Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Röportaj

Ali Osman TAŞYARAN

Tekstil sektöründe kan kaybı devam ediyor

Tekstil sektöründe her geçen yıl ciro ve satışların gerilediğini kaydeden Oral Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ural, tekstil sektöründeki bu kan kaybının devam etmesi halinde tekstille uğraşan birçok esnafın kepenk indireceğini söyledi.

1977 İstanbul, Fatih, doğumlu olan Ahmet Ural, Kurucu Başkan Hüseyin Ural’ın 1968 yılında İstanbul’da kurduğu Oral tekstilde, tekstil sektörünün her kademesinde çalışmış. 11 yıla yakın bir süredir tekstil sektörünün de içinde bulunan Ural’la tekstil sektörü, geleceği ve Oral Tekstil hakkında konuştuk.

Oral Tekstil’in tekstil sektöründeki yeri nedir, üretim çeşitliliğinizi anlatır mısınız?

1968’den beri Oral Tekstil ismiyle takım elbise, gömlek, pantolon, kravat, palto, kaban, mont, tek ceket üretiyoruz. Bir çok üretici firma gibi biz de bir süre fason üretici ve ara satıcı olarak çalıştık. 1990' dan beri kendi markamız olan by Oral markasıyla piyasaya girdik. Daha sonra markalaşma ile alâkalı çalışmalar içerisine girip Pierre Cassi ismiyle üretimimize başladık. Bizim ana üretimimiz erkek koleksiyonu üzerinedir. Ancak takım elbise kravat ve pantolon üretimi de yapıyoruz.

Üretim stratejinizi nasıl belirliyorsunuz?

Bir insana uzaktan ya da yakından baktığımızda gözümüzün ilk göreceği göz hizasıdır, yani belden yukarı göğüs kısmıdır. Karşımızdaki ceket ya da mont giymişse bile o kişinin üzerinde bir arka plan motifi gibi mutlaka kendini gösterir. İnsanın giydiği her giysisi iyi görünümlü olmalıdır ancak, gömleğin insan bedeni üzerinde daha fazla göze çarptığı söylenebilir. Bu da bizi, yaptığımız üretimin kalite ve yeniliği konusunda her an teşvik ediyor zorluyor. Takım elbise imalatını da yapıyoruz. Ama takım elbise daha özel bir giysidir. Biz de her sezon revaçta olan modellerle vitrinimizi yeniliyoruz. Yalnız sezonluk modanın pasif bir takipçisi değil, pazar payımızın ilgisi yönünde yeni modeller geliştiriyoruz. Bu anlamda iç piyasanın dışında Rusya’ya, Türki Cumhuriyetlere ve Arap ülkelerine ve dünyanın dört bir yanına Pierre Cassi markasıyla satışlarımızı bu ülkelerdeki müşterimizin ilgisi yönünde sürekli yeni alternatifler sunuyoruz.

Türkiye’de, tekstil sektörünün durumu bugünlerde nasıl?

Pierre Cassi markamızın satış ve imalat yerleri, Nişanca‘da Türkeli Caddesi, Mabeyinci Yokuşu’ndadır. Fabrikamız, Gaziosmanpaşa Sultançiftliği’nde, depomuz ise İkitelli Organize Sanayi Sitesi Giyim Kooperatifi A Bloğundadır. Genel olarak erkek giyimini imalattan ambalajlamaya kadar kendimiz yapıyoruz. İmalatımızın iç ve dış piyasada toptan satışını kendimiz yapıyoruz. Fakat ülke ekonomisinin itici güçlerinde olan tekstil sektöründe her geçen sene bir önceki seneye göre ciro ve satışlarda gerilemeye doğru gidiyor. Bu da tekstil sektöründe kan kaybının halen devam ettiğini, bu şekilde devam edilirse ülkemizde tekstille uğraşan birçok esnafımızın kepenk indireceği anlamına geliyor. Ekonomik kriz maalesef henüz aşılmış değil. Beklediğimiz gelişmeler henüz yok, ancak, iyimseriz. Biz bu rutinliği satışlarımızdaki dış piyasa payını arttırarak kırmaya çalışıyoruz. İç piyasadaki payımızı daha da arttırmak istiyoruz. Bunu arttırmak için Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor.

2008 Sonbahar ve Yaz koleksiyonu ürünleriniz, modelleriniz ve renkleriniz nelerdir?

Pierre Cassi ailesi olarak 2008 yılının sonbahar yaz koleksiyonunda ürün yelpazesi olarak gömlek, takım, kravat, pantolon olarak hazırlanıyoruz. Kumaş olarak da pamuk ve keten. Renkler ise krem, bej, gri, kahve, taş rengi pantolonda hüküm sürmekte ve gömlekte ise canlı renkler yavru ağzı lila ve tonları kırmızı mor ve tonları yeşil ve tonları revaçta takım elbisede ise dar kesim saten üzerine gri ve tonları siyah ve desenlileri çok revaçta. Pierre Cassi ailesi olarak sezonu açmış bulunmaktayız.

Ali Osman TAŞYARAN / İSTANBUL

13.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Röportaj

  (12.04.2008) - Hasan Yalçın: Zübeyir Ağabey yap demez, yapardı

  (07.04.2008) - Onun dünyası, Üstad ve Risâle-i Nur’du

  (06.04.2008) - Zübeyir Ağabey, çok iyi bir eğitimciydi

  (04.04.2008) - Zübeyir Ağabey, gençlerle yakından ilgilenirdi

  (02.04.2008) - Teknoloji perakendeciliği daha da büyür

  (31.03.2008) - Zülfü Livaneli: Türkiye, büyük bir tuzağın içinde

  (29.03.2008) - İnsanların geçim kaygısı ‘varoş’ kültürünü besliyor

  (28.03.2008) - Kosova Türkiye'den eğitim desteği bekliyor

  (24.03.2008) - Bediüzzaman 21. yüzyılın âlimi

  (23.03.2008) - Mustafa Sungur: Allah gayretimizi arttırsın, istikamette muhafaza etsin

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri