Kültür-Sanat |
GENÇ YAKLAŞIM’İN BU AYKİ KONUSU: Narsisizm üzerine |
Modern çağda oldukça yaygın olan bu illetin adı: Narsisizm… Narsisizmin çeşitli boyutlarına örnek olarak Roma Sezarlarını ve Mısır Firavunlarını verebiliriz. Yeryüzünde kendini ilah zanneden bu tür insanlar “ben her şeyi yaparım” edasıyla acizliklerinin arkasına saklanıyor. En büyük korkuları ölüm, güçlerini kaybetmek ve etrafındakilerin ona düşmanlık beslemesi olan Narsist kişiliklerin sonu genellikle, yalnız ve aciz bir şekilde ölmek oluyor. Kapitalizm kültürünün ürünü olan reklâmlar ve ürün tanıtımları da sıklıkla “Kendinizi şımartmaya ne dersiniz?”, “Siz buna değersiniz” sloganlarıyla Narsisizmi pompalıyor. Sonrasında ise bir sürü hayal kırıklığı kapınızı çalıyor. Çünkü Narsisizm yaradılışımıza oldukça zıt. Genç Yaklaşım Dergisi, yaratılış gerçeğimizdeki doğruyu bulmak için, bu ay Narsisizmi ele aldı. İnsan kendini sevmeli mi? Kendini beğenmenin ölçüsü nedir? Narsisizm hastalığına yakalandığımızı anlayabilir miyiz, nasıl? Bediüzzaman Hazretleri “ene” kavramıyla Narsisizmi nasıl anlatıyor? Tasavvufta benlik? Nefis nasıl ıslah edilir? Narsist bir anne babanın çocuğu olmak gibi soruların cevabını Genç Yaklaşım’ın Aralık sayısında bulabilirsiniz. Bunların yanı sıra; son zamanlarda sosyal paylaşım sitelerinin kullanıcı sayılarındaki artış sebebiyle, psikolog ve sosyologlar bu alanda çalışma yapmaya başladı. Yakın tarihte yapılan araştırmalar facebook, twitter, msn gibi sitelerde çok zaman geçiren insanların, Narsisizm hastalığına yakalandığını veya özgüven sorunu olduğunu ortaya koydu. Genç Yaklaşım’da bu çerçevede sosyal paylaşım sitelerinin gençler üzerindeki etkilerini anlatan çalışmalar da yer alıyor. Benötesi Psikoloji Derneği Başkanı Psikiyatr Dr. Mustafa Merter ve Sosyolog Alev Erkilet kapak dosyasının konuklarından. Söyleşi sayfasının konuğu ise, 7 Ocak 2011’de vizyona girecek olan Hür Adam filminin Bediüzzaman’ı canlandıran başrol oyuncusu Mürşit Ağa Bağ. |
14.12.2010 |
BİZİM AİLE: Ailede yol ayrımı: Boşanma |
Bunlardan biri, aile hukuku üzerine yirmi yıllık birikimi olan tecrübeli bir avukat, Cemal Başaran. Boşanmalardaki artış ve boşanma sebeplerini değerlendiren Başaran, “İlk evlilik, ilk deneyim çok güzel duygularla yapılıyor. Ondan sonrası onun gibi olmaz. O yüzden hem genç kızların, hem de genç erkeklerin ilk evliliği başarılı olmalı” ifadeleriyle de evliliğin ne kadar önemli bir karar olduğunu vurguluyor. Ayrıca, evliliğin ağır bir sorumluluk olduğunu da sözlerine ekleyen Başaran, erken yaşta evliliği tavsiye etmiyor ve 25-30 yaş arası evliliklerin daha sağlıklı olacağını söylüyor. Bir diğer röportajda ise, Pedegog A. Sedat Demir, Havva Konur’un sorularını cevaplıyor. “Boşanmaların, çocukların ruh sağlığı üzerinde ne gibi etkileri var? İnsanlar boşanmaya karar vermeden önce uzman yardımına gerek duyuyorlar mı?” gibi sorulara cevap veren Demir, boşanmanın başlıca sebeplerini, teknolojik gelişmeler, cep telefonlarının yaygınlaşması, işsizlik, geçimsizlik olarak sıralıyor. Ancak bunun yanında aile mahkemelerinde çalışırken fark ettiği bir gözlemine de yer veriyor: “Boşanma sebebi eşlerin birbirinden kaynaklanmıyor. Büyük bir çoğunluğu gelin-kaynana tartışması kaynaklı” diyor. Psikolog/psikoterapist Banu Yaşar, “Hızlı tüketilen evlilikler” diyor ve modernizmin her şeyi hızla geride bıraktığı ve değiştirdiğini; bu durumun ilişkilerimizi, sosyal bağlarımızı ve evliliklerimizi de etkilediğini anlatıyor. Değişen zamana karşı tüketmeden sevmeyi başarabilmemiz konusunda fikirler veren Yaşar, “İnsan tüketmeden sevgiyi üretebilmeyi öğrendiğinde, dünyayı değiştirmeyi de başaracaktır” diyor. Hilal Çorbacıoğlu, “Yol ayrımında” başlıklı çalışmasıyla, çocuk gözüyle boşanmanın nasıl algılandığına yer veriyor. Bizim Aile’nin bu ayki sayısında ayrıca; Hünsa Hatipler - Giderim gitmesine, lâkin…”, Ayşe Koçyiğit Aydın - “Çocukta irade eğitimi”, Nihal Bora - “Asr-ı saadetten bir parıltı: Esma bint-i Ebubekir” yazılarını okuyabilirsiniz. Foto-yorum köşesinde Erhan Akkaya’nın hem fotoğrafladığı, hem de kaleme aldığı “Bir kaşık bal” adlı çalışma yer alıyor. Bebek bekliyorum köşesinde Nursena Yıldız, “Bebeğe hazırlık” başlıklı çalışmasında, doğacak bebek ve anne için gerekli hazırlıklara ve ihtiyaç listesine yer veriyor. Hidayete erenler bölümünde ilgi ile okuyacağınız bir ihtida öyküsü sizi bekliyor. Merve Yalçın’ın çevirisini yaptığı “Yamilia’dan Hacer’e” adlı çalışma sizi, farklı atmosfere sürükleyecek. Ev ekonomisinde Lütfiye Köse, “Mutfak harcamalarınızda planlı davranın” diyor ve alışverişte kârlı çıkmamız için bazı püf noktalar sunuyor. Çocuklardan mektuplar köşesinde ise A. Ertuğrul Şahin’in anne ve babasına yazdığı kısa ve sevimli mektup yer alıyor. |
14.12.2010 |
E-kitap okuyucusu artıyor |
DÜNYADA her gün kullanıcı sayısı artan elektronik kitaplar, kağıda basılan, elden ele dolaşan, ciltlenip kütüphanelerde saklanan ‘’gerçek kitapların’’ geleceğini tehdit etmeye başladı. Yapılan bir araştırmaya göre 2 yıl sonra e-kitap kullanıcı sayısı 30 milyona ulaşacak ve bu sayı her geçen yıl katlanarak artacak. ABI Research şirketinin verilerine göre, şu an en çok pazar payına ABD’de sahip olan e-kitap, dünyada da geniş kullanıcı kitlesine ulaşacak. Araştırmaya göre 2012 yılında yaklaşık 15 milyon olacak kullanıcı sayısı, 2013 yılında 30 milyona ulaşacak ve katlanarak artacak. Kitapların en çok dijital ortama taşındığı ülke olan ABD’yi, sırasıyla Batı Avrupa, Doğu Avrupa ve Asya ülkelerinin özellikle Çin’in takip etmesi bekleniyor. Ancak e-kitap üreticileri için büyük bir pazar olan Çin’de, dijital içerik eksikliği, okur yazarlık oranının düşüklüğü ve cihaz fiyatları söz konusu şirketler için üç önemli engel olarak duruyor. Son olarak Google, bazıları ücretsiz 3 milyondan fazla dijital kitabın bulunduğu ‘’books.google.com’’ sitesiyle online kitap pazarına girmişti. Pazarın lideri Amazon Kindle’ın fiyatı, özelliklerine göre 139 ile 189 dolar arasında değişiyor. |
14.12.2010 |
Su İçin(de) Allianoi |
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Allianoi Girişim Grubu ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen ‘’Su İçin[de] Allianoi’’ faaliyetleri kapsamında aynı adlı sergi açıldı. Serginin açılışı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinin Karaköy’deki binasında gerçekleştirildi. ‘’Allianoi’nin yaşadığı var olma mücadelesine destek olmak’’ amacıyla düzenlenen sergide, Allianoi antik kentindeki kazı çalışmalarında bulunan heykeller, kazı çalışmalarını yansıtan fotoğraflar ve konuyla ilgili karikatürler yer alıyor. Sergi, 13 Ocak 2011 tarihine kadar gezilebilecek. |
14.12.2010 |
İsveç’te Türkçe tiyatro |
STOCKHOLM’DE biraraya gelen Türkler, kurdukları tiyatro grubu ile Türkçe bir oyunu sahneledi. Tamamen amatör oyunculardan oluşan tiyatro grubu seyirciler tarafından ayakta alkışlandı. ‘’Yarınlara Geç Kalmadan’’ adı ile sahnelenen oyunun yönetmenliğini Ayla Zorer üstlenirken, oyuncular hayatlarında ilk defa sahnede seyirci karşısına çıktı. Uyuşturucu batağına karşı gençlere uyarıların yer aldığı oyunda oyuncular, ailelere de bu konuda alabilecekleri tedbirler konusunda uyarılarda bulunuyor. |
14.12.2010 |