Kültür-Sanat |
Avrupa kütüphaneleri bir tuşun ucunda |
Millî Kütüphane Genel Müdürü Tuncel Acar, 2008 yılında Avrupa’daki bütün kütüphanelerin veri tabanını ortak bir programla birleştirme kararı aldıklarını ve 2009 yılında ise uygulamayı hayata geçirdiklerini söyledi. Bu projenin eserlerin dijital ortama aktarılmasından farklı bir muhtevaya sahip olduğunu belirten Acar, şunları kaydetti: "Araştırmacı, Avrupa kütüphanesi ortamında sadece kitapların künyesi hakkında bilgi edinebilecek. Telif hakkı sorunu nedeniyle kitabın tamamı dijital ortama aktarılamıyor. Biz eğer tüm kitapları dijital ortama aktarırsak kitabın yazarı kitabını satamaz. Bu adil birşey değil. Ancak kitabın yazarı müsaade ederse, kitabın tamamı dijital ortama aktarılabilir. Yani, Avrupa kütüphanesi dijital bir kütüphane değil. Avrupa kütüphanesi, tüm kitapların künyesini yayımlayan bir kütüphane. Bu sayede herkese kendi dilinde araştırma yapma olanağı sunuluyor.’’
İSTENİLEN KİTAP GETİRİLİYOR Araştırmacılar için imkânların bununla sınırlı olmadığını anlatan Acar, ‘’Siz bir araştırmacı olarak dersiniz ki ‘Ben iletişim konusunda İngiltere’de yayımlanmış bir kitabı istiyorum’ Biz burada devreye giriyoruz. ‘Kütüphaneler arası ödünç kitap verme servisi’ diye bir servis var. Biz, sizin adınıza, o kitabı
İngiltere’den getirtiyoruz, siz kullanıyorsunuz ve sonra biz İngiltere’ye iade ediyoruz. Ya da araştırmacıya o kitabın belli bir kısmının fotokopisini getirtiyoruz. Araştırmacı da araştırmasının kaynakçasında o kitabı kullandığını gösteriyor’’ diye konuştu. Acar, istenilen kitap ya da araştırmanın 3 gün ile bir hafta içerisinde yurtdışından geldiğini ve o ülkenin belirttiği süre kadar ya da en kısa sürede iade talebinde bulunulduğunu kaydetti. Millî Kütüphane olarak kendilerinin de yurtdışından gelen talepleri karşıladığının altını çizen Acar, ‘’Biz prensip olarak fotokopi göndermeyi tercih ediyoruz’’ şeklinde konuştu. Araştırmacının uygulamayı nasıl yapacağı hakkında da bilgi veren Tuncel Acar, şöyle devam etti: ‘’Öncelikle internet ortamında Avrupa kütüphanesi sayfasına girip - meselâ - Orhan Pamuk’u araştır diyoruz. Avrupa Kütüphanesi sitesi açıldığında, size Avrupa’nın tüm millî kütüphanelerindeki Orhan Pamuk ile ilgili ne varsa künyesini çıkarıyor. Örneğin, Belçika’da 2, Kıbrıs’ta 11, Danimarka’da 80 tane... Danimarka’yı tıkladığımızda ise o ülkedeki hangi kütüphanelerde hangi eserlerin bulunduğu, o eserlerin adları, kaç sayfa oldukları, özellikleri tek tek karşımıza çıkıyor. Ve o eserlerden herhangi biri sizin için lâzımsa, biz sizin adınıza kitabı o ülkeden isteyebiliyoruz. Eğer bir eser birden çok araştırmacı tarafından isteniyorsa o halde Millî Kütüphane olarak o kitabı satın alma yoluna gidiyoruz.’’ KÜTÜPHANELER İÇİN TOPLU KATALOG BUNUN gibi bir sistemi Türkiye için de ‘’toplu katalog’’da uyguladıklarını ifade eden Acar, araştırılan herhangi bir yazarın Türkiye’de hangi şehirdeki hangi kütüphanede olduğunun gösterildiğini ve böylece araştırmacı için hangi kütüphane yakınsa, araştırmacıyı o kütüphaneye yönlendirerek kişilere ciddî bir zaman tasarrufu sağladığını sözlerine ekledi. |
13.12.2010 |
“Altın Kepenk Kısa Film Yarışması”nda geri sayım başladı |
Bu yıl ilk kez düzenlenen Altın Kepenk Kısa Film Yarışması İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği işbirliğinde gerçekleştiriliyor. Belgesel ve Kurmaca dallarında yapılan kısa film yarışmasında birinci 7 bin; ikinci 5 bin ve üçüncü de 3 bin TL kazanacak. Ayrıca 10 katılımcıya bin 500 TL mansiyon ödülü verilecek. Kısa film yarışmasıyla amaçlarının esnafı gündeme getirmek ve unutulmuş esnaflık değerlerini de hatırlatarak esnafı hayatın içindeki yerini ifade etmek olduğunu söyleyen ESDER Genel başkanı Mahmut Çelikus, özellikle gençlerin yarışmaya ilgi gösterdiğini belirtti. Bugün 60 ayrı iş kolunda sayısı 2 milyonu aşan esnafların ve esnaflık kültürünün yaşatılması gerektiğini de belirten Çelikus, “Kısa film esnaflara bakışımızı ve farkındalığımızı etkileyecek bir araç olacak. Herkesi bu yarışmaya katılmaya dâvet ediyorum” diye konuştu. “Hayatın bir parçasıdır esnaf” konulu kısa film yarışmasına katılmak için son başvuru tarihi 17 Aralık 2010. Sonuçlar 25 Aralık’ta yapılacak galanın ardından Altın Kepenk’in web sayfasından da duyurulacak. Katılım formu ve şartları için www.altinkepenk.com adresini ziyaret ediniz.
Ahmet Terzi / Ankara |
13.12.2010 |
Nallıhan’da tarihî mescit restore edilmeyi bekliyor |
ANKARA’NIN Nallıhan ilçesine bağlı Soğukkuyu Köyü Gölkaşı mevkiinde bulunan ve 13 -14. yüzyıllara ait olduğu tesbit edilen tarihî mescit restore edilmeyi bekliyor. Nallıhan Kaymakamlığı tarafından yapılan girişimler sonrasında ihale edilen rölöve, restitüsyon ve proje çalışmalarının ardından Vakıflar Yüksek Kurulu onayı ile tarihî mescit üzerinde restorasyon çalışmalarına başlanacak. Nallıhan Kaymakamı Dr. Ömer Toraman, bu tarihî yapıyla ilgili restore çalışmasının şu anda proje aşamasında olduğunu, ilk yapılan proje üzerinde değişiklikler yapıldığını, tamamlanmasıyla birlikte Vakıflar Kurulu’na sunulacağını ve ardından en kısa zamanda restore edilmesine başlanacağını söyledi. 13 -14. yüzyıllara ait olduğu bilinen tarihî mescit, yakın zamana kadar köylüler ile civar köylülerin Cuma ve Bayram namazlarını birlikte kıldıkları cami olarak kullanılıyordu. |
13.12.2010 |
“Müze kartı’’ sevdik |
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığınca Türk halkına müzeleri sevdirmek amacıyla 2008 yılında başlatılan proje kapsamında, cebinde ‘’Müze Kart’’ bulunan kişi sayısı 2 milyona yaklaştı. Elektronik gişe sisteminin bulunduğu 20 müze ve örenyerinde 2010 yılı Ocak-Ekim döneminde müze kartlı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 17 artarak 449 bin 412’ye ulaştı. Yılın 10 ayında müze kartla en fazla ziyaretçiyi sırasıyla Mevlânâ ve Ayasofya müzeleri, Alanya Kalesi ile St. Jean Anıtı aldı. 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde de müze kartlı ziyaretçi sayısında yüzde 210’luk bir artış kaydedildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM) Müdür Yardımcısı Murat Usta, 2008 yılında başlatılan Müzekart uygulamasının başlangıcı olan 6 Aralık 2010 tarihini kapsayan sürede cebinde müze kartı bulunan kişi sayısının 1 milyon 863 bin 130’a ulaştığını bildirdi. Müze müze gezdiren karta ilginin her geçen gün arttığını vurgulayan Usta, ‘’Yılın 10 ayındaki veriler gösteriyor ki insanımız artık müze ziyareti yapıyor. Özellikle Kurban Bayramı tatilinde yaşanan ziyaretçi trafiği dikkat çekici’’ dedi. |
13.12.2010 |
Mevlânâ için 49 gün yürüdüler |
EMRAH Altuntecim ve Ceyda Altuntecim, Mevlânâ’yı ziyaret etmek için çıktıkları yolculukta 49 gün yollarda yürüdü. Çift, yolculukta yaşadıklarını ve hissettiklerini “Aşk Yolunda Adım Adım” ismiyle kitaplaştırdılar. Arama Kurtarma gönüllüsü olan Emrah Altuntecim’in kalbinde oluşan yürüme isteği Ceyda Altuntecim’in zihninde Hz. Mevlânâ’ya yürüme fikrine dönüşür. Çift, İstanbul’da Yenikapı Mevlevîhanesi’ndan başladıkları yolculuklarında yaklaşık 1,5 milyon adımdan sonra 49 gün süren bir yolculuğun ardından Konya’ya ulaşmayı başarır. 13 Ağustos 2009’da başlayan yolculuk, Hz. Mevlânâ’nın doğum yıldönümü olan 30 Eylül 2009’da biter. Altuntecim çiftinin bu yolculuk esnasında yaşadıkları ve hissettiklerini yazdıkları “Aşk Yolunda Adım Adım” isimli kitap Timaş tarafından yayınlandı. Altuntecim çifti çıktığı yolu kutsal bir yolculuk gibi algıladıklarını belirterek, hayatlarının eskisi gibi olmayacağını ve yolun hiçbir zaman bitmeyeceğini ifade ediyor. |
13.12.2010 |