yazma ve Kur'ân-ı Kerim'i öğrendikten sonra çocuklarını da okula göndermeye başladı.

Kur'ân kursuna 2 yıldır devam eden 55 yaşında ve 10 çocuk sahibi Hurinaz Çelik, "Hayatımda hiç okul yüzü görmedim. 3 kızımda okul okuyamadı. Bizim buralarda halk eğitim merkezince okuma ve yazma kursları açtıkları halde çevreden yanlış tepki göreceğiz diye okuma ve yazma öğrenmek için okula gidemedik. Kur'ân kursu açıldı 3 kızımla kursa devam ettik. Okuma ve yazma da öğrenmek istedik. Kur'ân kursu öğretmenlerimiz halk eğitim merkezi müdürlüğüne girişimde bulundular. Öğretmenler Kur'an kursuna gelerek bizlere ders verdi. Şimdi okuma ve yazmayı öğrendik, çok mutluyuz." dedi.Kevsire Yaşar ise "Oğlum askerde bana mektup yolluyordu. Başkalarına okutuyordum. Kur'ân konusunda okuma ve yazma öğrendim oğlumdan gelen mektupları kendim okuyorum." diye konuştu.

/ BİTLİS

11.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri