Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Ebru, Anadolu insanı gibidir

Kastamonulu ebru ve hat ustası Rafet Küllüoğlu, 30 yıllık sanat hayatında 2 binin üzerinde kişiye kurs verdi, 30’dan fazla sergi açtı. Küllüoğlu, ebru sanatının en önemli isimleri arasında yer alan Mustafa Düzgünman’ın öğrencisi olduğunu dile getirerek, ustasının kuşaklar arasında köprü oluşturarak, bu sanatın yaşamasında önemli katkıları olduğunu söyledi.

1970 yılında ebru sanatıyla tanıştığını belirten emekli öğretmen Rafet Küllüoğlu, meslek hayatının ardından Münire Medresesi’nin bulunduğu çarşıda bir dükkân kiralayarak, çalışmalarını burada sürdürdüğünü belirtti. Ustasından aldığı dersler doğrultusunda, ebrunun yeni nesillere aktarılması için yüzlerce öğrenciye ders verdiğini kaydeden Küllüoğlu, bu sayede birçok kişinin ruhunu ve gönlünü aydınlattığını anlattı.

Ebrunun kişiler üzerinde bir terapi etkisi bulunduğunu ifade eden Mustafa Küllüoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

‘’Ebruyla uğraşan insanlar, sonsuz güzelliğin peşindedir. Renklerin bir ahenkle iç içe geçişini seyredenler, aynen tasavvufta olduğu gibi manevi bir huzur bulur. Ebru, Anadolu insanı gibi birlik, beraberlik ve hoşgörüyü simgeler. Boyayı ilk attığınız açılır, ikincisinde ise attığınız ilk boya ona yer açar. İkinci boya da üçüncüye... Bütün boyalar su üzerinde adeta dans eder ve düzenli bir şekil alır. Anadolu insanı da böyledir. Farklı kültür ve yaşayış tarzı olanlar, karşılıklı hoşgörü ve dayanışma içindeki halleri ile ebruyu andırırlar.’’

Ebru sanatının psikolojik sorunları olan kişilerin tedavisinde etkili olduğunu belirten Rafet Küllüoğlu, özellikle Osmanlı döneminde bir çok hastanın rehabilitasyonunda bu sanatın etkin bir şekilde kullanıldığını kaydetti.

Küllüoğlu, ebrunun tarihi geçmişinin 8. yüzyılda Orta Asya’ya uzandığını dile getirerek, Avrupalıların ise 18. yüzyıldan sonra ebruyla tanıştığını hatırlattı.

1989 ile 1997 yılları arasında Türkiye’nin dört bir tarafında özel kurslar açtığını kaydeden Küllüoğlu, bugüne kadar çoğunluğunu öğretmenlerin oluşturduğu 2 binin üzerinde öğrenci yetiştirdiğini kaydetti.

Hat sanatıyla da uğraştığını ifade eden Rafet Küllüoğlu, bu güne kadar açtığı 30’dan fazla serginin büyük ilgi gördüğünü sözlerine ekledi.

/ KASTAMONU

01.04.2008


 

2. Ankara Kitap Fuarı sona erdi

Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen 2. Ankara Kitap Fuarı sona erdi. Dokuz gün süren fuara on binlerce kitapsever katılırken aralarında Yeni Asya Neşriyat’ın da bulunduğu birçok yayınevi fuar boyunca imza töreni, seminer ve okuyucu buluşmaları ile sürdü.

Fuarın son gününde Yeni Asya Neşriyat yazarlarından İslâm Yaşar ve Süleyman Kösmene kitaplarını imzalayıp, okuyucularıyla sohbet ettiler. Her iki yazara da okuyucuları tarafından büyük ilgi gösterilirken, stant önünde uzun kuyrukların oluştuğu görüldü.

Cemil YÜZER / ANKARA

01.04.2008


 

Taş ustası yetiştirilecek

Şanlıurfa Belediyesi, şehir merkezindeki tarihi yapı ve sokakların restorasyonunu sürdürmek ve bu meslekte yeni kalifiye eleman yetiştirmek için, ‘’taş ustalığı’’ kursu açacak.

Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Fevzi Yücetepe, belediye olarak, ‘’Eski Urfa’’ya ayrı bir önem verdiklerini vurguladı. Bu düşünceyle şehirdeki tarihî yapıları ve sokakları aslına uygun restore edip, turizme kazandırmaya çalıştıklarını ifade eden Yücetepe, bu iş için sayıları giderek azalan taş ustalarından, 2 usta ve 3 yardımcısını belediyeye çalışan bir şirket bünyesinde, hizmet alımı yoluyla istihdam ettiklerini söyledi. Şehirdeki tarihî yapıların restore edilmesi için kalifiye elemana ihtiyaç duyduklarını anlatan Yücetepe, bu kapsamda ‘’taş ustalığı’’ kursu açmayı kararlaştırdıklarını kaydetti.

/ ŞANLIURFA

01.04.2008


 

Irak müzesi, eserlerine kavuşuyor

Irak'ta savaşın ilk günlerinde yağmalanan sanat eserlerinden bir kısmı, işgalin 5’inci yıldönümünde yine eski yerlerinde.

rak Ulusal Müzesi’nden çalınan 2 binden fazla eserin bulunduğu açıklandı; ama binlerce eser hâlâ kayıp. Nisan 2003’te Irak Müzesi’nden 15 bin kadar parça çalınmıştı. Bugüne kadar 10 bin parça bulundu, geri kalanlar hâlâ aranıyor. Paha biçilemeyen bazı eserlerin özel koleksiyoncuların elinde olduğu tahmin ediliyor.

/ BAĞDAT

01.04.2008


 

Diyarbakır’a dev kültür merkezi

Medeniyetler şehri Diyarbakır’da bir dönem Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü olarak kullanılan alanın büyük çaplı kültür merkezine dönüştürülmesi için çalışmalar sürdürülüyor.

Alınan bilgiye göre, Diyarbakır, şehrin ortasında yer alan ve daha önce Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olarak kullanılan alan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilmesinin ardından, Türkiye’nin sayılı kültür merkezilerinden birine kavuşmuş olacak. Yaklaşık 15 bin metrekarelik alan üzerine yapılması planlanan ve 7 milyon YTL’ye mal olması öngörülen merkezin, gelecek ay temelinin atılacağı bildirildi. Yaklaşık 3 yıl içinde hizmete sunulması planlanan merkezin uluslararası sanatsal faaliyetlere ev sahipliği yapabilecek nitelikte olacağı belirtildi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Tevfik Arıtürk, Diyarbakır Kültür Merkezi’nin Yenişehir beldesinde 14 bin 736 metrekarelik alanda yapılacağını söyledi.

01.04.2008


 

Müzik dünyasına yeni bir ses

Sanatçı Ziya Uğur çoğunluğu kendi söz ve bestelerinden oluşan ve “Sonsuza Doğru” ismini taşıyan albümü ile müzik dünyasındaki yerini alıyor.

Albümün müzik yönetmenliği ve aranjörlüğünü ise yine bir başka sanatçı, Hasan Sağındık yapmış. Hb production etiketini taşıyan albüm tematik olarak tasavvuf merkezli bir alandan sesleniyor. Bilindik tasavvuf albümlerinden farklı olarak alt yapı ve aranje mantığı bakımından farklı saundları hissettiren albüm bu açıdan da dikkate değer.

01.04.2008


 

Kitap okumuyoruz

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Muammer Yaşar Özgül, Türkiye’de kitap okuma oranının yüzde 4’ler civarında olduğunu belirterek, ‘’Bu gerçekten çok acıklı ve üzüntü verici bir durumdur. Bu sayıyı mutlak surette artırmamız gerekiyor’’ dedi.

Kütüphane Haftası dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığında düzenlenen faaliyette konuşan Özgül, kütüphanelerin tarihinin M.Ö. 3000 yılına uzandığını, bilinen ilk kütüphanenin M.Ö. Asurlar tarafından oluşturulduğunu, ancak Irak’taki kazıların bundan çok önce de kütüphane kurulduğunu ortaya çıkardığını ifade etti.

Osmanlı döneminde de kütüphanelere büyük önem verildiğini anlatan Özgül, insanların her zaman kitaba ve okumaya ihtiyacı olduğunu vurguladı. Türkiye’de bugün modern kütüphaneler kurulduğunu, yayınevlerinin de çok sayıda kitap yayınladığını belirten Özgül, şunları kaydetti:

‘’Türkiye’de kitap okuma oranı yüzde 4’ler civarında. Bu, gerçekten çok acıklı ve üzüntü verici bir durumdur. Eğer gelişmek istiyorsak okuyan bir toplum olmalıyız.’’

Kişi başına düşen kitap alımının gelişmiş ülkelerde 100, Türkiye’de ise 10 dolar düzeyinde olduğunu ifade eden Özgül, kütüphanelerin ve kitap sayılarının artırılmasının yanı sıra esas görevlerinin insanların okumasını sağlamak olduğunu dile getirdi.

Muammer Yaşar Özgül, Okul Kütüphaneleri Otomasyon Sisteminin (OKUT) tanıtılmasının ardından kitap sergisinin açılışını yaptı.

/ ANKARA

01.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri