Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Kırsal kesimde yoksulluk arttı

ATO’nun hazırladığı rapora göre, 2006 yılında, şehirlerde yoksul ve aç sayısı azalırken, kırsal kesimde yaşayanlar arasında açların sayısı arttı. “Yoksulluğun Resmi” raporuna göre, gelir dağılımındaki uçurum, şehirlerle kırsal kesim arasında derinleşti.

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) hazırladığı rapora göre, 2006 yılında, şehirlerde yoksul ve aç sayısı azalırken, kırsal kesimde yaşayanlar arasında açların sayısı arttı. ATO’nun hazırladığı “Yoksulluğun Resmi” raporuna göre, gelir dağılımındaki uçurum, şehirlerle kırsal kesim arasında derinleşti. ATO’nun “2006 Yoksulluğun Resmi Raporu”nda, 2006 yılında yoksul sayısının 2005 yılına göre 1 milyon 751 bin kişi azalarak 12 milyon 930 bin kişiye gerilediğine dikkat çekildi. Aynı dönemde yeterli besin alamayan kişi sayısının da 623 bin’den 539 bine düştüğü ifade edilen raporda şöyle denildi: “Bu olumlu tablo, yerleşim yerleri bazında ele alındığında aynı iç açıcılık devam etmedi. Kentsel yerleşim yerlerinde yoksul ve aç sayısı azalırken, kırsal yerleşim yerlerinde yoksul sayısında düşüş, açların sayısında ise artış görüldü. Kırsal bölgelerde, yoksul sayısı 288 bin azalışla 8 milyon 706 bine gerilerken, aç sayısı 182 bin artarak 521 bine ulaştı. Kırsal kesimde yaşayan 106 bin kişi de yoksulluktan kurtulurken, 182 bini açlık sınırına geriledi.”

5.3 milyon çocuk yoksul

Rapora göre, yoksulluk en çok çocukları vurdu. 2006 yılında Türkiye genelinde yoksulluk sınırının altında yaşayanların oranı yüzde 17.81 seviyesinde iken, çocuklarda bu oran yüzde 25.23 oldu. 2006 yılında 15 yaş altındaki 5.3 milyon çocuğun yoksulluk içinde, yani yeme, barınma, sağlık ve eğitim gibi insanî ihtiyaçlardan mahrum yaşamak zorunda kaldığı, 5.3 milyon yoksul çocuğun 1.7 milyonunun şehirlerde, 3.6 milyonunun kırsal bölgelerde yaşadığı vurgulandı.

“Soğanın cücüğü bile, açlar için hayal”

Dört kişilik bir ailede, kişi başına açlık sınırı 2003 yılında 42 YTL iken, 2006 yılında 51.25 YTL’ye yükseldiği, fert başına açlık sınırının üç yılda yüzde 22 arttığı, buna karşılık, enflasyon hesaplamasında kullanılan 125 gıda maddesinden 67’sinin fiyatlarındaki artışın daha fazla olduğu dile getirildi.

Raporda, “Fakirin zengin olunca yemeyi hayal ettiği ‘soğanın cücüğü’ bile üç yıllık dönemde açlık sınırının üzerinde, yüzde 26.8’lik oranda arttı” denildi.

“Günde 458 kuruşu bozdur bozdur harca”

TÜİK’in verilerine göre, 2006 yılı yoksulluk sınırının dört kişilik hanede aylık 549 bin YTL olduğu ifade edilen raporda, şöyle denildi: “Yoksulluk sınırında yaşayan dört kişilik ailenin 230 YTL’yi gıda, 319 YTL’yi de gıda dışı harcamalar için ayırdığı hesaplanıyor. 2006 yılında, yoksulluk sınırında yaşayan dört kişilik ailede kişi başına düşen günlük harcama tutarı ise 458 YKr oldu.

Bir kişi, günlük 192 YKr’ye karnını doyururken, barınma, giyinme, sağlık, eğitim ve yakacak gibi tüm ihtiyaçları için harcayabileceği miktar 266 YKr oldu. Yani, yoksul vatandaş, günde 458 YKr’yi bozdurup bozdurup harcayarak bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı.”

/ ANKARA

11.03.2008


 

Vatandaşa vergi yağacak

Belediye Gelirleri Yasa Tasarısı yeniden Meclis gündeminde. Tasarıda, il özel idareleri ve belediyeler için emlak vergisi, ilân ve reklam vergisi, eğlence vergisi, elektrik ve gaz tüketim vergisi, konaklama vergisi, çevre temizlik vergisi olmak üzere 6 vergi öngörülüyor.

Belediye Gelirleri Yasa Tasarısı yeniden Meclis gündeminde. Belediye gelirlerini artırmayı amaçlayan düzenleme vatandaşın cebini daha da yakacak pek çok vergi ve harç düzenlemesi getiriyor. Belediyelerin toplayacağı vergi kalemlerini genişletmeyi de planlayan hükümet, belediye gelirlerini 4.2 milyar YTL artırmış olacak. Tasarıda, il özel idareleri ve belediyeler için emlak vergisi, ilân ve reklâm vergisi, eğlence vergisi, elektrik ve gaz tüketim vergisi, konaklama vergisi, çevre temizlik vergisi olmak üzere 6 vergi öngörülüyor. Tasarıya göre yerel yönetimlere bütçeden aktarılan pay da yüzde 20 oranında artırılacak. Tasarıyla belediyelere, konserden sinemaya, kafeden otellere kadar bütün eğlence yerlerinden ve tatil beldelerinden vergi toplama yetkisi veriliyor.

EMLÂK VERGİSİNDE YÜZDE 100’E VARAN ARTIŞ

Halen konutlardan alınan binde 1’lik emlâk vergisi yeni düzenleme ile binde 1.5’e yükselecek. Büyükşehirlerdeki konutlarda ise binde 1.5’ten binde 3’e çıkarılacak. Arsa ve arazilerden alınan vergiler de yüzde 70 ila 100 oranında artırılacak.

ARACINI PARK EDENDEN VERGİ

Kamu alanlarını geçici süre kullananlar da vergi kapsamına alındı. Aracını sokağa park edenlerden saatlik 2, günlük 7 YTL harç ücreti kesilecek. Üç saati aşanlar da günlük harç ödeyecekler.

SOKAK AYDINLATMA FATURALARA YANSIYACAK

Belediyelerin ödemediği sokak aydınlatma bedeli de elektrik faturalarına yansıtılacak. Binaların üzerinde belli bir süre için yapılan ilân ve reklamların her metrekaresinden haftalık 10 YTL vergi alınacak.

/ ANKARA

11.03.2008


 

Tüzmen’den enflasyon itirafı

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Merkez Bankasının sürdürdüğü enflasyon hedefinde yüzde 100’ün üzerinde bir sapma olduğunu söyledi. Tüzmen, “Bizim hedefimiz gerçekçi olmalı. Şu anda yüzde 4 hedef koyup yüzde 9 çıkarsa o zaman inandırıcılığınız azalır, ciddiyetiniz azalır diye düşünüyorum” dedi.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ve yönetim kurulu üyelerinin ziyaretinde konuşan Devlet Bakanı Tüzmen, Trakya’dan başlayarak, Güneydoğu ve Doğu Anadolu sınır illerini kapsayan bölgelerden gelir ve kurumlar vergisi alınmaması önerisinde bulundu.

“Sınır illerinde 10 yıl süreyle gelir

ve kurumlar vergisi kalkmalı”

Bu bölgeden alınan vergilerin toplam vergilere oranının yüzde 4 ile 8 arasında olduğunu hatta bazı illerde bu oranın binde 2’lerde olduğuna dikkat çeken Tüzmen, “Madem almıyoruz; alamıyoruz böyle bir etkinlik yok o zaman almayalım. 10 yıl süreyle gelir vergisini ve kurumlar vergisini buralardan tahsil etmeyelim. Böyle bir çalışmayı önerdim ve ilgili arkadaşlarımızda bu çalışmayı yapıyor” diye konuştu. Tüzmen, bu teşviğin aynı zamanda polis, asker, doktor, öğretmeni de kapsayacağını belirterek, “Gelir ve kurumlar vergisi alınmadığı zaman bu sınır illerindeki istihdam edilen personelin kazancı, firmaların geliri artmış olacak. Böyle olunca insanlar orada çalışmak isteyecektir. Biz böyle bir çalışmayı gerçekleştirmiş olursak o zaman göç kırılmış olacak ve tersine göç başlayacak” dedi. Kurumlar ve gelir vergisinin olmadığı ülkelerin hızla geliştiğini anlatan Tüzmen, “Buyrun Sungapur, İrlanda, Dubai aldı yürüdüler. Çin’in büyümesinde de bu var” şeklinde konuştu.

Merkez Bankası’nın sürdürdüğü enflasyon hedefinde yüzde 100’ün üzerinde bir sapma olduğunu hatırlatan Tüzmen bir soru üzerine, “bizim hedefimiz gerçekçi olmalı. Şu anda yüzde 4 hedef koyup yüzde 9 çıkarsa o zaman inandırıcılığınız azalır. Ciddiyetiniz azalır diye düşünüyorum” diye konuştu.

/ ANKARA

11.03.2008


 

Maliyeciler alış verişe çıkacak

Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy, fahri vergi müfettişliği ve maliyecilerin cebine para koyup, onların alışverişe çıkarılması uygulamasının yapılacak yasal düzenlemenin hemen ardından hayata geçirileceğini söyledi.

Ulusoy, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ‘’Bir vergiyi tümüyle kaldırıyoruz’’ dediği veraset ve intikal vergisiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi. Çalışmalarda bir kaç alternatifli bir taslak ortaya çıktığını kaydeden Ulusoy, ‘’Çalışmalarımız 10 gün içinde tamamlanır. Sanıyorum yeni düzenleme de kısa zamanda çıkarılır’’ açıklamasında bulundu.

Meclis’te çeşitli Kanunlarda düzenleme öngören tasarıya iki düzenleme ekleterek fahri vergi müfettişliği ve maliyecilerin cebine para koyup, onların alış verişe çıkarılması uygulamasına başlayacaklarını Ulusoy, “Memurumuzun cebine para koyacağız. Çıkacak, vatandaş gibi alış verişini yapacak. Fiş veriliyorsa problem yok, çıkıp gidecek. Ama fiş verilmiyorsa, fiş vermeyen işletme için (Ben Maliyeciyim) diyerek, cezaî işlem yapacak.’’ Vergi borçlularının SMS’lerle uyarılması uygulaması için de hazırlığın sürdüğünü dile getiren Ulusoy, vergi borçlularına bankada haciz uygulamasının devam edeceğini de söyledi.

/ ANKARA

11.03.2008


 

Sanayi üretimi, yüzde 11.7 arttı

Türkiye’nin sanayi üretimi bu yılın Ocak ayında, 2007 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 11.7 oranında arttı. Sanayi üretimindeki artış, 2007 Ocak ayında yüzde 15 olmuştu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 Ocak ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre Ocak’ta imalat sanayinde yüzde 11.7, madencilik sektörü yüzde 7, elektrik, gaz ve su sektörü de yüzde 12.4 üretim artışı görüldü. 2007 yılı Ocak ayında ise üretim, imalat sanayide yüzde 15.5, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 11.4, madencilik sektörü yüzde 16.5 artmıştı.

İmalat sanayi alt sektörleri itibarıyla değerlendirildiğinde ise Ocak’ta, geçen yılın aynı ayına göre en fazla üretim, yüzde 78.8’lik artışla diğer ulaşım araçları imalatında gerçekleşti. Söz konusu ayda üretim, taşıt araçları ve karoseri imalatı yüzde 46.4, büro muhasebe bilgi işlem makine imalatı yüzde 45.1, kâğıt ve kâğıt ürünleri imalatı yüzde 26.9 arttı.

/ ANKARA

11.03.2008


 

Döviz alımında MB frene bastı

Merkez Bankası, döviz alım ihalelerinde günlük alım miktarının üst sınırını 90 milyon dolardan 45 milyon dolara indirdi.

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, son dönemde gelişmiş ülke ekonomilerinde durgunluk yaşanabileceğine ilişkin beklentilerin artmasıyla, diğer gelişen ülke piyasalarında olduğu gibi Türkiye döviz piyasalarında da oynaklığın arttığına işaret edilerek, günlük alım miktarının aşağı çekildiği bildirildi. Buna göre, 10 Mart’tan itibaren günlük döviz alım ihalelerinde alımı yapılacak tutarın 15 milyon doları ihale ve 30 milyon doları opsiyon olmak üzere en fazla 45 milyon dolarına düşürülmesi kararlaştırıldı.

11.03.2008


 

İMKB, en hızlı düşen borsa

İngiliz The Economist dergisinin 8 Mart sayısında, dünyadaki belli başlı 59 menkul kıymetler borsası endeksinin yılbaşından bu yana izlediği seyir karşılaştırmalı olarak değerlendirildi.

Buna göre 31 Aralık 2007 ile 5 Mart 2008 arasındaki dönemde ulusal döviz cinsi üzerinden endeks değerine göre en hızlı düşüş gösteren borsa, İMKB oldu. İMKB endeksinin 43 bin 468 olduğu 5 Mart itibariyle 2007 sonuna göre yüzde 21.7 gerileme olduğu belirlendi. The Economist’in 2008 yılı için yaptığı tahminlere göre cari işlemler açığının millî gelire oranında ise Yunanistan, İspanya ve Türkiye başı çekiyor. 2008 yılında Yunanistan’ın milli gelirinin yüzde 12’si, İspanya’nın yüzde 9.1 Türkiye’nin ise yüzde 7.4’ü kadar cari açık vereceği öngörülüyor.

/ LONDRA

11.03.2008


 

İstikbal Suriye’de ilk mağazasını açtı

İstikbal Mobilya, Suriye’de açtığı ilk mağazası ile dünyada yayılmaya devam ediyor. İran ve Irak’taki mağazaları yanında Suriye’deki yeni mağazası ile Ortadoğu’daki yapılanmasını güçlendiren İstikbal, yurtdışı mağaza sayısını 191’e yükseltti.

İstikbal’in Suriye’deki ilk mağazası şehrin en yoğun merkezlerinden biri olan Şam-Halep yolu üzerindeki Harasta’da bulunuyor. Suriye mağaza açılışında konuşma yapan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan vekili Şükrü Boydak “İstikbal; Türkiye’deki gücünü yurtdışına da emin adımlarla taşıyan lider bir marka. Bugün Suriye’de ilk İstikbal mağazamızı açmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çok kısa zamanda Şam- Harasta yanında Halep, Lazkiye, Hama, Humus ve Tartus gibi Suriye’nin farklı bölümlerinde yeni mağazalar açacağız ve hız kesmeden Ortadoğu’daki mağaza atağımızı güçlendireceğiz. 2008 yılında yurtdışı bayi ağını güçlendirerek dünyanın farklı bölgelerine ürünlerimizi ulaştırmayı sürdüreceğiz.”dedi.

Yeni Asya / ŞAM

11.03.2008


 

Zorlu Enerji petrol arayacak

Zorlu Enerji, yüzde 73 iştiraki Zorlu Petrogas ve Amity Oil’in İzmir, Muğla ve Adana’daki çeşitli sahalarda petrol aramaya yönelik olarak Petrol İşleri Genel Müdürlüğü nezdinde gerçekleştirdiği ruhsat başvurularının kabul edildiğini bildirdi.

Zorlu Enerji‘den İMKB’ye yapılan açıklamaya göre, Zorlu Petrogas İzmir ve Muğla’daki toplam iki sahada, Amity Oil ise Adana’daki bir sahada dört yıl süreyle petrol arayabilecek. Zorlu Petrogas, Amity Oil’in yüzde 100 hissedarı konumunda bulunuyor.

/ İSTANBUL

11.03.2008


 

Tüketici sorunları eyleme dökülüyor

15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü sebebiyle Tüketici Hakları Derneği, bir hafta boyunca düzenleyecekleri etkinliklere ilişkin “Tüketici Hakkını Arıyor” isimli eylem takvimini açıkladı.

Tüketici Hakları Derneği Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında eylem takvimini Dernek Genel Başkanı Turhan Çakar açıkladı. Çakar, bir hafta sürecek etkinlikleri şu şekilde açıkladı:

11 Mart Salı, Saat 11:00 : EGO’nun doğalgaz bölümünün (Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.) özelleştirilmesine ilişkin bir basın toplantısı yapılacaktır.

13 Mart 2008 Perşembe saat 12:00 : Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF)’nun düzenlediği Türk Telekom’un sabit soygununa son demek için; 15 martta “ sabit hat” kullanmayalım konulu eylem yapılacaktır.

14 Mart 2008 Cuma saat 11:00 : Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve Biyogüvenlik yasa girişimi konusunda bir basın toplantısı yapılacaktır.

17 Mart 2008 Pazartesi saat: 11:00 : “Çocuklara yönelik reklâmların çocuklar üzerindeki etkisi” konulu bir basın toplantısı yapılacaktır.

19 Mart 2008 Çarşamba saat:11:00 : “Elektriğin pahalı olmasının arkasındaki gerçekler” konulu bir basın toplantısı yapılacaktır.

22 Mart 2008 Cumartesi: “Sağlık Hakkımız ve Sağlıkta Dönüşüm Programının Götürdükleri” konulu Panel düzenlenecektir.

Basın mensuplarının sorularını da cevapayan Turhan Çakar, dernek olarak yaptıkları girişimlerin somut bir neticesinin olup olmadığı sorusu üzerine, “Açtığımız, spesifik olarak tüketicilere açtırdığımız ve kazandığımız bir çok dâvâ var. Fakat kazandığımız davalarda bir “uygulamaya geçememe” problemi var. Sadece davalarda değil, tüketici haklarına yönelik çıkartılan mevzuatlar da uygulanmıyor. Türkiye’de genel olarak bir uygulama problemi var. AB’ye uyum sürecinde tüketici hakları için yapılması gereken gelişmeler de uygulanmıyor Yasal yükümlülüklerdeki eksik düzenlemelerin düzeltilmesi gerekiyor” cevabını verdi.

Tüketicinin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlara da değinen Çakar, şöyle konuştu: “Tüketicinin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlar var. Tüketicinin alım gücü günden güne düşüyor. İnsanlar beslenme, giyim, ısınma gibi en temel gereksinimlerini bile karşılayamayacak durumdalar. Bunun çözümü için de yardım paketleri dağıtılıyor ki, bu insanların onurlarını kırmaktadır.”

Cemil Yüzer / ANKARA

11.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri