Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

301’i bir an önce çıkarmak istiyoruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TCK’nın 301. maddesini “Türkiye’nin ciddî bir talebi olarak, bu talepten dolayı gündemlerine aldıklarını ve bu talep üzerine bu çalışmayı gündeme getirdiklerini” belirterek, “Biz iktidar olarak bir an önce 301. maddeyi çıkarmayı hedeflemiş durumdayız” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TCK’nın 301’inci maddesinin değiştirilmesi konusundaki ‘’bu Avrupa Birliği’nin dayatmasıdır’’ gibi yaklaşımların ‘’şık yaklaşımlar olmadığını’’ söyledi. Başbakan Erdoğan, TCK’nın 301. maddesini ‘’Türkiye’nin ciddi bir talebi olarak, bu talepten dolayı gündemlerine aldıklarını ve bu talep üzerine de bu çalışmayı gündeme getirdiklerini’’ belirterek, ‘’Biz iktidar olarak bir an önce 301. maddeyi çıkarmayı hedeflemiş durumdayız’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Katar’a gerçekleştirdiği ziyaret dönüşü Esenboğa Havalimanı’nda gezisi hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını cevapladı.

Erdoğan TCK’nın 301. maddesindeki değişikliğe ilişkin bir soruyu, yapılan çalışmalara herkesin olumlu yaklaşmasının mümkün olmadığını belirterek, şöyle konuştu: ‘’Doğrulara da ‘yanlış’ diyenler oluyor. Tabii bizim özellikle üzerinde durduğumuz konu; Türk Milleti’ne saygısızlık ifadesi gündeme getirilirken, 301’in daha başında, birinci fıkra da Türk Milleti’yle başlıyor. Yani Türk Milleti’ne hakaret içeren bir şey söz konusu olduğu zaman, bunun tevziyesi orada gündemde. Aynı şekilde ‘Türkiye Cumhuriyeti’. Kaldı ki şu anda arkadaşlarımız Komisyon’da bunun çalışmasını yapacaklar, değerlendirilmeleri yapılacak.’’ TCK’nın 301’inci maddesinin değiştirilmesi konusundaki ‘’bu Avrupa Birliği’nin dayatmasıdır’’ gibi yaklaşımların ‘’şık yaklaşımlar olmadığını’’ dile getiren Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:’’Avrupa Birliği’nin böyle bir talebi olabilir. Bunu bir ‘dayatma’ olarak değerlendirmek yanlıştır. Biz Avrupa Birliği ile müzakere süreci içerisinde olan ve Avrupa Birliği’ne girmeyi hedeflemiş bir ülkeyiz. Kaldı ki şu anda bu işe muhalefet edenler, Avrupa Birliği’nin Kopenhag Siyasi Kriterleri’ne yönelik olarak, biliyorsunuz geçmişte kendilerinin de olumlu çalışmaları olmuştur. Bu olumlu çalışmaları yapanlar, neden sonra bu işe tamamen aykırı tavır içerisine girmişlerdir. Ama Avrupa Birliği’nin yetkilileri, dönem başkanları gelip de kendileriyle ikili görüşmeler yaptıkları zaman ‘Biz de Avrupa Birliğinden yanayız, biz de Avrupa Birliği’ne karşı değiliz’ gibi yaklaşımları da kapalı kapıların arkasında ne yazık ki söylüyorlar.’’

/ ANKARA

17.04.2008


 

Soylu: 28 Şubatlar bir daha yaşanmasın

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu,“28 Şubat süreci Türkiye’nin yaşamış olduğu ve Allah’ın bir daha yaşatmaması için dua ettiğim süreçtir. 28 Şubat merkez sağın toparlanmasını engelleyen süreçtir” dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu Çanakkale’den başlattığı modern Türkiye için 'beyaz yürüyüş'e Bursa, Bilecik ve Kütahya’dan sonra Afyonkarahisar’da devam etti. Afyonkarahisar’da çeşitli ziyaretlerde bulunan Soylu, esnafı da ziyaret etti. Caddelerde dolaşarak Afyonlularla sohbet etti. Akşam Afyon Çakmak Otel yemek salonunda 1500’den fazla partili ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Soylu, “Bir daha 28 Şubat yaşanmaması için Allah’a dua ediyorum” dedi. Soylu yaptığı konuşmada, 28 Şubat’ın merkez sağın toparlanmasını engellediğini söyleyerek, toplumu tedirginliğe sürüklediğini söyledi. Soylu, 28 Şubat’ın AKP’ye zemin hazırladığını da hatırlattı. Soylu, “28 Şubat süreci Türkiye’nin yaşamış olduğu ve Allah’ın bir daha yaşatmaması için dua ettiğim süreçtir. 28 Şubat merkez sağın toparlanmasını engelleyen süreçtir” dedi. 27 Nisan’da verilen e-muhtırayı da, “Türkiye’de insan algılamalarını değiştiren yaklaşım” olarak nitelendirerek eleştirdi.

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin AB’de den uzaklaştırılmak istendiğine dikkat çekerek, ulusalcı bir kimlik sanki Türkiye’de üniter yapı bozulacakmış gibi yaklaşım sergilediğini ve bu zihniyetin 10 yıldır esareti altında olunduğunu sözlerine ekledi. Soylu, AB’yi güçlü bir Türkiye için istediklerini söyledi

/ AFYON

17.04.2008


 

Babacan: NATO, Taliban'ı güç kullanarak yenemez

İngiltere'de yayımlanan The Daily Telegraph gazetesine konuşan Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, NATO’nun Afganistan’da Taliban’ı yenmek için güç kullanmaya gereğinden fazla bel bağladığını belirterek, bununla “felakete davetiye çıkarıldığı” uyarısında bulundu.

Telegraph, Babacan’ın, ABD ve İngiltere’nin, Türkiye ve diğer NATO üyesi ülkelere “Afganistan’ın sorunlu güney ve doğu bölgelerine askerlerini konuşlandırmaya yanaşmadıkları için” yönelttikleri eleştirileri reddettiğini de yazdı. Dışişleri Bakanının önceki gün Londra ziyareti sırasında İngiltere Başbakanı Gordon Brown’la bir araya geldiği de hatırlatılan haber-röportajda, Babacan’ın daha askeri bir yaklaşıma yönelik bir değişimin hem Afgan hükümetini zayıflatmaya yönelik bir adım olacağı, hem de geri tepeceği uyarısında bulunduğu da bildirildi.

/ LONDRA

17.04.2008


 

Dink grubu: Soruşturma tekrarlansın

Milletvekilleri, gazeteciler ve sanatçıların oluşturduğu Hrant Dink Duyarlılık Grubu, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmanın tekrarlanmasını ve Trabzon’da jandarma görevlilerinin yargılandığı dava ile İstanbul’da görülen ana davanın birleştirilmesini istedi.

Hrant Dink Duyarlılık Grubu’nun TBMM’de düzenlediği basın toplantısında hazırlanan yazılı açıklamayı AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç okudu. Açıklama sırasında ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, AKP İstanbul Milletvekili Ayşe Bahçekapılı, Ankara Milletvekili Zeynep Dağı, Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül, İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit, DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, gazeteci Ali Bayramoğlu ve yönetmen Sıtkı Süreyya Önder de hazır bulundu.

/ ANKARA

17.04.2008


 

YSK, kayıp seçmen peşinde

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın,TC kimlik numarasını tespit edemedikleri 600 bin, adresini tespit edemedikleri yaklaşık 3 milyon seçmen olduğunu açıkladı.

Haber7.com'un haberine göre Aydın, “Bunlarla birlikte şu anda yaklaşık toplam 5 milyon seçmenin kaydı yok. Seçmenleri tespit etmek için çalışma başlattık. 5 milyon seçmeni tespit edersek yerel seçimlerde 48 milyon seçmen oy kullanacak” dedi. Yerel seçimler için şimdiden çalışmalara başladıklarını söyleyen Aydın, 29 Mart 2009 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimler için seçim takvimini 1 Ocak 2009 tarihinde başlatmayı amaçladıklarını bildirdi.

YENİ ASYA / İSTANBUL

17.04.2008


 

CHP’de Kurultay’a doğru

CHP'nin 32. Olağan Kurultayı 26-27 Nisan günlerinde toplanacak. Atatürk Spor Salonu’nda 2 gün sürecek kurultayda toplam bin 232 delege genel başkan ile Parti Meclisi (PM) ve yüksek disiplin kurulu üyeleri için oy kullanacak.

Genel başkanlık içim seçim kurultayın ilk günü yapılacak. Genel Başkan Deniz Baykal, kurultayda yeniden genel başkanlığa aday olacak. CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, Parti Meclisi (PM) üyesi Ayhan Yalçınkaya, TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Umut Oran ile öğretim üyesi Tolga Yarman da 32. Olağan Kurultay’da genel başkanlığa aday olacaklarını açıkladılar.

/ ANKARA

17.04.2008


 

Toplum derin bir sefaletin pençesinde

AKP Balıkesir eski milletvekili Turhan Çömez, “Türk toplumu derin bir sefaletin pençesinde ve ne yazık ki Ankara’daki siyaset gündemi toplumun bu gerçeğini yansıtmaktan uzak. Biz de milletin gündemini Ankara’ya taşımak amacıyla bir Türkiye yürüyüşüne çıktık” dedi.

Turhan Çömez Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni’yi ziyaret etti. Çömez, ziyaretinde yaptığı açıklamada, bir süreden beri Türkiye’yi karış karış dolaştıklarını, milletle buluştuklarını ve milletin konuşan dile olmaya gayret ettiklerini kaydetti. Yaptığı gezilerde edindiği izlenimlere göre, insanların heyecanını yitirdiğini, Türk toplumunun kaygılı bir toplum haline geldiğini savunan Çömez, “Türk toplumu derin bir sefaletin pençesinde ve ne yazık ki Ankara’daki siyaset gündemi toplumun bu gerçeğini yansıtmaktan uzak. Biz de milletin gündemini Ankara’ya taşımak amacıyla bir Türkiye yürüyüşüne çıktık” diye konuştu. Çömez, yola çıktıkları siyasi yürüyüşün, oluşumun hangi isimle ve ne zaman somutlaşacağına ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:”Toplum hiç bir zaman çaresiz kalmaz. Bu millet kendi çözümünü kendi bağrından çıkarmıştır. Türk toplumu bu derin bunalımdan kendi iradesiyle çıkacaktır. 100 kişilik grubuz. Bu grupta toplumun farklı kesimlerinden insanlar var. Akademisyenler, iş adamları devlet kademelerinde görev yapmış insanlar, vakıf ve sivil toplum kesiminin temsilcilerinden oluşan, genç, 100 kişilik kadroyuz. Bu kadro kendi içinden temin ettiği mütevazı imkanlarla bu yürüyüşe çıktı.”

Çömez, şöyle devam etti:”Biz talimatı toplumdan bekliyoruz. Eğer Türk Milleti bizim gibi düşünen, Türkiye’ye dair bizim gibi insanlara ihtiyaç duyarsa, omuzlarımıza vazife verirse, kuşkusuz biz bu milletin hizmetkarı oluruz."

MÜŞERREF AKSOY / ANTALYA

17.04.2008


 

Dünya şu an 3 krizle karşı karşıya

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, dünyanın ciddi bir gıda, finans ve enerji kriziyle karşı karşıya bulunduğunu belirtti.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, New York’ta, yabancı yatırımcılar ve reyting kuruluşlarıyla toplantılar yapmanın son derece yararlı ve verimli olduğunu söyledi.

Mehmet Şimşek, Washington’daki temaslarının ardından geldiği New York’ta, uluslararası yatırım ve reyting kuruluşları üst düzey yetkilileriyle görüşmelerine başladı. Şimşek, kaldığı New York Palace Oteli’nde düzenlenen geniş katılımlı ilk toplantısının ardından açıklamada, geleneksel olarak IMF-Dünya Bankası toplantıları sonrasında New York’a gelindiğini, çünkü yatırımcıların yoğun olarak New York ve çevresinde bulunduğunu bildirdi.

Şimşek, dünyada gıda fiyatlarındaki artış konusunda BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un uyarı niteliğindeki son açıklamalarıyla ilgili olarak dünyanın şu anda 3 krizle karşı karşıya olduğunu belirterek, bunlardan birinin sürekli yükselen gıda fiyatları olduğunu kaydetti. Şimşek, bu sorunun gelişmiş ülkeler için ciddi bir sorun olmadığını, belki enflasyonist bir baskı yaratabileceğini ama gıda fiyatlarındaki yüksek artışın gelişmekte olan ülkeler için çok ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Bu bağlamda BM Genel Sekreteri’nin görüşüne katıldığını belirten Şimşek, ‘’Gerçekten dünya, çok ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıya’’ dedi. Dünyanın aynı zamanda enerji kriziyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Şimşek, fiyatların sürekli yükseldiğini, son olarak da finansal piyasalarda çok ciddi bir krizin ve çalkantının olduğunu dile getirdi.

/ NEW YORK

17.04.2008


 

Özal bugün anılacak

Aanavatan artisi kurucu genel başkanı, eski Başbakan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün 15. yılında çeşitli etkinliklerle anılacak.

Özal için bugün sabah Anıtmezar'da devlet töreni düzenlenecek. Anavatan Partisi İstanbul İl Başkanlığının yapacağı organizasyonda da partililer bugün sabah Anıtmezar'da bir araya gelecek. ANAVATAN İstanbul İl Başkanlığınca, aynı gün öğle namazının ardından Eyüp Sultan Camisi'nde mevlit okutulacak.

/ ANKARA

17.04.2008


 

Kutlu Doğum Haftasının tarihini değiştirmek yanlış oldu

Öğretmen-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Ayan, “Kutlu Doğum Haftası’nın tarihini değiştirmek çok yanlış” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı uzun yıllardır 20 –27 Nisan tarihleri arasını ‘Kutlu Doğum’ haftası olarak kutladığını hatırlatan Ayan, yaptığı yazılı açıklamada şöyle devam etti: “Bu yıldan itibaren Kutlu Doğum Haftası 13-20 Nisan tarihleri arasında kutlanacak. Diyanet İşleri Başkanlığı bu değişikliğe sebep olarak yanlış anlamaları gösterdi. Bu yanlış anlamaların kaynağında ise bazı çevrelerin 23 Nisan’a alternatif olarak Kutlu Doğumu göstermeleriymiş. Kutlu Doğum asla siyasal malzeme yapılamayacak kadar özel bir uygulamadır. Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl kutlanan bu haftanın tarihini değiştirerek özrü kabahatinden büyük yanlışın altına imza atma gafletini göstermiştir.

YENİ ASYA / İSTANBUL

17.04.2008


 

23 Nisan’ı Kutlu Doğumdan koparmayın

Antakya'da düzenlenen konferansta konuşan Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, 23 Nisan 1920 günü Hacı Bayram Camiinde hep birlikte kılınan Cuma namazından sonra Meclis binasına gidilerek kurbanlar kesildiğini, dualar okunduğunu ve o şekilde yola çıkıldığını belirterek 23 Nisan’ı bu mânâdan koparıp tamamen farklı bir çerçeveye oturtan anlayışı kınadığını kaydetti.

Gazetemiz Antakya Temsilciliğinin düzenlediği “Bediüzzaman’ın Görüşleri Işığında, 100. Yılında Meşrûtiyetten Cumhuriyete Demokrasi Serüveni” adlı konferans, Antakya Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Yoğun katılımın olduğu konferansa çevre il ve ilçelerden de dinleyiciler katıldı. Sunuculuğunu Mustafa Tombal’ın yaptığı konferans, Türkiye Kur’ân-ı Kerim Yarışması birincisi Hafız Mehmet Bilir’in okuduğu aşr-ı şerif ile başladı. Açış konuşmasını Avukat Erol Sarı yaptı.

Güleçyüz konferansına, Kutlu doğum haftasına başladığımız şu günlerde, Müslümanların da Peygamberi olan Hz. İsa’nın (a.s.) üç güzide havarisini ve Habib-i Neccar Hz.lerini misafir eden mübarek bir beldede, dinî hoşgörü ve dinler arası barışın sembolü olan Antakya halkıyla beraber olmanın mutluluğunu ifade ederek başladı.

Demokrasimizin 100 yıllık serüveninin sonunda hangi noktada olduğumuzu gösteren ibret verici örneklerden birisi olarak, her yıl Kutlu Doğum haftasının 20 Nisan'da başladığını, fakat bu yıl geçen yılki 27 Nisan muhtırasından dolayı 14 Nisan'a alınmasını eleştiren Güleçyüz, 23 Nisan 1920 günü Hacı Bayram Camiinde hep birlikte kılınan Cuma namazından sonra Meclis binasına gidilerek kurbanlar kesildiğini, dualar okunduğunu ve o şekilde yola çıkıldığını belirterek 23 Nisan’ı bu mânâdan koparıp tamamen farklı bir çerçeveye oturtan anlayışı kınadığını kaydetti.

Güleçyüz, toplumda meşrutiyet kavramının bilinmediğini, okullarda yeterli şekilde anlatılmadığını ve meşrutiyetin demokratikleşme mücadelemizin serencamı içerisinde ne anlama geldiğine ilişkin en ufak bir anlatıcı bilgiye rastlamanın mümkün olmadığını, okullarda demokrasi tarihinin okutulmadığını, Cumhuriyet tarihi sadece inkılaplardan ibaretmiş gibi anlatılırken 1950 sonrasındaki 58 yıllık süreçte cereyan eden hadiselerin hiç yaşanmamış gibi gösterildiğini söyledi. Bunun nedeni olarak da 1950 sonrasının nasıl anlatılacağı konusunda devlette bir konsensüs oluşmadığını belirten Güleçyüz, devletin önemli bir kanadının çok partili demokrasi sürecine girilmesinden sonra bu süreci inkıtaa uğratan darbeleri alkışladığını ve bunun talihsiz örneklerini dile getirdi.

Said Nursî'nin Divan-ı Harb-i Örfi, Münazarat, Hutbe-i Şamiye gibi eserlerinin demokratikleşme sürecinde belge niteliğinde olduğunu belirten Güleçyüz, bu kitapların “Müslümanların yaşadığı bir toplumda demokrasiyi nasıl anlatmak lazım?” sorusuna orijinal izahlar getirdiğini söyledi. Bu eserlere yüz yıl önce yazılmış kitaplar olarak bakılmamasıı gerektiğini vurgulayan Güleçyüz, aksi takdirde eserlerden sağlayacağımız istifadelerden mahrum kalınacağını, demokratikleşme mücadelesine önem veriliyorsa ve bunun topluma mal edilmesi zarureti kabul ediliyorsa; fikrî temellerin sağlam inşa edilmesi lâzım gerektiğini ve bu eserlerin çok iyi okunup anlaşılması icab ettiğini, Bediüzzaman’ı anlama etkinliklerinin esas amacının, onun eserlerini anlama iştiyakını uyandırmak olduğunu vurguladı. Bediüzzaman’ın alışılmışın dışında bir âlim olduğunu belirten Güleçyüz, “Onun ‘Hürriyete Hitap’ adlı nutkunda, hürriyet inkılâbının ne mânâya geldiği ve bizlere neler kazandıracağı, istibdattan ne zararlar gördüğümüz, hürriyetin nasıl anlaşılması gerektiği, sınırsız bir hürriyetin mümkün olamayacağı, hürriyetin İslam’n adabına uymakla süslenmesi gerektiği gibi orjinal izahları vardır. İslam ulemasının büyük çoğunluğu meşrutiyet kavramına soğuk bakarken Bediüzzaman, hürriyetçi rüzgârların önünün alınamayacağını görüp meşrutiyete şeriat namına sahip çıkmış, Müslümanların ve azınlıkların insan olarak yaratılmış olmaktan gelen haklarının çiğnenemeyeceğini, hakkın azı çoğu olmadığını vurgulamıştır” diye konuştu.

Güleçyüz, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Gunter Verheugen’in “Sizin burada Hristiyan azınlık olarak ne gibi sıkıntılarınız var?” sorusuna Antakya Ortodoks Cemaati ileri gelenlerinden Josef Naseh’in verdiği “Siz bizden önce, Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu bu toplumda onların bizden çok daha büyük olan sıkıntılarını görün, önce onlara bakın ve dertlerini dinleyin” cevabını takdirle karşılayarak, bu duyarlı yaklaşımından dolayı Naseh’i övdü.

Güleçyüz, demokrasimizdeki arızaları aşmanın yolunun toplum olarak demokrasiyi iyi anlamaktan geçtiğini belirterek, “Yüksek yargı organlarının başında hukukla, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan bir zihniyetin hakim olması sonucu yargının siyasallaştığını, ideolojik kararlar verildiğini görme talihsizlikleri hâlâ yaşanmaya devam ediyorsa, siyasî tartışmaların dışında durması gereken asker hâlâ siyasete müdahil tavrını sürdürüyorsa, bunlar demokrasimizin ciddî arızalarını henüz aşamadığını gösteriyor. Tüm bunları aşmanın yolu toplum olarak demokrasiyi çok iyi anlayıp, meşrutiyetten itibaren geçirdiği aşamaları ders çıkararak ibret alma ve hataları tekrarlamama bilincini kazanacak şekilde kendimizi donatmaktan geçiyor” dedi.

Program çıkışında Kâzım Güleçyüz kitaplarını imzalarken, hanımların düzenlediği gıda kermesi de büyük ilgi gördü.

HAKAN BAYRAKLILAR / HATAY

17.04.2008


 

Tıp dünyasında çığır açacak proje

ODTÜ Biyomedikal Araştırma Laboratuvarında, insan vücudundaki dokuların herhangi bir zarar görmeden görüntülenmesi için proje yürütülüyor. Üzerinde çalışılan cihazla vücuda temas olmaksızın hasta dokular tespit edilebilecek.

Bölümün araştırmacılarından Prof. Dr. Nevzat Gençer, yaptığı açıklamada, insan vücudundaki dokuların elektriksel iletkenliklerinin, dokuya zarar vermeden ölçülmesi ve görüntülenmesinin tıbbi görüntüleme alanının önemli araştırma konularından birisi olduğunu söyledi. Biyomedikal Araştırma Laboratuvarında, bir yıldır TÜBİTAK’ın desteğiyle literatürdeki iletkenlik görüntüleme yöntemlerinden farklı olarak, ‘’dokunmasız’’ yöntemlerle dokuların yüzey altı iletkenliğinin görüntülenmesine yönelik bir proje üzerinde çalıştıklarını anlatan Gençer, ‘’Bu yöntem tek başına teşhis amaçlı kullanılabileceği gibi başka görüntüleme yöntemleri için tamamlayıcı da olabilir’’ dedi. Projeyle, dokuların elektriksel iletkenliğinin görüntülenmesinin amaçlandığını ifade eden Gençer, “Şu anda geliştirilen sistemin klinikte uygulanabilirliği konusunda önemli bir aşama kaydedildi’’ dedi.

/ ANKARA

17.04.2008


 

13 bin nüfuslu ilçe kaymakamsız kaldı

Hatay'ın 13 bin nüfuslu Hassa ilçesi, stajer kaymakamın da gitmesiyle kaymakamsız kaldı. Kaymakamı bulunmayan Hassa ilçesinin işlerini ise Belen ile Kırıkhan kaymakamları vekaleten yürütmeye başladı.

Hatay’ın güvenlik bakımından en önemli ilçelerinden biri olan Hassa, terör olaylarının sık görüldüğü bir özelliğe de sahip. Bu açıdan önemli bir konumda olmasına rağmen ilçede kaymakamın bulunmaması vatandaşların da tepkisini çekiyor. Öte yandan kaymakamsız ilçede bir süre önce yapılan operasyonlarda, 5 terörist ölü, bir terörist de yaralı ele geçirmişti. Operasyanda bir Mehmetçik de şehit düşmüştü.

/ HATAY

17.04.2008


 

Çevrecilerden imdat çağrısı

Rize'nin Çayeli ilçesindeki Senoz Vadisi ve köylerini tanıtmak için yayın yapan internet sitesinde yayınlanan bir habere göre, Senoz Yöresi Derneği ve Rize’deki sivil toplum örgütleri bölgeye yapılacak baraj inşaatının çevreye büyük zarar vereceği endişesiyle büyük bir eylem başlatıyorlar.

Senoz Yoresi Derneği’nden yapılan açıklamada vadide yapılmaya başlanan elektrik santrali inşaatlarının doğal çevreyi tahrip ettiği belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bilindiği gibi Çayeli’nin güzel bölgelerinden bir olan Senoz Vadimiz büyük bir felaketle karşı karşıyadır. Şahsi menfaatleri için duygu sömürüsü yapanlar, ülkemizin enerji ihtiyacı adı altında vadimizi yok etmeye çalışıyorlar. Halbuki, gerçek olan bu değil. Evet, belki ülkemizin enerji ihtiyacı vardır. Fakat vadimizde yapımına başlanan 9 adet “Tünel tipi HES” elektrik santrali var. Bu santraller yapıldığında Senoz Vadisinde yer alan köylerde yaşamak çok zor olacak. Bunun zararlarını Senoz halkına anlatan hiçbir makam ve hiç bir kimse yok. Bu santraller yapıldığında o cennet vatanınız artık yavaş yavaş ‘çöl’ olacaktır! Yıllardır dedelerimizin büyük bir titizlikle koruduğu ormanlarımız yok oluyor, gelin hep birlikte buna müsaade etmeyelim!”

Senozderesi.com sitesinden yapılan açıklamada “20 Nisan 2008 Pazar günü Senoz Deresi, Seslidere Köyünden başlatacağımız büyük mitinge tüm Senoz halkını davet ediyor ve bekliyoruz.” denildi.

UMUT YAVUZ / İSTANBUL

17.04.2008


 

Sakal-ı Şerif ziyaretçi akınına uğradı

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde ziyarete açılan Sakal-ı Şerif ziyaretçi akınına uğradı. Siirt’te 3 gün süreyle Çarşı Hacı Abdülhakim Sancak Camii’nde ziyarete açılan Sakal-ı Şerif ve mukaddes emanetler fotoğraf sergisini yaklaşık 30 bin vatandaşın ziyaret etmesi bekleniyor.

Sakal-ı Şerif’in ve mukaddes emanetler fotoğraf sergisi halkın ziyaretine açılma töreninde konuşan Müftü Mahmut Gürlen, “Dünyanın dört bir yanında Hz. Muhammed (asm) anılıyor. Bütün insanlığa, Kâinatın Efendisi’nin (sav) şefkati, merhameti, örnek şahsiyeti tanıtılıyor. İnşallah bu tanıtımlar bir çok insanın hidayetine vesile olacak. Kâinatın Efendisi doğduğu zaman “ümmeti ümmeti” demişti. Bu haftada O’nun ümmeti duâ edelim. Onlara da ihtida yolu açılsın, doğru yolu bulsunlar. Bizlere de Cenab-ı Hak Efendimizin şefaatini nasip etsin. İnşallah Peygamberimiz’in ahlakıyla insanlığa hoşgörü, merhamet, şefkat ulaşacak ve müminler kardeştir sırrıyla insanlığın kurtarılmasına vesile olacaktır.” dedi. Sakal- Şerif’i ziyaret eden vatandaşlardan Orhan Geyik ve Abdullah Acar da, böyle bir serginin Siirt’te açılmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Sakal-ı Şerif’i koruyan Yahya Özçelebi ise halkın ziyaretinden çok mutlu olduklarını dile getirdi. Öte yandan, sergiyi gezen ziyaretçilere gül suyu ve lokum ikram edildi

/ SİİRT

17.04.2008


 

Öğrenciler ücretsiz çamaşırhaneyi sevdi

Ankara Büyükşehir Belediyesinin iki semtte kurduğu ve 3 yıldır hizmet veren ücretsiz çamaşır yıkama merkezlerinin, öğrencilere kolaylık sağlamaya devam ettiği belirtildi.

Büyükşehir Belediyesinin yazılı açıklamasına göre, çamaşır yıkama merkezleri, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde üniversite öğrencilerine hizmet amacıyla kuruldu. Öğrenciler, bu merkezlerde çamaşırlarını otomatik makinelerde ücretsiz yıkayıp kurutuyorlar. Çamaşır yıkama merkezleri, Gazi Üniversitesi ile Ankara Üniversitesine bağlı fakülte ve yüksek okulların bulunduğu Beşevler ve Kurtuluş’ta hizmet veriyor. İki merkezdeki 18 personel, öğrencilere yıkama, kurutma ve ütüleme gibi konularda yardımcı oluyor.

/ ANKARA

17.04.2008


 

Deniz seviyesi aşırı yükselebilir

Bilimadamları, bu yüzyıl sonuna dek deniz seviyesinin bir buçuk metre yükselebileceğini bildirdi.

BBC’nin haberine göre, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne üye bilim adamları, küresel çapta deniz seviyesinin muhtemelen önceden düşünülenden de çabuk yükseleceği, bunun sonucu da milyonlarca kişinin evlerini terk etmek zorunda kalabileceği uyarısında bulundu. Bu tahmine gerekçe olaraksa, buzulların erimesi gösterildi. Uzmanlar özellikle Güney Kutbu’nda buz kütlelerinin daha önce tahmin edilenden çok daha hızlı şekilde eridiğine dikkat çekiyor.

/ SDNEY

17.04.2008


 

Diyet kadınların kalbini koruyor

ABD'de yapılan geniş çaplı bir araştırmada, diyetin kadınlarda kalp krizi ve felç riskini önemli ölçüde azalttığı belirlendi.

Araştırmacıların 25 yıl boyunca 88 bin sağlıklı kadın üzerinde yaptıkları araştırmada, gıda seçimiyle kalp krizi ve inme arasındaki ilişki incelendiğinde, sağlıkları en iyi durumda olanların, hekimlerin yüksek tansiyonun düşürülmesi için önerdiği yemek alışkanlıklarına uyanlar olduğu görüldü. Araştırmada, meyve, sebze, tahıl, az yağlı süt ve bakliyatla beslenen kadınların kalp krizi riskinin yüzde 24, felç riskinin de yüzde 18 düşük olduğu ortaya çıktı.

/ ANKARA

17.04.2008


 

Fok balığı Badem kendisini kurtaranları unutmadı

Aydın'ın Didim sahilinde yaralı olarak bulunduktan sonra tedaviye alınan ve yaklaşık 1 yıl önce Gökova’dan denize bırakılan yavru fok balığı ‘’Badem’’ Milas’ın Çökertme Koyu’na geldi.

Gökova Körfezi’nde avlanan balıkçıların peşine takılarak 3 gün önce Milas’ın Ören beldesine bağlı Çökertme Koyu’na kadar gelen Badem’e vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor.

/ AYDIN

17.04.2008


 

Mecidiyeköy'de trafo patladı: 3 yaralı

Şişli, Mecidiyeköy Fulya Caddesi üzerinde bulunan Türkiye Elektrik İletim A.Ş (TEAŞ)'a ait trafo merkezinde bakım-onarım sırasında patlama meydana geldi.

Patlamada ilk belirlemelere göre 3 TEAŞ işçisi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan işçilerin durumunun ağır olduğu öğrendildi.

YENİ ASYA / İSTANBUL

17.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri