Aile-Sağlık |
Soğuğa karşı vücut direncini arttıracak gıdalar tüketmeli YOZGAT'IN Aydıncık Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Yücel Çelik, kışın soğuklardan etkilenip hastalanmamak için vücudun direncini artırıcı gıdalar tüketilmesini tavsiye etti. Kış mevsimi dolayısıyla bu aylarda en fazla gribal enfeksiyonların yaşandığına dikkat çeken Çelik, şunları söyledi: “Kış mevsiminde enfeksiyonlar ağır geçtiği için korunma tedbirlerine özen gösterilmesinde yarar var. Özellikle kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımız mecbur kalmadıkça soğuk havada dışarı çıkmamalıdır. Bu mevsimde soğuk havaya bağlı olarak sık görülen nezle, grip, faranjit, larenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit, zatürre gibi hastalıklar artıyor. Bu soğuk kış günlerinde özellikle çocuklar, yaşlılar, hamileler, kronik sağlık sorunları olan vatandaşlarımız olumsuz etkilenebilir. Bu aylarda hava soğuk diye fazla enerji almak iyi olur. Ancak aşırı yağlı yemek ve az hareket, kilo almaya sebep olur. Bu yüzden öğünler muntazam yenilmeli. Sabah kahvaltılarına ve enerji verecek mevsim meyve ve sebzelerine de ağırlık verilmeli.” Kronik hastaların, yaşlı ve çocukların mutlaka grip aşısı olması gerektiğini ifade eden Çelik, “Özellikle çocuk yaşlı ve kronik hastalığı olanlar aşı yaptırması gerekiyor. Bu aylarda kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar soğuklardan daha çabuk etkilenebilir. Çünkü vücut direnci düşük hastalarda bazen grip çok fazla ciddî sonuçlar doğurabilir ve bu da ölümlere sebep olabilir. Grip olduktan sonra bunun ciddî bir tedavisi yok. Direk tedavi edilen bir hastalık olmadığı için en iyi yol hastalıktan korunmaktır. Hasta olan vatandaşlarımız, kendi yöntemleri ile şu hap buna iyi geliyor. Bunu kullanayım gibi yanlış tedaviyi seçmesinler aksi takdirde daha büyük sorunlarla karşılaşacağını bilerek, aile hekimlerine başvursunlar” şeklinde konuştu. |
19.12.2010 |
UZUN AMA SAĞLIKSIZ YAŞIYORUZ ORTALAMA ömür uzasa da günümüz insanı, bundan 30 sene önce doğanlara göre daha sağlıksız yaşıyor ve hastalıklarla daha çok boğuşuyor. Daily Mail gazetesindeki bir habere göre, uzun ömrün, hastalıklarla daha uzun yıllar mücadele içinde yaşamak anlamına gelebileceğini belirten araştırmacılar, günümüzde doğanların 30 yıl önce doğanlara oranla, hayatlarının fazladan bir yılını hastalıklı veya sakat geçireceğini bildirdi. Araştırmaya göre, 2007’de doğan kadınlar hayatlarının 17,1 yılını 1981’de doğanlarsa 16 yılını engelli bir durumda geçirecekler. Araştırmacıların hesaplamalarına göre, 2007’de doğan erkekler de hayatlarının 8,7 yılını, 1981’de doğanlar da 6,4 yılını sağlıksız geçirecek. ABD’de yapılan bir diğer araştırmada da 20 yaşındaki bir kişinin, 10 yıl önce doğan bir kişiye göre fazladan bir yıl hastalıklarla boğuşacağını gösteriyor. 1998’de 20 yaşındaki bir erkeğin kardiyovasküler bir hastalık, kanser veya diyabete yakalanmadan 45 yıl daha geçirmesi beklenirken bu süre 2006 itibarıyla 43,8 yıla düştü. Genç kadınlar açısından da sağlıklı bir şekilde geçirilebilecek yıllar 49,2 yıldan 48 yıla indi. ÖLÜMLER AZALDI AMA... Konuyla ilgili araştırması Journal Of Gerontology dergisinde yayımlayan araştırmacı Eileen Crimmins, tıptaki gelişmelerin ortalama ömrü uzatmasının, her yeni kuşağın bir öncekinden daha sağlıklı olacağı düşüncesine yol açtığını belirterek, “Hastalıklardan ölümleri azaltsak da hastalıkları ortadan kaldırma veya erteleme konusunda pek bir şey yapamadık” dedi. Crimmins, bunun yanı sıra şeker gibi bazı kronik hastalıklarda artış görüldüğünü, obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi hayat boyu süren rahatsızlıkların artmasının da yeni kuşaklarla birlikte sağlıkta iyileşme sağlanmadığının göstergesi olduğunu söyledi. |
19.12.2010 |
Bilgisayar oyunlarıyla vaktinizi öldürmeyin TİYATRO ve sinema sanatçısı Sümer Tilmaç, dünyada vizyon sahibi olmanın yolunun kitap okumaktan geçtiğini söyledi. Ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Sümer Tilmaç, Antalya’nın Manavgat ilçesinde Özel Manavgat İlköğretim Okulu öğrencileriyle buluştu. Dünyada en yüce eylemin ‘okumak’ ve ‘yazmak’ olduğunu belirten Tilmaç, okumadan bilgi sahibi, bilgi sahibi olmadan da fikir sahibi olunamayacağını ifade etti. Tilmaç, “Geçen zamanı geri getiremeyiz. O zaman yaşadığımız ânın kıymetini iyi bilelim. Bir öğrenci kendini her alanda yetiştirmek istiyorsa, küçük yaştan itibaren kitap okuma alışkanlığı kazanmalı. Dünyayı genelde vizyon sahibi insanlar şekillendiriyor. Vizyon sahibi olmak içinde bol bol okumak lazım. Vaktimizi bilgisayar oyunlarıyla öldürmeyelim. Sağlıkta yaşadığımız zaman dilimi bizler için çok önemli. Vizyon sahibi olmazsanız özgün düşünce sahip olamazsınız” diye konuştu. Avrupa ülkelerinde kitap okuma ve alımının bir aile için birinci ihtiyaç gündem maddesi olduğunu belirten Tilmaç, Türkiye’de ise kitap, gazete ve mecmuaya verilen paranın israf olarak görüldüğünü dile getirdi.Okumaya yönelik alınan kitapları israf gören düşüncenin günde bir paket sigaraya verilen parayı normal gördüğüne dikkat çeken Tilmaç, toplumsal aydınlanmanın yegane yolunu okumaktan geçtiğini anlattı. |
19.12.2010 |