Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Kart borçları 13 kat artı

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) bütçe raporunda, ''Son 5 yılda tüketici kredileri ve kredi kartı borçlarının 13 kat, ödenmeyen kredi kartı borçlarının 9,5 kat arttığı, 200 bin kişinin ise borç takibine uğradığı'' belirtildi.

KESK, 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesine yönelik değerlendirmelerini içeren bir rapor hazırladı. Raporda, ''2008 bütçesinin, son 10 yıldır sürdürülen IMF politikalarının bir ürünü olduğu'' öne sürülerek, ''bütçenin, faiz ödemelerine verdiği öncelik ve kamu harcamalarını aşağı çekmek amacı ile öncekilerin bir kopyası olduğu'' iddia edildi.

Rapora göre, ''2002-2007 yılları arasında ödenen faiz miktarı toplamı 300 milyar YTL'yi aştı. Bu, son 6 yılda, kişi başına 4 bin YTL'yi aşan miktarda faiz ödendiği anlamına geliyor.'' 2002 yılı Aralık ayından 2007 Ağustos ayına kadar 1 milyon YTL ve üzerindeki banka hesaplarının değeri cari fiyatlarla yaklaşık 4 kat artış gösterdiği belirtilen raporda, ''Dar gelirli aylık geliri ile geçinemezken, tüketici kredilerine ve kredi kartına doğru hızlı yöneliş borçları devasa oranlarda arttırdığı'' öne sürüldü. KESK raporuna göre, ''2002 Aralık ayında tüketici kredileri ile kredi kartı borçlarının toplam miktarı 6 milyar 605 milyon iken, 2007 Ağustos ayında bu miktar yaklaşık 13 kat artarak 84 milyar YTL'ye ulaştı. Aynı dönemde ödenmeyen kredi kartı borcu ise 9,5 kat artarak 278 milyon YTL'den 2 milyar 637 YTL'ye yükseldi. Borcunu ödemediği için takibe uğrayan kişi sayısı 200 bini buldu.''

/ ANKARA

11.01.2008


 

Reformların devam etmemesi risk

TOBB Ticaret Odaları Konsey toplantısı ortak bildirisinde, "2007'de siyasî gündemin ön plana çıkmasıyla, ekonomide atılması gereken adımlar kesintiye uğramış ve 2007, ekonomideki reformlar açısından kayıp bir yıl olmuştur'' denildi. Bildiride, önceki 5 yılda makroekonomik rakamlarda görülen düzelmenin 2007 yılında devam etmemesinin, ekonomide başlatılan dönüşüm ve modernleşme sürecinin devamı açısından ciddî bir risk oluşturduğu vurgulandı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Odaları Konsey toplantısı ortak bildirisinde, ''2007'de siyasi gündemin ön plana çıkmasıyla, ekonomide atılması gereken adımlar kesintiye uğramış ve 2007, ekonomideki reformlar açısından kayıp bir yıl olmuştur'' denildi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri, Konsey Başkanı Sinan Aygü ve Konsey üyelerinin katılımıyla, önceki gün TOBB'da gerçekleştirilen konsey toplantısına ilişkin açıklanan ortak bildiride, 2007 yılının değerlendirildiği kaydedildi.

Bildiride, önceki 5 yılda makroekonomik rakamlarda görülen düzelmenin, 2007 yılında devam etmemesinin, ekonomide başlatılan dönüşüm ve modernleşme sürecinin devamı açısından ciddi bir risk oluşturduğu vurgulandı.

Bu olumsuz tablonun sadece 2007 yılıyla sınırlı kalmasının, 2008'de atılacak adımlara bağlı olduğu ifade edilen bildiride, şu konulara dikkat çekildi:

1 - 2007'de siyasi gündemin ön plana çıkmasıyla, ekonomide atılması gereken adımlar kesintiye uğramıştır ve 2007 yılı, ekonomideki reformlar açısından kayıp bir yıl olmuştur. Bunun sonucunda büyüme oranlarında ciddi gerileme yaşanmıştır. Büyüme'deki kan kaybı, hem işsizlik sonunun çözümünü zorlaştırmakta, hem de AB ülkeleri seviyesine yaklaşmamızı önlemektedir.

2- Rekor seviyelere ulaşan dış ticaret açığı ve cari açık, ekonomideki en büyük kırılganlık kaynağı olmaya devam etmektedir. Döviz kurlarında 5 yıldır süren değerlenmenin de göz ardı edilemez etkisiyle ekonominin artan dış bağımlılığı, şirketlerimizin ayakta durmasını güçleştirmektedir. Protesto edilen senet tutarlarının 2007'nin ilk 11 ayında yüzde 44 artmış olması, iç piyasada yaşanan sıkıntıların en çarpıcı göstergesidir.

3 - Bu olumsuz tablonun sadece 2007 yılıyla sınırlı kalması, 2008'de atılacak adımlara bağlıdır. Bu çerçevede ekonomideki istikrarın başlıca sağlayıcısı olan kamudaki mali disiplin öncelikle yeniden tesis edilmeli, reel sektörümüzün rekabet gücünü artıracak mikro ekonomik reform paketi uygulamaya konulmalıdır.

4 - İşgücü üzerindeki ücret dışı mali ve idari yüklerin azaltılması yönündeki yapısal tedbirler ve bu kapsamda sosyal güvenlik reformu bir an önce hayata geçirilmelidir.

5 - Enerji'de yaşanan sıkıntıların aşılması için enerji piyasalarının serbestleştirilmesi süreci hızlandırılmalı, doğalgaz'da yaşana arz sıkıntısına karşı özel sektöre ithalat izni verilmelidir.

6 - Son zamanlarda TTK 711. madde hükmünden yararlanılarak, "çekin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasıyla çekin ödenmesinin durdurulması" uygulamasına sıkça rastlanılmaya başlanmıştır. Bu maddenin kötü niyetle kullanılmasının önüne geçecek düzenleme yapılmalıdır.

7 - Finansal Kiralama sektöründeki KDV oranlarının yüzde 1'den yüzde 18'e yükseltilmesi, özel sektör yatırımlarına darbe vuracaktır. Ama en az bunun kadar dikkat edilmesi gereken husus, kamu idaresinin artık terk etmesi gereken bu tip karar alma alışkanlığıdır. Kuralların bir gecede değiştirilmesi, güven ortamını da zedelemektedir.

8 - Turizm sektöründeki KDV'nin rakip ülkelerle aynı seviyeye çekilmiş olmasından büyük memnuniyet duyulmuştur. Ancak bu kapsama alınmayan Deniz Turizminde de KDV oranının aynı seviye çekilmesi gerekmektedir.

/ ANKARA

11.01.2008


 

Unakıtan: Leasing vergisinde geri adım yok

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, leasing sektöründe verginin yüzde 1'den yüzde 18'e kadar çıkarılmasında geri adım atmamın mümkün olmadığını söyledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MÜSİAD) katıldığı toplantıda konuşma yapan Maliye Bakanı, leasingde kazanılmış hakların yok sayılamayacağını ve geriye dönük uygulamaların da olmayacağını kaydetti.

Vergilerin düşürüleceğini ama her sektörde eşit miktarda olacağı müjdesini veren Unakıtan "Yeni dönemde vergideki ayrıcalıklar son bulacak, bunu herkes böyle bilsin" diye konuştu.

Unakıtan, 2004 yılında bütçeden AR-GE'ye 500 milyon YTL ayırırken, şimdi 1,5 milyar YTL ayırdıklarını, bir çok projeyi sıfırdan teşvik ettiklerini, parasını bizzat ödediklerin, bunlara devam edeceklerini, AR-GE harcamalarında GSMH'nın yüzde 2'sine kadar çıkacaklarını anlattı.

Çin'in bütün dünya pazarlarına ucuz işçi sunduğunu, herkesin de oraya ''harıl harıl'' gittiğini ifade eden Unakıtan konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Biliyorsunuz Çinliler komünist. O komünistler bir özelleştirme yapıyorlar aklınız durur. Bana Güler Sabancı anlattı; demişler ki (Bak burada ne kadar istersen işaret et orayı sana vereceğiz). Bizim komünistler bana hala ne özelleştirme yapıyorsunuz diye soruyorlar.

Türkiye'nin rekabet gücünün artırılabilmesi için özelleştirme yapmak şarttır. Bunun başka yolu yoktur.''

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat da leasing konusundaki yeni uygulamadan memnun olduklarını kaydederek, ''Karar doğru ama geçmişe yönelik işlemlere uygulanmamalı. Geçmişte yapılan anlaşmalardan bugün vergi almak birçok arkadaşımızı iflasa sürükler'' diye konuştu.

YARIŞMA BİRİNCİLERİ ÖDÜLLERİNİ ALDI

Üniversite öğrencilerini teknoloji alanında yeni projeler geliştirmek konusunda teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmaya 246 proje katıldı.

Yarışmada 5 proje ödüle layık görülürken, ödüle layık görülen proje sahiplerine KOSGEB, şirket kurma imkanı sağlanacak.

''Mobil cihazlardan mevcut iş uygulamalarına yeni bir geçit: Business2mobile'' projesiyle birincilik ödülünü alan Engin Deveci ve eşi

Hepşen Deveci, 20 bin YTL'lik çeklerini Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın elinden aldı.

Yarışmada, ikinciliği ''Trafik Görüntülerinden Trafik Parametrelerinin çıkarımı'' projesiyle Muhammet Balcılar alırken, üçüncülüğe ''PARE.NeT'' adlı projeyle Murat Bilici, Can Kayacan, Erman Oral layık görüldü. Teşvik ödülüne Php güvenlik makinesi projesiyle Ramazan Bellek, jüri özel ödülünü ''ileri güvenlik işlem sistemi'' projesiyle Sinan İşlekdemir kazandı. Çağlayan: "leasing sistemi dejenere edildi" İstanbul Ticaret Odası Meclis toplantısı çıkışında konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da, leasingteki KDV artışına ilişkin değerlendirme yaparken, leasing sisteminin dejenere edildiğini belirtti. Çağlayan, "Bu bir sonuçtur. Sonucu doğuran sebepler ortadadır. Amacından dışarı çıkarılmıştır" dedi. Çağlayan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile görüşeceğini dile getirerek, "Leasing konusunda vergilerin oransal boyutu tabi ki geçmişe dönük bir şey söz konusu olamaz. Geçmişe ilgili yapılmış olanların mağdur edilmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.

Ümit Kızıltepe / İSTANBUL

11.01.2008


 

Enerjide, yerli kaynaklar kullanılmalıdır

Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Merkez Yönetim Kurulu tarafından, yapılan açıklamada, enerjide, yerli kaynakların kullanılması gerektiği vurgulandı.

ESM'dan elektrik ve doğalgaz zamlarına ilişkin yapılan açıklamada, ülke enerjisinin dışa bağımlı hale gelmesi eleştirilerek şu ifadelere yer verildi:

"Doğalgazın enerjideki payı yüzde 50'ler civarındadır. Ülke enerji üretiminin de yüzde 70'i dışa bağımlı hale gelmiştir. Bu oranda, bağımlılık oranını yakalayan üretici firma ve ülkelerin vanaları kapatma eylemleri de olabilecektir. Yaşananlara rağmen önlem alınmamaktadır. Oysa bu ülkenin yerli kaynaklarının yeterliliği herkes tarafından vurgulanmaktadır."

Hükümete, enerji politikalarıyla ilgili teklif ve öneriler sunan ESM, önerilerini şu maddeler şeklinde sıraladılar:

- Hükümet, dışa bağımlı enerji politikalarından vazgeçmelidir.

- Yerli ve yenilebilir kaynaklara yönelik yatırımlara ağırlık vermeli, bunu kamuoyuyla paylaşmalıdır.

- Doğalgaz anlaşmalarını yeniden gözden geçirerek, kademeli olarak azaltılmasını ve yerine yerli kaynakları programlamalıdır.

- Termik santrallerde gerekli iyileştirmeler, yatırımlar yapılıp, çevreyle uyumu sağlayan filtrasyon sistemleri kurularak yerli kömürlerin daha fazla değerlendirilip kapasite artırımı sağlanmalıdır.

Cemil Yüzer / ANKARA

11.01.2008


 

Erdoğan: İran vanayı açacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'dan Türkiye'ye doğalgaz akışının yeniden başlatılması konusunda İranlı yetkililerle görüştüğünü belirterek, "En geç Pazartesi'ye kadar bu işi çözeceklerini söylediler. Bizim de tedbirlerimiz alınmıştır. Şu anda herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir" dedi.

Başbakan Erdoğan, TOBB Üniversitesi'nde katıldığı 27. Enerji Verimliliği Haftası programından ayrılırken, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Erdoğan, İran'ın Türkiye'ye doğalgaz akışını durdurmasına yönelik bir soruya şu cevabı verdi: ''Dün akşam gerçi Sayın Ahmedinejad ile değil ama gönderdiği temsilcisiyle görüştüm. Öyle zannediyorum ki en geç Pazartesi'ye kadar bir çözüme kavuşacak ve gaz vermeye başlayacaklar. Kendilerindeki ciddi, aşırı soğuklar sebebiyle şu anda böyle bir sıkıntıyı yaşadıklarını söylüyorlar. Türkmenistan'la olan bağlantılarında bazı sıkıntılar olduğundan söz ediyorlar. Ama en geç Pazartesi'ye kadar bu işi çözeceklerini söylediler, ifade ettiler. Bizim de tedbirlerimiz alınmıştır. Şu anda herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir.''

/ ANKARA

11.01.2008


 

Yıldız Holding, bilişim şirketlerini birleştirdi

Yıldız Holding, Bilişim ve Ambalaj Grupları Başkanı Cahit Paksoy, bilişim alanında faaliyet gösteren şirketlerini ''Yıldız Bilişim Grubu'' çatısı altında topladıklarını söyledi.

Yıldız Holding'in bilişimdeki yeniden yapılanma sürecini anlatan Cahit Paksoy, daha önce bağımsız olarak faaliyet gösteren 13 bilişim şirketini, grup içi birleşmelerle 5 ana şirket çatısı altında topladıklarını vurguladı. Paksoy bu şirketlerin; Mersa Sistem, Datateknik, Hızlı Sistem, Medyasoft ve Global İletişim şirketlerinden oluştuğunu söyledi.

Birleşmenin oluşturacağı sinerji ile agresif, sürekli ve kârlı büyüme hedeflediklerini kayden Paksoy, ''Bu grup şirketlerimiz 5 yıl içinde kendi alanlarındaki en iyi şirketler olacaklar. 2008 hedefini 1 milyar YTL dediler. Ama ben 1 milyar dolar diye bastırıyorum'' şeklinde konuştu.

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Paksoy, Grup şirketlerinin devlet ihalelerinden 2007'de ne kadar pay aldığına ilişkin bir soru üzerine Paksoy, ''Bilişim grubu şirketlerinin kamu ihalelerinden aldığı pay yüzde 13 civarında, grupla çalışma oranı da yüzde 3-4'ü geçmez'' dedi.

''Neden Ülker ismi aşağı, Yıldız Holding ismi yukarı çekiliyor?'' sorusuna da Paksoy, ''Bu boyumu aşan bir soru, ama mevcut durum bu. Ülker marka haline gelmiş ama her şeyin sahibi Yıldız Holding. Bu konuyu günün birinde daha anlaşılır hale getireceğiz'' karşılığını verdi.

Yeni Asya / İSTANBUL

11.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri