"Gerçekten" haber verir 14 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Mânâsız yasak özele sıçradı

Prometheus Danışmanlık şirketince özel şirketlerde yapılan bir araştırma, kanunsuz başörtüsü yasağının özel sektörde de yaygınlık kazanmaya başladığını gösteriyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de başörtüsü, sakal, uzun saç yasak listesinde yer alıyor.

Prometheus Danışmanlık şirketince yapılan araştırmada, İstanbul, Ankara ve İzmir’de şirketler türban, her türlü sakal, uzun saç ve dekolte kıyafetlere izin vermiyor. Prometheus Danışmanlık şirketince İstanbul, Ankara, İzmir, Tekirdağ, Kocaeli, Manisa, Antalya, Konya, Malatya, Gaziantep ve Diyarbakır’da özel sektörde faaliyet gösteren 200 şirkette ‘’iş yaşamında çoğulculuk’’ konulu bir araştırma yapıldı. Araştırmaya göre, şirketler ‘’dini inanışı’’ ağırlıklı bir kriter olarak görmüyor. Eleman seçiminde adayın ‘’ana dili’’ ve ‘’rengi’’ ayrım olarak kabul edilmiyor. Etkin kökenin bir kriter olmadığını belirten İstanbul, İzmir, Manisa, Kocaeli, Tekirdağ ve Diyarbakır hem yabancı şirketlerle çalışan hem de farklı etnik kültürlere daha esnek bakan iller olarak öne çıkıyor. Cinsiyetin alt pozisyonlarda önemli kriter olmadığı, ancak uzman, mühendis ve yönetsel pozisyonlarda kriter olduğu dikkat çekiyor. Araştırmaya göre, ‘’eleman seçiminde adayın kıyafet/görünüş tercihi sizin için bir kriter midir?’’ sorusu İstanbul, İzmir ve Ankara’da ‘’evet’’, Manisa, Kocaeli, Tekirdağ, Antalya, Konya, Malatya, Gaziantep ve Diyarbakır’da ‘’olabilir’’ şeklinde cevaplandı. Araştırmada şu bulgulara yer verildi: ‘’Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de şirketlerde kıyafet konusunda katı uygulamalar ağırlık kazanıyor. Bu illerde türban, her türlü sakal, uzun saç, dekolte kıyafetler yasaklar grubunda yer alıyor. Bu yasaklar, kıyafet yönetmeliklerinde yer alıyor. Olabilir diyen illerde, özellikle üst düzey ve yönetici pozisyonları dışında daha serbest bakılıyor. Kıyafet ve görünüş konusunda finans en katı kuralların olduğu sektör. Çokuluslu şirketler, holdingler, perakende, üretim sektörü bu konuda daha katı görülüyor. Medya, reklam, iletişim ve bilişim ise kıyafet esnekliği olan sektörler olarak öne çıkıyor.’

/ Gaziantep

14.08.2008


 

CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL

Türk-İş Eğitim Müdürü Özcan Karabulut, Tuzla Tersaneler Bölgesinde yasalara uygun hareket etmeyen işverenlere kesilen idarî para cezalarının yetersiz ve caydırıcı olmaktan uzak olduğunu kaydederek, yasal yükümlüklerine uymayan ve iş kazalarına sebep olan işverenlerin yargılanması gerektiğini belirtti.

KAZALARIN ÖNÜ ALINAMAZ

Türk Harb-İş de, "Tuzla tersanelerinde yaşanan ölümlerin, hükümetin ve işverenlerin soruna yaklaşım politikaları değişmediği, temel konulardaki duyarsızlık terk edilmediği sürece önünün alınamayacağını" belirtti. İHD ise işçi ölümlerinin, insan hakları açısından kabul edilemez bir risk ve sonuç olduğunu kaydetti.

SAVCILIK SORUŞTURUYOR

Tuzla Cumhuriyet Savcılığı, tersaneler bölgesindeki bir tersanede 2 gün önce 3 işçinin ölümüyle sonuçlanan olaya ilişkin başlattığı soruşturmayı sürdürüyor. Savcılık, olayda ölenlere ilişkin Adlî Tıp Kurumundan gelecek raporu beklerken, "sıkışma" ya da "boğulma" olarak bildirilecek ölüm sebebinin soruşturmanın seyrini değiştireceği belirtildi. Yeter artık, tedbir alınsın TÜRK Harbİş, ‘’Tuzla tersanelerinde yaşanan ölümlerin, hükümetin ve işverenlerin soruna yaklaşım politikaları değişmediği, temel konulardaki duyarsızlık terk edilmediği sürece önünün alınamayacağını’’ ileri sürdü. Türk Harbİş’ten yapılan yazılı açıklamada, ‘’kazalara ilişkin önlem alınacağını’’ söyleyen yetkililerin, bu söylemlerinin ‘’oyalamaya dönük’’ olduğu savunuldu. Açıklamada, şunlar kaydedildi:’’Tuzla tersanelerinde yaşanan ölümlerin, hükümetin ve işverenlerin soruna yaklaşım politikaları değişmediği, temel konulardaki duyarsızlık terk edilmediği sürece önü alınamayacaktır. ‘İşçilere birkaç saat eğitim vereceğiz’, ‘Koruyucu gereçleri kullanacağız’ diyerek sorunlar sanki işçilerin kendi yükümlülüklerindeymiş gibi davranılması hiçbir biçimde doğru bir yaklaşım değildir. Tersanelerde yaşanan iş kazaları ve ölümlerin durdurulması için sendikaların karar süreçlerine katılmaları sağlanarak, etkili sosyal ve fiziksel önlemler bir an önce alınmalıdır. Çünkü, Tuzla’da ölümün sesi bugün de duyuluyor.’’ İŞ KAZASI PROTESTO EDİLDİ Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki bir tersanede 3 işçinin ölümü, 12’sinin da yaralanmasıyla sonuçlanan olay, tersane önünde toplanan bir grup tarafından protesto edildi. Limter-İş Sendikası üyelerinin yanı sıra DİSK ve KESK’e üye sendikaların temsilcileri ile çeşitli sivil toplum kuruluşu üyelerinden oluşan grup, sabah saatlerinde olayın yaşandığı GİSAN Tersanesi önünde toplandı. Çeşitli dövizler ve pankartlar açan grup adına basın açıklamasını okuyan Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç, filika kazasında 3 işçinin boğularak öldüğünü, 12 işçinin de yaralandığını hatırlattı. Dinç, ‘’Tersanelerde çalışma yaşamı adeta bir kangren. Hayvanların dahi denek olarak kullanılmasının lanetlendiği 21. yüzyılda, tersanelerde işçiler denek olarak kullanılıyor. Bile bile ölüme gönderiliyor’’ dedi.

/ Ankara

14.08.2008


 

Yeni rektör adayları

YÖK, yeni kurulan 23 üniversite için belirlenen rektör adaylarını açıkladı. YÖK’ten yapılan açıklamada, dün gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında, Cumhurbaşkanına sunulmak üzere her üniversite için belirlenen 3 isme ve sıralarına yer verildi.

YÖK Genel Kurulu 12 saat süren toplantının ardından yeni kurulan 23 üniversitenin rektör adaylığı için başvuran toplam 526 aday arasından her üniversite için 3 aday belirledi. YÖK Genel Kurulunun toplantısı sona erdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığındaki toplantı yaklaşık 12 saat sürdü. Toplantıda, yeni kurulan 23 üniversitenin rektör adayları belirlendi. YÖK Genel Kurulu, yeni kurulan 23 üniversitenin rektör adaylığı için başvuran toplam 526 aday arasından her üniversite için 3 aday belirledi. YÖK, yeni kurulan 23 üniversite için belirlenen rektör adaylarını açıkladı. YÖK’ten yapılan açıklamada, dün gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında, Cumhurbaşkanı’na sunulmak üzere her üniversite için belirlenen 3 isme ve sıralarına yer verildi. YÖK, belirlenen adayların isimlerini, rektör ataması için Cumhurbaşkanına sunacak.

14.08.2008


 

Ramazan geliyor

Ramazan, 31 Ağustos Pazar günü kılınacak ilk teravih namazı ile başlayacak. 1 Eylül sabahı da sahura kalkılacak. İlk iftar, 1 Eylül Pazartesi günü Ankara’da saat 19.30’da, İstanbul’da 19.46’da, İzmir’de ise 19.51’de yapılacak.

İslâm aleminin kutsal ayı Ramazan, 31 Ağustos Pazar günü kılınacak ilk teravih namazı ile başlayacak. 1 Eylül sabahı da sahura kalkılacak. İlk iftar, 1 Eylül Pazartesi günü Ankara’da saat 19.30’da, İstanbul’da 19.46’da, İzmir’de ise 19.51’de yapılacak.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Ramazan hizmetleri konusunda il ve ilçe müftülüklerine genelge gönderdi. Buna göre, Ramazan boyunca sabah ezanları Diyanet Takvimi’nde gösterilen imsak vakitlerinde ve her camide aynı anda okutulacak. Müftülükler, Ramazan ayına özel vaaz ve irşat programı hazırlayacak. Programlar, Ramazan’dan 15 gün önce Diyanet İşleri Başkanlığına gönderilecek. Merkezi konumdaki bazı camiler, merkezi vaaz sisteminden ayrılacak. İlahiyat fakülteleri öğretim üyeleri, eğitim merkezleri öğretmenleri, imam-hatip liseleri meslek dersleri öğretmenleri ile din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmenleri, emekli müftü, vaiz ve liyakat sahibi imam hatiplerin bu camilerde vaaz vermeleri sağlanacak. Vaazların zamanında başlaması ve ezan vaktinde bitirilmesi konusunda gerekli dikkat gösterilecek ve bu konu il ve ilçe müftülüklerince özel olarak takip edilecek.

Mahalli radyo ve televizyonlarda irşat programlarının düzenlenmesi için girişimlerde bulunulacak. Ulusal yayın yapan radyo ve televizyonlarda bayram mesajları sadece Diyanet İşleri Başkanı veya vekili tarafından verileceği için ayrıca mesaj yayınlanmayacak.

CAMİLERDE ÇOCUKLAR VE

KADINLARA YER VERİLECEK

Camilerde kadınlara geniş, aydınlık ve sağlıklı mekanlar ayrılması için çalışmalar yapılacak. Çocukların camiye ve cemaate katılmaları teşvik edilecek. Camide dikkat dağıtan çocuklara karşı kırıcı ve küstürücü tavır yerine, onları camiye ısındıracak şekilde yumuşak, sevecen ve hoşgörülü davranılacak.

Ramazan süresince zorunlu olmadıkça hiçbir cami görevlisine izin verilmeyecek. Görevli bulunmayan veya ibadete açıldığı halde kadro tahsis edilmeyen camilerde, din hizmetleri emekli personel ya da imam hatiplik yeter belgesi almış olanlara öncelik vermek şartıyla ehil kişiler tarafından yürütülecek. İmkânlar dahilinde görevlisi olmayan hiçbir cami bırakılmayacak. Ramazan öncesinde camilerin, şadırvan ve tuvaletlerin temizliği yapılacak, elektrik ve ısıtma ile ses cihazları elden geçirilecek, camiler havalandırılacak ve klimalar cemaati rahatsız etmeyecek şekilde çalıştırılacak. İmam hatipler, namaz kıldırırken Kur’ân-ı Kerim’i tecvid kurallarına uyarak okuyacak.

Bazı camilerde hatm-i şerifle teravih namazı kıldırılacak, bu uygulama cemaate daha önceden duyurulacak.

CAMİLERDE ENGELLİLER

İÇİN DÜZENLEME

Engellilerin gelebilecekleri camiler önceden belirlenerek ilan edilecek. Ayrıca engellilerin cemaate katılmalarını kolaylaştırmak için cami içi ve dışında gerekli düzenlemeler yapılacak.

Din görevlileri Ramazan boyunca hastane, hapishane, çocuk ıslahevi ile yurt ve yuvaları ziyaret edecek, ihtiyaç sahibi, öksüz, yetim, hasta, yaşlı ve fakir kimselerle ilgilenecek. Müftü ve imamlar, halkla bütünleşmeyi sağlayan, ihtiyaç sahiplerinin katılacağı iftarlar düzenleyecek.

Ramazan ayı içindeki ‘’19 Eylül Gaziler Günü’’ dolayısıyla müftülüklerce çeşitli etkinlikler yapılacak. İllerde ihtiyaca göre belirlenecek sayıda cami, ilçelerde ise en az bir cami Kadir Gecesi sabah namazına kadar açık kalacak.

ORUCU EN ERKEN HAKKARİLİLER EN GEÇ ÇANAKKALELİLER AÇACAK

Ramazan’da orucu en erken Hakkarililer, en geç de Çanakkaleliler açacak. Ramazan’ın ilk gününde iftar Ankara’da 19.30, İstanbul’da 19.46, İzmir’de 19.51, Çanakkale’de 19.56, Hakkari’de ise 18.44’te yapılacak. İlk gün Ankara’da 14 saat 51 dakika, İstanbul’da 14 saat 54 dakika, İzmir’de 14 saat 45 dakika, Çanakkale’de de 14 saat 52 dakika, Hakkari’de 14 saat 42 dakika oruç tutulacak. Kadir gecesi, 26 Eylül Cuma günü kutlanacak. 29 Eylül Pazartesi günü son oruç tutulacak ve 30 Eylül Salı günü Ramazan Bayramı başlayacak. İlk teravih namazı için ezan Ankara’da 20.52’de, İstanbul’da ve İzmir’de ise 21.11’de okunacak.

14.08.2008


 

Kur’ân eğitimine yaş sınırlaması kaldırılsın

Dİyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, hiç bir kamu görevlisine getirilmeyen “Hükümetin İcraatlarını Eleştirme Yasağı”nın sadece din görevlilerine konulmasını, anayasanın 10. maddesi olan eşitlik ilkesine açıkça aykırı olduğundan kaldırılmasını istediklerini kaydetti.

Memur Sen Genel Merkezi’ndeki toplantıda konuşan Yıldız şunları söyledi:”Kur’an Kurslarında okuyabilmek için 1999 yılında getirilen ilköğretimi bitirme şartının kaldırılmasını istiyoruz. Bir Yahudi veya Hristiyan çocuğu din eğitimini istediği şekilde alırken, Müslüman bir ülkede Kur’an öğretilmesinin sınırlandırılması yasağının biran önce kaldırılmasını talep ediyoruz. Kadrosu olduğu halde atama yapılmayan 3000 camiye din elemanlarının yerleştirilmesini istiyoruz. Yıl boyunca hiç izin yapmayan din görevlilerine resmi tatillerde fazla mesai ücreti ödenmesini istiyoruz. Lojmanı olmayan 32.217 camiye lojman yapılmasını talep ediyoruz. Cami aydınlatma giderlerine diğer resmi kurumlarda olduğu gibifaizin uygulanmamasını istiyoruz. Hastanelere ve Türk silahlı Kuvvetlerine Batı’da olduğu gibi din görevlileri atanmalıdır. Diyanet’in radyo ve televizyonu kurulmalı.”

Yeni Asya / Ankara

14.08.2008


 

Rusya Batıdan dışlanacak

İleri düzeyde sanayileşmiş ülkelerin oluşturduğu G-7 grubu, Rusya’yı da aralarına alarak oluşturdukları G-8’i, Rusya’yı ortaklıktan çıkararak feshetmeyi tartışıyor.

14.08.2008


 

Sivrisinekler yok edilmeli mi?

Bedrettin Dalan Yeditepe Üniversitesi'nde sivrisinekleri tamamen yok edecek bir proje üzerinde çalıştıklarından bahsetti. Peki ekosisteme böyle bir müdahale yapmak doğru mudur?

Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan, önceki gün üniversitelerinde yaptıkları kök hücre çalışmaları ile ilgili basın toplantısında insanlık için tehlike oluşturan sivrisinekleri tümüyle yok edecek çalışmaların üniversitede tamamlandığını söylemişti. Dalan, ‘’Çalışmalar inşallah tamamen bittiğinde, insanın bir düşmanı daha yer yüzünden yok olacak. Sivrisineğin larvasını tamamen yok eden çalışmalar bakteriyel çalışma ile bitirildi’’ şeklinde konuşmuştu. Dalan’ın sivrisinekler ile ilgili yaptığı bu açıklama tam da arıların ve sineklerin birden bire kaybolmaları ile ilgili tartışmaların yaşandığı günlere denk gelince, biz de bununla ilgili bir araştırma yaptık. Gerçekten sivrisinek türü yok edilmeli miydi? Bu insanlığın yararına bir girişim midir? Yaptığımız küçük bir araştırma sonucu gördük ki, dünyada herhangi bir türün yok edilmesi tabiat dengesini baştan sona sarsacak sonuçlara yol açabilir. Zira Türkiye’nin bilim denilince ilk akla gelen kurumlarında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)’ın resmi internet sitesinde “Sivrisineklerin doğaya sağladıkları fayda nedir? Daha doğrusu böyle bir faydaları var mıdır? Onlar olması doğanın dengesi bozulur mu?” şeklinde sorulan bir soruya TÜBİTAK uzmanlarınca verilen cevapta aynen şu ifadeler yer almaktadır: “Bir canlının ekosistem içerisinde tanımlanabilecek rolüne, besin ve enerji zinciri-ağları içerisinde bulunduğu yere, ilişkilerinin bütününün kendisine biçtiği işe “niş” adı veriliyor. Bir canlı türünün yok olması, eğer ekosistemde onun nişini doldurabilecek bir canlı bulunmuyorsa, kesinlikle doğal dengede aksamaya sebep olur.”

SİVRİSİNEKLER İNSANLIĞIN DÜŞMANI MI?

TÜBİTAK’ın bu açıklamasında yaratılan her türün ekosistem denilen büyük tabiat düzeninde bir görevi ve yeri olduğu anlaşılıyor. Bazı görevler kesinlikle hayati önem taşırken, bazılarının ise ikame edilebilir nitelikte olduğu görülmekte. Ancak suni bir şekilde ekosistemin herhangi bir birimine yapılacak bir müdahalenin riskleri de oldukça fazla. Zira kelebek etkisi gibi gayri fıtri küçük bir müdahale bile çok büyük felaketlere yol açabilmekte. Peki sivrisineklerin Bedrettin Dalan ve Yeditepe Üniversitesi’ndeki uzmanların belirttikleri gibi “insanlığın düşmanı” olduğu ve “tamamen yok edilmeleri gerektiği” doğru mudur? Daha da önemlisi sivrisineklerin varlığının sebep ve hikmeti nedir? Dilerseniz önce bu mikro canlıları bir tanıyalım. Bir sivrisinek basitçe, baş, gögüs, ve karın kısmından oluşur. Başının iki yanında antenleri vardır. Erkek sivrisinekler, dişileri kanat çırpma seslerinden tanıyabilirler. Göğüs kısmında kanatları ve 3 çift ayakları bulunur. Karınları ise onlara kendi ağırlıklarından fazla kan emme şansı tanıyacak biçimde esnek bir deriye sahiptir. Böylece şişerler ama patlamazlar. Kan emerek beslenen “sivrisinek” çok mükemmel bir pompalama mekanizması kullanır. “Sivrisinekler” vücutlarının altı katı kan emerler; bu 15 dakikada 300 mikrolitre kan demektir. Bu bir insanın aynı süre içinde 200 kilo su içmesine denktir.

BESİN ZİNCİRİNDE ÖNEMLİ YERİ VAR

Burada en önemlisi ise sivrisineklerin besin zincirindeki yerleridir. Ekosistemde her türün besin zincirinde bir yeri vardır bu hayati bir önem taşır. İşte böylece, kurbağalar, balıklar, kertenkeleler, bukalemunlar, kuşlar, yarasalar ve böcek larvaları sivrisinek ve larvalarıyla beslenirler.

Sivrisinekler hastalık bulaştırmada oldukça etkin olduklarından son yüzyıllarda sivrisineklerle mücadele etmek için kimyasal ve biyolojik bir çok yönteme başvurulmuştur. Yeditepe Üniversitesi’nin yaptığı çalışmada muhtemelen bu türden bir çalışmayı içermektedir.

EKOSİSTEME MÜDAHALE EDERSEK NE OLABİLİR?

Prof. Dr. Orhan Kural “İnsanlığın Bencilliği ve Ekosistem” başlıklı bir makalesinde DDT denilen sivrisinekleri yok etmek için kullanılmış bir kimyasal ile ilgili şu ilginç olayı aktarır: “DDT 1874 tarihinde bir Alman Kimyacı Othmar Zeidler tarafından bulunduktan 65 yıl sonra İsviçre’li Kimyacı Müller tarafından “böcekleri yok ettiği anlaşılmış” ve bu kişiye bir de üstüne 1948’de Nobel ödülü verilmiş. Ne de olsa her şey insan için değil mi? Bakın neler oldu DDT’nin ilerleyen yıllardaki öyküsünde! Endonezya’nın Borneo Adası’nda Dünya Sağlık Örgütü’nce 1950’li yıllarda sıtmaya karşı DDT kullanıldı. İlk yıllarda çok başarılı (?) bir mücadele ile sivrisinekler ve sıtma hastalığı kontrol altına alınmış ancak bir süre sonra veba salgını ortaya çıkmış ve sazlardan yapılan çatılar çökmeye başlamış. Bilimsel çalışmalar yapılmış ve DDT’nin tırtılların düşmanı olan faydalı böcekleri öldürdüğü anlaşılmıştır. Predatörleri ortadan kalkan tırtıllar çoğalmış, sazları yemeğe başlamışlar, evlerdeki hamamböceklerinden bulaşan DDT, beslenme yolu ile hamamböceklerinden kertenkelelere geçmiş ve onların da ölümüne neden olmuştur. Bu şekilde tüm ekosistem bozulmuş. Kedi popülasyonu azalınca bu defa adada fareler artmış ve veba salgını çıkmış... Daha sonra ise DDT hızlı bir kuş katili oldu çıktı. Sıtma hastalığı tedavi edilebilir ama ekosistem “asla”.... 30 yıl sonra önce ise DDT denen zehire Nobel ödülü veren İsveç’te, ardından da tüm dünyada kullanımı yasaklanmıştır.”

BİR DAHA DÜŞÜNÜN

İşte ekosisteme yapılan basit bir müdahalenin yol açabileceği sonuçları bir bilimadamının sözlerinden dinledik. Şimdi sormak gerekiyor, sivrisinekleri gerçekten tamamen yok etmenin doğru bir karar olduğundan emin misiniz?

14.08.2008


 

İsveç’te çocuklara garip isimler

İsveç’te çocuklara “Budweiser” veya “Metallica” gibi adlar verilebilecek.

İsveçli yetkili Lars Tegenfeldt, ülkede çocuklara verilebilecek isimlerle ilgili yasağın yumuşatıldığını, ailelerin isterlerse çocuklarına içecek markası ya da bir müzik grubunun adını verebileceğini belirtti. Tegenfeldt, “Günümüzde ‘Coca-Cola’ veya ‘McDonald’s’ gibi bir ismin olumsuz bir tarafı yok. 1970’lerde olabilirdi” dedi. Bununla birlikte yetkililer, çocuklara “Tanrı” ya da “Şeytan” gibi isimlerin verilemeyeceği uyarısında bulundu.

/ Stockholm

14.08.2008


 

Şok diyetler verem ediyor

Bilinçsizce yapılan uzun süreli şok diyetler, “vücut direncinin düşmesini fırsat bilen sinsi hastalık” olarak tanımlanan vereme, yani tüberküloza davetiye çıkarıyor.

Diyetlerinde sebze, meyve ve etten yoksun bir beslenme programı uygulayanlar için verem büyük bir tehlike oluşturuyor. Uzmanlara göre, uzun süreli ve bilinçsiz olarak yapılan diyetler, yıpratıcıdır ve vücut direncini düşürür. Çünkü beslenme yetersizlikleri ortaya çıkar. Diyetlerinde sebze, meyve ve etten yoksun bir beslenme programı uygulayanlar için verem büyük bir tehlike oluşturuyor.

Yeni Asya / İstanbul

14.08.2008


 

Bilinçsiz spor yapmayın

Avrupa Kalp Ritmi Birliği Eğitim Komitesi Üyesi Prof. Dr. Bülent Görenek, aşırı ve bilinçsiz olarak yapılan sporun kalp hastalarına zarar verdiğini söyledi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Prof. Dr. Görenek, yaptığı açıklamada, koroner kalp hastalarında düzenli egzersizin kalp krizi riskini azalttığını belirterek, sadece koroner arter hastası olan kalp krizi geçirmiş kişilerde değil, kalp hastalığı için risk taşıyan bireylerde de düzenli egzersizin önemli olduğunu kaydetti. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) haftada en az dört gün, günde en az yarım saat egzersiz yapmanın kalp sağlığı açısından çok faydalı olduğunu tavsiye ettiğini ifade eden Prof. Dr. Görenek, şöyle konuştu: “Ancak halter, kürek, vücut geliştirme gibi çok sayıda kası değil, belli kasları çalıştıran ve solunum sayısını artırmayan egzersizler kalp hastalarına önerilmemektedir. Diğer önemli bir husus yarışma tarzı sporlar konusudur. Koroner arter hastasına yarışma tarzı sporlar, kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Aşırı ve bilinçsiz spor kalp hastalarına zarar veriyor.’’

14.08.2008


 

Elektrikli otomobil için uzun kuyruk

General Motors’un 2010 yılında piyasaya çıkacak olan, tamamen şarjlı akü ile çalışan elektrikli otomobili için hazırlanan, bağlayıcı olmayan alıcı listesi için kayıt yaptıran kişi sayısı 33.411’e ulaştı.

New Yorklu bir nörolog olan Lyle Dennis, Volt marka otomobil için, GM-Volt.com internet sitesi üzerinden resmi olmayan bir alıcı talep listesi hazırladı. ABD’den en çok talep Kaliforniya, Teksas, Florida ve Michigan eyaletlerinden gelirken, ABD dışından 46 ülkeden daha talipliler listeye girdi. Lityum-iyon akü kullanacak olan otomobil için GM’in 40.000 dolarlık tahmini fiyat açıklamış olmasına karşın, listeye girenlerin fiyat talep ortalamasının 31.261 dolar olduğu kaydedildi.

14.08.2008


 

Böcekleri sevdiren proje

Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesinin, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle yürüttüğü proje ile böceklerin ilginç dünyasının toplumun değişik kesimlerine tanıtılması ve böcekleri seven çocuklar yetiştirilmesi amaçlanıyor.

EÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Tezcan, yaptığı açıklamada, böceklerin ilginç dünyasına yönelik hazırladıkları ‘’İlköğretimdeki Sınıf Öğretmenleri Böcek Farkındalığı Projesi’nin (BÖFYAP-ÖĞRETMEN) 18 Ağustosta İzmir’de başlayacağını belirtti. Projeyle ilgili diğer ayrıntılı bilgilere ‘http://www.bofyap.ege.edu.tr/’ adresinden ulaşılabileceği bildirildi.

14.08.2008


 

Pilde geri dönüşüm sıkıntısı

Türkiye’de 10 bin ton pilin, sadece yüzde ikisi geri toplanabiliyor.

Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) Genel Sekreteri İnci Kavuştu, yaptığı açıklamada, her türlü atıkta olduğu gibi pilin de doğaya atılmasının çevreye ve ekonomiye zarar verdiğini belirtti. Kavuştu, toplanmayan pillerin zamanla içlerindeki metal bölümlerinin doğaya karışarak çevreye telafisi zor zararlar verdiğini, özellikle yer altı su kaynaklarını zehirlediğini kaydederek, şunları söyledi: ‘’Gelişmiş ülkelerde üzerinde titizlikle durulan atık pilin geri kazanımı ne yazık ki ülkemizde tüm çabalara karşın istenilen seviyeye gelmiyor. Türkiye’de bir yılda yaklaşık 10 bin ton pil piyasaya sürülüyor. Bunlardan, 2006’da 198, 2007’de 235, bu yılın ilk altı ayında ise sadece 100 ton toplanabildi. Yani başarı oranı yüzde 2 gibi düşük bir rakam. Temiz bir çevre, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya sunmak için her birey küçüklüğüne bakmadan bu pillerin çöpe atılması ile geleceğe ne denli zarar vereceğinin farkına varmalı.’’

14.08.2008


 

Türk bilgisayar oyunu rekora koşuyor

ODTÜ Teknopark’ta genç yazılım mühendisleri tarafından geliştirilen ve dünya oyun pazarında yarışa giren Hükümran Senfoni Oyunu, internet üzerinden 3 ayda 100 bin kullanıcıya ulaştı.

ODTÜ Teknopark’taki Ceidot Oyun Stüdyoları yöneticisi Erkan Bayol, yaptığı açıklamada, 9 Mayıs 2008’de 1. Tur Açık Beta testlere başlayan Hükümran Senfoni Online’ın, 3 ay içerisinde 100 bin kayıtlı kullanıcı barajını geçmeyi başardığını bildirdi. Erkan Bayol, oyunun herkes için ücretsiz olarak hso.mynet.com adresinden oynanabileceğini bildirdi.

14.08.2008


 

Taksicinin örnek davranışı

Sakarya’nın Pamukova ilçesinde bir taksici, müşterisinin aracında unuttuğu, içinde 9 bin YTL değerinde ziynet eşyası bulunan çantayı polise teslim ederek sahibine ulaşmasını sağladı.

Edinilen bilgiye göre, Pamukova’da taksi şoförlüğü yapan Hasan Feyzioğlu, ilçeden yolcu götürdüğü İstanbul’da, yolda gördüğü yaşlı çifti gidecekleri yere bırakmak üzere aracına aldı. Yaşlı çifti Kadıköy civarında bırakan Feyzioğlu, ilçeye geri döndüğünde otomobilin arka koltuğunda unutulan çantayı fark etti. İçinde yaklaşık 9 bin YTL değerinde olduğu belirtilen ziynet eşyası bulunduğunu gören Feyzioğlu, polise başvurarak çantayı teslim etti ve durumu anlattı. Örnek davranışı ilçede duyulan Feyzioğlu çeşitli kesimlerden övgüler aldı. Belediye Başkanı Hikmet Ferudun Turan Dürüstlük örneği gösteren Feyzioğlu’nu tebrik etti. Duraktaki arkadaşları ise kendisini örnek şoför ilan etti.

14.08.2008


 

Baz istasyonuna tepki

Eskİşehİr’de bir çocuk oyun parkına kurulması planlanan GSM baz istasyonuna mahalle sakinleri tepki gösterdi.

Batıkent Mahallesi’ndeki Aktepe Parkı’na, bir GSM şirketinin baz istasyonu kurma girişimine tepki gösteren bir grup mahalle sakini, parkta protesto gösterisinde bulundu. Grup adına konuşan Mahalle Muhtar Azası Salim Alkan, baz istasyonlarının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğinin yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktığını belirterek, vatandaşların bu konudaki hassasiyetine karşın parka baz istasyonunun kurdurmasına anlam veremediklerini söyledi. Alkan, yetkililerden bu konuyla ilgili tedbir almalarını istedi.

14.08.2008


 

Depreme hazırlanmak gerek

Boğazİçİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, üzerinden 9 yıl geçen Marmara Depremi sonrası yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Altay, ‘’Marmara Bölgesi’nin belli bir deprem tehlikesi taşıdığını ve bu depremin 30 yıl içinde olmasını öngördüklerini’’ diyerek, depremlerin öngörülmesinden, tahmininden ziyade hazırlıkların yoğunlaştırılmasının önemine dikkat çekti.

14.08.2008


 

Bağcılar'da üzüm keyfi

BİR zamanlar Çıfıtburgaz adıyla bilinen ve bağlarının çokluğu sebebiyle adını üzüm bağlarından alan Bağcılar’da, bu hatırayı yaşatmak amacıyla üzüm bağı oluşturuldu.

Bağcılar Belediyesi, iki yıl önce Sancaktepe Mahallesi’nde oluşturduğu üzüm bağını düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı. Toplantıya, İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Güngören Kaymakamı Gürbüz Karakuş, İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Aktaş, Milli Eğitim Müdürü Kadir Kuş, AKP İlçe Başkanı Necati Kahraman, İl ve ilçe meclis üyeleri ve çok sayıda ulusalyerel medya mensupları katıldı. İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık’ın belediye başkanlığı döneminde başlatılan bu projeyle amaçlarının, ilçeye adını veren üzüm bağları ile bir nostalji oluşturmak ve kenti meyve bahçeleriyle donatmak olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, 2400 metrekare alan üzerine kurulan bağda, 9 çeşit üzümün yetiştirildiğini ve 220 adet fidanın yer aldığını belirtti.

Mustafa Gökmen / İstanbul

14.08.2008


 

Üniversite harçlarına yüzde 10 zam hazırlığı

Üniversite öğrencileri arasında ‘’harç’’ olarak adlandırılan katkı paylarının, 2008-2009 akademik yılı için yüzde 10 oranında artırılması önerildi.

Alınan bilgiye göre, YÖK, üniversite öğrencilerinden alınan katkı paylarının, ‘’enflasyon oranı da gözetilerek yüzde 10 oranında artırılması’’ önerisini Milli Eğitim Bakanlığına sundu. Milli Eğitim Bakanlığı da öneride değişiklik yapmayarak, Maliye Bakanlığına iletti. Katkı paylarına yapılacak zam oranı Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacak. Karar, Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Harçlara yüzde 10 zam yapılması önerisinin değiştirilmeden onaylanması halinde fakültelerin katkı payları 2008-2009 akademik yılında 266-550 YTL arasında değişecek. Açıköğretim Fakültesinin harç miktarı 61 YTL’den 67 YTL’ye yükselecek.

14.08.2008


 

Kızılay ‘1 milyon iyi insan aramaya’ devam ediyor

Türk Kızılayı tarafından, mayıs ayında başlatılan ‘’1 Milyon İyi İnsan Aranıyor’’ kampanyası kapsamında Adana’da 2 bin 449 ünite kan toplandı.

Kızılay Adana Kan Merkezi Müdürü Salim Canoğulları, yaptığı açıklamada, gönüllü kan bağışçılarının sayısını artırmak ve ihtiyaçları karşılamak amacıyla çeşitli kampanyalar düzenlediklerini söyledi. Mayıs ayında ülke genelinde ‘’1 Milyon İyi İnsan Aranıyor’’ kampanyası başlattıklarını anlatan Canoğulları, ülke genelinde fazla olmasa da kan bağışlarında bir artışın olduğunu, ancak Adana’da bu yönde de gelişme sağlanamadığını ifade etti.

14.08.2008


 

Erciyes Üniversitesine Tanzanya’dan öğrenci

Erciyes Üniversitesine (EÜ) aralarında Tanzanya ve Myanmar’ın da bulunduğu 20 ülkeden 100 yabancı uyruklu öğrenci kayıt hakkı kazandı.

Alınan bilgiye göre, ÖSYM tarafından yapılan Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı’nda (YÖS) başarılı olan öğrenciler aldıkları puana göre çeşitli üniversitelere yerleştiriliyor. Son 7 yılda yaklaşık 452 yabancı öğrenciye lisans eğitiminin verildiği EÜ’de, halen 317 yabancı öğrenci çeşitli fakülte ve yüksek okullarda eğitim görüyor. 2008 YÖS sonucu da aralarında Suriye, İran, Irak, Almanya, Endonezya, Moldova, Gürcistan, Çin, Filistin, Tanzanya, Myanmar ve Moğolistan’ın da bulunduğu onlarca ülkeden toplam 100 öğrenci 2008-2009 eğitim döneminde EÜ’ye kayıt hakkı kazandı. Daha çok tıp ve makine mühendisliği ile İngiliz dili ve edebiyatı bölümünü tercih eden yabancı öğrenciler, yerleştirildikleri bölümlere 1-8 Eylül tarihleri arasında kayıt yaptırabilecekler. EÜ’ye ayrıca Türk Cumhuriyetleri Sınavı sonucunda da 21 öğrenci kayıt hakkı kazandı. Bu öğrencilerin kayıt tarihleri ise daha sonra açıklanacak.

14.08.2008


 

PKK’nın arkasında dost bildiğimiz ülkeler de var

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, terörün kökünü kazımak için hep birlikte gayret ettiklerini belirterek, ‘’Ama bildiğiniz gibi sadece PKK belası değil, bunun arkasında destekleyen bazen dost bildiğimiz ülkeler de var. Sadece bir terör örgütü meselesi değil. Arkasında maalesef ülkemizin gelişmesini, yükselmesini engellemek isteyen kendilerini bu coğrafyada rakip gören bazı ülkeler var” dedi.

Çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Tokat’a gelen Eroğlu, Pazar ilçesinde bulunan Ballıca Mağarası’nı gezdi. Mağaranın tarihi yapısı ve burada yapılan çalışmalarla ilgili bilgi alan Eroğlu, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Bir gazetecinin, Erzincan’da şehit düşen 9 askerin toprağa verildiğini hatırlatması üzerine de Eroğlu, terörün kökünü kazımak için hep birlikte gayret ettiklerini söyledi. Bakan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:’’Ama bildiğiniz gibi sadece PKK belası değil, bunun arkasında destekleyen bazen dost bildiğimiz ülkeler de var. Sadece bir terör örgütü meselesi değil. Arkasında maalesef ülkemizin gelişmesini, yükselmesini engellemek isteyen kendilerini bu coğrafyada rakip gören bazı ülkeler var. Bunları, özellikle de desteklerini biliyoruz. İnşallah, bundan sonra böyle hadiseler olmamasını diliyoruz. Yüreğimiz hakikaten dağlandı. Ama şunu unutmasınlar ki, onların kanları yerde kalmayacak. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve emniyet güçlerimiz gereken dersi verecektir. Bu topraklarda bu bayrak ilelebet dalgalanacaktır. Bunu kimse engelleyemeyecektir.’’ İnceleme yaptıktan sonra gerçekleştirecekleri toplantıda önemli kararlar alacaklarını, Ballıca Mağarası’nın önemli bir değer olduğunu ifade eden Eroğlu, ‘’Bu konuda doğa koruma ve milli parklar ile valiliğimiz çalışmalar yapacak. Güzel bir şekilde dünyada bu turizm değerinin sunulması için gereken her şeyi yapacağız’’ diye konuştu.

“HİDROELEKTRİK SANTRALLERİN YAPILMASI KONUSUNDA GEÇ KALDIK”

‘’Ülkemizdeki enerji kaynaklarını son noktasına kadar kullanmamız, ülkemizin sürekli gelişmesi ve vatandaşımızın ucuz elektriğe kavuşması açısından çok önemli’’ diyen Eroğlu bir soru üzerine hidroelektrik santrallerin faaliyetleri hakkında da bilgi verdi. Eroğlu, Türkiye’nin bu santrallerin yapılması konusunda geç kaldığını kaydetti. Türkiye’deki enerji kaynaklarının son noktasına kadar kullanılması gerektiğini vurgulayan Eroğlu, şöyle konuştu:’’Hidroelektrik santraller çevreci tesislerdir. Suyun gücünden istifa ederek elektrik üretilmesidir. Bütün dünyada bu tesisler çok önceden yapılmış. Pek çok ülkede hidroelektrik yüzde 80 ya da 90’ı kullanılır. Ama ülkemizde bu oran çok düşük. Halbuki bunun ülkemizde çok daha gelişmiş olması gerekirdi. 30-40 yıl önce bu tesislerin tamamlanması gerekirdi. Ne çare ki bunları bitirmek bize nasip olacak. Bizim ülkemizde petrol çıkmıyor, dışa bağlıyız. Enerjide dışa bağlıyız, doğal gaz dışardan geliyor. Bu yüzden, mutlaka ülkemizdeki enerji kaynaklarını son noktasına kadar kullanmamız, ülkemizin sürekli gelişmesi ve vatandaşımızın ucuz elektriğe kavuşması açısından çok önemli. Yılda 8 milyar dolarlık sudan elde edebileceğimiz enerji boşa akıyor. Bu yüzden bunla ilgili olarak 2003 yılında bir çalışma başlatıldı. Özel sektörün de hidroelektrik santral yapmasının önü açıldı.’’

14.08.2008


 

Memur maaşları her geçen gün eriyor

Bem-Bİr-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, yanlış ekonomi politikalarıyla kamu çalışanının ücretlerinin her geçen gün eridiğini aktararak, yapılacak zammın, TÜİK verileri baz alınarak hazırlanan asgari geçim standartlarına göre belirlenmesini istedi.

. Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) Genel Başkanı Mürsel Turbay, 15 Ağustos Cuma günü başlayacak olan toplu görüşmeler öncesi, taleplerini kamuoyuna duyurmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.

Turbay, yanlış ekonomi politikalarıyla kamu çalışanları ücretlerinin her geçen gün biraz daha eridiğini belirterek, “Yıllardan beri uygulanan yanlış ekonomi politikaları ile kamu çalışanlarının ücretleri her geçen gün biraz daha erimiş, son yıllarda uygulanan iyileştirme politikaları ise bu erimeyi gidermeye yetmemiştir. Kamu çalışanlarının ailelerini rahatça geçindirebilecekleri bir ücret bize göre, TÜİK verileri baz alınarak bazı kurum ve kuruluşlar tarafından açıklanan asgari geçim standartlarından en az üçünün ortalamasının alınarak tespit edilmesi yönündedir. Sendikamız AR-GE Merkezi tarafından yine TÜİK verileri baz alınarak yapılan hesaplamalarda 4 kişilik bir ailenin asgari geçim haddi Haziran ayı için 2.165 YTL’dir.” sözlerini aktardı.

2008 yılı toplu görüşme taleplerini Turbay, maddeler halinde şöyle sıraladı:

l Toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki bürokratik engeller kaldırılmalıdır. l Hükümetin vaat ettiği “eşit işe eşit ücret” uygulamasının takipçisiyiz. l Kamu çalışanları arasındaki ücret makası daraltılmalıdır. l Yerel yönetimler bakanlığı kurulmalıdır. l Yerel yönetimler, AB uyum yasaları çerçevesinde yeniden yapılandırılmalıdır. l Zabıta çalışanlarına yıpranma payı mutlaka verilmelidir.

Konuşmasının ardından sorulara cevap veren Turbay, KESK’in toplu görüşmelere katılmamasının görüşmeleri nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine, “Toplu görüşmelerde konfederasyonlar ve sendikalar birlikte içinde hareket etmeli, güç birliği yapmalı. Bunun içinde bir araya gelmeleri gerekiyor. Ancak ne yazık ki bu olmuyor. Her sendikanın ve konfederasyonun kendisine göre prensipleri var. Ancak öncelikle sendika ve konfederasyonlar, öncelikle ülke be kamu çalışanlarının menfaatini gözetmeli, diğer başka düşünceler daha sonra gelmeli” diye konuştu.

En düşük bin 300 YTL olmalı

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların genel başkanları, düzenlenen basın toplantısı ile 15 Ağustos’ta başlayacak olan toplu görüşmelere dair taleplerini kamuoyuna açıkladılar. Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 15 Ağustos’ta hükümet ile yapılacak toplu görüşmeler ile ilgili taleplerini açıkladığı basın toplantısında, en düşük memur maaşının 831 YTL’den 1301 YTL’ye çıkartılması gerektiğini söyledi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, en önemli taleplerinin anayasaya takıldığını ve bu nedenle yeni bir anayasa hazırlanması gerektiğini dile getirerek, “En önemli talebimiz toplu sözleşme ve o da anayasaya takılıyor. Öyleyse bu anayasa milletin iradesini önemsemediği gibi çalışanları ve emeklerini de önemsemiyor. Bu nedenle Memur-Sen ailesinin olmazsa olmazı, darbe ikliminde oluşturulmuş dışlayıcı, ayrıştırıcı anayasa yerine insanı merkeze koyan yeni bir anayasanın hazırlanmasıdır” sözlerini aktardı.

CEMİL YÜZER / ANKARA

14.08.2008


 

Gül’den 3 kanuna onay

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 5798 sayılı ‘’Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’, 5800 sayılı ‘’Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ ve 5801 sayılı ‘’Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’u onayladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, Gül’ün her 3 kanunu yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderdiği bildirildi. Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen sözkonusu yasa değişiklikleri Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

14.08.2008


 

Ergenekon iddianamesi ek klasörü avukatlara dağıttı

Ergenekon davasına bakacak olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, 157 sayfadan oluşan ek klasörün DVD’ye aktarımı tamamlandı.

Alınan bilgiye göre, 86 sanık hakkında açılan davayla ilgili taraf avukatlarına dağıtılan ek klasörde, Başbakanlığın MİT ile yaptığı gizli yazışmalara da yer verildi. Klasörde Tuncay Güney’in ifadeleri sonucunda oluşturulan Ergenekon örgütünün şeması da yer aldı. Şemada, örgütün oluşumunda yer alan politikacılar, iş adamları, silahlı kuvvetler mensuplarının da aralarında bulunduğu bazı meslek gruplarına ait 69 kişinin yer aldığı görüldü. Susurluk kazası, Uğur Mumcu suikastı ve Ergenekon örgütünde ismi geçen bazı kişilerin kişisel bilgileriyle ilgili olarak gizli yazışmaların bulunduğu klasörde, yine bazı sanıklarla ilgili gazetelerde çıkan haberlere de yer verildi. Örgütün sivil toplum kuruluşlarıyla bağlantısının da anlatıldığı klasörde, Almanya ve Fransa’daki basın yayın organlarında çıkan sanıklarla ilgili haberlere de değinildi. Sanıklardan elde edilen bazı dokümanların da bulunduğu klasördeki belgelerin büyük bir kısmında, ‘’gizli’’ ibaresinin yer aldığı dikkati çekti.

14.08.2008


 

Büyükanıt: Baykal’ı da ziyaret etmek istiyorum

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, TBMM Başkanı Köksal Toptan’a veda ziyaretinde bulundu. Orgeneral Büküyanıt, TBMM’ye saat 11.00’de geldi.

Büyükanıt’ı Meclis’te TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca karşıladı. Görüntü alınmasının ardından, basına kapalı olarak devam eden görüşme 35 dakika sürdü. Görüşmeden ayrılırken gazetecilerin, CHP Lideri Deniz Baykal’ı ziyaret edip etmeyeceğine ilişkin sorusunu cevaplayan Orgeneral Büyükanıt, ‘’Bu sabah arkadaşlar temas kurdular. Sonucunu bilmiyorum, ziyaret etmek istiyorum’’ dedi. ‘’Makam aracınızla ilgili tartışmalar var. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?’’ sorusu üzerine de Orgeneral Büyükanıt, ‘’Size ben başka bir şey söyleyebilir miyim? Hepinize Allah ısmarladık’’ diye konuştu.

14.08.2008


 

Hava sahamız, tahliye ve yardım uçuşlarına açık

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Kiev’den, Gürcistan’a yönelik insani yardım malzemesi taşıyan bir Ukrayna uçağına Türkiye tarafından üst uçuş izni verilmediği yönünde basında yer alan bazı haberlerin gerçekleri yansıtmadığını bildirdi.

Özügergin, bu konudaki bir soruya verdiği yazılı yanıtta, Türkiye’nin, Gürcistan’a yönelik tahliye ve insani yardım amaçlı uçuş izni taleplerinden hiçbirine bugüne kadar olumsuz cevap vermediğini belirtti. Söz konusu uçuşun, Gürcistan hava sahasında yaşanan sorunlardan dolayı gerçekleşmediğinin anlaşıldığını kaydeden Özügergin, Türkiye hava sahasının, Gürcistan’daki yabancıların tahliyesi veya Gürcistan’a insani yardım taşınması amacıyla yapılan bütün uçuşlara açık olduğunu bildirdi. Özügergin, şöyle devam etti:”Gürcistan hava sahasında yaşanan sorunlar nedeniyle bu tür uçuşların büyük bir bölümü Ermenistan/Erivan’a yönelik olarak yapılmaktadır. Gürcistan üzerinden yapılagelen Ermenistan ile Rusya arasındaki uçak seferleri de aynı şekilde ülkemiz hava sahası üzerinden gerçekleşmektedir”

14.08.2008


 

Türk-İş: İşverenler yargılansın

TÜRK-İŞ Eğitim Müdürü Özcan Karabulut, Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yasalara uygun hareket etmeyen işverenlere kesilen idari para cezalarının yetersiz ve caydırıcı olmaktan uzak olduğunu savunarak, yasal yükümlüklerine uymayan ve iş kazalarına neden olan işverenlerin yargılanması gerektiğini belirtti.

Karabulut, ‘’Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde Gemi İnşa ve Onarım Sektöründe Sorunlar ve Çözüm Önerileri’’ adlı çalışmasında, bölgedeki tersane yoğunluğu dikkate alındığında, Tuzla’da yaşanan iş kazaları, taşeronluk uygulaması, kayıt dışılık ve örgütsüzlüğün gemi inşa ve onarım sanayindeki olumsuz tabloyu sergilemesi bakımından dikkat çekici olduğunu ifade etti.

Karabulut, tersanelerdeki istihdamla ilgili çelişkili bilgilerin, hızla büyüyen sektörde bir yandan büyük işçi sirkülasyonunu, bir yandan da taşeron tarzı üretimin kayıt dışılığını gösterdiğine dikkati çekti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Ocak 2008 verilerine göre, Türk-İş’e bağlı Dokgemi-İş Sendikası’nın 5 bin 519, DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası’nın 1359 üyesi bulunduğuna işaret eden Karabulut, bu verilerin de sektörde çalışan işçilerin çok büyük bölümünün taşeron işçisi olup örgütsüz çalıştığını ortaya koyduğunu dile getirdi. Karabulut, tersanelerde ölümlü iş kazalarının artmasının temelinde, ‘’ağır ve tehlikeli bir iş kolu olan gemi inşa ve onarımındaki iş ritminin ve çalışma saatlerinin artması, tersane mekanlarının daralması, hızla büyüyen sanayide büyümeye uygun iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin asıl işverenler tarafından alınmamasının yattığını’’ savundu.

Kazalar insan hakları açısından kabul edilemez

İnsan Hakları Derneği (İHD), Tuzla tersanelerinde meydana gelen işçi ölümlerinin, insan hakları açısından kabul edilemez bir risk ve sonuç olduğunu belirtti. İHD’den yapılan yazılı açıklamada, Tuzla tersanelerinde ölümleri durdurmak için işçi örgütlerinin ve duyarlı demokratik örgütlerin yürüttüğü mücadelenin, sorunların çözümü için henüz yeterli duyarlılığı meydana getiremediği ifade edildi. Açıklamada, ‘’Karın doyurma çabasının sonucunda ölümle karşılaşılması insan hakları açısından kabul edilemez bir risk ve sonuçtur’’ denildi. Açıklamada işverenlerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile tüm yetkililerin ölümlerin önlenebilmesi adına gerekli önlemleri almaları gerektiği de kaydedildi.

14.08.2008


 

Tırlar Sarp sınır kapısında bekliyor

Gürcistan'ın Güney Osetya’ya müdahalesiyle başlayan kısa süreli savaşın etkileri devam ediyor.

Türkiye’den Gürcistan üzerinden Kafkaslara gitmek isteyen tırlar, Sarp sınır kapısında uzun kuyruklar oluşturdu. Dışişleri Bakanlığının, “Türk vatandaşlarının Gürcistan’a gitmemesini tavsiye etmesi” üzerine sınır ticareti yapanlar da Sarp sınır kapısından geri dönmeye başladı. Sarp Sınır Kapısında bekleyen tır şoförleri, krizin kısa zamanda sona ermesini bekliyorlar.

14.08.2008


 

“Yetkilileri görevlerini yapmaya davet ediyoruz”

YURTSEVER Cephe Ankara MühendisMimar ve Plancılar İnisiyatifi, Tuzla Tersanelerindeki iş kazalarıyla ilgili olarak, ‘’iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yönünde gerekli olan fiziki ve teknolojik olanakların hayata geçirilmesi için yetkilileri görevlerini yapmaya davet ettiklerini’’ bildirdi.

Konuya ilişkin yazılı açıklamada, Tuzla Tersanelerinde son yıllarda yaşanan iş kazalarına değinildi. İş kazaları sonucu ölümlerin ‘’kader olmadığının’’ belirtildiği açıklamada, ‘’İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yönünde gerekli olan fiziki ve teknolojik olanakların hayata geçirilmesi için yetkilileri görevlerini yapmaya davet ediyoruz’’ denildi.

14.08.2008


 

AKP bugün 7 yaşında

AKP, bugün 7. yaşına girecek. Türk siyaset sahnesine 14 Ağustos 2001 tarihinde giren AKP, bugün kuruluşunun 7. yılını dolduracak.

Kuruluş yıl dönümü dolayısıyla AKP’de bu yıl herhangi bir tören yapılmayacak. AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) kararı doğrultusunda kutlamalar 5 yılda bir yapılacak. Bundan sonraki ilk kuruluş yıl dönümü etkinlikleri 2010 yılında gerçekleştirilmesi planlanan AK Parti’de, teşkilatlardan da abartılı kutlamalar yapılmaması istendi.

14.08.2008


 

MGK 21 Ağustos'ta İstanbul'da toplanacak

MİLLİ üvenlik Kurulu’nun (MGK), Ağustos ayı olağan toplantısı 21 Ağustos Perşembe günü İstanbul’da yapılacak.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlık edeceği toplantıda, iç ve dış gelişmeler değerlendirilecek. Toplantıya, 30 Ağustos itibariyle yaş haddinden emekliye ayrılacak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt son kez katılacak.

14.08.2008


 

Dişli’nin açıklaması CHP'yi tatmin etmedi

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ile ilgili kamuoyuna açıkladığı belgenin, Türk siyaset tarihine ‘’ibret belgesi’’ olarak geçeceğini ileri sürerek, ‘’Sayın Dişli’nin açıklaması, açıkça rüşvetin itirafıdır’’ dedi.

Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, dünyanın saygın ve saydam demokrasilerinde, iki günde yapılan bir bürokratik işlem sonucu, birilerine trilyonluk rant sağlanmasına, siyasetçilerin izin vermeyeceğini söyledi. Para karşılığı bir iş takibi belgesini Pazartesi günü açıkladıktan 30 saat sonra, AKP’li Dişli’nin, bir açıklama yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ‘’Doğrusunu isterseniz, ben Sayın Dişli’nin, ‘Bu belgenin altındaki imza bana ait değildir’ şeklinde bir açıklama yapmasını bekliyordum. Ama yapılan açıklama ile bu belge resmen kabul edildi. Artık mızrak çuvala sığmamıştır. Artık bu belge Türk siyaset tarihine geçecek bir ibret belgesi olma özelliğini kazanmıştır. AKP’li Dişli’nin açıklaması açıkça rüşvetin itirafıdır’’ diye konuştu

14.08.2008


 

Okuma yazma bilmiyorlardı, şimdi yabancı dil öğrendiler

Avrupa’da yaşayan eş ve çocuklarına kavuşmak isteyen ancak gidecekleri ülkenin dilini bilmedikleri için yeterlilik sınavı engeliyle karşılaşan Aksaraylı kadınlar, çareyi yabancı dil kurslarına gitmekte buluyor.

Aksaray Uluırmak Dil Kursu Kurucu Müdürü Ali İhsan Karadal, ‘’aile birleşimi’’ kapsamında AB ülkelerine gidecek kişilerin önceden kendi ülkelerinde lisan bilgilerinin bir sınavla test edilmesi şartı arandığını belirtti.

Avrupa ülkelerindeki ailelerinin yanına gitmek isteyen vatandaşların ise bu sınavı geçebilmek için dil kurslarına devam ettiğini ifade eden Karadal, önce Hollanda ile başlayan Aile Birleşimi Uyum Sınavı’nın birçok Avrupa ülkesinde uygulanmaya başlandığını bildirdi. Aksaray’da bugüne kadar yaklaşık 600 kişiye uyum sınavı için dil eğitimi verdiklerini anlatan Karadal, ‘’Almanya, Hollanda ve Fransa’ya aile birleşimi ile gitmek isteyen vatandaşlara 6 aylık programla dil eğitimi veriyoruz. Aslında çıkarılan kanunla yasal zorunluluk haline gelen uygulama, yabancıların bu ülkelere gelmesini zorlaştırıyor. Fakat biz talepte bulunan vatandaşları hazırlayarak, bu sınavı başarılı bir şekilde vermelerini sağlıyoruz’’ dedi.

Bu eğitimde temel olarak vatandaşlara, gidecekleri ülkenin dilini öğrettiklerini anlatan Kartal, kursiyerler arasında hiç okuma yazma bilmeyen, kalem tutmayı dil kursunda öğrenen öğrencilerin de bulunduğunu vurguladı. Almanya Büyükelçiliğinin düzenlediği sınavdan 100 üzerinden 60 puan alarak, vize almaya hak kazanan 37 yaşındaki Müzeyyen Doğan, önceden okuma yazma bilmediğini, kalem tutmayı dil kursunda öğrendiğini söyledi.

Eşi ve çocuklarının şu an Almanya’da yaşadığını ifade eden Doğan, ‘’eşim ve çocuklarıma kavuşacak olmanın heyecanını yaşıyorum. Eşime ve çocuklarıma kavuşmak için bu sınavı başarmam şarttı. Bu nedenle hocamızın verdiği ödevleri geceler boyu çalıştım ve başarılı oldum’’ diye konuştu.

İlkokul mezunu, 4 çocuk annesi 54 yaşındaki Ümmügülsüm Gür ise uzun yıllardan bu yana Almanya’ya gitmek, eşi ve çocuklarına kavuşmak için gayret sarf ettiğini belirterek, ‘’girdiğim sınavdan 66 puan alarak, Almanya gitme hayalime kavuştum’’ dedi.

14.08.2008


 

Ev hanımlarını kışlık yiyecek telâşı sardı

ONBİR Ayın Sultanı Ramazan’ın yaklaşmasıyla birlikte ev hanımlarını da tatlı bir telaş sardı. Kışlık yiyecek hazırlıklarını Ramazan ayı gelmeden tamamlamak isteyen ev hanımları hummalı bir çalışma içerisine girdi.

Sivas’ta da ev hanımları, kışın en çok tüketilen bulgur, tarhana, kayısı, reçel, turşu, salça, peynir ve konserve gibi ihtiyaçlarını tamamlamak için aralıksız çalışıyor. Sivas’ın Gemerek ilçesinde Ramazan ayı arifesinde yaşanan bu tatlı telaşı hemen hemen her evde görmek mümkün. Ev hanımları Ramazan ayından önce büyük uğraşlar sonucu kendi imkânlarıyla ürettikleri kışlık yiyecekler sayesinde hem aile bütçesine önemli ölçüde katkı sağlıyor hem de aile bireyleri hormonlu gıdalardan korunmuş oluyor. Ayrıca, kışın yaklaşmasıyla da tarhana, reçel, turşu, salça ve konserve gibi ihtiyaçlarını hazırlayan ev hanımları, kışın ek geliri olmayan aile bütçelerine de katkı sağlamış oluyorlar. Bazı kadınlar tarhana ve bulgurluk buğdaylarını kaynatıp değirmende öğütüyor, bazıları da kurutulmak üzere yetiştirilen kayısı, elma, domates, biber gibi yiyecekleri çeşitli yöntemlerle muhafaza ederek kışa hazırlıyor.

Bahçelerinden topladıkları kayısıları kurutarak hoşaf ve reçel yapacağını söyleyen ev hanımı Döne Çolak (60), “Yazın yaptığımız tarhana, reçel, peynir, turşu, salça ve konserve gibi yiyeceklerle evimizin kışlık ihtiyaçlarını karşılıyoruz” dedi. Kurutulan kaysı ve elmalarla hoşaf yaptıklarını dile getiren Çolak, “Bu yıl Ramazan erken geldi ve bizde Ramazan ayına iş bırakmamak için aralıksız kışlık ihtiyaçlarımızı hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.

14.08.2008


 

Avrupalı gençler Yalova’da buluşuyor

YALOVA’DA Yerel Gündem 21 Programı kapsamında çalışmalarını yürüten Gençlik Meclisi, 15-22 Ağustos 2008 tarihleri arasında altı ülkeden otuz genci ağırlayacak.

Çevre İçin Gençlik Dayanışması isimli gençlik değişim projesi, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Başkanlığının finansal desteği ile yürütülecek. Küresel ısınma, çevre kirliliği, örgütlenmenin önemi üzerine çalışma atölyelerinin yapılacağı etkinlikte, Termal, Yeşil-Mavi Yol, Arberetum ve Yürüyen Köşk gibi çevresel öneme sahip mekanlara geziler düzenlenecek. Avrupa’da gençlik ve çevre alanında faaliyetlerini sürdüren sivil toplum kurumları ve Yalova’da aynı konularda faaliyet gösteren kamu ve sivil toplum kurumlarıyla bilgi paylaşım toplantıları yapılacak. Kültür geceleri ile farklı kültürlerin öğrenileceği projede Atilla Ulaş tarafından doğa sporları ve takım kurma çalışmaları yapılacak. Yalova Motor Kulübü de çevre ile ilgili yapılan bu etkinlikte gençlere destek olacak. Organizasyona iştirak eden gençlere proje bitiminin ardından katılımlarından dolayı “Youthpass” belgesi verilecek. Kültürlerarası diyalogu artırması planlanan etkinlikte çevre bilincinin yükseltilmesi, önyargıların yıkılması ve gençler arasında hoşgörünün artması hedefleniyor.

14.08.2008


 

Köylerde salça seferberliği

Verimli toprakları ve coğrafî konumu sebebiyle tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış Amik Ovası’nda köy kadınların odun ateşinde salça hazırlaması yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çekiyor.

Geçmişten günümüze bir gelenek haline gelen uygulama ile her yıl yaz sonunda bahçelerden toplanan domates ve biberleri odun ateşinde kaynatan ve tepsilere dökerek güneşte kıvama gelmesini bekleyen Hataylı kadınlar, yaptıkları salçaları kavanozlara koyarak kışa hazırlık yapıyor. Bahçesi olmayan kadınlar ise sebze halinden satın aldıkları domates ve biberlerle salça yaptıklarını söylüyor.

14.08.2008


 

Şehitkâmil Belediyesinden ücretsiz çorba evi

GAZİANTEP Merkez Şehitkamil Belediyesi, Küsget Sanayi Bölgesi’nde çorba evi açtı. Vatandaşların sabah erken saatlerde ücretsiz olarak yararlandıkları çorba evinde, günde bin kişilik çorba servisi yapılıyor.

Sanayi bölgesinde çalışan işçilerin büyük ilgi gösterdiği çorba evi, haftanın 6 günü sabah 07.00’de hizmet vermeye başlıyor. Şehitkamil Belediye Başkanı Metin Özkarslı, 6 ayrı noktada daha çorba evi açmak izin hazırlık yaptıklarını söyledi. Sosyal belediyecilik alanında yeni bir proje daha hazırlayarak hizmeti vatandaşın ayağına götürdüklerini belirten Özkarslı, Küsget Sanayi Bölgesi’nde sanayi cami arkasına çorba evi açtıklarını söyledi. Özkarslı, vatandaşların talepleri doğrultusunda yeni projeler üretmeye devam ettiklerini ifade etti.

14.08.2008


 

Kulp’a, gençlik eğitim ve kültür merkezi

DİYARBAKIR’IN Kulp lçesinde Kaymakamlıkça hazırlanan, Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünce(SYDGM) onaylanan ‘’Kulp Gençlik Eğitim ve Kültür Merkezi Projesi’’ gençlerin yaşamına yeni bir pencere açacak.

Diyarbakır’a 128 kilometre uzaklıktaki ve bir dönem adı sıkça terör olaylarıyla anılan Kulp, her geçen gün ilçenin çehresini değiştirecek projelere ev sahipliği yapıyor. Kulp Kaymakamlığı ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının iş birliğiyle yürütülen ipek böcekçiliği projeleri sayesinde bir çok aile istihdam edilirken, gençlere yönelik olarak da sosyal ve sportif faaliyetlerin yapılacağı gençlik ve kültür merkezi açılacak. Bin 500 metre karelik alanda kurulan ve iç donanımı süren merkezde, gençler, masa tenisi oynayabilecek, ücretsiz internet erişimi, okuma odası ve kütüphane gibi imkânlardan yararlanabilecek. Ayrıca müzik, resim gibi atölyelerde de gençler yeteneklerini keşfedecek.

/ Diyarbakır

14.08.2008


 

Yeniden ağaçlandırmaya memurdan 5 YTL katkı

ANTALYA Valiliği, il genelindeki kamu çalışanlarını, Manavgat ve Serik ilçelerinde yanan orman alanlarının yeniden kazanılması için 5’er YTL katkıda bulunmaya çağırdı.

Valiliğin il genelinde tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği yazıda, ‘’Bir Gönül, Bir Fidan’’ sloganıyla başlatılan yardım kampanyasıyla orman alanlarının yeniden ağaçlandırılacağı vurgulanarak, ‘’kamu kurum ve kuruluşlarında görevli her kademeden çalışanın 15 Ağustosta alacakları maaşlarından gönüllü olarak yapacakları 5 YTL’lik 1 fidan katkısının halkımıza da büyük bir heyecan vereceği’’ bildirildi.

14.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır