Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

301'e yine erteleme

Kaldırılması beklenirken, önce değiştirilmesi gündeme gelen, ardından bu hafta TBMM'ye sevk edilmesi beklenen 301'inci madde yine ertelendi. Basına yansıdığı şekliyle değişmesi halinde, yeni sıkıntıların doğacağına işaret eden uzmanlar, maddenin tamamen kaldırılmasını istiyor.

Kaldırılması beklenirken, önce değiştirilmesi gündeme gelen, ardından bu hafta TBMM'ye sevkedilmesi beklenen 301'inci madde yine ertelendi. Ntvmsnbc'nin haberine göre, basına yansıdığı şekliyle değişmesi halinde, yeni sıkıntıların doğacağına işaret eden uzmanlar, maddenin tamamen kaldırılmasını istiyor.

PERİHAN MAĞDEN: BELÂYA

DÂVETİYE ÇIKARILIYOR

301 ve 159. maddeler sebebiyle hakkında çok sayıda dava açılan Radikal yazarı Perihan Mağden, AKP'nin muhalefetle kötü bir uzlaşma içerisinde olduğunu ve bu uzlaşmanın demokrasiye zarar verdiğini savunarak şunları söyledi:

"Bu maddenin topyekûn kaldırılması gerekiyor, üzerinde pazarlık yapılacak bir madde değil. Pazarlık yapıla yapıla bir sürü çirkin şey oldu, mahkeme baskını oldu. AKP'nin bu maddeyi bu kadar uzatması hakiki demokrasiye geçme arzularının zayıflığının kanıtını oluşturuyor. Hakimler ve savcılar, yazarları kusurlu çocuklar olarak görüyorlar. 301. maddeyi yumuşatmak, Adalet Bakanı'nın iznine bağlamak belâya dâvetiye çıkarmak anlamına geliyor. Gerçek iyi niyet gösterisi 301. maddenin tamamen lağvedilmesiyle olabilirdi. Hem çok uzattılar, hem de bir türlü içleri gitmiyor."

CİNMEN: SİYASÎ TARTIŞMA BAŞLAR

Susurluk kazasından sonra "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık Eylemi"nin mimarı avukat Ergin Cinmen, TBMM'ye gelecek teklifin uygulamada hiçbir değişikliğe neden olmayacağını söyledi. Cinmen, 301'den dâvâ açılmasının Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi olmasının siyasî bir tartışma başlatacağını ve daha önceki 159. madde uygulamalarında Adalet Bakanı'nın hemen hemenbütün olaylarda soruşturma izni verdiğini vurguladı.

KOCASAKAL: DEĞİŞİKLİK

FARKLILIK GETİRMEYECEK

Doç. Dr. Ümit Kocasakal ise, 301. maddenin mevcut haliyle ifade özgürlüğünü engellemediğini, yapılacak değişikliğin pratikte farklılık getirmeyeceğini ifade etti. Kocasakal, mevcut uygulamada tek sıkıntının çok fazla dâvâ açılması olduğunu ancak bu sorunun, siyasî kimliği bulunan Adalet Bakanlığı'nın yargıya müdahale etmesiyle çözülemeyeceğini kaydetti.

BAYRAKTAR: ÇATIŞMA ÇIKAR

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Köksal Bayraktar, 301. maddede adı geçen suçların basın özgürlüğü, bilim hakkı ve siyasî faaliyetlerde bulunma özgürlüğü gibi ana özgürlük çeşitleriyle bağlantılı olduğunu ve mevcut maddenin son fıkrasında yalnızca eleştiri hakkından söz edildiğini hatırlattı.

Bayraktar, maddede ne tür değişiklik yapılırsa yapılsın diğer özgürlüklerle mutlaka çatışma yaşanacağını ve yeni kuşkular doğuracağını kaydetti ve şöyle dedi: "Problemler dâvâ sayısında bir azalma sağlamayacaktır. Soruşturmanın Adalet Bakanı'nın iznine bağlanmasıyla Bakan savcılar üzerinde bir vesayet kurabilir. Yapılan değişikliklerle madde yap-boz tahtasını andırıyor. Bundan sonra ne olacak? Adalet Bakanı izin verecek, savcılar ise asla dâvâ açmamazlık edemeyecek. Yargıçlar da elimiz kolumuz bağlı diyebilecek."

SANCAR: NASILYAZILIRSA YAZILSIN

SORUN ÇÖZÜLMEZ

Doçentlik tezi 159 ve 301. madde üzerine olan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Doç. Dr. Türkan Yalçın Sancar'a göre düzenlemedeki tek olumlu taraf "Türk Milleti" ifadesinin teklife girmiş olması. 301. madde nasıl kaleme alınırsa alınsın sorunun çözülemeyeceğini ifade eden Sancar, soruşturma izninin Adalet Bakanı'na bırakılmasının eskiye dönüşü simgelediğini kaydetti.

ÇALIŞLAR: SİYASÎ İRADENİN

NİYETİNE BIRAKILAMAZ

Cumhuriyet gazetesi yazarı Oral Çalışlar, 301. maddeyi "çaresizliğin ifadesi" olarak tanımlayarak değişiklik teklifiyle ilgili şunları söyledi:

"301. maddenin düşünce özgürlüğünü hedef aldığını, aydınları, düşünen insanları yargı önüne çıkarmayı ve mahkûm etmeyi hedeflediği yaşadığımız pratikten anlaşıldı. Hrant Dink'ten Murat Belge'ye, Hasan Cemal'den İsmet Berkan'a çok sayıda insan bu maddeden yargılandı ve ırkçı çevrelerin saldırısına uğradı. Bu maddenin toptan kaldırılması gerekir. Bu madde kaldırılırsa 'Türklüğe hakaret' serbest kalacaktır, gibi bir demagoji yapılıyor. Ceza kanununda yalnız Türklüğe değil herhangi bir tüzel veya özel kişiliğe hakareti cezalandıran çok çeşitli maddeler var. 301'in varlığının hiçbir gerekçesi yoktur, yalnızca düşünceyi hedef almaktadır."

/ İSTANBUL

12.01.2008


 

STK'lar komisyonlara çağrılacak

Sivil toplum kuruluşlarının yasama çalışmalarına daha aktif bir şekilde katılmalarını sağlamak üzere hazırlanan TBMM İçtüzüğü değişikliği taslağı, AKP, CHP, MHP ve DTP grup başkanvekillerine iletildi.

Meclis Başkanlığınca hazırlanan taslağa göre, Genel Kuruldaki evrak okuma görevi, katip üyeler yerine Başkanlık Divanınca belirlenecek, spikerlik eğitimi almış görevliler tarafından yerine getirilecek. Komisyonlara, hükümet temsilcisi ve uzmanlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de çağrılacak. Ölüm cezalarının yerine getirilmesiyle ilgili hükümler de daha önce yapılan Anayasa değişikliğine uygun olarak İçtüzükten çıkarılacak.

Dış denetim raporlarına ilişkin inceleme sonuçları, Başbakanlıkça TBMM Genel Kurulunun bilgisine sunulacak.

Bütçe kesin hesap ve faaliyet raporlarının görüşülmesi de yeni esaslara bağlanıyor.

İçtüzük değişikliği taslağına göre, Plan ve Bütçe Komisyonunda, "Bütçe" ve "Kesin Hesap" olmak üzere iki ayrı alt komisyon kurulacak.

Alt komisyonlar hazırladıkları raporları, Plan ve Bütçe Komisyonuna sunacaklar.

Plan ve Bütçe Komisyonu, Sayıştay tarafından sunulan raporları, ilgili komisyonlara havale edilmesi için TBMM Başkanlığına sunacak.

Komisyonlar, kendilerine gönderilen raporlarla ilgili görüşlerini 45 gün içinde Plan ve Bütçe Komisyonuna iletecekler.

Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülerek TBMM Başkanlığına sunulan Sayıştay raporları, genel görüşme konusu olacak.

Sayıştay tarafından sunulan, ancak yasama döneminin sonuna kadar Plan ve Bütçe Komisyonda ya da Genel Kurulda görüşülmeyen raporlar hükümsüz sayılacak.

/ ANKARA

12.01.2008


 

Demokrasi insanlık meselesi oldu

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, ''Bizim de Avrupalıların da cesur olması lâzım, demokrasi artık bir insanlık meselesi olmuştur, çünkü bir değer meselesidir. O konuda, Avrupa'nın bize, bizim Avrupa'ya ihtiyacı var'' dedi.

Devlet Bakanı Aydın, ''Medeniyetler İttifakı Projesi'', Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler ve demokrasinin gelişimi başta olmak üzere çeşitli konularda açıklamalarda bulundu.

İspanya'da 15-16 Ocak günlerinde yapılacak 'Medeniyetler ittifakı Forumu'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile katılacaklarını belirten Aydın, forumda siyasetçilerin yanı sıra iş adamı ve san'atçıların da yer alacağını kaydetti.

''Medeniyetler ittifakı Projesi''nin ''tuttuğunu'' dile getiren Aydın, şunları söyledi:

''Bu bizi memnun ediyor, daha sonraki seneler çok daha fazla güç bu projeye katılacaktır. Bu güç nedir? Finans gücüdür, bir sürü iş yapacaksınız onun maddî bir desteğe ihtiyaç vardır ama aynı zamanda bir sanat desteği ihtiyacı vardır. Büyük sanatçıların işin içinde olması bir güç kazandırıyor, onların bazen bir cümlesi sizin 10 konferansınızdan daha fazla etki yapabiliyor.''

TÜRKİYE'DEKİ DEMOKRATİK ANLAYIŞ

''Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir'' sözünün modern Türkiye'deki yerini, dünyanın en etkili üç kurumundan birinde anlattığını kaydeden Aydın, şöyle konuştu:

''Türkiye'yi çok iyi bildiğini iddia edenler vardı. Türkiye demokrasisi niye ilerliyor? Niye sadece Türkiye'de önemli ölçüde ilerliyor? Bu istisnanın sebebini bir türlü anlayamıyor. Ben bunu, geriye doğru giderken, evvela bunu, kültür anlayışıyla bağdaştırıyorum. Osmanlı tecrübesinden bahsettim. O insanlar dinlerini ciddiye alırlardı. Dolayısıyla Hristiyan'a, Yahudi'ye dinlerinde özgür olma hakkını verirken, sadece siyasi düşünmüyorlardı. Kendi dinlerinin bir buyruğu, emri olduğunu biliyorlardı. Demek ki, bir temelimiz var. Demek ki, ta İslâma kadar gidip dayanan bir temeli var demokratik anlayışın, ruhun gelişmesinin.''

''BAZEN ÇELME TAKIYORLAR''

AB ve demokrasi sürecine de değinen Aydın, şunları söyledi: ''Türkiye'de demokrasiye, bazen çelme falan takıyorlar ama sonunda kalkıyor yürüyor. Bunu köklerden yola çıkarak anlattığınız zaman demokrasinin ilerlemesi beklendiktir, demokrasinin Türkiye'de tökezlemesi değil. Onun için biz demokratik açığımızı önemli ölçüde kapattık. Bitti mi? Uygulama alanında hala ciddî sorunlarımız var, pek çok şeyi halletmemize rağmen. Onları da, inşallah, Türk siyaseti, rasyonel Türk siyaseti, geleceği iyi gören Türk siyaseti... O eksiklikleri tamamlayacağız. İnşallah, biz demokrasinin gelişmiş olduğu bir dünyada yaşayacağız. Kendimizi ciddiye alalım. Avrupa, kalkıp da, 'Türkiye olmazsa ne olur?'... Türkiye olmazsa çok şey olur, orada boğulup kalırsın. Demokrasi nasıl gidecek Türkiye yastık bölge mi olacak? Sadece, aman ha, 'gelince şöyle bir esnesin, o çarpma bize gelmesin' derseniz. Bizim de, Avrupalıların da cesur olması lâzım, demokrasi artık bir insanlık meselesi olmuştur. Çünkü bir değer meselesidir. O konuda, bizim bize, Avrupa'nın bize, bizim Avrupa'ya ihtiyacı var. Avrupa, bizim için son derece önemli bir yumuşak güç olmuştur. O yumuşak gücü de Türkiye iyi değerlendiriyor.''

/ ANKARA

12.01.2008


 

Başoğlu: Büyükelçiye İsrail vahşetini hatırlattım

İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Lavy, Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu'nu ziyaret etti. Ziyarette Lavy ile Başoğlu arasında İsrail-Filistin meselesi konusunda söz düellosu yaşandı.

Başoğlu'na ziyareti ve basına kapalı bölümde cereyan eden diyaloğu sorduk.

* İsrail Büyükelçisi ile görüşme isteği kimden geldi?

İsrail Büyükelçiliği'nden geçen hafta sendikamıza telefon gelmiş. Büyükelçinin beni ziyaret etmek istediği söylenmiş.

*Ziyaretin sebebi nedir peki?

Sebebi nedir, niye beni seçti bilmiyorum? Belki şöyle olabilir; Ben Filistin-İsrail meselesi ile ilgili ilgileniyorum. İsrail'in vahşetiyle ilgili resim sergileri açmıştık. Belki benimle yüz yüze görüşmek, tanışmak istedi. Talep ondan geldi. Oturduk konuştuk.

*Filistin meselesiyle ilgili görüşleriniz ve faaliyetleriniz amacına ulaşmış demek ki.

Evet. Geçen ay Annapolis'te toplantı yapıldı. Ondan sonra yaptığım açıklamada, "Toplantı sonunda da görülüyor ki İsrail barış istemiyor. Filistin'i teslim almak istiyor" dedim. Daha önce de resim sergisi açmıştım. Bundan önceki büyükelçi bunlarla ilgilenmedi.

* Toplantıda ziyaret sebebiyle ilgili diyalog geçti mu?

Hayır.

* Sizden başka ziyaret ettiği sendikalar olmuş mu?

Bilmiyorum. "TOBB'a da gideceğim" dedi. Ben de "Türk-İş'e bağlıyım orayı da ziyaret edin" dedim.

*Gazeteciler ayrıldıktan sonra görüşme nasıl bir seyir izledi?

Gazeteciler buradayken "Sorunun nasıl çözüleceğini baş başa konuşalım" dedi. Ben, "Mahmut Abbas'la kalıcı bir çözüm bulamazsınız" dedim. Bana "Hamas'ı da unutmamak lâzım" dedi. "Doğru" dedim. Bunun üzerine büyükelçi ayağa kalktı.

* Tepki mi gösterdi?

Tepki değildi. Belki sorunun çözümünü benimle konuşmak istememiştir. Bir tepki protesto söz konusu değil.

* İsrail'in, Filistinli çocukları öldürmesi ile ilgili sözlerinize nasıl bir karşılık verdi?

Büyükelçi Lavy, "İsrail ile Türkiye arasında çok yakın ilişkiler var" dedi. Ben de "Üst düzeyde ilişkiler çok iyi ama Türk halkı bu ilişikleri desteklemiyor. Çünkü her gün gazetelerde, televizyonlarda haberleri görüyor. İsrail'in koca tankları Filistinli çocukları öldürdüğünü görüyor. İki de bir Filistin tarafına geçip tanklarınızla adamları tutuklayıp hapishanelerinize koyuyorsunuz. Halkımız bunu doğru bulmuyor" dedim.

*Bu sözlerinizi nasıl karşıladı?

Belki benden "Evet, İsrail'le aramız çok iyidir" gibi bir şeyler bekliyordu. Ben tam tersini söyledim. "Hatta sizi incitmek istemiyorum ben ev sahibiyim. Ölçülü konuşuyorum" dedim. Bana "İsrailli çocuklar da ölüyor" dedi. Ben de "Siz güçlüsünüz arkanızda ABD var. Barışın sağlanmasında size önemli görev düşüyor" deyince "Filistinlilerin de etkisi var" diye cevap verdi.

*Görüşmeyi nasıl algıladınız peki?

Büyükelçi sanki Hamas'a hayat hakkı tanımak istemiyor. Bunu açıkça söylemiyor ama bu gözleniyor. "Mahmut Abbas'la bunu çözerseniz daimi olmaz. Orada seçim oldu siz seçilmiş milletvekillerini ve bakanları tevkif ettiniz, bunu bizim toplumumuz kabul etmiyor. İki devlet arasında barışı kalıcı yapmak istiyorsanız tepedeki iyi ilişkileri halkla desteklemeniz lazım. Yoksa kalıcı olmaz" dedim.

* İsrail Büyükelçiliği'ne iade-i ziyarette bulunacak mısınız?

Ona, "Madem bu karşılıklı ben de gelirim. Bu karşılıklı ilişkileri devam ettirirsek birbirimize olumlu katkılarımız olur" dedim. O da "Ben de sizi bekliyorum" dedi. Aradan bir süre geçince nezaketen ziyarete gidebilirim.

Kemal Benek / ANKARA

12.01.2008


 

'Yeni sınır ötesi harekâtı' iddiası

Kuzey Irak Televizyonu Türk savaş uçaklarının Irak'ın kuzeyini bombaladığını iddia etti. Güvenlik kuvvetleri, TBMM'den geçen tezkerenin ardından Kuzey Irak'taki PKK kamplarını 3 kez vurmuştu. Operasyonlar konusunda Genelkurmay Başkanlığı, bir açıklama yapmadı.

Güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonları, eksi 20 dereceye varan soğuk havada devam ediyor. Mehmetcik karadan arazi arama taramalarını sürdürürken; Diyarbakır'dan kalkan F-16 savaş uçakları da havadan destek veriyor.

Şırnak'ta kırsalında da terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlar aralıksız sürdürülüyor. Operasyonlar Cudi ve Kato dağları ile Bestler Dereler, Küpeli ve Kel Mehmet bölgelerinde yoğunlaştırıldı. Önceki gün sakin bir gün geçiren İkinci Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı'nda dün hareketli saatler yaşandı. Diyarbakır'dan F-16 savaş uçakları peş peşe havalandı. Kalkan savaş uçaklarının Irak'ın kuzeyini bombaladığı iddia edildi. Saat 10.30 sıralarında kalkan 8 adet F-16 savaş uçakları, sınır bölgesine gitti. Uçaklar sınır bölgesinde keşif uçuşları yaptı.

Öte yandan Kuzey Irak Televizyonu ise Türk savaş uçaklarının Irak'ın kuzeyini bombaladığını duyurdu.

Güvenlik güçleri TBMM'den geçen tezkerenin ardından Kuzey Irak'taki PKK kamplarını 3 kez vurmuştu.

/ DİYARBAKIR

12.01.2008


 

Gül Mısır yolcusu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in resmi davetlisi olarak 14-16 Ocak tarihleri arasında Mısır'ı ziyaret edecek.

Cumhurbaşkanı Gül, 14 Ocak Pazartesi akşam saatlerinde Ankara'dan Kahire'ye hareket edecek. Abdullah Gül için resmi karşılama töreni, 15 Ocak Salı Günü yapılacak. Cumhurbaşkanı Mübarek ile baş başa görüşecek olan Gül, daha sonra heyetler arası görüşmelere katılacak. Kahire'deki temasları çerçevesinde Mısır Meclis Başkanı Fethi Surur, Başbakan Ahmed Nazif ve Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt'i de kabul edecek Cumhurbaşkanı Gül, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ile de bir araya gelecek. Cumhurbaşkanı Gül, çok sayıda işadamının da katılacağı gezi çerçevesinde yapılacak Türkiye-Mısır İş Konseyi toplantısına da katılacak. Gül, 16 Ocak Çarşamba günü ise Kahire'nin dışında Türkiye'ye tahsis edilen Serbest Sanayi Bölgesi'nin temel atma törenine katıldıktan sonra Mısır'ın İskenderiye kentine geçecek. Cumhurbaşkanı Gül burada, Yeni İskenderiye Kütüphanesini gezecek.

/ ANKARA

12.01.2008


 

Diziler gayrî meşrû hayatı özendiriyor

Aileyi Koruma Derneğinden yapılan açıklamada, çok izlenen dizilerde yer alan gayrîmeşrû ilişkilerin, aşk ile süslenip sunulduğuna dikkat çekildi. "Yazılı ve görsel basında aldatan kadınlar neden hep gündemde?" diye sorulan açıklamada, "Bu da yetmiyormuş gibi, magazin programları gazete ve dergilerin paparazzileri aracılığıyla gündemin ilk sırasına oturtuluyor" denildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Medya denetimi Türk aile yapısının değerleriyle örtüşen bir çerçevede gerçekleştirilmelidir. Aslında bu bütün dünyada böyledir. Örneğin İsrail'de 'Sex and the City' adlı dizi, ahlâkı bozduğu gerekçesiyle yasaklanmıştır. Değerleriyle yücelen halkımızdan ve basından bu konudaki hassasiyetlerini, vatandaşlık hakkını kullanarak gerekli mercilere iletmesini istiyoruz."

12.01.2008


 

Su tasarrufu şart

Yeni Yeraltı Suları Yasası çıkarılarak, yaklaşık 30 bin kaçak kuyunun denetim altına alınmasıyla, inşaatına başlanan ve 5 yıl sonra Konya Ovası'na yılda 414 milyon metre küp su verecek Mavi Tünel'den 3-4 katı daha fazla suyun geri kazanılabilmesinin mümkün olduğu bildirildi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Jeoloji Mühendisi Aytekin Diken, pek çok çiftçinin tarlasına kaçak kuyu açma yoluna gittiğini, oysa yasal düzenlemeyle birlikte kooperatif sistemi oluşturması durumunda, bir bölgedeki çiftçilerin ortak kuyu kullanır hale geleceğinin altını çizdi. Diken, ''Yeni Yeraltı Suları Yasası çıkarılarak yaklaşık 30 bin kaçak kuyunun denetim altına alınmasıyla, inşaatına başlanan ve 5 yıl sonra Konya Ovası'na yılda 414 milyon metre küp su verecek Mavi Tünel Projesi'nden 3-4 kat fazla su geri kazanılabilir'' diye konuştu. Diken, yapılacak yasal düzenlemelerle, her yıl Konya Kapalı Havzası'ndan çekilen 2.8 milyar metreküp suyun yaklaşık yarısının tasarruf edilebileceğinin hesaplandığını anlattı.

Konya'nın merkez Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Faruk Çöklü ise küresel ısınmanın kuraklık şeklinde etkisini gösterdiği Konya'da, su tasarrufu yapılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

/ KONYA

12.01.2008


 

Marmaris ormanları kamerayla izleniyor

Orman Genel Müdürlüğünün Bilkent Üniversitesi ile yürüttüğü ''Bilgisayarlı Görmeye Dayalı Orman Yangını Bulma ve İzleme Sistemi'', pilot bölge seçilen Muğla'nın Marmaris ilçesinde faaliyete geçirildi.

Marmaris Orman İşletme Müdürü Enver Demirci, orman yangınlarında erken müdahalenin önemli olduğunu ifade ederek, sistemin yangınların kısa sürede tespit edilmesini sağlayacağını belirtti.

/ MARMARİS

12.01.2008


 

Küçüklere sigara satanlara ağır ceza

İstanbul Pendik'te, 18 yaşından küçüklere sigara satıldığı tesbit edilen 3 işyerine 15 gün süreyle kapatma cezası verildi. İnternet kafelerde sigara içilmesine de 2007 yılında toplam 26 bin 540 YTL para cezası kesildi.

Pendik Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 3 işyerinde 18 yaşından küçüklere tek tek sigara satıldığının tespit edilmesi üzerine Pendik Belediyesi Encümeni söz konusu işyerlerine geçici kapatma cezaları verdi. İlgili mevzuat gereği verilen 15 günlük kapatma cezaları, aynı durumun tekrarı halinde işyerlerinin faaliyetten men edilmesine dönüştürülebilecek.

ALIŞKANLIKLAR DEĞİŞECEK

Sigara içme yasağı kapsamını genişleten kanunun yasallaşması, günlük hayatı da etkileyerek bazı vatandaşların alışkanlıklarında değişikliklere yol açacak, alışkanlıklarda yaşanan değişiklikler ise kuruyemişten, klimaya kadar bir çok pazarı, sektörü etkileyecek.

Kanun yürürlüğe girmeden bazı vatandaşlar sigara bırakmaya hazırlanıyor. Sigara bırakmak isteyen vatandaşlar dolayısıyla sigara bırakma merkezlerinde hareketlilik yaşanırken, önümüzdeki dönemde bu merkezlere başvuranların sayısında da artış olması bekleniyor. Sigara bırakmak isteyen bazı vatandaşlar da psikologlardan destek alıyor.

Sigara içmeyi bırakan kişilerin yöneldiği ürünlerin başında ciklet geliyor. Sigara kullanımını kısıtlayıcı yasaların uygulamaya geçmesi ile ciklet ve şeker tüketiminde de artış bekleniyor.

/ İSTANBUL

12.01.2008


 

Sigara yasağına Yeşilay desteği

Yeşilay TBMM'de kabul edilen 4027 sayılı Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarını Önleme Yasasının uygulanmasında devlete ciddî katkılar sağlayacak. Sağlık Bakanlığı, Üsküdar Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TOOB ve birçok sendika, oda ve dernek ile işbirliği yaparak, denetimlerde "gönüllü müfettişlik" uygulaması getirecek.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Temsilcilerinin birlikte hazırladıkları proje ilgili makamlara sunulacak. Yeşilay ve Sağlık Bakanlığının Blumberg için hazırladıkları projede, dört ay sonra yürürlüğe girecek yasanın iyice benimsenmesi ve uygulamada çıkabilecek sorunların asgariye indirilmesi hedefleniyor.

Projeye büyük katkısı olan Yeşilay, özellikle denetim ve takip konusunda devlete en önemli desteği verecek. Yasayı ihlal edenleri ikaz edecek olan Yeşilay, yasaya uyulmadığı takdirde ilgili makamların ceza kesmesini de sağlayacak.

Sağlık Bakanlığı ile bu konudaki çalışmaları yürüten Yeşilay Genel Sekreteri Ahmet Sırrı Arvas: "Yeşilay ülkemizdeki bütün şube ve temsilcilikleri ve binlerce gönüllüsü ile devletimizin yükünü hafifletmeye, sağlıklı bir neslin yetişmesine, sağlıklı bir toplumun oluşmasına katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Bu konuda AB ülkeleri ciddî mesafeler aldılar. Avrupa'da Sivil Toplum Kuruluşları çok güçlü bir ekonomiye sahipler. Toplumu çıkacak olan yasalara hazır hale getiriyor, kamuoyu oluşturuyorlar. Biz de ülkemizde bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu yasanın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Bu bir adımdır. Ülkemiz adına büyük bir başarıdır ve takdir edilecek bir durumdur. Yeni projelerimiz ve güçlü çözümlerimizle, daha çok yol kat edeceğimize, geliştirdiğimiz projelerle insanlığa faydalı olacağımıza canı gönülden inanıyoruz" diye konuştu.

İŞYERLERİ DE ETKİLENİYOR

Türkiye'de vatandaşlar gibi iş yerleri de, sigara içme yasağına hazırlanıyor. Yasağın uygulanmasına aylar kala bazı iş yerleri sigara içen çalışanları için çözüm arayışına girerken, kapalı mekanlarda sigara içilemeyecek olması, çalışanları iş yerlerinin önüne çekeceğe benziyor. Kanunun yürürlüğe girmesiyle restoran ve lokanta müşterilerinde artış, otel ve eğlence merkezleri müşterilerinde ise düşüş bekleniyor. Bazı eğlence merkezlerinin ise açık alan oluşturma düşüncesi bulunuyor.

/ ANKARA

12.01.2008


 

Doğu'da Sibirya soğukları bir hafta daha sürecek

Sibirya soğuklarının etkisini sürdürdüğü Doğu Anadolu Bölgesi'ne bağlı 8 ilde 131 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. Önceki gece Ağrı'da hava sıcaklığı -31 derece olarak ölçüldü.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, önceki gece ölçülen en düşük hava sıcaklıkları sıfırın altında olmak üzere Ağrı'da 31, Erzurum ve Kars'ta 28, Ardahan'da 26, Iğdır'da 21, Erzincan'da 16 derece oldu.

Bir hafta daha Sibirya soğuklarının etkisini sürdürmesi beklenen bölgede, günün en yüksek hava sıcaklıkları ise sıfırın altında olmak üzere Ardahan'da 15, Erzurum ve Ağrı'da 14, Kars'ta 13, Erzincan'da 7, Iğdır'da da 5 derece olması bekleniyor. Bölge genelinde sabah saatlerinde yaşanan yoğun sis karşısında yetkililer sürücüleri uyarırken, kara yollarına çıkan araç sürücülerinin de yanlarında zincir, takoz ve çekme halatı bulundurmaları istendi.

Sibirya soğuklarının yaşandığı bölgede sabah saatlerinde okula giden ilköğretim okulu öğrencilerinin yaşadığı zorluklar da velileri çileden çıkardılar. Birçok öğrenci velisi aşırı soğuklar sebebiyle okulların tatil edilmemesine tepki gösterdiler. Erzurum Su ve Kanalizasyon İdare yetkilileri, aşırı soğuklar sebebiyle 2 bini aşkın su sayacının patladığını bildirdiler.

/ ERZURUM

12.01.2008


 

Yarıyıl tatilinde ödev verilmesin

Milli Eğitim Bakanlığı , öğrencilerin proje ve performans görevleri ile ilgili olarak ders öğretmenlerinin, görevlerin yerine getirilmesinde gerekli rehberliği yapmaları ve velileri masrafa zorlayacak görevlerin öğrencilere kesinlikle verilmemesi uyarısında bulundu.

Edinilen bilgiye göre, öğrencilerin sürece dayalı olarak değerlendirilmesini sağlayan proje ve performans görevleri ile ilgili Bakanlığa bazı şikâyetler ulaştı.

Sözlü ve yazılı yapılan şikâyetler, "ulaşılması zor kaynaklardan proje ve performans görevleri verilmesi'', ''ders öğretmenlerinin yeterince rehberlik yapmaması'', ''bir kısım ödevlerde kullanılan malzemelerin pahalı olması nedeniyle imkânı olmayan velilerin malzemeleri teminde zorlanması'', ''ödevlerin çoğunlukla internet üzerinden hazırlandığı, çalışmaların öğrenci katkısını içermemesi'', "çalışmaların içerikleri yerine daha çok görselliklerinin değerlendirildiği'', ''oldukça sık verilen görevlerin öğrencinin evdeki zamanının büyük bir bölümünü aldığı ve buna bağlı olarak velilerin de öğrenciye yardımının kaçınılmazı olduğu, bu ödevleri çoğunlukla velilerin yaptığı, bu nedenle de performans görevlerinin amacına hizmet etmediği'' yönünde oldu.

Şikâyetler doğrultusunda Bakanlık, görevler ile ilgili olarak ders öğretmenlerinin, görevlerin yerine getirilmesinde gerekli rehberliği yapmaları ve velileri masrafa zorlayacak görevlerin kesinlikle verilmemesi uyarısında bulundu.

Ayrıca, öğrencilere verilecek proje ve performans görevlerinde sınıf düzeyinin ve okulun bulunduğu çevrenin gözetilmesinin önemine dikkat çekildi. Bakanlık, konuya ilişkin olarak yarıyıl tatili ile ilgili de uyarı yaptı. 25 Ocak 2008 tarihinde yarıyıl tatiline girecek ilköğretim öğrencilerine okuma alışkanlığı kazandırılması yönünde öğretmenler tarafından seviyelerine uygun ve Bakanlıkça tavsiye edilen kitapların önerilmesi istendi. Bunun dışında öğrencilerin dinlenmelerine fırsat vermek amacıyla her ne şekilde olursa olsun yarıyıl tatilinde ödev verilmemesi ve kurs düzenlenmemesi uyarısında bulunuldu.

/ ANKARA

12.01.2008


 

TV ve bilgisayarı bilinçli kullanın

Kütahya Özel Konuralp Eğitim Kurumları'nda öğrenci velilerine yönelik "Bilgili Anne ve Babalar" konulu seminerde konuşan eğitimci yazar Ziya Köse, "Televizyon ve bilgisayarı bilinçli kullanın ve kullandırın" dedi.

Köse, ailede çocuk eğitimi üzerinde durdu. Eğitimci Yazar Ziya Köse, hayatından örneklerle sağlıklı, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmenin püf noktalarını anlattı. Velilere, çocuklarını yetiştirirken dikkat etmeleri gereken konuları örneklerle açıklayan Köse, televizyon ve bilgisayarın bilinçli kullanılması konusunda velileri uyardı. Velilerin öncelikle kendilerine güvenmeleri gerektiği üzerinde duran yazar, öğrencilerin kendi hedeflerini kendilerinin belirlemeleri gerektiğini vurguladı. Anne babaların öncelikle kendi aralarındaki sevgi iletişimine dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Köse, gülümsemenin gücünden bahsetti. Çocukların bilgi dağarcığını yanlış kaynaklardan doldurmaması için azamî dikkat sergilenmesi gerektiğini kaydeden Köse, özellikle internet konusunda velilerin hassas davranmasını istedi.

/ KÜTAHYA

12.01.2008


 

Çocuklar, oynayarak kuş gribini öğrenecek

Tarım Bakanlığı ve UNİCEF tarafından kuş gribi hastalığı hakkında çocukların bilgilenip eğitilmesine katkı sağlamak amacıyla birçok il ve ilçeye çok sayıda eğitim materyali gönderildi.

"Kuş şehri" adı altında verilen bu oyun setleri, daha çok kuş gribine yakalanma riski fazla olan Ağrı, Aydın, Batman, Bursa, Diyarbakır, Iğdır, Kars, Konya, Muğla, Balıkesir, Şanlıurfa, Erzurum, Hakkâri, Bitlis ve Van olmak üzere 15 il müdürlüğüne gönderildi.

Bismil İlçe Tarım Müdürlüğü, bakanlık tarafından kendilerine gönderilen bin 500 adet 'Kuş Şehri' oyun setini merkez ve köy okullarına vererek, çocukların kuş gribi hakkında bilgilenmeleri sağlandı.

Bismil İlçe Tarım Müdür Vekili Mehmet Taha Işık, "Kuş gribiyle alâkalı bakanlık tarafından bize gönderilen bu eğitici oyun setleri, çocuklar için hem oyun, eğlence hem de bu hastalığın tedbir yollarını oyun oynayarak öğrenme imkânı veriyor" dedi.

/ DİYARBAKIR

12.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri