06 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Görüş

Dillere destan, gönüllere sultan oldu Bediüzzaman

Bursa’da bir grup dostla biz de 9. Bediüzzaman Sempozyumu’na katıldık. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği 9. Bediüzzaman Sempozyumu’nda, Bediüzzaman ve Risâle-i Nur’un, tazeliğini muhafaza ederek dillere destan, gönüllere sultan olduğu bir kez daha vurgulandı.

15-20 bin kişilik kapasitesi olduğu söylenen Sinan Erdem Spor Salonu dolu doluydu. Yurdun dört bir köşesinden gelenlerin yanı sıra, yurt dışından da gelen Bediüzzaman’a gönül verenler, İstanbul’da adeta bir bayram yaşattılar. Gönüller ve kalpler, Bediüzzaman ve Risâle-i Nur sevgi ve saygısıyla coştu.

Üstad’ın dillere destan ve gönüllere sultan oluşu gerçeği, bütün tazeliği ile bir kez daha solundu. Devlet güçlerine hâkim menhus zihniyetin yıllarca bütün dayatmacı ve jakoben anlayışına rağmen “Bediüzzaman ve Risâle-i Nur gerçeği” bir hak ve hakikat güneşi olarak kalp ve gönüllerde makes bulmayı, çağı İslâm güneşiyle aydınlatmayı başarmıştır Elhamdülillah.

Hak ve hakikatin inhisar altına alınamayacağı gerçeği, Nurlarla yapılan hizmet hareketi tarafından bir defa daha anlaşılmıştır.

Binlerce insan, hak ve hakikat uğruna, Nur mesleğinin “müsbet hareket etmek” prensibi gereği en ufak bir olaya sebebiyet vermeden olgun bir hava içerisinde bir araya gelmiş ve dağılmıştır.

Bu anlamlı hareketin meydana getirdiği huzur ve sükûn, tarihe bir not olarak düşmüştür. Tarihi irdeleyenler bu ve buna benzer olayların altındaki gerçekleri çok iyi tahlil etmeliler.

Risâle-i Nurların ve Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gerçekleri artık görmek, bilmek, yaşamak ve yaşatmak zamanı gelmiş ve hatta geçmiştir diye düşünüyoruz. Devleti idare eden zevâtın bu sese kulak vermeleri gerekmektedir.

Risâle-i Nur perspektifinden “ilim, iman ve ahlâk” konularının ele alındığı 9. Bediüzzaman Sempozyumu’nun sonunda katılanların intibâları da oldukça manidardır. Bunlardan bazılarını paylaşalım isterseniz:

- Bediüzzaman ve Risâle-i Nur gerçeği artık bütün çıplaklığıyla ortadadır.

- Günümüzdeki toplumsal ve şahsî problemlere çare, ancak Kur’ân’ın mesajını bu çağa en güzel şekilde taşıyan Risâle-i Nur eserleriyle mümkündür.

- Gerçek demokratik, sosyal ve hukuk devleti olmanın ana prensipleri, Risâle-i Nur’da yer alan evrensel mesajlarda saklıdır.

- Bediüzzaman aynı zamanda gerçek bir sosyolog, pedagog ve ruhiyatçıdır.

- Devlet erkânı devletin ve milletin selâmeti için Bediüzzaman’ı dinlemeliler.

- Risâle-i Nur’lar üniversitelerde kürsülerde anlatılmalıdır.

- Bediüzzaman ve Risâle-i Nurları doğru ve lâyıkıyla anlamak ve anlatmak zarurî hâl almıştır.

- Bu coğrafyanın eski ihtişamlı hâline gelmesi, Bediüzzaman gibi mânevî mürşide kulak vermekle mümkündür.

- Bediüzzaman’ın anlaşılması için bu tür toplantıların sık sık yapılması gerekmektedir.

- Üstad’ın meslek, meşreb ve duruşu doğru bir şekilde çok iyi anlaşılmalıdır.

MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ

[email protected]

06.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.