19 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Görüş

Pastörize yumurta eylemi

Efendim güzel ülkemizde bir modadır almış başını gidiyor. Talebeler kalkıyor ehl-i siyaseti protesto ediyor. Protesto etmekle kalmayıp, üzerlerine güzelim yumurtaları boca ediyorlar. Artık köy yumurtası mı, çift sarılı yumurta mı yoksa fabrikasyon yumurtalar mı bilemiyoruz. Ancak ne olursa olsun böyle nimetleri israf etmek hiç de yakışık almıyor talebelerimize.

Herkes ömrü hayatının bir bölümünde öğrenci olmuştur. Herkes bilir sahanda pişmiş iki yumurtanın kıymetini. Öyle ya, öğrencilik yıllarında ya makarna yersin yahut yumurta…Bazen de makarnalı yumurta yersin. Her neyse. Ama nimeti böyle sağa sola fırlatmalarını hiç tasvip etmiyoruz. Eskiden efendim ayakkabı falan fırlatılıyordu. Yine öyle olsa olmaz mı acaba diye de düşünmüyor değiliz… Bir de şey geldi aklımıza efendim. İlla ki yumurtada ısrar edecekseniz, böyle taze yumurtaları fırlatacağınıza, Maliye eski Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlunun icat ettiği pastörize sıvı yumurtalar kullanılabilir eylemlerde. O sıvı yumurtaları su tabancalarının içine koyarlarsa, böylece protestoya suikast görünümü de vererek yakın korumaları daha çok heyecanlandırabilir. Bu sefer çelik yelek gibi çelik şemsiye kullanımına gidebilirler herhalde… Yalınız öğrencilere meydan dayağının dozu da artacaktır, haberiniz ola…

Aslında hükümetimiz bu konuda acilen tedbirler almalıdır. Hali hazırda meclisimizde silâh edinmeyi kolaylaştıran bir takım yasalar görüşülürken, bunlara birkaç fıkra ekleyerek olayı kökünden halledebiliriz nitekim…

Sözgelimi bundan böyle yumurta alma yaşı 30’a çıkarılsın efendim. Böyle çoluk çocuğa yumurta satılmasın. Eğitim öğretim yuvalarının 100 metre civarında yumurta satışı yasaklansın. Ruhsatsız yumurta edinmek imkânsız hale getirilsin efendim. Derhal emniyet müdürlüklerinde silâh ruhsat departmanına, yumurta ruhsat departmanı eklensin. Yumurta alacaklara “yumurta fırlatmaya elverişli değildir” raporu şartı getirilsin.

Bu ve bunun gibi tedbirler ile yumurtalı protestoların önüne geçileceğini düşünüyoruz. Umarım hükümetimiz bu çağrımıza kulak verir.

Hasılı kelâm artık bu protestoların bir sonu gelsin. Kimse hükümeti eleştirmesin istiyoruz. Ne olursa olsun sessiz kalınsın. Hasta, yaşlı ve çocuklar uyanmasın gürültüden.

Ben bunları düşünürken siyasilerin sesleri kulaklarımda çınlıyor: “Bu vatandaşlar olmasa devleti yönetmek ne kolay olacaktı…”

YAVUZ GENÇ

[email protected]

19.12.2010


Baydemir direnir mi?

DİyarbakIr belediye başkanı Osman Baydemir: “Silâhların devri bitti” dediğinde herkes sevindi.

Nihayet iyi şeyler gözleniyor dendi.

Baydemir ne de olsa bir belediye başkanı

Halka yakın olanlardan biri. Belediyecilikten ziyade başka söylemler söylese bile…

Bunu görebildiği için iyi bir söylem.

Ama “tutuklu” sert tepki verdi: “Sus, seni ben oraya çıkardım” dedi.

Kimse sesini çıkaramadı.

Çünkü çıkarana tehdit yağıyor. “Özeleştiri” diyor. Yani “özür dile.”

Ne özrü be!..

Bölgeyi kana bulayan “özür” istiyor.

Asıl özür dileyecek biri olmalı: 3000 yakın yıkılan köyün mimarlarından,

On iki yıldır tutuklu olduğu halde, dağdaki örgüte emir verebilen,

Bu dayanağını hangi güçlerden aldığı bilinmeyen

Biri olmalı.

1970 ten beri bazı istihbaratçılarla “içli-dışlı”olan,

Kendisine karşı çıkan herkesin diskalifiye edildiği;

…Ve kendisinin Kenya’dan “bilmem ne karşılığında” teslimi…

Özür dilemesi gereken biri varsa bunlara imza atanlar olmalı.

Yoksa halkın ızdırabını dile getiren Baydemir değil.

Bakalım Baydemir bu baskıya direnebilir mi?

Bekleyip göreceğiz.

Türkçe’nin esnekliği

Değerlİ dostumuz nükteli Kemal Bey Hicaz'a gitmişti.

Tabiî ki biz de “hoş geldin” ziyaretine gittik.

Yanımızda Pınarbaşı’ndan bir arkadaşımız da vardı.

İkisi de nüktedan arkadaşlarımızdır.

Kemal Bey anlattı. Heyecanla dinledik.

Bizim Pınarbaşı’lı merakla sordu: “Sana telefonunu verdiğim bizim köylü Tosun’la görüştün mü?” diye.

Kemal Bey gayet sakince: “Onu telefonla aradım. Yerini sordum, o da tarif etti.

‘Bulunduğum yer Kâbe’ye uzak, şeytana yakındır’ deyince devamını sormadım.”

Bulunan herkes tebessüm etti.

Hani “Avşaroğlu dediğin böyle tarif eder” derler yaa.

“Ben de yerimi tarif ettim kendisine: ‘Kâbe’ye yakınım sen buraya gel’ dedim.

O gelemedi onun için görüşmek nasip olmadı.”

Zengin Türkçemiz böyle, nereye çekersen gelir.

ŞİRİN ŞEMDİNOĞLU

[email protected]

19.12.2010


IQ….

İngİltere’de yapılan bir araştırmaya göre, gece geç saatlerde uykuya yatanların IQ’su (zekâ düzeyi) daha yüksek, erken yatanların ise daha düşük.

Etrafımızda birden bire geç yatanlar türedi.. Herkes 1’den 2 den önce yatmıyor artık.. Tavuk gibi erkenden yatanlar bile geç yatar oldu.. Tabiî gündüzde akşama kadar ayakta uyuyorlar..

Şimdi bu ayakta uyuyanların IQ su gerçekten çok yüksek mi?...

ÇARŞAF

-Çarşaf açılımı..

-Çarşaf liste…

-Çarşaf…

-Siyah çarşaf…

-Yok liste çarşaf..

-Çarşaf, çarşaf…

İşte bu CHP ‘nin çarşafa dolanmasının resmidir…

DARBECİ!

“14.12.2010 Yeni Asya, Kâzım Güleçyüz; “darbeci medya “ ile demokrasi engellendi demiş….”

Peki bir düşünelim…. Darbeci olmayan medya ile neler engellenebilirdi?

SELİM KARBEYAZ

[email protected]

19.12.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.