Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

İnandırıcılık artık sözden değil, eylemden geçiyor!

Başbakan Erdoğan geçen gün hükümetinin 'eylem planı'nı açıklarken güzel şeyler söyledi, Türkiye için pembe bir gelecek çizdi.

Şaşırtıcı değil.

Hiçbir iktidar yoğurdum kara demez. Tayyip Erdoğan da bir istisna değil bu konuda...

Benim aklıma takılan bazı soru işaretleri var.

Mesela, hükümetinin Avrupa Birliği konusundaki kararlılığını belirtti Erdoğan.

İyi güzel.

Ama bunu söylemek yetmiyor.

Bir de inandırıcılık sorunu var.

Çünkü, Erdoğan hükümeti AB ile ilgili olarak son iki yılda ipe un serdi.

2008'de bu değişecek mi?..

Bilemiyorum.

AB yolunda mesafe alabilmek için öncelikle atılması gereken bazı adımlar var, uzun zamandır gündemde bekleyen.

Bunlardan biri 301.

Hükümet bu konuda tam iki yıldır patinaj yapıyor. Bugün de durumun değiştiği kanısında değilim. Bölük pörçük medyaya yansımış olan hükümet önerisinin '301 sorunu'nu bu haliyle çözeceğine ihtimal veremiyorum.

Demokrasi ayıbı devam edebilir.

AB ile gerçekten mesafe alabilmek için önümüzdeki bir başka konu, örneğin Güney Kıbrıs ve limanlar...

Bu açıdan da soru işaretleri varlığını sürdürüyor. Başbakan Erdoğan günü geldiğinde gerekeni yapabilecek mi?..

Bir başka konu:

Kürt sorunu...

Başbakan Erdoğan çok fazla telaffuz etmekten hoşlanmasa da, Kürt meselesi bugün Türkiye'nin AB yolunun üstünde duruyor, durmaya da devam edecek.

Erdoğan elbette biliyor bu gerçeği. PKK ve terör konusunun bugün için ön plana çıkıyor olmasına rağmen, Kürt sorununda silahın değil siyasetin belirleyici olduğunun, olacağının farkında.

Bunun sıkıntısını yaşıyor.

Erdoğan da biliyor, çok uzun yıllardır kanayan yaranın sadece terör ve yoksulluğa indirgenemeyeceğini...

Ancak, tıpkı 301 konusunda olduğu gibi, Kürt sorununu da neresinden, nasıl tutacağı konusunda zorlukları var, demin belirttiğim gibi sıkıntıları var.

Nereden mi kaynaklanıyor bunlar?

Örneğin parti içi dengeler...

Unutulmasın, AKP'de güçlü bir milliyetçi damar var. Bu yüzden AKP'de bazı kanatlar, Kürt sözcüğüyle birlikte meselesinin de çok fazla telaffuz edilmesinden hoşlanmıyorlar. 301'de olduğu gibi burada da yoğun bir milliyetçilik anlayışı su yüzüne vuruyor.

Bir yanda bu gerçek var.

Öbür yanda da askerle ilişkiler konusu olabilir. Bir ihtimal, askerle dengeler de Kürt meselesine yaklaşımla ilgili olarak Başbakan Erdoğan'a bazı açılardan fren koyuyor olabilir.

Üçüncü olarak:

Erdoğan'ın Kürt sorunundan neyi anladığı konusu da akla takılıyor.

Özetle:

Türkiye'nin AB yolculuğu, yalnız PKK'ya karşı haklı mücadeleye devam etmekten değil, Kürt sorununa da çözüm üretmekten, 301 gibi demokrasi ayıplarını da yok etmekten geçiyor.

Ve bütün bunlar hiç kuşkusuz siyasal kararlılığı gerektiriyor. Bu kararlılığı gösterecek olan da Başbakan Erdoğan'dan başkası değil.

Kısacası:

İnandırıcılık artık 'söz'den değil, 'eylem'den geçiyor!

Milliyet, 12.1.2008

Hasan Cemal

13.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Bu planla take-off zor

  Apo'yla görüşen komutan kimdi?

  Siyasetin kara yüzü.

  İnandırıcılık artık sözden değil, eylemden geçiyor!

  Tarihe güvenmeli miyiz?

  Hayır Sayın Başbakan, AB'yi uyutuyorsunuz


 Son Dakika Haberleri