04 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Erdoğan: Yargı siyasallaşmadı, siyasete soyundu

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, yargının siyasallaşmadığını, siyasete soyunduğunu belirterek, ‘’Bu işi bu kadar seviyorsan cübbeni çıkar gel, siyaset meydanına çık. Nasıl olsa bu Anayasa değişikliğine karşı çıkan partiler var, onlardan birine katılırsın, onlarla birlikte bu mücadeleyi meydanda sürdürürsün.

Şu anda zaten iyot gibi de açığa çıktınız, kendinizi gizleyecek bir yeriniz de kalmadı’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) Haliç Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, milletin daha ileri demokrasi, çağdaş hukuk sistemi, kanun devleti değil, hukuk devleti iradesine ipotek konulmamasını, seçtiği temsilcilerinin önünün kesilmemesini istediğini söyledi.

Erdoğan, Türkiye’nin komşularına sırtını dönemeyeceğini belirterek, ‘’Bu ülkenin yönü batıya döndü, ama bu ülke, tarihi, kültürü, medeniyetiyle doğunun ayrılmaz bir parçasıdır’’ dedi. Erdoğan, büyüme rakamlarını evire çevire hükümet aleyhtarı bir kampanyanın malzemesi yapmak için çok yoğun gayret ve çaba sarf edildiğini belirterek, ‘’Başını kuma gömen karanlıktan başka hiçbir şey görmez, göremez. İşte bunlar başlarını kuma gömmüşler, halen karanlık zannediyorlar’’ diye konuştu. Erdoğan, mali disiplinden, para politikalarından taviz vermeden ilerleyişi sürdüreceklerini belirterek, ‘’Ne seçim, ne referandum tartışmaları asla ve asla yatırımcılarımızı tedirgin etmeyecek’’ dedi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

ÜMİT KIZILTEPE

04.04.2010


 

Yargı hem tarafsız, hem bağımsız olmalı

ANAYASA Mahkemesi Raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, yargının hem bağımsız hem de tarafsız olması gerektiğini söyledi.

Can, “Demokratik bir hukuk devletinde yargıdan beklenen hukuk düzeninin korunması, bunun için bağımsız ve tarafsız bir yargı olması gerekir” dedi.

Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Hukuk Fakültesi tarafından üniversitenin kongre merkezinde yapılan ‘’Yargıda Demokratikleşme’’ konulu panelde konuşan Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, demokratik bir hukuk devletinde yargıdan beklenenin bağımsız ve tarafsız olması olduğunu belirtti.

Yargının etkin çalışmaz ve tarafsız olduğu konusunda toplumda şüphe uyanması halinde değişimin sürüklenmesine neden olabileceğini anlatan Can, “Batıdaki demokratik gelişmeleri ve bunda yargının nasıl bir tarihsel seyir izlediğini gözlemleyen, inceleyen insanlarız. İtirazlarımızın hem teorik hem pratik temelde ortaya koyduktan sonra Türkiye’de artık sesimizi yükseltmemiz gerektiğini söyleyerek bir araya geldik” diye konuştu.

Toplumda daha önce sessiz itirazların olduğunu, şimdi sesli itirazlara dönüştüğünü kaydeden Can, “Daha önce itirazları ve isyanları temellendirecek akademik cevap, sunum yoktu Türkiye’de, dolayısıyla sessiz bir isyan vardı, ancak toplumdaki gelişimle beraber bunlar dillendirildi. Verdiğimiz cevaplardan biri hukuk ile siyaset arasındaki ilişki. Geleneksel algıda, hukuk ile siyaset ayrıdır. Siyaset yargıya karışmamalı vs. ama temel bir soru var, o da şu, hukuk ile siyaset bilim disiplini bakımından ayrı, ama bu hukuku kim üretir, hukuk hangi yöntemle üretilir?” şeklinde konuştu.

HUKUKUN TEMELİNDE DAHA İYİYİ BULMAK İÇİN ÇATIŞMA VAR

Hukukun temelinin çatışma olduğunu ve bu çatışmanın insanın doğasında da olduğunu anlatan Can, “İçimizde çatışmalar üretiriz, çeşitli taleplerimiz var, taleplerimiz karşı tarafın talepleriyle çatışmaya başladığı zaman geri adım atma konusunda pazarlık sürecine girmezsek hukuk normuna başvururuz” diye konuştu. Toplumda adalet isteyenlerle statükoyu korumak isteyenler arasında bir çatışma bulunduğuna dikkat çeken Can, yer yüzünde çatışmasız toplum bulunmadığını vurguladı. Can, çatışmasız toplum istemenin otalitarizmle eşdeğerde bulunduğunu belirterek, hiçbirimizin mükemmel insanlar olmadıağımızı hatırlattı. Tüm totaliter yönetimlerin mükemmel insan meydana getirme iddiasında bulunduğuna dikkat çeken Can, şöyle devam etti: ”Hukukun temeli çatışmaysa insanlar kendi aralarındaki çatışmayı her ikisinin çıkarına optimize edecek şekilde çözen kurallar arayışı içerisinde. Türkiye’de çatışma etnik, dinsel kültürel, ekonomik dinsel, mezhepsel, cinsel eksende çatışma vardır. Çatışma çok. Bütün bu çatışmalar aynı zamanda çözüme yönelik bir çağrıyı dillendirir. Bu çağrı hukuk normuyla karşılanır.” Can, toplumdaki insanların hepsinin adalet talebine cevap verecek bir hukuk normunun yine toplumun ortak iradesiyle meydana getirilebileceğini sözlerine ekledi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

04.04.2010


 

Cindoruk: Demirel, hesap vermeye hazırlanıyor

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bir parti kongresinde son 60 yılın hesabını vermek üzere hazırlık yaptığını söyledi.

Cindoruk, İzmir Ziraat Odası, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği ile Ege Bölgesi Sanayi Odasını ziyaret etti. İlk olarak İzmir Ziraat Odası’nı ziyaret eden Cindoruk, başkan Sedat Köse’den çiftçilerin sorunlarını dinledi. Köse, tarım sektörünün ciddî sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, hükümetin tarımsal desteklemede bulunduğunu ancak bunun yetersiz kaldığını savundu. Cindoruk, partilerinin bir ‘’çiftçi partisi’’ olduğunu, Eskişehir’de ‘Çiftçiyle Buluşma Mitingi’’ gerçekleştireceklerini bildirdi. Gazetecilerin Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkındaki bir sorusu üzerine Cindoruk, ‘’Sayın Demirel, bir parti kongresinde 60 yılın hesabını vermek istiyor’’ dedi. İktidarın kendisinden önce hiçbir şey yapılmadığı yönünde söylemlerde bulunduğunu hatırlatan Cindoruk, ‘’Demirel, Cumhuriyet’in hesabını vermek üzere hazırlık yapıyor. Kendisini değil, Cumhuriyet’i savunacak’’ şeklinde konuştu. Aynı gazetecinin, Demirel’in miting meydanlarında da görülüp görülmeyeceği sorusuna da Cindoruk, ‘’O ikinci aşamada. Ümit ediyorum ki bizi yalnız bırakmasın’’ cevabını verdi.

04.04.2010


 

Savcı Zekeriya Öz hakkında suç duyurusu

“ERGENEKON” soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında, ‘’kendini askerliğe yaramayacak hale getirdiği ve askerlikten kurtulmak için hile kullandığı’’ iddiasıyla suç duyurusunu bulunuldu.

Sultanahmet’teki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen birinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsının tutuklu sanıklarından Sevgi Erenerol’un avukatı Vural Ergül, Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında hazırladığı suç duyurusu dilekçesini, Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sundu. Suç duyurusu dilekçesinde, Savcı Öz’ün, 269. kısa dönem erbaş olarak 21 Temmuz 1999 tarihinde ilgili askerlik şubesine sevk olduğu, 2 Ağustos 1999 tarihinde Kütahya Hava Er Eğitim Okulu Komutanlığı Erbaş Bölüğü’ne katıldığı bildirildi. Dilekçede, Zekeriya Öz’ün 9 ay hava değişimi kullandıktan sonra ‘’Askerliğe elverişli değildir’’ raporu ile terhis olduğu belirtilerek, Öz’ün rapora esas alınan beyanında ‘’çocukluğundan bu yana şişman olduğunu’’ söylediği anlatıldı. Dilekçede şüpheli hakkında Askerî Ceza Kanunu’nun 79. ve 81. ile Türk Ceza Kanunu’nun 53. ve 206. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu dâvâsı açılmasını talep edildi.

04.04.2010


 

Doğuya verilen teşvikler Batı’da otel ve arsa oldu

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘’AKP’liler çıktılar, ‘teşvik vereceğiz’ dediler. Verilen teşvikler, gitti, Antalya’da, İzmir’de, Bodrum’da otel arsası oldu’’ dedi.

Baykal, Beyaz Saray Düğün Salonu’nda yapılan CHP İl Kongresi’ndeki konuşmasında, Van il kongresine özellikle katılmak istediğini belirterek, her türlü zorluğa rağmen CHP bayrağını burada dalgalandıran partilileri yalnız bırakmamak için geldiğini söyledi. Baykal, Doğu Anadolu Bölgesi’ne yönelik ekonomi programı hazırlama 1980’li yılların başından buyana bir moda haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu: ‘’Devlet ekonomiye doğrudan girmeyecek, fabrika, işletme kurmayacak. Çünkü zarar ediyormuş, devlet iyi işletmeci değilmiş. Bu nedenle doğuya da güneydoğuya da yatırım yapmayacakmış. Bu politikaya CHP olarak başından beri karşı çıktık. Devlet fabrikayı kâr etmek için değil, işsizliği önlemek, istihdamı sağlamak için zarar etse de kurar. AKP’liler çıktılar, ‘teşvik vereceğiz’ dediler. Verilen teşvikler, gitti, Antalya’da, İzmir’de, Bodrum’da otel arsası oldu. Elde kalan bir şey yok. Ne fabrika açıldı, ne de ekmek kapısı açıldı. Gençlerimizin iş bulacağı hiç bir şey olmadı.’’

Baykal’ın salona gelişi sırasında dışarıda toplanan ve protesto gösterisinde bulunlar polisin müdahalesiyle dağıldı. Kalabalık, Baykal’ı taşıyan araç uzaklaşıncaya kadar protestolarını sürdürdü.

04.04.2010


 

Hak-İş’ten mitinge katılmama kararı

HAK-İŞ Konfederasyonunun, Sivil ve Demokratik Anayasa Platformu’nun bazı bileşenleri tarafından 10 Nisanda Kadıköy’de yapılacak ‘’Sivil-demokratik Anayasa Mitingine’’, platformun bazı üyeleri ile ortaya çıkan görüş ayrılıkları dolayısıyla katılmama kararı aldığı bildirildi.

Hak-İş Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, Anayasa’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi’nin ortaya çıkmasıyla atılan adımın olumlu bir gelişme olarak değerlendirildiği belirtildi. Bazı çevrelerin politik ayrışma ve itiraz fırsatını değerlendirme arzusunun Hak-İş tarafından anlayışla karşılandığı belirtilen açıklamada, ‘’Ama bilinmelidir ki yasaklar karşısında daha makul gerekçelerle bile olsa tereddüt içeren siyasî duruşlar yasakçılara ve yasakçı hamlelere, tersten toplumsal destek ve dolaylı meşruiyet sağlar. Demokrasiye içtenlikle inananların böylesine ölümcül bir yanlış içerisinde olmalarını kabul edemeyiz’’ denildi. Hak-İş’in ‘’Anayasa’nın tümden değiştirilmesi’’ taleplerinin, bu mitingle ‘’Anayasa’yı değiştirmem’’ söylemine dönüşmesine karşı olduğu ifade edilen açıklamada, mitingin planlanan amacın dışına çıkması dolayısıyla Hak-İş’in mitinge katılmama kararı aldığı bildirildi

04.04.2010


 

Kuruş tarifesiyle soygun

KONTÖR yerine kuruşlu dönem vatandaşa yüzde 50 zam olarak yansıdı. Ön ödemeli hatlarda 1 Nisan’dan sonra kontör yerine kuruşlu dönem başladı.

Cep telefonu şirketleri kontör yerine TL ta-rifeleriyle tüketicinin karşısına çıkarken, 50 milyonu bulan kontörlü hat kullanıcısının kafası karıştı. Onlarca tarifenin bulunduğu cep telefonlarında vatandaşlar kontörlü dönemdeki maliyetle konuşup konuşmadığını merak ediyor. Tüketiciler Birliği’ne gelen şikâyetler de yüzde 50 zam yapıldığı yönünde oluyor. Kuruşlu konuşmanın fiyat farkını Başakşehir Devlet Hastanesi Başhekimi Mahmut Tokaç tesbit etti. Daha önce 3 dakikası 1 kontöre yani 20 kuruşa konuşan Tokaç, dün itibariyle 3 dakikada 30 kuruş azaldığını fark etti. Birkaç konuşma daha yaparak 20 kuruş yerine 30 kuruş düştüğünü teyit ettiğini belirten Tokaç, “Vodafone müşteri hizmetlerini arayıp ‘niye yüzde 50 daha fazla alıyorsunuz?’ diye sordum. Bana dedikleri ‘tarifelerde bu tür değişiklikler yapılabilir.’ oldu. Ben de Tüketiciler Birliği’ne operatörü şikâyet etmeye karar verdim” dedi. Tokaç, kontörden kuruşa geçişte telefon görüşmelerinin yüzde 50 zamlandığını belirtti.

04.04.2010


 

Faili meçhuller Askerî Yargıtay’a

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi ‘faili meçhuller dâvâsı’nda sanık Albay Cemal Temizöz’ün avukatlarının dosyanın Askerî Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi talebini değerlendirdi. Mahkeme, Temizöz’ün avukatlarının yazılı talebi dosyada avukatı olmayan mağdurlara bildirilip görüşleri alındıktan sonra dosyanın Askerî Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.

Faili meçhuller Askerî Yargıtay’a gönderilecek

DİyarbakIr 6. Ağır Ceza Mahkemesi ‘faili meçhuller davası’nda sanık Cemal Temizöz’ün avukatlarının dosyanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi talebi değerlendirdi. Mahkeme, sanık Temizöz’ün avukatlarının yazılı talebini dosyada avukatı olmayan mağdurlara bildirilip görüşleri alındıktan sonra Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi. Şırnak’ta 1993-95 yılları arasında işlenen 20 cinayetten sorumlu tutulan ve aralarında Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski belediye Başkanı Kamil Atak ile itirafçıların da bulunduğu 7 sanık 11’inci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada sanık Cemal Temizöz’ün avukatı Mehmet Savaş Özdağ, dosyanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi gerektiği konusunda daha önce yazılı dilekçelerinde yer alan beyanlarını tekrarladı. Mağdur vekillerinin ve iddia makamının sürenin geçirildiği ve delillerin toplanmaya başlandığı, bu nedenle dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gitmemesi gerektiği yönündeki görüşlerini kabul etmediklerini belirten Özdağ, dosyanın değerlendirme yapılmak üzere, dosyanın onaylı bir örneğinin Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi gerektiğini yineledi.

Mahkeme, verdiği aranın ardından faili meçhuller davasının on birinci duruşmasıyla ilgili ara kararını açıkladı. Sanık Cemal Temizöz’ün avukatlarının dosyanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi talebini duruşmada kendilerini avukat ile temsil ettirmeyen ve davanın tarafı konumunda bulunan mağdur ve katılanlara söz konusu talep dilekçesinin tebliğ edilmesi ve cevap dilekçelerinin mahkemeye sunulduktan sonra dosyanın Askeri Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi.

Bütün sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, bir sonraki celsede tanık Mehmet Nuri Binzet ve diğer tanıkların dilenmesini kararlaştırarak duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

04.04.2010


 

2 yıllık mezunlar öğretmen olamayacak

Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda yeniden düzenlenen Milli Eğitim Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Tasarıya göre, öğretmenlik kariyer basamaklarında yükselmede; yükseköğrenim ve lisansüstü eğitim durumu ile öğretmenlikteki kıdem, sicil notu, bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler ve sınav sonucunda alınan puanlar esas alınacak. Değerlendirme puanının yüzde 20’sini yükseköğrenim ve lisansüstü eğitim durumu, yüzde 5’ini öğretmenlikteki kıdem, yüzde 5’ini sicil notu, yüzde 20’sini bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler, yüzde 50’sini ise sınav puanı oluşturacak. Sınav 100 puan üzerinden değerlendirilecek. Sınavda 70 ve üstü puan alanlar değerlendirmeye alınmaya hak kazanacak.

04.04.2010


 

Yazar Ilıcak’a destek

Medya Derneği, Hakim Osman Kaçmaz’ı eleştirdiği için “Sabah” yazarı Nazlı Ilıcak’ın hapse mahkûm edilmesini “Yargıya yönelik eleştiriler de AB standartlarında yorumlanmalı” diyerek kınadı.

Yeni kurulan Medya Derneği, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Osman Kaçmaz için “işgüzar” dediği için mahkum edilen Sabah gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak’a destek verdi. Salih Memecan’ın başkanı olduğu Medya Derneği, yaptığı açıklamada, “Ceza AB’ye tam üyelik müzakerelerini devam ettiren Türkiye’de basın özgürlüğü açısından endişe verici” dendi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, hakimi Kaçmaz’ı işgüzar davranmak, ideolojik davranmakla eleştiren Ilıcak’ı “yayın yoluyla hakaret ettiği” iddiasıyla 11 ay 20 gün hapse mahkum etmişti. Ilıcak’ın cezası ertelenmişti. İ

04.04.2010


 

Siyasetin yargıyı kuşatma girişimi yok

AKP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, ‘’Türkiye’de siyasetin yargıyı kuşatma girişimi yoktur. Türk yargısını taraf olmayı bırakıp, tarafsız olmaya davet ediyorum’’ dedi.

Kılıç, Samsun’da çeşitli inceleme ve ziyaret programlarını sürürken 19 Mayıs ilçesinde basın toplantısı yaptı. Kılıç, AKP milletvekillerince TBMM’ye verilen Anayasa teklifi konusunda değerlendirmelerde bulundu. Kılıç, daha özgür bir Türkiye hedeflediklerini belirterek, ’’Türkiye’de gerçekleştirmeye çalıştığımız hukuk, yerel bir hukuk anlayışı değil, evrensel bir hukuk anlayışıdır. Birilerinin iddia ettiği gibi yasama ve yürütme organı yargıyı kuşatmış değildir. Türkiye’de siyasetin yargıyı kuşatma girişimi yoktur. Türk yargısını taraf olmayı bırakıp, tarafsız olmaya davet ediyorum. Yandaş yargı anlayışında değiliz. AK Parti hükümeti olarak yargının yandaş olanını değil, bağımsız ve tarafsız olanını istiyoruz. ‘Yargı AK Parti’ye de CHP’ye de yandaş olmasın’ diyoruz.”

04.04.2010


 

AB müzakerelerinde Türkiye’ye adil davranılsın

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, AB üyeliği müzakerelerinde Türkiye’ye adil davranılması çağrısında bulundu.

Türkiye’nin çok sayıda girişimle kendi bölgesinde barış ve istikrara önemli katkı sağladığınıa dikkat çeken Westerwelle, “Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung” gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, Afganistan ile Pakistan arasındaki ilişkilerde ve şimdi BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyesi olarak, İran’ın nükleer programı ile ilgili krizde arabulucu işlevi gördüğünü belirterek, “Türkiye, bölgesinde çok sayıda inisiyatifle barış ve istikrara önemli katkı sağlıyor” dedi. AB üyeliği müzakerelerinde Türkiye’ye adil davranılması çağrısında da bulunan Westerwelle, ancak Türkiye’nin şu anda üye olmaya ve AB’nin de yeni üye almaya hazır olmadığını ifade etti. Türkiye’nin AB üyeliği perspektifinin ülkedeki değişim ve reform süreci için önemli bir güç teşkil ettiğini kaydeden Westerwelle, Türkiye ile olan AB müzakerelerinin ucu açık bir süreç olarak sürdürüldüğünü sözlerine ekledi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

04.04.2010


 

Komşudan sıcak mesaj var

Yunanİstan Dışişleri Bakan Vekili Dimitris Druças, “Yunanistan’ın, Türkiye ile olan ilişkilerinde yeni bir yaklaşım ve işbirliği çabası başlattığını” söyledi.

Druças, Atina’da yayımlanan “Real News” gazetesine verdiği demeçte Türk-Yunan ilişkilerine de değindi. “Türk-Yunan ilişkilerinde, sorunların yanı sıra büyük bir dinamik bulunduğunu” ifade eden Druças, “1999-2004 yılları arasında uyguladığımız politika ve edindiğimiz deneyimler ışığında Türkiye ile yeni bir yaklaşım ve işbirliği çabası başlatıyoruz. Sayın Davutoğlu’nun daveti üzerine Ankara’ya gerçekleştireceğim ziyaret de bu çabalar çerçevesinde yapılmaktadır. Sayın Erdoğan’ın verdiği olumlu mesajlara inanmak istiyoruz. Söylediklerini gerçekten kastettiğini fiiliyatla gösterme zamanı geldi. Makul bir zaman içerisinde, dikkatli adımlar ve ciddi hazırlıklarla elle tutulur sonuçlar istiyoruz” dedi. Druças, “Yunanistan’ın, Türkiye ile olan ilişkilerini uluslararası hukuk ve egemenlik haklarına saygı çerçevesinde iyileştirmeyi arzuladığını, belirterek, Atina’nın hedefinin “Ege’de kıta sahanlığının belirlenmesi” olduğunu ifade etti. Druças, “Vizyonumuz, Ege’nin bir barış denizi olması ve karşılıklı olarak silahlanma konusundaki harcamaları azaltması.” dedi.

04.04.2010


 

Madımak Oteli istimlâk edilecek

AKP Sivas Milletvekili Selami Uzun, Madımak Oteli ile ilgili çalışmaların sürdüğünü belirterek, İl Özel İdaresinin değer tespiti ile otel sahibinin istediği fiyat arasında çok önemli fark olduğunu belirterek, bu sebeple otelin istimlak edileceğini bildirdi.

Uzun, Madımak Oteli ile ilgili çalışmaların devam ettiğini ifade eden Uzun, İl Özel İdaresinin otel için teklif verdiğini ve değer tespiti yaptığını belirterek, ‘’Madımak Oteli ile ilgili pazarlıklar devam ediyor. Özel İdarenin değer tespitiyle otelin sahibinin istemiş olduğu fiyat arasında çok önemli fark var. Onun için mecburen istimlaka gidilecek. Yani el koyma şeklinde... Sonra vatandaş isterse gidip, mahkemeye yeniden değerin tespiti konusunda dava açabilir.’’ dedi.

04.04.2010


 

YİBO’da İnsan Hakları incelemesi

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun sosyal hizmetlere bağlı kurumlar ile yatılı bölge ilköğretim okullarını incelemek üzere kurduğu alt komisyon üyeleri, Mersin’in Tarsus ilçesindeki Mustafa İstemihan Talay Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda (YİBO) incelemelerde bulundu.

Komisyon Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ve üyeler AKP Kırklareli Milletvekili A. Gökhan Sarıçam, AKP Denizli Milletvekili Mithat Ekici, MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal, Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Firik ve Komisyon Uzmanı Zeynep Duran’dan oluşan heyet, okul müdürü Selahaddin Ozanoğlu’ndan brifing aldı. Komisyon üyeleri, daha sonra okulun sınıfları, yatılı bölümü ve yemekhaneyi gezip öğrencilerle sohbet etti. Ataş, iki saat süren incelemenin ardından yaptığı açıklamada, komisyon olarak toplam 30 ilde araştırma ve incelemede bulunacaklarını söyledi. Çanakkale ve Tekirdağ’dan sonra Mersin’deki incelemeyi tamamladıklarını belirten Ataş, amaçlarının sosyal hizmetlere bağlı kurumlarla yatılı bölge ilköğretim okullarında kalan çocukların ve gençlerin sorun yaşayıp yaşamadığını yerinde incelemek ve gereken tedbirleri almak olduğunu kaydetti.

04.04.2010


 

Çocuklar neden sokakta yaşamayı tercih ediyor?

DEVLET Bakanı Selma Aliye Kavaf, CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin sokakta yaşayan, çalıştırılan çocuklara yönelik soru önergesine yazılı cevap verdi.

Kavaf, sokakta yaşayan, çalıştırılan çocukları tehlikelerden korumak ve sosyal rehabilitasyon sağlamak için SHÇEK’e bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinin hizmet verdiğini hatırlattı. Kavaf, bu çocukların yoğun olarak görüldüğü 30 ilde 38 çocuk ve gençlik merkezi ile bu merkezlere bağlı 6 gözlemevinin faaliyet gösterdiğini bildirdi. Kavaf’ın verdiği bilgiye göre, çocuk ve gençlik merkezlerinden 2002’de 5 bin 520, 2003’de 13 bin 961, 2004’de 8 bin 735, 2005’de 7 bin 837, 2006’da 9 bin 114, 2007’de 8 bin 947, 2008’de 10 bin 778 ve 2009’da 8 bin 756 çocuk yararlandı. Geçen yıl bu merkezlerden yararlanan 8 bin 756 çocuğun 284’ünün evinden kaçarak sokakta yaşadığı, 119’unun dilendirildiği, 8 bin 298’inin ise sokakta çalıştırıldığı tespit edildi.

KURULUŞ SAYILARI VE KAPASİTELERİ

6 bin 813 kapasiteli 83 çocuk yuvası, 2 bin 50 kapasiteli 20 sevgi evi, 955 kapasiteli 160 çocuk evi, 294 kapasiteli 38 çocuk ve gençlik merkezi, 92 kapasiteli 6 gözlemevi, 2 bin 476 kapasiteli 44 kız yetiştirme yurdu, 4 bin 326 kapasiteli 61 erkek yetiştirme yurdu, 217 kapasiteli 6 koruma bakım ve rehabilitasyon merkezi, 415 kapasiteli 19 bakım ve sosyal rehabilitasyon merkezi bulunuyor. Devlet Bakanı Kavaf, kurumsal kapasitelerinin, çocukların korunması ve bakımı için yeterli olduğunu ifade etti.

ÇOCUKLARA SOKAKTA PARA VE EŞYA

VERİLMESİ

Kavaf, çocukları sokakta yaşamaya, çalıştırmaya iten sebepleri ‘’göç, aile içi ihmal, istismar ve şiddet, aile parçalanması, işsizlik, ekonomik yoksunluk, ebeveynlerden birinin evi terk etmesi, ailenin eğitimsizliği, çocuğun okul başarısızlığı, çocuğun sokakta çalışıp para kazanmasını teşvik edici kültürel değerler, akran grupları, sokağın çekiciliği ve özgürlüğü, çocukların eğitim-öğretim sistemine dahil edilmesindeki güçlükler, boş zamanları değerlendirici faaliyetlerin yetersizliği, ailenin olumsuz davranışları, yetişkinlerin, çocuklara sokakta para ve eşya vermesi’’ olarak sıraladı. Çocukların para kazandığı için kendisini yetişkin gibi hissettiğini ifade eden Kavaf, ‘’Çoğu zaman ailenin denetiminden uzaklaşan çocuk, eğitimini yarıda bırakmakta, akran gruplarından soyutlandığı gibi yetişkinlerin dünyasına da girememektedir. İş ortamına da uyum sağlayamayarak ayrılmakta, sokaktaki sınırsız ve sorumsuz özgürlüğü seçerek sosyal hayattan tamamen kopmakta ve bir süre sonra sokakta yaşamayı tercih eder hale gelmektedir’’ dedi. Ayrıca Kavaf, velayetin kaldırılmasını gerektirecek suistimali bulunan velilere karşı, 2002-2006 yılları arasında 25 dâvâ açıldığını, bu dâvâların, kurum lehine sonuçlandığıni bildirdi.

04.04.2010


 

Ezberci eğitim değiştirilemedi

YAPILANDIRMACI yaklaşımın uygulanmasıyla öğrencilerin ezbere dayalı bir öğrenme anlayışını bırakıp bırakmadıklarına ilişkin soruya, öğretmenlerin yüzde 4,8’i “tamamen”, yüzde 32,9’u “çoğunlukla”, yüzde 59,2’si “orta ve çok az” düzeyde bıraktıklarını ifade ederken, yüzde 3,1’i ise “hiç” bırakmadıklarını söylüyor.

Öğretmenler, ezberciliğe dayalı öğrenme anlayışının terk edilmemesini, öğrencilerin ezberciliğe dayalı sınavlarla karşı karşıya kalmalarına bağlıyor.

Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (EBSAM) yaptığı araştırma, 2004-2005 eğitim-öğretim döneminde uygulamaya başlanan öğrenci merkezli olan ‘yapılandırmacı yaklaşım’ın hâlâ hedeflenen amaca ulaşmadığını ortaya çıkardı. 12 ilde, 242 okulda ve bin 532 öğretmenle yüz yüze yapılan “Sınıf Yönetimi ve Yapılandırmacı Yaklaşım” konulu anket çalışmasında, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin, sınıf yönetiminde yapılandırmacı yaklaşımı uygulama düzeyleri belirlenmeye çalışıldı.

Araştırmada öğretmenlerin sadece yüzde 13,9’u bilginin kaynağına yönelik varsayımlardan “Birey öğrenme sürecinde bilgiyi kendisi oluşturur” önermesine katılıyor. Söz konusu oran, öğretmenlerin, yapılandırmacı yaklaşımın temelinde yatan bilginin öğrenme sürecinde birey tarafından aktif olarak oluşturulduğuna yeterince inanmadıklarını gösteriyor.

Geleneksel sınıf yapısının mı, yoksa yapılandırmacı sınıf yapısının mı öğrencileri başarılı kıldığına ilişkin soruya öğretmenlerin yüzde 8,5’i “geleneksel sınıf yapısı”, yüzde 59,8’i “yapılandırmacı sınıf yapısı”, yüzde 21,5’i “fazla bir fark yok”, yüzde 7’si “ikisinin de işe yaradığını düşünmüyorum”, yüzde 2,7’si ise “İkisi de başarılı kılıyor” cevabını verdi.

“SINAVLAR YAPILANDIRMACILIĞA GÖRE

DÜZENLENMELİ”

ARAŞTIRMANIN sonuçlarını değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez, öğretmenlerin, yapılandırmacı yaklaşımın temelinde yatan bilginin öğrenme sürecinde birey tarafından aktif olarak oluşturulduğuna yeterince inanmadıklarının görüldüğünü söyledi. Yapılandırmacı yaklaşımın temelinde yatan varsayımları benimsemeyen öğretmenlerin bu yaklaşımı hakkıyla uygulamasının mümkün olduğunu söylemenin güç olduğunu kaydeden Etyemez, “Yapılandırmacı yaklaşıma yönelik verilen hizmetiçi eğitimler yeterli değildir. Bu eğitimlerin yapılandırmacı yaklaşımın temelinde yatan ilkeler başta olmak üzere, iyice benimsetilerek verilmesi gerekmektedir. Genel anlamda, yapılandırmacı yaklaşımın planlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesi aşamalarında ilköğretim öğretmenlerinin ortaöğretim öğretmenlerine, 11 yıl ve üzeri meslekî kıdeme sahip öğretmenlerin de diğer öğretmenlere nazaran daha fazla aktif oldukları ortaya çıkmaktadır. Hizmetiçi eğitimlerde bunlar göz önünde bulundurulmalıdır. Yapılandırmacı yaklaşımın ve temelinde yatan ilkelerin öğretmenler tarafından benimsenmesi, uygulamada görülebilecek aksaklıkların zamanla daha hızlı bir şekilde düzelmesine imkân sağlayacaktır” dedi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

FATİH KARAGÖZ

04.04.2010


 

İzmir ve Eskişehir’de Bediüzzaman panelleri

BEDİÜZZAMAN haftası faaliyetleri çerçevesinde bugün İzmir’de ‘Said Nursî ve Demokratik Açılım’ konulu panel gerçekleştirilecek.

Saat 14:00’te Tepekule Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak panelin açılış konuşmasını gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular yapacak. Yazarlarımızdan Süleyman Kösmene’nin yöneteceği panele Prof. Dr. Doğu Ergil, Prof. Dr. Ahmet Battal ve Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz konuşmacı olarak katılacak. Programda Ali Oktay da konser verecek. Eskişehir’de ise Yunus Emre Kültür Sarayında saat 20.00’de ‘Yüz Yıl Önceki Müjde’ konulu seminer düzenlenecek. Seminere gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular ve yazarlarımızdan İslâm Yaşar konuşmacı olarak katılacak. Program, Eskişehir’in yerel televizyonu Kanal 26 tarafından ve www.kanal26.tv adresinden canlı olarak yayınlanacak.

04.04.2010


 

Hatay’da el yazması Kur’ân’lar bulundu

HATAY'DA düzenlenen operasyonda, tarihî eser niteliği taşıdığı belirtilen 15 adet el yazması Kur’ân-ı Kerim ile 1 kişi gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, tarihî eser kaçakçılığı yapılacağı ihbarı alan İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyon sonucu, Antakya Otogarında Y. K’nin valizinde arama yapıldı. Arama sonucu, tarihî nitelikte 15 adet deri kaplama el yazması Kur’ân-ı Kerim ve üzeri işlemeli bir adet hançer bulundu. Kur’ân-ı Kerim ve hançerin uzmanlarca inceleneceği belirtildi. Y. K’nin sorgulamasının ardından adliyeye sevk edileceği kaydedildi.

04.04.2010


 

ÖSYM’ye tepki

ŞIRNAK'IN Silopi ilçesinde bir grup üniversite adayı öğrenci, sınav yerlerinin Malatya ve Elazığ olarak belirlenmesi sebebiyle ÖSYM’ye tepki gösterdi.

Sanat Sokağı’nda toplanan üniversite adayları adına açıklama yapan Turan Bilgeç, 11 Nisanda yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı için ÖSYM’nin kendilerine 2 tercih sunduğunu, kendilerinin ise birinci tercih olarak Şırnak’ı tercih ettiklerini söyledi. Ancak açıklanan sınav yerlerinin birinci ve ikinci tercihlerinin dışında şehirler olmasına şaşırdıklarını söyleyen Bilgeç, ’’2 yıldır ÖSYM, Şırnaklı çok sayıda öğrencinin sınav yerini çok uzak kentler olarak belirliyor’’ dedi.

04.04.2010


 

PahalI teknolojİ enİyİsİ mİdİr?

VATAN Bilgisayar Genel Müdürü Hasan Vatan, Türkiye’de teknolojik yeniliklerin yaşandığı ilk yıllarda, tüketicilerin ürünü tanımadıklarından dolayı bilgisayarlar için ‘televizyonlar kaç lira’ diye sorduklarını anlatarak, ‘’Ülkemizde teknolojiye bakışta büyük değişim var. Artık bir kişi, arkadaşına hediye alacağı zaman kazak yerine USB, notebook gibi ürünleri seçebiliyor. Teknoloji ürünleri de artık hediye edilebilecek ürünler arasına girdi’’ diye konuştu.

Türkiye’de, bilgisayar almaya giden kişilerin, özelliklerini bilmeye bile gerek duymadan en pahalı ürün neyse onu satın aldıklarına dikkati çeken Vatan, şunları kaydetti: ‘’Maalesef ülkemizde, kişiler satın aldığı ürünün özelliklerini, ihtiyacına cevap verip vermeyeceği konusuyla pek ilgilenmiyor. ‘Pahalı olan en iyisidir’ düşüncesinden hareket ederek, bu tür ürünlere yöneliyor. Halbuki neye ihtiyacı olduğunu belirlemeli ve bu doğrultudaki ürünleri tercih etmeli.’’

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ

YAYGINLAŞIYOR

Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında 2007 yılında başlattıkları çalışmayla, şimdiye kadar 6 bin kişiye 80 saat ücretsiz bilgisayar eğitimi verildiğini ifade eden Vatan, bu eğitimlerin mağazaların bulunduğu illerde sürdüğünü kaydetti.

PAHALI ÜRÜN YERİNE İHTİYACA GÖRE TERCİH

Vatan, mağazalarına gelen müşterileri, pahalı ürüne yönlendirmek yerine, ihtiyacını karşılayacak ürüne yönlendirmeye özellikle dikkat ettiklerini vurgulayarak, ‘’Çünkü bu müşteri pahalı ürünü aldığında, daha sonra ucuz bir ürünün de aynı işlemi gördüğünü öğrendiğinde bir daha bizi tercih etmez. Bu da bizim için uzun vadede hoş olmayan bir durum. Genel satış politikamızı bu bilinç üzerinden yönlendiriyoruz’’ dedi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

04.04.2010


 

Mimar kuşlar

Konya’da Toroslar’ın üzerine kurulu Hadim ilçesinde sarp kayalara yuva yapan kuşlar şaşırtıyor.

Hadim yöresine her yıl baharla birlikte gelen ve yörede ‘’Gökçegüdük’’ adıyla bilinen kuşlar, sarp arazide kaya üzerlerine görünümleriyle ilgi uyandıran farklılıklara sahip yuvalar yapıyor. Kuşlar, ilçeye gelir gelmez yavrularını çıkaracakları yuvaları adeta bir mimar titizliğinde sarp kayaların üzerine inşa ediyor. Özellikle dere ve akarsu yakınlarındaki kayalara, kayanın rengine uygun çamurdan yuvasını yapan kuşlarının bu marifeti, görenleri hayran bırakıyor. Yağmur ve rüzgârdan zarar görmeyecek şekilde inşa edilen yuvalar, ancak çok sert bir cisimle şiddetle vurulduğunda kırılabilecek sağlamlıkta. Serçeden biraz daha küçük olan kuşlar, sarp kayaların üzerine yaptıkları yuvalar sayesinde tabiî düşmanları tilki ve yılanlardan kendilerini ve yavrularını koruyabiliyor.

04.04.2010


 

Katırdan serum üretilecek

SağlIk Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, atlardan sonra katırlardan da serum üretecek.

Merkezin başkanı Mustafa Ertek, “Bugüne kadar serumları sadece atlardan elde ediyorduk. Katırlar, atlardan daha dirençli oluyor. At ne kadar iri kıyım olsa da bir o kadar da narin hayvanlar” diye konuştu. Bundan sonra serumların bir kısmının katırlardan elde edileceğini kaydeden Ertek, “Çalışmalardan iyi sonuç alırsak, zaman içinde at cinsini katırla değiştirebiliriz. Bundan sonra katırlardan da tetanos, yılan, konserve kaynaklı zehirlenmelerde kullanılacak serumlar üretilmeye başlanacak” dedi.

04.04.2010


 

Türkiye’de net 18 yaşında

Türkİye, 12 Nisan'da internetle tanışmanın 18. yılını kutlayacak.

İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Akgül, yaptığı açıklamada, Türkiye’de internet dünyasındaki gelişmelerin mehter yürüyüşünü hatırlattığını söyledi. Doç. Dr. Akgül, ‘’Bilişim Sivil Toplum Kuruluşları’’nın 5-18 Nisan tarihlerinde kutlanacak İnternet Haftası’nda çeşitli faaliyetler düzenleyeceğini bildirdi. Akgül, dünyada 1 milyar 734 milyon internet kullanıcısının olduğunu söyledi.

04.04.2010


 

Çinko eksikliği akneye yol açıyor

YapIlan araştırmalar, akne (sivilce) şikâyeti olan kişilerde çinko eksikliğine rastlandığını ortaya koyuyor.

Uzmanlara göre, derideki yağ üretiminde, akne oluşumuna yol açan hormon bozukluklarında çinko önemli rol oynuyor. Çinko eksikliğini gidermek için de kabak çekirdeği, zencefil, yulaf, yumurta ve badem tüketilmesi öneriliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ferin Batman, doğru beslenme alışkanlığıyla cilt yaşlanmasının geciktirilebileceğini söyledi. Bir kişinin sağlıklı olup olmadığının en basit şekliyle cildine, derisine bakarak anlaşılabileceğini belirten Batman, pek çok kişinin cildindeki sorunları, losyonlar, tonikler ve kremler gibi yüzeysel kozmetiklerle çözmeye çalıştığını, ancak bunların göstereceği etkilerin hafif ve geçici olduğunu bildirdi.

04.04.2010


 

Fransa, çarşaf yasağında çifte standart uyguladı

İran İslâm Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Bahman Hosseinpour, Fransa’da yüzü örten peçeli çarşafın kısmen yasaklanmasına ilişkin yasa tasarısının gündeme getirilmesine tepki gösterdi.

Aynı uygulamanın İran ya da Türkiye’de yapılması durumunda ‘bomba etkisi’ yapacağını savunan Hosseinpour, “Yahudiler de aynı zamanda Fransa’da yaşıyor ve geleneksel kıyafetlerini giyiyor. Neden Yahudilere, ‘geleneksel kıyafetlerinizi’ çıkarın diye baskı yapmıyorlar da Müslümanlara giydikleri dini kıyafetleri çıkarmaları konusunda bu kadar baskı yapıyorlar?” diye sordu. Antalya’nın Alanya ilçesinde gezi ve incelemelerde bulunan Bahman Hosseinpour, Fransa’da peçeli çarşafın kamu binalarında yasak, sokakta serbest bırakılmasına yönelik yasa tasarısının gündeme gelmesini eleştirerek, “Fransa ne kadar demokratik bir yer olduğu konusunda her zaman bas bas bağırıyor. Fransa’da 7 milyon Müslüman yaşıyor. Nasıl oluyor da böyle bir çifte standart yapabiliyorlar? Aynı şeyi İran ya da Türkiye’de yapmaya kalksanız bomba patlamış gibi olur. Yahudiler de aynı zamanda Fransa’da yaşıyor. Dünyanın her yerinde yaşıyor. Onlar da geleneksel kıyafetlerini giyiyor. Neden ‘geleneksel kıyafetlerinizi’ çıkarın diye baskı yapmıyorlar da Müslümanlara giydikleri dini kıyafetleri çıkarmaları konusunda bu kadar baskı yapıyorlar? Bu insanlar arasında ayrımcılıktır” şeklinde konuştu.

04.04.2010


 

Çöpten sergiye

Antalya’da resim sanatçısı Hikmet Özkaya, çöpe atılan reklam broşürlerinden resim yaparak “Kâğıtların Dansı” isimli resim sergisi açtı.

Hem kâğıt tüketimini azaltmayı özendirmek hem de kâğıtların çöpe atılmasını önlemek için açılan sergide 40 eser görücüye çıktı. Antalya Özdilek Alışveriş Merkezi’nde açılışı gerçekleştirilen sergiye Kepez İlçe Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, Kepez İlçe Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve sanatseverler katıldı. Serginin açılışında konuşan san'atçı Hikmet Özkaya, 40 eserden oluşan sergideki tabloları, çöpe atılan reklam broşürlerinden yaptığını söyledi. Hem kâğıt tüketimini azaltmayı özendirmek hem de üretim anlayışını topluma aktarmak için kâğıtları estetik bir şekilde tablolaştırmaya çalıştığını belirten Özkaya, “Yurdumuzun ve topraklarımızın gönüllü bekçileri olan ormanlarımız, talan edilmesine karşın renkli ve zarif kâğıtlar buna direniyor ve dur diyor” şeklinde konuştu. Kepez İlçe Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de, bu tür sergilerin toplumun gelişmesine, ilerlemesine ve sosyalleşmesine katkı sağlayacağını söyledi. Çöpe atılan kâğıtlardan yapılan resim sergisi, Özdilek Alışveriş Merkezi’nde 9 Nisan’a kadar gezilebilecek.

04.04.2010


 

ABD pilotlarına antidepresan izni

Amerİkan hükümeti, 70 yıllık yasağa son vererek, pilotların antidepresan kullanabilmesine izin veriyor.

Federal Havacılık İdaresi (FAA), orta seviyede depresyonu olan pilotların ilâç kullanması yasağının kalkacağını bildirdi. Bununla birlikte ilâç kullanan pilotların, en az bir yıl süreyle başarılı bir tedavi görmüş olmaları gerekecek. Yetkililer, yasağın, pilotların tedaviden kaçınmalarına ya da depresyon tedavisi için ilâç kullandıklarını saklamalarına yol açtığına dikkati çekti. FAA, yasağın tamamen kaldırılmasından önce, 6 aylık bir süre zarfında, halihazırda depresyondan mustarip ya da depresyon tedavisi görmekte olan pilotların ortaya çıkmasını istedi. Antidepresan kullanan pilotların, meslek hayatları boyunca izleneceği de kaydedildi.

04.04.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl