Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Başbakan Erdoğan’ın hukuk ve demokrasi sınavı...

Türkiye hukuk devleti olacaksa... Demokratik hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla işlerlik kazanması samimiyetle isteniyorsa...

O zaman iki güncel konu var, mutlaka aydınlatılması gereken:

Biri, Hrant Dink cinayeti.

Öteki, Ergenekon Operasyonu.

Arka planda iç içe geçen bu iki konuda ipin ucu eğer kararlılıkla çekilirse, karışık gibi görünen yumak bir anda çözülebilir. Suikast çeteleri tüm derin bağlantılarıyla sergilenebilir.

Hiç kuşkunuz olmasın.

Susurluk gibi devleti hukuk dışılığa iten ve kökü derinlere giden suç örgütleri bütün ilişkileriyle adaletin karşısına çıkarılırsa, bizim siyasal sistemimiz de sonunda bağırsaklarını temizlemeye başlar.

Bu bir hukuk sınavıdır.

Bu bir demokrasi sınavıdır.

Türkiye bu hukuk ve demokrasi sınavından geçemediği sürece siyasal istikrarı gerçek anlamıyla yakalayamaz.

Biliyorum, buna dudak bükenleri.

Oysa yanılıyorlar.

Susurluk’u düşünün.

Susurluk, Türkiye’de Kürt sorununun daha kötüleşmesine yol açtı. Susurluk, bu ülkede hukuk devletinin gelişmesine, demokratikleşmeye büyük darbeler indirdi.

Türkiye bundan kaybetti.

AB yolu baltalandı.

Aş ve iş sorununun çözümü için yaşamsal olan yatırım ortamı bütün olan bitenden olumsuz etkilendi. Hukuk devleti ve yargı çıtası yüksek olmayan Türkiye’ye gerektiği kadar dış sermaye akmadı.

Öte yandan Kıbrıs’ı düşünün.

Bu konuya fazla kafa yormayanlar için ilk bakışta dolambaçlı ya da karmaşık gelebilir.

Ama öyle değil.

Susurluk’ta vurup Kürt sorununu çözümsüzlüğe itmeye çalışan derin odaklar, Kıbrıs sorununda da çözümsüzlüğün şampiyonluğunu yaptılar.

Bunun için el altından vatan haini listeleri dağıttılar. Nokta dergisinin kapatılmasına ve mahkemeye verilmesine yol açan 2003-2004 döneminin darbe tertipleri askerin üst kademelerine kadar uzandı.

Ancak, zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün engellediği bazı demokrasi karşıtı tertipler Kıbrıs’ta başarılı oldu.

KKTC’de Annan planına yüzde 65 evet çıkmasına bir şey yapamadılar ama Kuzey Kıbrıs’ın Güney’le birlikte AB’ye girişini önlediler. Böylece, Türkiye’nin AB ile müzakere sürecini aksatıcı bir set çekilmesini sağladılar.

Türkiye’nin AB yolunu önemseyenler, bu noktayı hiç akıllarından çıkarmasınlar. Susurluk’ta topa vuranlar... Kıbrıs’ta çözümsüzlüğe sarılanlar... Sarıkız-Ayışığı isimlerini de taşıyan 2003-2004 darbe tertiplerinde adı geçenler, bazı büyük paşalar...

Şemdinli’yi yapanlar...

Cumhuriyet gazetesine bomba atıp sonra da o kanlı Danıştay saldırısını gerçekleştirenler...

Geçen yılın Çankaya Savaşları kapsamında, Cumhuriyet mitinglerini arka planda kalarak düzenleyenler, ...

Hrank Dink cinayetinde sahne alanlar, tetikçiler, azmettiriciler...

Ve Ergenekon’cular...

Hiç kuşkunuz olmasın, bütün bunlar ilk bakışta karmaşık gibi gözüken bir yumağın içinde yer alıyor. Oysa hepsi birbiriyle bağlantılı. Hiçbiri birbirinden kopuk değil.

Yine hiç kuşkunuz olmasın, bütün bu karanlık odak ve ilişkiler Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletinin ‘yeminli düşmanları’dır. Suikast çeteleri, cinayet tetikçileri perde arkasında ve kuytu köşelerde bunun için örgütlendiler.

Örneğin Kürt meselesi ne kadar işin içinden çıkılmaz hale getirilirse, PKK ve terör sorunu ne kadar azdırılırsa, örneğin Kıbrıs ne kadar çözümsüzlüğe mahkum edilirse, ya da Ermeni sorunu ne kadar derinleştirilirse, Türkiye’nin de o kadar hukuk ve demokrasiden, AB hedefinden uzaklaşacağını bilirler.

Demokrasinin yeminli düşmanları bütün bunların peşindedir, suikastlarıyla, cinayetleriyle, bombalı, vatan hainli komplolarıyla...

Tehlikenin farkında mısınız?

Eğer bu tehlikenin farkındaysanız, o zaman bütün bu ilişki ağlarına, Ergenekon’culara, Kızılelma’cılara sakın dudak bükmeyin. Çünkü Türkiye’nin istikrar, kalkınma ve refah yolunda yürüyebilmesi için, aş ve iş sorunlarını çözebilmesi için, demokratik hukuk devletiyle AB hedefinden sapmaması lazım.

Asıl tehlike burada!

Bunun için, yazımın başında da belirttiğim gibi, Hrant Dink cinayetinin ve Ergenekon Operasyonu’nun sonuca ulaştırılması, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi sınavıdır.

Türkiye bu sınavı geçebilecek mi?

Yoksa iyi başlayan süreç, geçmişte birçok kez olduğu gibi. bir yerde tıkanıp kalacak mı?..

Bu sorunun en baştaki muhatabına gelince, elbette Başbakan Erdoğan’dan başkası değildir.

Milliyet, 14.2.2008

Hasan CEMAL

15.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Danıştay: Başörtüsü Atatürkçülüğe aykırı

  Başbakan Erdoğan’ın hukuk ve demokrasi sınavı...

  Mücadele gerçek mi?

  İlhan Selçuk 301’den yargılanır mı?

  Baskının etkisi: ‘Öğrenilmiş çaresizlik’


 Son Dakika Haberleri