Bu defa, evvelce size gönderilen gençler ikaznamesi-
nin bir tetimmesi olarak bu havalideki tehlikeli vaziyette
bulunan gençlere bir ihtarname namında bir fıkra gön-
deriyoruz; tâ ki
Risale-i Nur
’un genç şakirtlerinin gittikle-
ri istikamet ve iffet ve ittiba-ı sünnet-i seniye, gençlik
noktasında ne kadar kıymettar bulunduğunu; ve hakikî
ve zevkli gençlik ise, o tarzdaki bahtiyarların gençlikleri
olduğunu bir kat daha ispat edip, hakikî genç türkler
kimler olduğunu göstersin.
Umum kardeşlerimize ve hemşirelerimize selâm ve dua
ederiz. Ve mübarek dualarını bu mübarek ramazan-ı
şerifte ve bire bin kazancı kazandıran eyyam ve leyali-i
mübarekede rica ediyoruz.
(1)
?/
bÉn
Ñr
dGn
ƒo
g ?/
bÉn
Ñr
dn
G
kardeşiniz
Said Nursî
ì@í
‡
105
·
[
Bu defadan evvelce size gönderilen
Gençler İkaznamesinin bir tetimmesi
.]
BirKaÇBîÇarEGENÇLErEVEriLEN
BirTEMBiH,BirdErS,BiriHTarNaMEdir
Bir gün yanıma parlak birkaç genç geldiler. Hayat ve
gençlik ve hevesat cihetinden gelen tehlikelerden sakın-
mak için tesirli bir ihtar almak istediler. Ben de, eskiden
K
astamonu
L
âhiKası
| 217 |
nam:
ad.
ramazan-ı şerif:
mübarek, şerefli
Ramazan ayı.
Risale-i nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
selâm:
barış, rahatlık, selamet ve
esenlik dileme.
şakirt:
talebe, öğrenci.
tarz:
biçim, şekil.
tembih:
uyarma, ikaz.
tetimme:
bir konuyu veya eseri
tamamlamak için eklenen kısım,
ek.
umum:
bütün.
vaziyet:
durum.
bahtiyar:
bahtlı, talihli, mutlu.
bîçare:
çaresiz, zavallı.
cihet:
yön.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
evvelce:
daha önce.
eyyam:
günler, gündüzler.
fıkra:
kısım, fasıl, bölüm.
hakikî:
gerçek.
havali:
bölge, etraf, çevre, ci-
var.
hemşire:
kız kardeş, bacı.
hevesat:
hevesler.
iffet:
temizlik, ahlâkî temizlik.
ihtar:
hatırlatma, uyarı.
ihtarname:
ihtar yazısı, uyarı
yazısı.
ikazname:
ikaz yazısı, uyarı
yazısı.
ispat:
doğruyu delillerle gös-
terme.
istikamet:
doğruluk; inanç,
düşünce, niyet, tutum ve
davranışta Allah’ın rızasına
uygun olarak doğru yol üzere
olma.
ittiba-ı sünnet-i seniye:
Pey-
gamber Efendimiz’in (a.s.m)
sünnetine uyma.
kıymettar:
kıymetli, değerli.
leyali-i mübareke:
mübarek
geceler.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
