Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Okumaya yılda yalnızca 6 saat

Türkiye'de ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235 inci sırada yer alıyor. Günde ortalama 5 saat televizyon seyreden Türk halkı, kitap okumaya yılda yalnızca 6 saat vakit ayırıyor.

Dünya Kitap Günü ve okullarda aynı hafta içinde öğretmenlerin belirlediği bir günde kutlanan ‘Okuma Bayramı’ münasebetiyle Bağımsız Eğitimciler Sendikası AR-GE Kurulu Türkiye’nin kitap okuma alışkanlığı üzerine bir araştırma yaptı. Hazırlanan AR-GE raporuna göre, Türkiye’de ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235 inci sırada yer alıyor. Günde ortalama 5 saat televizyon seyreden Türk halkı, kitap okumaya yılda yalnızca 6 saat vakit ayırıyor.

Araştırmaya göre, Türkiye kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde. Japonya’da toplumun yüzde 14’ü, Amerika’da yüzde 12’ si, İngiltere ve Fransa’da yüzde 21’i düzenli kitap okur iken, Türkiye’de yalnızca on binde bir kişi kitap okuyor. Ttoplam nüfusu sadece 7 milyon olan Azerbaycan’da kitap ortalama 100 bin tirajla basılırken, 71 milyon nüfuslu Türkiye’de bu rakam 2 bin – 3 bin civarında kalıyor. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Rapor’unda kitap okuma oranında Türkiye, Libya, Tanzanya, Kongo ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu dünya ülkeleri arasında 86. sırada yer alıyor.

OKUMA ORANLARINDA ÇARPICI SONUÇLAR

Araştırmaya göre şu veriler ortaya çıktı.

Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap okuyor, bir İsviçreli bir yılda ortalama 10 kitap, bir Fransız bir yılda ortalama 7 kitap, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 bir kitap okuyor. Türkiye’de okuma alışkanlığına sahip 70 bin kişi bulunuyor.

Türkiye’de bir kişinin kitap okumak için ayırdığı zamanın; 300 katını bir Norveçli, 210 katını bir Amerikalı, 87 katını bir İngiliz, 87 katını da bir Japon ayırıyor. Dünya ortalaması bile bizim ayırdığımız zamandan 3 kat fazla.

Birleşmiş Milletlerin yaptırdığı araştırmada kitap için ayrılan bütçeye bakılırsa, Norveçli 137 dolar, Alman 122 dolar, Belçikalı 100 dolar, Avustralyalı 100 dolar, Güney Koreli 39 dolar, Dünya ortalaması 1,3 dolar iken bir Türk ise yılda ancak 0,45 dolar ayırıyor.

ABD’de yılda 72 bin kitap basılırken, Rusya’da 58 bin kitap, Japonya’da 42 bin kitap, Fransa’da 27 bin kitap, Türkiye’de ise 7 bin kitap basılıyor. Türkiye’de dergi okuma oranı yüzde 4 iken, televizyon izleme oranı ise yüzde 95. İngiltere’de, Ortalama Bir Gazete Olan Günlük The Sun Gazetesi Türkiye’deki Gazetelerin Toplam Tirajı Kadar Satıyor. Türkiye’deki gazete okurlarının yüzde 85’i yalnızca spor ve magazin sayfalarını okuyor.

Türkiye’nin Okuma Alışkanlığı isimli çalışmaya göre; Türkiye’de ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235. sırada yer alıyor. Öğrencilerin sadece yüzde 19’u 25’ten fazla kitaba sahip.

TAVSİYELER…

BES AR-GE uzmanları kitap okuma alışkanlığının kazanılması için ailelere şu tavsiyelerde bulundu:

“Çocuklarınıza bebeklik çağından itibaren kitap okuyun ve önemli günlerde çocuklarınıza kitap hediye edin. Okuduğu ve sizinle paylaştığı her kitap için onu ödüllendirin. Çocuğunuzu yaşına ve özelliklerine uygun kitaplarla tanıştırın. Kitap okuma alışkanlığının çocukların bilişsel ve dil gelişiminde oldukça önemlidir. “ Türk halkı kitap ve gazeteleri daha çok soba tutuşturmak, sofra bezi yapmak ve külah yapmak için daha çok kullanıyor…”

24.04.2008


 

Konya’da Lâle Şenlikleri başladı

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Lâle Şenlikleri başladı. İki gün sürecek şenliklerin ilk gününde Prof. Dr. İskender Pala’nın “Türk Kültüründe Lâle” konulu konferansı ile “En Güzel Lâle” konulu yarışmada dereceye girenlere ödüllerinin verildiği tören yer aldı.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Lâle Şenlikleri başladı. İki gün sürecek şenliklerin ilk gününde Alaaddin Keykubat Salonu’ndaki programda konuşan Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Müdürü Ceylani Kılıç, bu yıl şehir geneline 2 milyon 500 bin lâle dikildiğini belirterek, Konya Lalesiyle Yeniden Buluşuyor sloganıyla başlattıkları çalışmaların devam edeceğini söyledi. Açış konuşmalarının ardından kürsüye gelen Prof. Dr. İskender Pala, “Türk Kültüründe Lâle” konulu konferansını verdi. Konferansta, lâlenin Orta Asya’dan Konya’ya, Konya’dan da Manisa, İstanbul ve Avrupa’ya olan yolculuğunu anlatan Prof. Pala, lalenin Türk kültüründeki önemini edebi eserlerle de örnekledi. Konferansın ardından En Güzel Lâle Yarışması’nda dereceye girenlere ödülleri verildi.

Nuriye Turgut / KONYA

24.04.2008


 

Alman öğrenciler Türkçe öğrenmek için yarıştı

Uluslar arası Türkçe Öğretimi Derneği tarafından düzenlenen ve Türk Dil Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA, gibi önemli kurumlar tarafından desteklenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları elemeleri tüm coşkusuyla devam ediyor.

En son gerçekleştirilen Almanya elemeleri de izleyenlere duygulu anlar yaşattı. Yurt dışında en çok gurbetçinin yaşadığı ülke olma özelliği taşıyan Almanya’daki elemeler Alman ve Türk milli marşlarının okunmasıyla başladı. Yaklaşık 2 bin ziyaretçinin izlediği etkinlikte kimi zaman duygulu kimi zaman da coşkulu anlar yaşandı. 2 bin öğrenci arasından seçilerek gelen 40 öğrenci en güzel Türkçe için zorlu bir rekabete girişti. Türkçenin ve Türk kültürünün dünyaya tanıtılması için yapılan bu büyük organizasyon sayesinde, bir yıllık süreçte yaklaşık 10.000 öğrenci Türkçe öğrendi.

Kültür Sanat Servisi / İSTANBUL

24.04.2008


 

Selva ile kısa film festivali

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde 8. Kısaca Öğrenci Filmleri Festivali yapıldı. S.Ü. Süleyman Demirel Kongre ve Kültür Merkezi’nde Türkiye’nin 29 üniversitesinden 162’e yakın kısa filmin katılımıyla gerçekleşen festival büyük beğeni topladı.

5 yıldır aralıksız olarak festivale ana sponsor olarak katılan Selva Gıda Pazarlama Birim Şefi Ahmet Nurullah Güler yaptıkları çalışmayı şöyle özetledi: “Markamızın hedef kitlelerinden biri de şüphesiz üniversiteli genç arkadaşlarımız. Onlara sadece lezzetli makarnalar sunarak değil bu tür çalışmalarında yanlarında olarak da destek veriyoruz. Sorumluluğumuzun sadece üreterek bitmediği iyi biliyoruz. Bu tür sosyal organizasyonları pazarlama etkinliği çerçevesinde değerlendirmek ve müşteri sadakat sağlamak Selva için vazgeçilmez bir stratejidir. Sosyal Sorumluluk anlamındaki başkaca etkinliklere desteklerimiz önümüzdeki günlerde artarak devam edecektir.” Festivalin kazananlarının açıklandığı son gün ayrıca destekçi firmalara plaketleri sunuldu.

24.04.2008


 

Göçmenlerin hikâyesi çizgi roman oldu

Göçmen denilince, özellikle de yasadışı göçmenlerden bahsedilince akla ilk gelenler Meksikalılar oluyor. Onlar, daha iyi bir hayat arzusuyla, ABD’nin sınıra ördüğü duvara da aldırmadan bu ülkeye gelebilme mücadelesi veriyor.

İşte Meksikalılar da kimi zaman hayatları pahasına ABD’ye geçme mücadelelerini ve bu süreçte yaşadıkları acıları çizgiler aracılığıyla resim tuvallerine yansıttı. Çizgi romanların bir bölümü Meksikalılara yönelikken bir bölümü de Meksika aracılığıyla ABD’ye giden Orta Amerikalı seyyahlar için. Ulusal İnsan Hakları Komisyonu, bu ay 20 bin adet basacağı çizgi romanları dağıtmayı planlıyor

Kültür Sanat Servisi / İSTANBUL

24.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri