04 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

 

Anadolu’nun hafızası Konya’da

MEVLÂNÂ’DAN, Sadreddin Konevi ve İbn-i Arabi’ye kadar çok sayıda düşünürün eserlerinin korunduğu Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi, 98 bin 630 matbu ve yazma eserlerle, ‘’Anadolu’nun hafızasını’’ barındırıyor.

Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, Burdur’da eski eserlerin bulunduğu kütüphanenin sel felâketinden etkilenmesinin ardından Türkiye’de bulunan korumasız ve bakımsız yazma eserlerin toplanması amacıyla 1984 yılında Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin kurulduğunu belirtti. Şahin, el yazması eserlerin korunduğu 4 adet özel çelik kasa, matbu eserlerin yer aldığı 4 adet depo, 1 CD arşiv odası ve diğer çalışma odaları ile birlikte kütüphanenin toplam 723 metrekarelik kullanım alanı olduğunu bildirdi.

Kütüphaneye bağış ve devirlerin özellikle 2002 yılında hızlandığını ifade eden Şahin, şunları kaydetti:

‘’Kütüphane, Anadolu’nun en kapsamlı koleksiyonlarını bünyesinde bulundurmaktadır. Sadreddin Konevi, İbn-i Arabi ve Mevlânâ gibi büyük âlimlere ait matbu, el yazması ya da dijital ortama aktarılmış eserler dikkat çekiyor. Halen kütüphanemizde 17 bin 989 el yazması, 40 bin adet el yazma eserin dijital kopyası ve 80 bin 641 nadir matbu eser olmak üzere toplam 138 bin 630 adet eser bulunmaktadır. Burası Anadolu’nun hafızası durumunda. Anadolu’nun dört bir yanından 71 kütüphanenin kitapları devir yoluyla buraya geldi. Burada bin yıldan eski kitaplar var. Konya’nın, Selçuklu’nun başkenti olması ve dönemin en önemli kütüphanelerinin burada bulunması, kütüphanemizin değerini ve ağırlığını da arttırıyor.’’

TIP TARİHİ BURADA

BEKİR Şahin, Hacı Bektaş-ı Veli, Sadrettin Konevi, İbn-i Arabi ve Mevlânâ gibi önemli düşünce insanlarıyla ve âlimlerle alâkalı bütün kitapları kütüphanede toplamaya çalıştıklarını belirterek, ‘’Tıp tarihiyle ilgili ayrı bir bölüm oluşturuldu. Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi, dünyanın tıp tarihiyle ilgili en çok kitabı bulunan kütüphanesidir. Çünkü tıp tarihiyle ilgilenen birçok şahsiyetin kitap koleksiyonları burada’’ diye konuştu. Kütüphanede bakım ve onarım için restorasyon merkezi oluşturduklarını dile getiren Şahin, kütüphaneye Orta Doğu, Balkanlar ve Avrupa’dan her yıl yüzlerce akademisyen ve araştırmacının geldiğini bildirdi.

04.04.2010


 

Aradığınız kitaplar bu kütüphanede

SÜLEYMANİYE Kütüphanesi Müdürü Emir Eş, ‘’Bu kütüphaneyi diğerlerinden ayıran en önemli fark, bilimin bugünkü seviyeye hangi aşamalardan geçerek geldiğini göstermesidir’’ dedi.

Eş, 46. Kütüphaneler Haftası dolayısıyla düzenlenen ‘’Belgelerle Süleymaniye Kütüphanesi’nin Dünü ve Bugünü’’ konulu konferansın açılışında yaptığı konuşmada, kütüphanenin, yazma eser koleksiyonu topluluğu niteliği taşıdığını söyledi. Eş, kütüphanenin kuruluşundan da bahsederek, çeşitli belgelerle kütüphanenin 450 yıllık bir geçmişe sahip olduğunun ispatlandığını aktardı. Ziyaretçilerin kendisine zaman zaman kütüphanede kaç cilt olduğunu sorduğunu belirten Eş, ‘’Kütüphanenin değerini içinde barındırdığı cilt sayısıyla ifade etmek yanlış olur. Süleymaniye Kütüphanesi’ni diğerlerinden ayıran en önemli fark, bilimin bugünkü ileriki seviyeye hangi aşamalardan geçerek geldiğini göstermesidir. Bunu öğrenmek isteyenler buraya uğramak zorunda. Kütüphanedeki en eski eser 1375 yaşında’’ diye konuştu. Eş, kütüphanenin her gün saat 23.00’e kadar açık olduğunu dile getirerek, bu uygulamaya ilişkin çok olumlu tepkiler aldıklarını söyledi. Gelişmiş ülkelerin artık mal değil, bilgi ürettiğini anlatan Eş, ‘’Bu ülkeler, bilgiyle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri eziyorlar, onların yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürüyorlar. Bilgiye hükmetmek için kitaba ihtiyaç var. Bu kitaplar da Süleymaniye Kütüphanesi’nde’’ şeklinde konuştu.

04.04.2010


 

İlk Kürtçe film “Min Dit” vizyonda

İLK Kürtçe film olan ve üç uluslar arası ödül kazanan ‘’Min Dit’’in yönetmeni Miraz Bezar, yapımla gişeden ziyade bir kapı araladıklarını belirterek, filmin Almanya’nın 30 şehri ile İspanya, İngiltere ve Çek Cumhuriyetinde de vizyona gireceğini bildirdi.

‘’Min Dit’’ adlı filmin Ankara galası, Kızılay Büyülü Fener sinemasında yapıldı. Filmin çalışmalarına beş yıl önce başladıklarını ve 2005 yılında filmi yapma düşüncesi ortaya çıktığında ‘’kafasında bazı acabaların bulunduğunu’’ dile getiren Bezar, ancak bir süre sonra bunların üstesinden geldiklerini, ‘’imkânsızı isteyip başardıklarını’’ ifade etti. ‘’Diyarbakır’da geçen bir hikâyeyi film yaparsanız, en doğrusu orada konuşulan dilde çekmek oluyor aslında’’ diyen yönetmen Bezar, filmin ortaya çıkışını ve yapımla ilgili hedeflerini şöyle özetledi: ‘’Aslında, bugüne kadar hep yanlışı yapıldı. Doğru olanı, oradaki insanların dilinde film çekmekti, bundan sonra doğrusu yapılsın diye yola çıktık.” Film, önceki gün Ankara, Diyarbakır, Van, Batman, Viranşehir, Şanlıurfa, Mersin ve Tatvan’da vizyona girerken 30 Nisan’da ise İstanbul’da olacak.

04.04.2010


 

Evlerimizdeki Truva Atı: Televizyon

ŞÜKRÜ Hüseyinoğlu’nun “Evlerimizdeki Truva atı: Televizyon” adlı kitabı İtidal Yayınları tarafından yayınlandı. Kitap, televizyonun toplumları esir alan iktidarını sorguluyor ve insanlığın asla hayrına olmayan bu iktidarı alaşağı etme çağrısında bulunuyor.

Kitapta, “Siyah beyazdan renkliye: Televizyonun iktidarı”, “Siz mi Televizyona Hükmediyorsunuz, Televizyon mu Size?”, “Televizyon ve Vakit İsrafı: Mü’minler Boş Şeylerden Yüz Çevirirler”, “Televizyon kültürü ateşe çağırıyor”, “Tv’yle Evlerimize Destursuz Giriyorlar”, “Televizyon ve Tüketim Çılgınlığı”, “Bir Toplum Mühendisliği Aracı Olarak Televizyon”, “Çizgi filmler ne kadar masum?”, “Zehirli Kutu Tv’ye haddini nasıl bildirebiliriz?” gibi konu başlıkları yer alıyor.

04.04.2010


 

SUS dergisi “kimlik”i sorguladı

SUS Dergi 10. sayısında “Bir aydını tanıma çabası”na Cahit Zarifoğlu’nu konuk etti.

Zarifoğlu’nu anlamaya çalıştı. İsmail Kaplan Cahit Zarifoğlu’nu anlattı, Evrim Ege eserlerinden bahsetti. Derginin dosya konusu ise “kimlik.” Dergi, “Kimiz? Kimliğimizi ne belirler?”, “Tercihler mi, yoksa doğuştan kazandıklarımız mı?”, “Kimlik üzerinden ayrımcılık ya da imtiyaz doğru mu?” şeklindeki sorulara cevaplar arıyor. Övgü Kafadar, Çiçek Üşümezgezer, N. M. Ayşegül Koluman ve Özlem Has “kimlik” üzerine düşündüler. SUS Dergisi, önümüzdeki sayısında “arabesk” üzerine düşünecek.

04.04.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl