Sözler - page 807

Yirmi Sekizinci Söz
Cennete Dairdir.
fiu söz, Cennete dairdir. fiu Sözün iki makam› var.
Birinci Makam, Cennetin baz› letaifine iflaret eder. Fakat,
Onuncu Sözde on iki hakikat-i kàt›a ile gayet kat’î bir
surette ve bu sözün ‹kinci Makam›nda, Onuncu Sözün
hulâsas› ve esas›, müteselsil gayet metin Arabî bir
bürhan-› kat’î ile gayet parlak bir tarzda vücudu ispat olu-
nan Cennetin, ispat-› vücudundan bahis de¤il, belki flu
makamda yaln›z sual ve cevaba ve tenkide medar olan
birkaç ahval-i Cennetten bahseder. E¤er tevfik-i ‹lâhî
refik olsa, sonra azîm bir söz, o muazzam hakikate dair
yaz›lacakt›r, inflaallah.
W
r
øp
e …/
ôr
én
J m
äÉ s
æ`n
L r
ºo
¡ n
d s
¿n
G p
äÉn
ëp
dÉ°s
üdG Gƒ o
?p
ªn
Yn
h Gƒo
æ n
e'
G n
øj/
ò s
dGp
öu
ûn
Hn
h
…/
òs
dG Gn
ò'
gGƒ o
d Én
b Ék
br
Rp
Q m
In
ôn
ª n
K r
øp
e Én
¡r
æp
e Gƒo
bp
Ro
Q Én
ª s
?o
c o
QÉn
¡r
fn
’r
G Én
¡p
àr
–n
l
In
ôs
¡ n
£o
e l
êGn
hr
Rn
G BÉ n
¡«/
a r
ºo
¡n
dn
h Ék
¡p
HÉn
°ûn
ào
e /
¬p
H Gƒo
Jo
G n
h o
? r
Ñn
b r
øp
e Én
æ r
bp
Ro
Q
1
@ o
¿ho
ó p
dÉn
N Én
¡«
/
a r
ºo
gn
h
C
ENNET
-
‹ BÂK‹YEYE
dair baz› suallere k›sa cevaplard›r.
Cennete dair, Cennetten daha güzel, hurilerinden da-
ha lâtif, selsebilinden daha tatl› olan beyanat-› ayat-›
Kur’âniye kimseye söz b›rakmam›flt›r ki, fazla bir fley
SÖZLER | 807
Y
‹RM‹
S
EK‹Z‹NC‹
S
ÖZ
ahval-i Cennet:
Cennetin hâlleri.
Arabî:
Arapça yaz›lm›fl.
azîm:
büyük, yüce.
bahis:
söz etme, anlatma.
beyanat-› ayat-› Kur’âniye:
Kur’ân ayetlerinin aç›klamalar›.
bürhan-› kat’î:
kesin delil.
Cennet-i bâkiye:
sonsuz Cennet.
dair:
hakk›nda, ilgili.
ebedî:
sürekli, devaml›.
esas:
as›l, öz.
gayet:
son derece.
hakikat:
gerçek.
hakikat-› kàt›a:
kesin gerçek.
hulâsa:
öz, esas.
huri:
Cennet k›z›, Cennet güzeli.
inflaallah:
Allah dilerse, Allah izin
verirse.
ispat etmek:
kan›tlamak.
ispat-› vücut:
varl›¤› delillerle ka-
n›tlama.
kat’î:
kesin, flüphesiz.
lâtif:
hofl, güzel.
letaif:
güzellikler.
medar:
sebep, vesile.
metin:
sa¤lam ve dayan›kl›.
muazzam:
çok büyük.
müteselsil:
zincirleme, pefl pefle.
Rahîm:
flefkat, merhamet sahibi
Allah.
Rahman:
rahmeti bütün herkese
yay›lan ve bütün rahmetin sahibi
Allah.
refik:
arkadafl.
r›z›k:
Allah’›n ihsan etti¤i maddî
ve manevî her türlü nimet.
selsebil:
Cennetteki bir çeflme yâ
da ›rma¤›n suyu.
sual:
soru.
suret:
flekil, biçim.
tarz:
flekil, biçim.
tenkit:
elefltirme, elefltiri.
tevfik-i ‹lâhî:
Allah’›n yard›m›.
vücut:
varl›k.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla. • ‹man edenler ve güzel ifller yapanlar› müjdele:
Altlar›ndan ›rmaklar akan Cennetler onlar›nd›r. O Cennetlerden r›z›k olarak bir meyve yedik-
lerinde, “Bu daha önce yedi¤imiz r›z›ktand›r” derler. R›z›klar› dünyadakine benzer flekilde
kendilerine sunulur. Orada onlar için tertemiz efller vard›r. Onlar orada ebedî olarak kalacak-
lard›r. (Bakara Suresi: 25.)
]
Yirmi Sekizinci Söz,
Bar-
la’da 1926-34 y›llar› ara-
s›nda Türkçe olarak te-
lif edilmifltir.
1...,797,798,799,800,801,802,803,804,805,806 808,809,810,811,812,813,814,815,816,817,...1482
Powered by FlippingBook