Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

301 sadece 301 değil

Başlık'taki '301 sadece 301 değil' ifadesine çok benzeyen bir ifadeyi Kıbrıs'ta Annan Planı tartışmaları sırasında Sayın Cengiz Çandar, 'Kıbrıs sadece Kıbrıs değil' şeklinde kullanmıştı. Çandar'ın bu ifadeyle muradı Kıbrıs meselesi üzerinden yürütülen tartışmaların sadece küçük bir bölümünün Kıbrıs'la ilgili olduğu idi.

Kıbrıs meselesinin çözümünü engellemek isteyen güçlerin, kişilerin esas amacının Türkiye'nin AB yolunu Kıbrıs üzerinden tıkayarak ülkemizin bir açık toplum olma projesine darbe vurmak olduğunu kanımca artık sağduyulu herkes biliyor, anlıyor.

Bu kavgada Papadopoulos'un bayrağı şimdilik Denktaş'tan devralmış olması meselenin özünü değiştirmiyor.

301 meselesesinin de özünde Kıbrıs meselesinden farklı bir mesele olmadığını, TCK'nın bu maddesinin değişmemesini yahut da değişikliklerin tümüyle kozmetik kalmasını isteyenlerin de amacının Türklüğe yahut Türk milletine hakarete engel olmak olduğunu bana kimsenin inandırması mümkün değil. Hiç kuşkusuz amaç 301 ya da başka tuhaf hukuksal yapılanmaların sistemden ayıklanmasını engelleyerek ülkemizin gerçek anlamda bir hukuk devleti olma yolunu, AB projesinde daha emin adımlar atabilmesini engellemek.

301. madde yasaya ilk girdiğinde ne içeride ne de dışarıda önemli bir itiraza rastlamıyoruz zira maddenin kötü yazılmış olması dışında o tarihlerde yargı erki tarafından nasıl yorumlanacağı belli değildi; ancak, aradan geçen çok da uzun olmayan bir sürede yargıçlarımızın maddeyi nasıl kötü yorumladıkları çok net bir biçimde ortaya çıktı ve bu aşamadan sonra da fırtına haklı olarak kopmaya başladı. 301 gerçekten sadece 301 yani bir aidiyete ya da devlet kurumlarına hakareti önlemeye, cezalandırmaya yönelik bir madde olmaktan maalesef çıkmış, aynen bir zamanlar Kıbrıs meselesinde yaşandığı gibi, ülkemizin hukuk devleti, bir açık toplum ve orta vadede de AB üyesi olmasını engellemeye çalışan güçlerin elinde bir malzeme olmuş durumdadır.

Yargıçlarımızın, hatta yüksek yargının bir bölümünün Türkiye'nin bu en köklü kamplaşmasında yani kapalı toplum-açık toplum kamplaşmasında kapalı toplum projesinin yanında yer almaları bence çok acıdır ama meselenin acılığı bu gerçeği değiştirmemektedir.

Bu günlerde 301 konusunda bir değişikliğe gidileceği kesindir; ancak, değişiklik yine yargıçlarımıza olumsuz yorumlar yapabilme olanağı tanıyan bir belirsizlik içinde gerçekleşirse meselede önemli bir adım atmış olmayacağımızı görmek için kahin olmaya gerek yok zira yargı yine önüne gelen davalarda Hrant Dink kararı benzeri kararlar vermekten geri kalmayacak ve tüm sorumluluk Adalet Bakanı'nın üzerine binecektir. 301 gerçekten sıradan bir 'türklüğe ya da başka bir şeye hakareti önlemeye yönelik madde' olmaktan çoktan çıkmış, açık-kapalı toplum çok köklü çekişmesinin simgesi, malzemesi olmuş durumdadır.

Önümüzdeki aylarda 301'in sadece 301 olmadığını daha da net algılayacağız.

Star, 9.1.2008

Eser KARAKAŞ

10.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  301 kaldırılmalı

  Demokrasi kompleksi

  301 sadece 301 değil

  ABD İran'ı bombalar mı?

  Uyum

  2050'de en büyük din hangisi?


 Son Dakika Haberleri