Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Dünya ekmek derdine düştü

DÜNYA piyasalarında gıda fiyatlarında artış hız kesmiyor. BM, artışın kalıcı olduğunu belirterek, milyonlarca kişinin açlık tehdidi altında olduğu uyarısını yaptı. Açları doyurmak için acilen ihtiyaç duyulan paraysa sadece 500 milyon dolar. Başta pirinç olmak üzere birçok üründe yaşanan fiyat artışları hız kesmiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) son raporuna göre, uluslar arası pirinç fiyatları, Ocak ayından bugüne kadar ortalama yüzde 20 oranında arttı.

Uzmanlara göre, tonu 800 dolara yaklaşan pirincin fiyatı önümüzdeki üç ay içinde 1000 doları bulacak. Ancak fiyatları hızla artan tek ürün pirinç değil. FAO, gıda maliyetlerinin 2006’dan 2007 yılına kadar dünya genelinde yüzde 23 arttığını bildirdi. Bu dönemde tahıl fiyatları yüzde 42, yemeklik yağın fiyatı yüzde 50, süt ürünlerinin fiyatı ise yüzde 80 yükseldi.

Pirinç fiyatları Türkiye’de dünya piyasalarının oldukça üzerinde yüzde 130’a varan oranlarda zam gördü. Yoksul yiyeceği olarak görülen bulgur fiyatı da Türkiye’de kuraklık gerekçe gösterilerek son 1 yılda yüzde 155 oranında arttı. Son haftalarda bulgur satışları önemli ölçüde artış gösterirken, pirinç satışlarında azalma yaşanıyor.

FAO: FİYATLARDAKİ ARTIŞ KALICI

FAO, küresel çapta kargaşayı tetikleyen gıda fiyatlarının tırmanmasının büyük ihtimalle kalıcı olduğunu ve dünya çapında günde bir dolar ve altında yaşayan milyonlarca kişiyi tehdit ettiğini belirtti. Değişmeyen talep, stok azlığı ve yeni ihracat kısıtlamaları sonucu tahıl fiyatlarının arttığı kaydedilirken, yine de sıkı bir tedarik durumuyla sıkıntının azaltılabileceği ve dünyada tahıl üretiminin bu yıl yüzde 2.6 arttırılarak rekor düzey olan 2.16 milyar tona çıkmasının beklendiği de belirtildi.

MISIR VE HAİTİ’DE 6 KİŞİ ÖLDÜ

BM, önlenemeyen artışın dünya çapında siyasî istikrarsızlığa ve şiddet dalgası yapacağı uyarısında bulunuyor. Bazı ülkelerde yaşanan protestolar da BM’nin uyarısını haklı kılıyor. Mısır’da hafta başındaki iki gün süren gösterilerde 1 kişi ölmüş, Haiti’de gıda fiyatlarındaki artışı protesto gösterilerinde yağmalamalar ve polisle çatışmalar olmuş 5 kişi ölmüştü. Tunus’un orta kesimlerinde Redeyef’te, hayat pahalılığı ve işsizliği protesto eylemlerinde polisle göstericiler arasında üç gündür çatışmalar meydana geldiği haber veriliyor.

ACİLEN, 500 MİLYON DOLAR GEREK

Zengin ülkelere, krize müdahale etmeleri için çağrı üzerine çağrı yapılıyor. Açları doyurmak için acilen ihtiyaç duyulan paraysa 500 milyon dolar düzeyinde.

KİMİ BENZİN DERDİNDE, KİMİ KARNINI DOYURMAK İÇİN UĞRAŞ VERİYOR

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, son gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi: “Birçok kişi benzin depolarını doldurmanın derdine düşerken, birçok kişi de karınlarını doyurmak için uğraş veriyor. Bu her geçen gün zorlaşıyor. Son iki ayda pirincin fiyatı yüzde 75 yükseldi. Buğdayın fiyatı geçen yıl yüzde 120 arttı.”

FİYATLAR NEDEN ARTIYOR?

Özellikle Çin ve Hindistan’ın artan talebi, küresel ısınmanın etkileri, petrol fiyatındaki önlenemez yükseliş ve hububatın biyoyakıt üretimine hammadde yapılması, gıda fiyatındaki artışın temel sebepleri olarak sıralanıyor.

13.04.2008


 

Motorine büyük zam

AKARYAKIT ürünlerinden motorinin litre fiyatı BP, Opet ile Petrol Ofisi bayilerinde 13-14 YKr arttı.

Motorinin litre fiyatı Ankara’da BP’de 2,81 YTL’den 2,95 YTL’ye, Opet ve Petrol Ofisi bayilerinde 2,82 YTL’den 2,96 YTL’ye yükseldi. İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakalarında, motorinin litre fiyatı Opet bayilerinde 2,79 YTL’den 2,93 YTL’ye, Petrol Ofisi bayilerinde ise 2,81 YTL’den 2,95 YTL’ye çıktı. İzmir’de de motorinin litresi Opet bayilerinde 2,78 YTL’den 2,92 YTL’ye ve Petrol Ofisi’nde 2,80 YTL’den 2,94 YTL’ye yükseldi. Bu arada kalorifer yakıtı da 8-9 Ykr arttı.

/ ANKARA

13.04.2008


 

Pirinç ucuzlayıncaya kadar almayın

TÜKETİCİ Hakları Merkezi (TÜ-MER) Genel Başkanı Ömer Keser, tüketicileri fiyatlar normale dönene kadar pirinç ve bulgur satın almamaya davet etti.

Son günlerde pirinç fiyatlarında yaşanan fahiş fiyat artışlarını yaptığı yazılı açıklama ile değerlendiren TÜ-MER Başkanı Keser, Türkiye’de yaşanan gerginlik ortamını fırsat bilen vurguncuların, tüketicinin temel gıda maddelerinden olan bulgur ve pirinç fiyatlarında oynamalar yaparak tüketicileri mağdur ettiklerini belirtti. Zamlara gerekçe olarak bütün dünyada yaşanan kuraklık faktörünün gösterildiğini, aracı ve diğer kurumların birbirlerini itham ettiğini kaydeden Keser tarafların, yaşanan fırsatçılığın sorumluluğunu üzerinden atmaya çalıştıklarını savundu. Ömer Keser, bu aşamada, TÜ-MER olarak, Türkiye tüketicisine çağrıda bulunduklarını belirterek, ‘’Son günlerde temel gıda maddelerine yapılan fahiş zamların ardındaki vurgunculara tepki göstermenin zamanı gelmiş ve geçmektedir. Tüketici adına kamuoyu oluşturmak ve tepkisiz kalmamak amacıyla Türkiye tüketicisini, tüketimden gelen gücünü kullanarak fiyatlar normale dönene kadar pirinç ve bulgur satın almamaya, fahiş zamlar ile satılan ürünleri tercih etmemeye ve alternatiflerini kullanmaya davet ediyoruz’’ dedi.

/ İSTANBUL

13.04.2008


 

Güler Sabancı: Ekonomi bıçak sırtında

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye ve dünya ekonomisinin bıçak sırtında olduğunu ve belirsizliklerin arttığını söyledi. Sabancı, reformların hızla tamamlanması gerektiğine dikkat çekti.

NTV’nin yayınına katılan Güler Sabancı, küresel ekonomik krizin belirsizlikleri artırdığını, Haziran sonunda değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti. İkinci yarıda belirsizliklerin azalmasını beklediklerini ifade eden Sabancı, 2008 yılı için temkinli bir bütçe çalışması yaptıklarını belirterek, “Bu nedenle revizyon yapmaya ihtiyaç duymadık. Tamamını olmasa da bu gelişmelerin bir kısmını öngördüğümüz kanısındayım” dedi. Sabancı, Türkiye’nin artık kriz karşılamakta daha güçlü olduğunu, ancak mevcut siyasî sürecin belirsizlikleri arttırdığını kaydetti. “Bu krizi en az darbe ile geçirmeliyiz” diyen Sabancı, yapısal reformların hızla tamamlanması gerektiğini vurguladı.

/ İSTANBUL

13.04.2008


 

TEPAV: Sağlıkta darboğaza giriliyor

SAĞLIK harcamalarının son sekiz yılda yüzde 40 arttığını belirleyen TEPAV, kamu sağlık sisteminin ciddi bir finansman darboğazına girmek üzere olduğu uyarısında bulundu.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstikrar Enstitüsü’nün mali izleme raporunda sağlık harcamaları değerlendirildi. 1999-2007 döneminde sağlık harcamalarının reel olarak yüzde 40 arttığına dikkat çekildi. İstikrar programlarının uygulandığı bir dönemde sağlık harcamalarının bu ölçüde artmasının, eğitim başta olmak üzere diğer kamu harcamaları üstündeki tasarruf baskısını yoğunlaştırdığı vurgulandı. Sağlık harcamalarındaki artışın, sosyal güvenlik kurumlarının sağlık harcamalarıyla yeşil kart harcamalarındaki artıştan kaynaklandığı belirlendi. Yeşil kart harcamalarının gayrı safi yurtiçi hasılaya oranı 8 yılda yüzde 254 arttı. Sosyal güvenlik kurumlarında ise bu artış yüzde 60 oldu. İki alandaki yükseliş, toplam sağlık harcamalarındaki artışın yüzde 70’ini oluşturdu. Enstitü, kamu sağlık sisteminin ciddî bir finansman darboğazına girmek üzere olduğuna işaret etti.

/ ANKARA

13.04.2008


 

“Borçkolik bir ekonomiye sahibiz”

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Türk ekonomisinin 521 milyar doları bulan bir borç yüküyle ‘borçkolik’ bir yapıya büründüğünü söyledi.

Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) aylık olağan toplantısına katılan İlhan Kesici, dünya ve Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin iç ve dış borcunun gittikçe arttığına dikkat çeken Kesici, “2003 yılının başında AKP hükümeti iş başına geldiği zaman devletin toplam borcu 174 milyar dolar idi. Aradan geçen beş senede bu rakam 296 milyar dolara çıktı.” dedi. Kesici, Türk özel sektörünün borcunun da bu süre zarfında 44 milyar dolardan 148 milyar dolara çıktığına işaret etti. Türkiye coğrafyasındaki iktisadî kıymetlerin hep bu borçlar münasebetiyle meydana getirildiğini ifade eden Kesici, şöyle konuştu: “Normal insanların borç miktarı ise beş sene içinde 4 milyar dolardan 77 milyar dolara çıktı. 2003 yılının başında devletin özel sektör ve insanların toplam borcu 222 milyar dolarmış. Özelleştirme hariç bu rakamın ulaştığı nokta 5 senede 521 milyar dolar. Bu da Türk ekonomisinin ‘borç kolik’ bir hale geldiğini gösteriyor.”

/ ANTALYA

13.04.2008


 

Yıllık döviz gideri 200 milyar doları aştı

SON beş yılda yabancı sermaye girişlerinin dövizi ucuzlatması sonucu yaşanan ithalat patlaması sebebiyle dış ticaret ve cari işlemler açıkları hızla büyüyen Türkiye’nin büyük bölümü ithalata olmak üzere bir yılda yaptığı toplam döviz harcaması 200 milyar doları aştı.

Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye’nin Şubat sonu itibariyle son bir yıldaki döviz gideri 171 milyar 181 milyon doları ithalata olmak üzere toplam 200 milyar 181 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Döviz giderleri içinde ithalattan sonra en büyük kalemi 11 milyar 912 milyon dolarla faiz oluşturdu. Son bir yılda yurt dışı taşımacılık hizmetleri dolayısıyla dışarıya 6 milyar 679 milyon dolar ödenirken, Türk vatandaşlarının yurt dışındaki tu-rizm harcamaları da 3 milyar 198 milyon dolar oldu. Şubat sonu itibariyle son bir yılda diğer alanlarda yapılan döviz giderlerinin toplam tutarı da 6 milyar 679 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin, Şubat sonu itibariyle son bir yıllık dönemde elde ettiği toplam döviz geliri ise 161 milyar 206 milyon dolarda kaldı. Yıllık döviz geliri aynı dönemdeki ithalatı bile karşılamaya yetmedi.

/ ANKARA

13.04.2008


 

Unakıtan: Doğru dürüst vergi verin

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, turizm sektöründeki KDV ile ilgili düzenlemeleri hatırlatarak, “Benim de sizden beklentim var. Bu işin vergisini doğru dürüst verin. Getirin paraları, vergisini de verin” dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği üyeleriyle yemekli toplantıda bir araya gelen Unakıtan, yaptığı konuşmada, turizm sektöründeki KDV ile ilgili düzenlemeleri hatırlattı. Türkiye’deki otellerin fevkalade güzel olduğunu belirten Unakıtan, ‘’Ama bütün bunlara rağmen güven azlığından mıdır, her şey dahil, fiyatları indir Allah indir... Adamı sabahtan başlıyoruz doyurmaya, akşama kadar... İşimiz gücümüz hizmet, para var mı? Yok. Kendinizin kıymetini bilin. Dünyada çok az yerde bu kadar güzel hizmet var. Bunlardan da parayı alın kardeşim, bunun parası budur’’ diye konuştu.

13.04.2008


 

Şimşek’e göre “endişeye gerek yok”

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ekonomik olarak gittiği yön konusunda endişelenmek için sebep bulunmadığını, yapılan reformlarla ekonominin şoklara çok daha dayanıklı bir konumda olduğunu söyledi.

IMF ve Dünya Bankası’nın bahar dönemi toplantıları için Washington’da bulunan Şimşek, düşünce kuruluşu Brookings Institute’ta, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris’in sunduğu bir oturumla, Türk ekonomisindeki son durumu değerlendirdi. Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformlara değinen ve ekonomik duruma ilişkin verileri aktaran Bakan Şimşek, Türk ekonomisinin giderek daha açık bir ekonomi haline geldiğini belirtti ve ‘’Türk ekonomisinin hangi yöne gittiğine dair endişelenmeye gerek yok. Ekonomimiz, şoklara karşı çok daha dayanıklı bir durumda’’ dedi.

/ WASHINGTON

13.04.2008


 

Krizin maliyeti 100 milyar $

TÜRKİYE Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, ABD’den kaynaklanan krizin, Türkiye’ye yansımasının en az 100 milyar dolar olacağını ileri sürdü.

Akyıldız, Hekimevi’nde düzenlenen İstişare Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, ülkenin önemli sorunlarının bulunduğunu dile getirdi. Akyıldız, şunları söyledi: ‘’Türkiye’nin dışarıya 180 milyar dolar borcu var. Piyasada dolaşan yabancı para 115 milyar dolar. ABD’den kaynaklanan krizin Türkiye’ye yansıması en az 100 milyar dolar olacak. Ciddi bir krizle karşılaşmamız için fazla zaman yok. Bakanlar, kameralar karşısına çıkıp açıklama yapıyorlar. (Ekonomimiz iyi) diyorlar. İyiyse niye çıktınız oraya? Bayram değil seyran değil neden açıklama yapıyorsunuz? Gelen kriz, çok büyük bir kriz. ABD’deki kırılmanın boyutunun 300 milyar dolar olduğu hatta 1 trilyon dolara çıkacağı söyleniyor.’’

/ KONYA

13.04.2008


 

Ekonomide riskli dönem başlıyor

şak Sanayici ve İş Adamları Derneği (USİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kuvvet, Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik büyümenin sona erdiğini, riskli bir dönemin başladığını öne sürdü.

Kuvvet, yaptığı yazılı açıklamada, dünyada yaşanan ekonomik krizlerin Türkiye’yi olumsuz etkilediğini, Türk ekonomisinin zor bir süreçten geçtiğini bildirdi. Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik büyümenin sona erdiğini, riskli bir dönemin başladığını iddia eden Kuvvet, 2007 yılının kriz sonrasında sağlanan istikrar ortamının getirdiği yüksek büyüme sürecinin son yılı olduğunu savundu. Mustafa Kuvvet, şu görüşlere yer verdi:

‘’2008 yılına girildiğinde ise ekonomik göstergedeki bozulmanın yanı sıra, uluslar arası piyasalardaki koşullarında değişmiş olduğunu görüyoruz. Artık dünya ekonomisi gelişmekte olan ekonomilerin yüksek performans göstermesine elverişli olmaktan çıkmıştır. Uluslar arası finans piyasalarında başlayan dalgalanma, reel ekonomiyi de tehdit etme noktasına gelmiştir. Bu sebeple risklerin ve daha önemlisi risk algılamasının arttığı, artacağı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Risk algısının arttığı dönemler, finans piyasalarının çok daha seçici, çok daha titiz davrandığı dönemlerdir. Ekonomik kırılganlıkların, ertelenen reformların bedelinin daha yüksek olduğu dönemlerdir. Böyle dönemlerde, istikrarlı siyasete ve ekonomiye sahip, verimliliği ve rekabeti destekleyen ve risk yönetimi yapabilen ekonomilerin diğerlerine göre daha zararla çıkacağı muhakkaktır. Söz konusu zararları en aza indirgemek için hükümet gerekli ekonomik önlemleri almakla yükümlüdür.’’

/ UŞAK

13.04.2008


 

Özelleştirme, 8.7 bin kişiyi işinden etti

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, 2003-2008 yılları arasında özelleştirilen 48 şirketten 8 bin 723 işçinin iş akitlerinin feshedildiğini, bu işçilerin kamu kurum ve kuruluşlarına atanması için Bakanlar Kurulunca atama teklifi yapıldığını bildirdi.

Unakıtan, MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun yazılı soru önergesine verdiği cevapta, 2003-2008 yılları arası 48 şirketin özelleştirildiğini belirtti. Bu şirketlerde özelleştirme öncesinde toplam 21 bin 153 personel bulunduğunu ifade eden Unakıtan, özelleştirme nedeniyle 8 bin 723 işçinin iş akitlerinin feshedildiğini açıkladı. Unakıtan, bu işçilerin kamu kurum ve kuruluşlarına atanması için Bakanlar Kurulunca atama teklifi yapıldığını bildirdi.

/ ANKARA

13.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri